NİĞDE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
NİĞDE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Temmuz 2024 Çarşamba

ENEHİL- DİKİLİTAŞ HİKAYELERİ VE ARŞİV SAYFALARINDA KADINLAR




 
Merhaba
Fotoğraflar Devlet Arşivlerinden 

.......vaktiyle annemin babası olan Hasan dedemin anlattığına göre 70-80 yıl öncesinde Ferheng köyüne ortalama bir saat uzaklıktaki Enehil ( Dikilitaş) köyünde âşık ruha sahip bir delikanlı varmış. Delikanlı tarlada çalışan babasına yemek götürmekte olan Rum kızı genç Heleni (Truvalı Helen) ile karşılaşır. Âşı ruhlu genç Helen'e âşık olur.
O anda lâf atsa ayıp olacağını düşünen genç, gördüğü kız ile konuşmaya cesaret edemez. Çaresiz halde tarla kenarına diz çöküp elindeki sazı ile kalbinde oluşan duyguları dile getirir:

Gökdere'den çıktım derya yüzüne
Iras geldim bir Ermeni kızına
Yeme-içme bak yavrunun yüzüne
İmana gel gavur kızı imana

Girdim kiliseye kandiller yanar
Oturmuş gavur kızı zülfünü tarar
Otursam ağlasam el beni kınar
İmana gel gâvur kızı imana

Yayladan gelirken yolun olayım
Has bahçe içinde gülün olayım
Yarîn kötüyse yarîn olayım
İmana gel yedi benlim imana

Adımı sorarsan Ali'dir Ali
Tuttuğum yol ise Muhammed yolu
Dünyayı halk eden Allahın kulu
İmana gel yedi benlim imana
Sıva kollarını gel gir koynuma

Genç Helen ise;

Hacılarda hacca gider hacı olur.
Talebelerde okur-yazar hoca olur
Ermenden İslam olmak güç olur
Var git İslamoğlu dönmem dinine

Fazla durdun burada git sen işine
Bütün kavimler güler keşime
Sakın düşme asla benim peşime
Var git İslamoğlu dönmem dinine

Adın Ali ise girdim dinine
İşte başım eğdim senin önüne
Hayatım fedadır İslam dinine
 Sıva kollarını gel gir koynuma diyerek mani düzer




 Kolundaki yarayı gösteren genç bir kız.


    Dikilitaş'ın eski Belediye Başkanlarından Süleyman Ocak mübadeleyi bizzat yaşamış Mehmet Memiş'ten (Köse Emmi) Enehil (Dikilitaş) yaşayan gayrimüslümlerin hane reislerinin adlarını öğrenerek kaydetmiş. Aşağıda o isimlerin derleme bir listesini görüyorsunuz.

Demirci Kriko
Marangoz Gavril
Kör Yordan
Demirci Yuvani
Çapsimiyon
Papazın Hacı
Kör Avraham
Terzi Elis
Anastas
Karaaşoğlu
Kart Aliksi
Dirmit
İshak
Şapkalı
Kaba Yusuf'un Hacı (Müslüman olarak kalmış)
Öğretmen Daskali

                           Sedat Çağlar'ın Selanik'ten Niğde'ye uzanan hayatlar adlı kitabından




Hasta bir kadın

 

Bir kadın fotoğrafı.

















24 Mart 2023 Cuma

UZUNALİ KONAĞININ HÜZÜNLÜ ÖYKÜSÜ




İlçelerinin tarihlerini anlatan Kaymaklı Belediyesi yayınlarından 
Anaku-Enegi-Kaymaklı "Taş Kapının Ardındaki Şehir"  kitabını tarihimize  kazandırdıkları için  Kaymaklı Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Sayın Hasan Ercan'a çok teşekkür ediyorum.


Merhaba 
İsterim ki Ülkemde her köyün, her ilçenin bir kitabı olsun. Fotoğrafları olsun, yaşayanlar anılarını, dedelerinden ninelerinden duyduklarını anlatsınlar, tarif  versinler çokça....
 Mesela evlerini neden dağın tepesine yaptıklarını, ovaları, sulak alanları niçin tarım arazisi olarak kullandıklarını anlatsınlar. 
Niçin yetiştirdikleri ürünlerin  tohumlarını çeyiz sandıklarının içinde sakladıklarını anlatsınlar mesela...... 1 e 5 almak için hangi ürünün hangi tarlaya ekilmesi gerektiğini, meyve ağaçlarının  seyreltilmesi işinin neden gerektiğini anlatsınlar....
dere yataklarını anlatsınlar mesela......neden uzak durulması gerektiğini.....evlerini ahırlarını neden dere- göl ve deniz kenarlarından uzakta yaptıklarını.......
anlatsalar bizlere tecrübelerini.....deseler ki; yıllar geçse de üzerinden dereler ve göller tekrar yatağını bulur.....belki sizi bulmaz ama torunlarınız zarar görür evi barkı yıkılır, canından olur, uzak yapın evlerinizi deseler....
Köylerindeki depremleri anlatsalar mesela....yıkımların nerelerde olduğunu anlatsalar, neden tek katlı evler yaptıklarını
her biri bilge insanlardı atalarımız ne zaman ki onları ciddiye almadık ,tecrübelerinden faydalanmadık işte o gün biz atalarımızla aramızdaki zinciri kopardık işte o zaman biz kaybettik vasatlaştık, köreldik.....
şimdi görüyoruz onların bilgisinin, tecrübesinin   kıymetini bilmememin  sonuçlarını....
deprem ve ardından gelen sel baskınları canımızı çok acıtarak, deprem bölgesinde yaşayan insanlarımızı savurarak  bize öğretti maalesef.... 

