3 Aralık 2018 Pazartesi

KÜÇÜKTEKELER YENİ ADI ANATOLİ FOTOĞRAFLARI İLE ANADOLU'DAN BİR MÜBADELE HİKAYESİ




Kemal Yalçın'ın ödüllü kitabı Emanet Çeyiz'den bir bölüm ile Küçüktekeler köyü fotoğrafları  aşağıda....Küçüktekeler köyünün şimdi ki adı Anatoli yani Anadolu.......
Küçüktekeler köyüne ait  42 isimden oluşan seçmen listesi kitabımda var. Hatta ilk isim olarak kayıtlara geçen 1889 doğumlu Aris oğlu Abdi'nin lâkabı Min abi....... 

Aşağıdaki hikâye ile bağlantısı var mı? yok mu? bilemem ama pek çok şey  ortak......

...................

"Verilen adreste Denizlili Minoğlu soyundan Yanni Minoğlu ile eşi Stelya'yı yapı malzemeleri satan dükkanlarında bulduk. Birkaç kelime dışında Türkçe bilmiyorlardı.
Aleko amca beni tanıttı.Nereden, niçin geldiğimi kendilerini nasıl bulduğumu anlattım. Yanni kalkıp sarıldı boynuma!
"Demek sen bizi aradın! Demek sen Minoğlu'nu aradın?" diyor, bir yüzüme bakıyor, bir boynuma sarılıyordu.
Dedesi Denizli'den gelmiş.Soyadının Rumcaya çevrilmesi istememiş. "Ben Denizlili Minoğlu olarak geldi, Denizlili Minoğlu olarak gideceğim!" demiş.
Yanni'nin soyadı böylece Türkçe kalmış. "Ben Türkçe bilmiyorum, ama soyadım Türkçe!" deyip güldü.
Honazlı Minoğlu soyundan insanları tanıyıp tanımadığını sordum.
"Honaz'da akrabalarımız varmış. Dedem, babam anlattılar. Yollarda gelirken çoğu ölmüş. Honazlı Minoğlu'nun karısı ve Sofya isminde bir kızı Volos'a gelmiş. Birbirimize gider gelirdik. Hepsi ölüp gittiler! Kalanlar oraya buraya dağıldılar.Sadece Sofiya'nın kızının kızı burada yaşıyor. Akşam bize  çağırırım. Buyrun hem yemek yeriz, hemde konuşuruz......"
Davetini kabul ettim Anna sevinçten uçuyordu. Aleko amcanın gözlerinden mutluluk saçılıyordu.
"Ben dedim sana, merak etme buluruz....Çeyizler elinde mi kalacaktı? Babanın kemikleri sızlardı sonra!" diye sevincime sevinç kattı.
Anna "Akşam bende gelmek istiyorum" dedi.
Minoğlu'nun kızlarının çeyiz bohçasını hazırladım. Anna ve Aleko amcayla birlikte hava kararmadan Yanni Minoğlu'nun evine gittik. Yanni'nin kızları Vasiliya, Angela, Nikoleta ve damatları...hepsi şömineli konuk odasında toplanmışlardı.
Yanni:
"işte aradığın Honazlı Minoğlu soyundan Sofiya'nın kızının kızı İrini!" dedi.
"Bende Minoğlu'nun bahçe komşusu Gacaroğlu Mehmet Kemal'in oğlunun oğlu Kemal!"
İrini ile sarıldık birbirimize...deniz mavisi gözlerinden akan damlalar ağaçların özsuyu gibi saf ve berraktı.
Sofiya'yı bulmuşcasına sevindim. Kulaklarımda babamın sözleri çınlıyordu.....
"Senin annanen Sofiya, babamı Karakörpü Savağında suya batırmış.Babam bunu hiç unutmamış.
"Bulursan Sofiya'ya söyle bunu!" demişti ölmeden önce..
Size söylüyorum İrini, babam Safiye'yi yani Sofiya'yı ölünceye kadar hiç unutmamıştı!"
Yemekte İrini ile yanyana oturduk. Anna karşımızda, can kulağı ile bir beni, bir çevirmenliğimizi yapan Aleko amcayı dinliyordu.
İrini'ye Sofiya'yı, Minoğlu'nu sordum:
"Ben Sofiya'nın kızı Stella'nın kızıyım. Savaşlardan sonra doğmuşum.Adımı İrini koymuşlar, yani barış....Sofiya ninem 1980'de 70 yaşında öldü. Annem Stella 1988'de vefat etti. 53 yaşındaydı. çaresiz hastalıktan kurtulamadı. İki kardeşiz. Ağabeyim Hristo Atina'da yaşıyor. Ben tarih öğretmeniyim. Ninem, annem çocukluğumda başlarından geçenleri anlatırlardı. Dedemiz Minoğlu dönememiş buralara! yıllar geçti unuttum duyduklarımın çoğunu...unutmak istedim. İki çocuğum var, anlatmıyorum duyduğum kötü olayları...kinle beslemek istemiyorum çocuklarımı! Sofiya ninem kötü olaylardan çok güzellikleri iyi insanları anlatırdı. Bak aklımda ne kalmış. Kiraz bahçeleri varmış...sular akarmış her yerden...bizim oranın kirazları! bizim oaranın meyveleri!der dururdu.Çok görmek istiyordu memleketini...anneme "Ben gidemem,sen git gör!"derdi. Ne ninem, ne de annem göremeden ölüp gittiler!"
.........
Yemekten sonra oturma odasına geçtik. babam ve annemle birlikte yerleştirdiğimiz çeyizleri bir bir bohçadan çıkardım. Masanın üstüne koydum.Öyküsünü anlattım:
"Annem şitare ipekli yorganı Fatma isminde Yunanistan'dan Honaz'a gelen yoksul bir muhacir kızına çeyiz olarak vermiş. Bazıları da erimiş. Dedem "Dönüp gelirler bir gün! Emanet çeyiz kimseye verilmez! Ahlı çeyiz hiçbir kızın yüzünü güldürmez! diye saklatmış. Dedemin babama, babamında bana vasiyetiydi. Sizler dönüp gelemediniz....ben geldim. Buyurun emanetinizi! Buyurun Minoğlu'nun kızlarının çeyizini......."
İrini birini koyup, birini alıyor, kokluyor,yüzüne sürüyordu.....
"Demek ki bunlar Sofiya ninemin çeyizleri! Tanrım! Bu nasıl bir güzellik, nasıl bir insanlık böyle!"
Yanni bir eline güvüllü ipek göyneği, öbürüne ipekli gelin başlığını almış, gönlünün çok derinlerinden gelen sözcüklerle konuşuyordu.
"Bir mendil bile getirseydin, altından kıymetli olurdu bizim için! Sen çeyizleri getirdin, kalbimizin tamamını götürüyorsun!"


MEMLEKETTEN VATANA SESSİZLERİN HİKAYESİ
4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                            Sevgilerimle



29 Kasım 2018 Perşembe

MURSALLI VE DUVRUNİŞTA HİKÂYELERİ İLE ŞAHİNLER-ŞAHİNLER BUCAK YENİ ADI AMİGDALYA'YA AİT FOTOĞRAFLAR



MÜBADELE ÖYKÜLERİ

Yukardaki fotoğraf  kaderdaşlığın, göçler yüzünden acı çeken insanları nasıl birbirine yakınlaştırdığının belgesidir.   




Sayın İskender Özsoy'un "Selanik'te Sela Sesi" adlı kitabından bir röportajı daha aşağıda.......

YÜREĞİNDE HASRET VAR
"Aydın'ın Mursallı beldesindeki birinci kuşak mübadillerin en yaşlısı 1909 yılında Grebene'nin Duvrunişta (Klimataki) köyünde doğan Saliha Gültoplar ........
Ana dili Rumca olan Gültoplar, hemen hemen hiç Türkçe bilmiyordu. Kendisi ile torunu Özmen Gültoplar ve akrabası Safiye Akçanal'ın yardımıyla konuştum.


"Köyümüz Türk ve Rum karışık bir köydü. Mahallelerimiz ayrı ayrıydı. Bakkallar Rumdu köyde....onlardan alışveriş yapıyorduk. Buraya gelene kadar herkes kendi âleminde yaşadı. Amcamla evlerimiz yan yanaydı. Küçüktüm annem Hasibe öldü. O günlerde çok ağladım. 


Arkadaşlarım
-"Ağlama helva yiyeceğiz" diyerek beni teselli etmeye çalışıyorlardı. Anam ölünce, babam analığım Zekiye ile evlendi. Babamın analığımdan da bir çocuğu oldu. Babam Yunus'u civar köylerden gelen çeteci Rumlar öldürdü. Bir gün köyün erkeklerini camiye toplamıştı o Rumlar.....işkence ettiler.Babamda o işkenceye dayanamayarak öldü.


 Çevre köylerde akrabalarımız vardı. O köylere giderdik ailecek....Arada bir festival olurdu, o zaman şenlenirdi ortalık.....Komşu köy Çurhli'den köyümüze Rumlar gelirdi. Fistan giyerdi, ponponlu ayakkabı giyerdi Rum erkekleri...Ayrıca zil takar,oynarlardı. Türk erkekleri pantolon ve ceket giyerdi. Önceleri fesliydiler, sonradan şapka taktılar. Kadınlarda ferace takardı. Düğünler şenlikli olurdu köyde....Atlarla gelin almaya gidilirdi...Bir hafta sürerdi düğünler....Davullar çalınır, ziyafetler verilirdi. Kadınlar, kızlar yüzlerine pudra sürer, kaşlarını kömürle boyarlardı.Gelinler tellerle süslenirdi. Geline kına da yakılırdı. Kına yakılırken memlekette türkülerde söylenirdi. Kına yakmaya sadece kadınlar katılır, damat giremezdi gelinin yanına.Damat gelini ancak gerdekte görürdü.


 Memleketten ayrılacağımız vakit Türkiye'den Rumlar geldi.Akrabaların evinde toplandık hep....Evlerimizi onlara verdik. Türkiye'den gelenler Türkçe'de biliyordu. Ama onlarla konuşamadık, komşuluk yapamadık.Anlaşamıyorduk.Pek iyi insanlar değildi.Yola çıkarken Duvrunişta'nın yerli Rumları arkamızdan:
-Bizi bırakıp nereye gidiyorsunuz, bu pis insanlarla biz nasıl anlaşacağız. diyerek ağladılar.
Ana yok,baba yok.Analığım Zekiye ve kardeşimle düştük yollara...kafileyle Yangov'a gittik. Bizi bir ahıra koydular.Koyunların keçilerin arasında bir hafta bekledik. Sonra Türkiye'ye geldik. Ama nasıl geldik, hangi yolla geldik bak şimdi hatırlayamıyorum.


Türkiye'ye geldik bir sene Isparta Eğirdir'de bir handa oturduk. Oradan Gönen'e geçtik. Gönen'de bir sene oturduktan sonra tekrar Isparta'ya döndük. Isparta'da herkesi dağıttılar. Benim Mursallı'ya gelişim şöyle oldu: Burada dayım vardı.Hastalanınca ona bakmak için yanına çağırdılar. Bir daha Isparta'ya dönmedim.Köyümden çok şey hatırlıyorum. Yüreğimde hasreti de var. Ama artık Türkiye'deyim" diyerek röportajı bitiriyor.



Koçana Türküsü ile bitirmek istiyorum.

Düğünde toplandılar
Meşvereti kurdular
Kara da kaşlı Hasibe'yi
Sokağında vurdular
Tüfekçi kızı ah etme de bu nazı
Duvardan atladılar
Kapuları kırdılar
Tüfekçi'nin Hasibe'yi
Kan içinde boğdular
Tüfekçi kızı etme bu nazı.......




4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 



























27 Kasım 2018 Salı

SUVERMEZ ve AKSAKLI KÖYÜ HİKÂYELERİ İLE FOTOĞRAFLARI


MÜBADELE FOTOĞRAFLARI

Yannis İspiroğlu sol başta..anne, baba ve kardeşleriyle beraber...yıl 1936


Selam
Uzunca bir aradan sonra tekrar burada olmak çok güzel..... Kitap işlerim yolunda gidiyor. Şekli, şemali, kağıdın kalitesi, kapağın tasarımı, fotoğrafların kalitesi  tam istediğim gibi oldu. Faydalanan ve beğenen bir sürü insan var. Bu da ayrıca benim için övünülecek bir durum....tekrar tekrar söylemek istiyorum iyi ki yayınlamışım.....
Blogda yeni bir projeye başlamak istiyorum. Türklere ait mübadele köyleri ile  Rumlara ait mübadele köylerinin fotoğrafları eşliğinde  o köye ait  gelenlerin ya da gidenlerin anısının olduğu  bir yazı paylaşacağım.
Paylaşacağım köylerde yaşayanlara  ait isim listeleri, lâkapları  "Memleketten vatana sessizlerin hikâyesi" adlı mübadele kitabımda mevcut...
İlk paylaşacağım köy; eski adı Aksaklı yeni adı Lefkara olan, o zamanlar büyük bir merkez olduğu için 7 mahalleden oluşan köye ait günümüz  fotoğrafları ile  Suvermez köyünden gönderilen, Sayın İskender Özsoy'un "Selanik'te sela sesi" adlı romanında  röportajını yayınladığı Yannis İspiroğlu'nun memleketine yani Suvermez'e ait hatıraları ile başlayacağım. 

Birbirlerinden kilometrelerce uzakta olan bu iki köyün  bağlantısını şöyle açıklayayım:
Yunanistan Aksaklı'dan mübadele ile getirilen  Dedem Haydar, Nevşehir Suvermez köyüne yerleştirilirken, Yannis'in ataları Suvermez köyünden mübadele ile gönderilip orada yerleştirildikleri köye "Nea Flotia" yani "Yeni Suvermez" adını vererek yaşamlarını devam ettirmeye çalışmışlar.
Birinin  Aksaklı-Lefkara köyü yüreğinde kalmış
ötekinin Suvermez köyü.....
Aşağıda Sayın Thanasis Papanikolau'nun objektifinden Aksaklı köyüne ait günümüz  fotoğrafları eşliğinde,  Sayın İskender Özsoy'un röportajını okuyacaksınız.
Her ikisine de çok teşekkürler....


"Onlar, Türkiye özlemlerini hâlâ diri tutan komşularımızdı komşularımızın çocuklarıydı.
Onlar, bir zamanlar anneleri,babaları,nine ve dedeleriyle ortak sevinçlerimiz hüzünlerimiz olan komşularımızdı.
Onlar, aile büyüklerinin Türkiye hakkında anlattıklarıyla büyüdüler.
O yüzden onlar da Türkiye'yi düşünür ve sever oldular.


Yannis İspiroğlu; Nevşehir Suvermez (Floria) köyünden Yunanistan'a gitmek zorunda bırakılan bir ailenin 2.kuşak temsilcisi....
1931 yılında Drama'nın Kato Nevrokopi (Yukarı Nevrekop) köyünde doğan İspiroğlu, Selanik'teki Suvermezlilerin kurduğu derneğin başkanı....Ailesinin memleketteki lâkaplarını soyadı olarak alan babası Spiros gibi o da soyadını gururla taşıyor, soyadını anne ve babasının hiçbir zaman unutamadıkları Suvermez'den bir iz olarak geleceğe bırakıyor.
..........
KİMSEYE SORULMADAN
"Kapadokya bölgesinde yaşayan Rumların savaştan haberleri yoktu. Bütün Kapadokya'da olduğu gibi Suvermez'de de hayat problemsiz devam ediyordu. Ama 1924 yılında hiçkimseye birşey sorulmadan topraklarımızdan....Yunanistan diye bir yere kaldırıldık. Türkler Rumlar kardeşçe yaşıyordu Suvermez'de .....Annem Katina ev kadını, babam Spiros hem çiftçi hemde yağhaneciydi.....haşhaş yağı basıyordu. Dedem Vasilios da yağhaneciydi....


Mübadele olacağı duyulunca birden telaşa düşmüş köy ahalisi...
-Bu da nereden çıktı? 
-Nedir bu mübadele, nereye gideceğiz? diye dövünmeye başlamışlar.
Türkler'de bizi bırakmayın diye ağlamış.


1924'ün Ağustos ayında yola çıkmışlar. O yılın Kasım ayında Pire limanına varılmış.Ailem de diğer aileler gibi ağlayarak ayrılmış Suvermez'den.....köyden ayrılırken Türkler çok yardım etmiş.Araba vermiş, hayvan vermiş,eşyalarını taşımalarında yardımcı olmuş. Rumlar Türkler tarafından hırsızlara soygunculara karşı korunarak Mersin limanına kadar götürülmüş. Suvermez'den çıkılınca Derinkuyu'ya gidilmiş. Orada 15 gün kalınmış.Oradan Niğde'ye ardından Ulukışla'ya ve sonra Mersin Limanı......ve yerleştirildikleri yere Yeni Suvermez demişler. (Nea Flotia)



SUVERMEZ ÜZÜMÜ
Nevşehir'de ki köylerinden kalkıp, adını bile duymadıkları Yunanistan'a ayak bastıklarında yeni gelenleri kabullenememe sorunu İspiroğlu ailesinin de karşısına çıkmış.


"Yunan ahalisi bizi hiç istememiş, kabullenmemiş.Türk-Rum aynıydı memlekette...herkes huzur içinde yaşıyor, kimse birbirinin dinine ibadetine karışmıyormuş.Buraya gelince çok kötü muamele görmüş büyüklerimiz...en hafif hakaret olarak "Türk Dölü"demişler.Hatta daha da ileri gidip kadınlarımıza, kızlarımıza kötü kadın gözüyle bakmışlar. Beş sefer gittim anamın babamın köyüne...dedemin evini buldum. Şimdi o evde Gülbaş ailesi oturuyor. Her gidişimde Suvermezliler kolumdan çekiştirirler:
-Bize gel, bizde kal bu gece...diye...
Hep dostluk görürüm babamın köyünde. İki kadın, iki erkek evlilik dolayısıyla Suvermez'de kalmış mübadele günlerinde...köye gittiğimde onların çocuklarını,torunlarını aradım ama bulamadım.


Suvermez'e bir gidişimde büyüklerimiz istediği için asma çubukları getirmiştim. Onları diktim. Şimdi Yeni Flotia'da anamın babamın köyü Suvermez'de yetişen üzümlerinden yiyoruz. Yaşlılarımız o üzümlere "memleket üzümü" adını taktı.Anam babam için ölene kadar vatan hep Suvermez'di. Orayı çok özlüyorlardı. Ama göremediler. Büyüklerimiz bir de Saydali dağını hiç unutamadılar. Dillerinde hep onun adı vardı. Bugün geçmişe baktığımda daha iyi anlıyorum. Mübadele çok kötü....Allah düşmanıma göstermesin"

"Acının dili, dini, milliyeti, etnik kökeni yoktur. 
Acı acıdır."
Tekrar yaşanmasın.


MEMLEKETTEN VATANA SESSİZLERİN HİKAYESİ

4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                                         Sevgilerimle 

















18 Ekim 2018 Perşembe

BİR MÜBADELE KİTABI...."MEMLEKETTEN VATANA SESSİZLERİN HİKÂYESİ"


MÜBADELE KİTABI

Merhaba
Mübadele kitabım nihayet elimde ve heyecanım dorukta....Çok mutluyum. İyi ki bastırdım. Umarım birçok kişiye faydası olur. Bir yol açar. 
Yayınevim yok. Bu nedenle kitabın dağıtımını ben yapacağım. Mail adresim sertaccihan@hotmail.com adresinden ya da 05386748294 nolu whatsapp adresinden  bana ulaşabilirsiniz. Fiyatı 25 TL olup Türkiye sınırları içindeki gönderimler için  kargo ücreti bana aittir.
Bloga yeni gelenler için yazıyorum. Kitabın içinde şu anda  Yunanistan sınırları içinde kalan Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan Türk-müslüman-erkek nüfusun adları, doğum tarihleri ve lâkapları bulunmaktadır. Konu ile ilgili diğer yayınımın linki BURADA dır.

Tekrar belirtmek istiyorum. 
"Acının dini, dili,milliyeti,etnik kökeni yoktur. Acı acıdır"
Çekilen acılar bir daha yaşanmasın.

                                                                                       
                                                  Kucak dolusu sevgiler hepinize


6 Eylül 2018 Perşembe

MEMLEKETTEN-VATANA SESSİZLERİN HİKÂYESİ



                               
MEMLEKETTEN VATANA SESSİZLERİN HİKAYESİ
                                     


Selam
Nihayet yaklaşık 3 yıldır üzerinde çalıştığım, şekilden şekile giren, yüksek lisans projem olan 
-bastırmam gerekir mi? diye umutsuzca aylarca düşündüğüm,
 azıcık umutlandığımda, 
-tamam bastırayım da eşe-dosta dağıtırım, emeğim boşa gitmesin dediğim,
arada sırada  
"Kozana'yı,  Kozana'nın ne olduğu bilen arar. Mübadele'yi kim biliyor ki; Kozana'nın 1915  seçmen listelerini   kim ne yapsın? düşüncesi ile tekrar vazgeçtiğim,
 daha sonra
E-devlet tarafından soy ağacı uygulamasının halkın kullanımına  açılmasıyla özellikle gençlerin Atalarının doğduğu yere öğrenmesiyle beraber, buradaki mübadele romanı tadında olan yayınlarımın aldığı internet trafiğim arttı. Listeleri yayınladıkça hayal meyal hatırladığınız dedelerinizin isimlerini, ya da lâkaplarını gördükçe bana gönderdiğiniz  sevgi dolu yorumlarınızı okudukça, bilgiye verdiğiniz değeri gördükçe,  işte o zaman kesin kararımı verdim.
-Tamam dedim bu kitabı bastırmalıyım.

Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi isimli  mübadele kitabım birkaç gün içinde elimde olacak. İçinde Osmanlı Devletinin iskân politikası, Rumeli'ye yerleştirilen yörük grupları, Lozan  mübadelesi, Lâkapların anlamı,  Yunanistan'ın kuruluşu ve Nüfus Siyaseti, Atatürk'ün anne ve babasının soy ağacı bilgileri, Selaniği nasıl kaybettiğimiz ve o dönemde  Kozana'ya bağlı  61 köyde yaşayan yaklaşık 5140 Türk-Müslüman erkek nüfusa ait bilgilerin yer aldığı köy listeleri bulunmaktadır. Bu köylerin hangilerinin olduğunu aşağıda yazdım. Birkaç gün sonra görüşmek üzere...

Sevgilerimle

1-Akpınar /  İsvoros                  32-Köseler
2-Aksaklı                                   33-Küçük Matlı / Küçük Ahmetli
3-Bahçeliova / Bahçelovası       34-Küçük Tekeler
4-Bicelli                                       35-Menteşli
5-Büyük Tekeler / Kebir Teke  36-Moranlı
6-Ciciler                                      37-Okçular
7-Çakırlı / Çakırlar                    38-Öküzova / Öküzobası
8-Çobanlı / Çobanlar                 39-Portoros/Potras/Portarazi
9-Çukur Ambar                         40-Racılar/Raciler
10-Dedeler                                  41-Rahmanlı
11-Deinli / Dienli                        42-Sarı Musalar
12-Demirciler                             43-Sarıhanlar
13-Dörthanlı / Dorthanlı / Dört Ali              44-Saltıklı / Sartaklı
14-Evreşenli / Evrenesli             45-Sinekli / Senekli
15-Hacı Hasanlı                          46-Sofular
16-Hacı Ömerli / Hacı Omurlu 47-Şahanlar / Şahanlar Bucak
17-Hacı Reyhanlı                        48-Şahinler
18-Handova                                 49-Tarakçılar
19-Hasılar / Hasallar / Haşlar    50-Topçular
20-Işıklar                                      51-Turaşlar/ Duruşlar
21-İleşli / Ebişli                            52-Üsküpler
21-İdeliova / İnelova / İnova       53-Yeniköy                                 
22-İshaklar                                   54-Yunuslu / Yonuslu
23-İslamlı                                      55-Davutlu (Mahalle)
24-Kalburcular                             56-Kufular                                                                                          57-Kırcılar
25-Kaleobası / Kaylabosu            58-Menteşli  
26-Karacalar / Karacılar             59-Hacı İşler                                                                                        60-Azaklı Hacılar
27-Karamanlı                                61-Azaklı Ortalar                                           
28-Keçiler                                                                                  
29-Kırcova / Kurcova                                                              
30-Kırmızı köy                                                                          
31-Koca Matlı / Koca Ahmetli   


                                         GÜNCELLEME  
                                       

4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

22 Ağustos 2018 Çarşamba

EMANET ÇEYİZDE GEÇEN KAYLAR HİKAYELERİ ve KAYLAR/ KAYALAR'A AİT BAĞLI KÖYLER



Kemal Yalçın Emanet Çeyiz adlı mübadele kitabında aşağıdaki anıyı aktarmıştır.
Emekli bir öğretmen olan İbrahim İşler  belleğinin en derinlerinde kalan izlerden Kayalar'da ki 1921 yılının karakış ayından başladı anlatmaya.......
"Kayalar'da kışları çok sert geçermiş, karakış Ocak ayının ortasından şubat ortalarına kadar geçen günler kar, buz çok olurmuş memleketimizde...kapı kolunu biraz fazla tuttun mu elin yapışır kalırmış demire....ben işte böyle bir zamanda, 1921 yılının karakış ayında Kayalar'da dünyaya gelmişim.
Kayalar yüz kadar köyü olan büyük bir kasabaymış.Biz Kayalar'ın içinde oturuyormuşuz.
.................. 
Kayalar'da Rum esnaf yokmuş. Alışverişlerini Kozana'da ki Rum esnaflardan yaparlarmış. Rumlar Türkçe bilirlermiş.
Lise yıllarından itibaren geçmişimizi, Yunanistan'da ki Kayalar'daki yaşamı, evimizi barkımızı daha çok merak eder oldum.Uzun uzun anlattırdırırdım anneme, babama kökümüzü, dalımızı, budağımızı....Kayalar'dan dört yaşındayken ayrılmışım.Çok silik izler var belleğimin derinliklerinde....Ama duya duya Kayalar'ı görmüş gibi oldum. Çok özledim oraları..Babam,annem,akrabalarım çok istediler oralara gidip görmeyi....Olmadı! özlem içinde ah bir görsem! diye diye ölüp gitti insanlar....

Kemal Yalçın'ın Emanet Çeyiz adlı birçok ödül alan mübadeleyi anlattığı kitabından.....




Necati Cumalı 1996 yılında Yrd.Doç.Dr Songül Taş'a verdiği röportajında Kayalar'dan şöyle bahsediyor: 
"Kayalar" değil "Kaylar" 'a' yok arada.Onu bizim Türkler ilave etmiş. Doğru adı "Kaylar".Soyadım Kaylar köyünden Cuma'ya dayanır. Cuma da tarlaları filan var, çiftlikleri filan var annemin, annemin ailesinin....Kaylar'ın toprağı üç kişi arasında bölünmüş.Birisi annemin ailesi Topallar, birisi Cumalı Akif beylerin...onlar Merzifon'a yerleşmiş, bir de Cemal beyler var.Onlarda Bursa'ya yerleştirilmiş."diye anlatıyor.
Cumalı'nın adını verdiği beylerin varlığını Kaylar mübadili büyüklerimiz doğruluyor. Bugün 98 yaşında olan Mehmet Kırca: " Cuma beylerin diyarıdır" diyor.....
Peki mübadeleden sonra bizimkilerin bıraktığı  bu köylerden biri olan Kırımşa'ya Anadolu'nun neresinden gelip  yerleştiler  derseniz eğer; onu da İhsan Tevfik'in Mübadele isimli kitabından Sivaslı İlya'dan öğreniyoruz.

"Suşehri Şaryeri'nden  Yunanistan'da bugün Kozani vilayeti Kayalar kazasına bağlı Krimse'ye 80 hane gitmiş büyükleri..Türkler zamanındaki adı "Kırımse" olan köye ordan gelen muhacirler "Kırımşa" diyorlar. Köyün şimdiki adı "Messovouno" dağın içi, yarımdağ gibi bir anlamı var... Köy sırtını Ağustos dağlarının (Vermion) eteklerine yaslamış.....Kırımse şimdi 100-120 hanenin yaşadığı büyük bir köymüş. İlya'nın köyü Kırımse köyünün arkasında adını köye veren "yarımdağ" var. Bu dağ köyün en yüksek dağı olan Ağustos Dağlarının uzantısıdır. Krimse'nin önünde batı yönünde ise Askio dağı var. Kırımse'den Katransa'ya oradan Vodina'ya doğruysa Kaymakçalan Dağları uzanıyor.



Kırımse köyü

İki yerleşim yeri olan (Aşağı Kayalar-Yukarı Kayalar) Kayalar'da  Barth'ın ziyareti sırasında (1862 sonbaharı) 800  hane vardı, ayrıca oradan idare edilen kazada toplamda 44 köy bulunuyordu.At sırtında 


Karmişe köyünden gelenlerin  lâkâpları


Alacamusaoğulları                               Kerembeyoğulları
Abbashocaoğulları                               Karabehlüloğulları
Ömerağaoğulları                                 Alipaşaoğulları                     
Balcıoğulları                                        Tokuoğulları
Çobanoğulları                                      Bireşeoğulları
Dizaroğulları                                        İslâmağaoğulları
Merdanoğulları                                    Karaoğulları
Alacaoğulları                                       Alacamusaoğulları

Kocafettahoğulları                              Dağlıoğulları
Şabançavuşoğulları                            Kocaalioğulları
Sülüoğulları                                        İbrahimağaoğulları
Savranlar                                            Hasanbeyoğulları
Elmasoğulları                                     Sülüoğulları
Daneoğulları                                       Şaturoğulları
Merdanoğulları                                   Adilbeyoğulları
Danealioğulları                                   Asımbeyoğulları
Timurşahpehlivanoğulları                  Çavuşoğulları

Kasooğulları                                        Topçuoğulları

Arifoğulları                                          Sülüosmanlar

Toskaoğulları                                       Karavelioğulları

Süleymançavuşoğulları                       Ustaoğulları

Halilağaoğulları                                  Yaşarbeyoğulları

Rasuloğulları                                       Abbashocalar

Yakupustaoğulları                               Balakoğulları

Danealioğulları                                   Kocaşerifoğulları

İbrahimçeoğulları                               Anifolar

Karatimuroğulları                               Boşnakoğulları

Pehlivanoğulları                                 Feyzobeyoğulları
Saitoğulları                                         Ahmetçeoğulları




Hasanköy'den gelenlerin lâkapları


Haliloğulları                                        Kara İsmailoğulları
Kara Bayramzade                                Hacı İslâmzade
Hacı Hasanzade                                  Karacazade
Malkoçzade                                         Çiftçizade
Çavuşzade                                           Heybetoğulları
Yüzbaşızade                                        Kara Abdizade
Hamzazade                                         Emoşzade
Kalkanlızade                                      İbişzade
Musacıkzade                                      Çamzade
Halkozade                                         Celozade 
Muslihzade                                       Abuşzade                                    Kara Abdizade                                  Fevzizade  
Salihzade                                          İboşzade
Topal Bayramzade                           Heybetzade
Kenanzade                                        Keyvanzade      





Manastır Vilayeti Kozana Livası Kayalar Kazası'na bağlı köyler

1-Yukarı Kayalar                                  2-Koçana
3-Cuma                                                 4-Trepeşte
5-İneoba                                               6-Çalcılar
7-Kanof                                                8-Gramatik
9-Evcane                                             10-Köseler
11-Öğelemez                                       12-Moralar
13-Şeyh                                               14-Karmişe
15-Palihor                                          16-Debre
17-Kozlu                                            18-Anburye
19-Hasanköy                                     20-Kolarca
21-Cami                                            22-Linga
23-Salpova                                       24-Haydarlı
25-Arine                                           26-Celelli
27-Lenife                                         28-Kırımça
29-Voyvodina                                   30-İğneli
31-Langa                                         32-Erdoğmuş
33-Durgutlar                                   34-Çor
35-Pazarköy                                    36-Nalbant
37-Karaağaç                                   38-Sarayçeşme
39-Katranca                                   40-Turgutlar
41-Arnebe                                      42-Otuzlar
43-Hasanoba                                 44-İspançe
45-Frankoca                                  46-Karamık
47-Gavriçko                                   48-Balhor
49-Hacılar Çiftliği köyü               50-Komana
51-Kayalar köyü                          52-Garamık
53-Albanköy                                54-Cumalı
55-Solope                                    56-Konuk
57-Bayraklı                                 58-Yapraklı
59-Karapınar                              60-Kırımşah
61-Ayranlı                                   62-Hacılar
63-Keçeler                                   64-Üsküpler
65-Çukuranbar                           66-Hayderaki
67-Rodnik                                    68-Küçükmatlı
69-Nolyani Zir                             70-Matla
71-İğne                                         72-Hamit
73-Sararlar

MAHALLELERİ

1-Emirhan                                                       2-Kepçe
3-Urfa                                                              4-Saray
5-Bala                                                              6-Pazar
7-Yukarı mahalle                                            8-Çakır
9-Şeyh                                                            10-Orta
11-Aşağı                                                         12-Hüdaverdi
13-Camlı                                                        14-Yala 

ÇİFTLİKLER


Radoniş Çiftliği
Şişan çiftliği
Hacılar Çiftliği


GÜNCELLEME


MEMLEKETTEN VATANA SESSİZLERİN HİKAYESİ

4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden bana mail atmanız yeterlidir. 






BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...