Ekin değilsin ki savrulasın diye başlıyor hikayemiz ama savrularak dönüştü hayatlarımız Kahramanmaraş depremi ile.
.............

Ekin değilsin ki savrulasın, yaprak değilsin ki öylece umursamazca uçup gidesin. Kimbilir kaç asırlık bir köksün toprağında ama bir anda o kökün o toprakla ilişkisi kesiliyor.

Kaymaklı'da bulunan Karamanlılardan ve Atalarımızdan kalma harika tarihi eserler bulunmaktadır. Bu binalardan birisi de Papaz Evi olarak bilinen tarihi bir konaktır. Konağın yapımı 1912 olarak cümle kapısının üzerine işlenmiştir. Bu konakta yaşayanlardan biri de konağın hemen arkasında yer alan Aziz Georgios kilisesi papazıdır.


Konağın bulunduğu mekân ve yeraltı şehri bugün de efsunluğunu ve cazibesini hâlâ korumaktadır. Halen Konağın giriş katında bulunan odanın içinde yer alan tünelin, yeraltı şehrine ve yanındaki kiliseye bağlandığı bilinmektedir. Rahibe okulu olarak bilinen ve yaklaşık 300 metre uzaklıkta bulunan bir diğer yapıyla da bağlantılı bir tünel olduğu söylenmektedir.

Mübadele döneminden sonra evlerini terk etmek zorunda kalan Rum vatandaşlar belde de kalan Türk halka evlerini ya cüzi fiyatlara satmışlar ya da hediye etmişler. Ama bu konağın Uzun Ali'ye verilmesinin farklı bir hikayesi var.

Eneği'nin yağız delikanlılarından Uzun Ali'nin başından geçenler dillere destan olmuş, hüzünlü bir aşk hikayesidir.


Eneği'nin yiğit delikanlısı Uzun Ali zengin bir Rum ailenin yanında çalışmaktadır. Ali Rum ailenin kızı Tedra'ya gönlünü kaptırmıştır. Aşk öyle bir duygudur kiinsanın özünü yakıp bir ateş gibi kavurur., fakat aşk cesaret ister. Tedra'da Ali'ye karşı derin duygular hissetmektedir. Ali fakirliğinden mi? yoksa vefa duygusundan mı bilinmez konuyu bir türlü Tedra'nın babasına anlatacak cesareti gösteremez. Bir gece Tedra ile Ali gizlice buluşur. Tedra artık evlenme çağına geldiğini, babasının kendisini başka birine vermeden Ali'nin gelip konuşmasını ister. Cumhuriyet yeni kurulmuş ve köye mübadele ile ilgili haberler gelse de kimse pek bir şey bilememektedir. Ali o gece kararını verir. Tedra'nın babası ile konuşmak için sabahı beklemeye başlar. Ali için saatler geçmek bilmez. Nihayet sabah olur olur da Ankara'dan gelen haberler hiç iyi değildir. Yapılan antlaşmaya göre Türkiye'de yaşayan Rumlar Yunanistan'a, Yunanistan'da yaşayan Türkler Türkiye'ye dönecektir.



 Bu aşka şahit olan tüm halkı bir keder sarar. Ali ve Tedra'yı ise tarifsiz bir keder kuşatır. Yaşayacakları evin hayalini kuran genç aşıklar bu haberle adeta yıkılır. Tedra babasının çok katı bir adam olduğunu ve asla burada kalmasına izin vermeyeceğini çok iyi bilmektedir. Ali'nin ise kimsesi olmadığı için Tedra'yı kaçırmak aklına gelmez. Hele ki böyle karışık bir dönemde Tedra'yı oradan oraya sürüklemek ona eziyetlerin en büyüğü olacağını düşünür. Çünkü Uzun Ali'nin gönlü de tutkunun, yaşama sevincinin yeri bambaşkadır. Konağın sahibi papaz efendinin evi satacağı haberi yayılır. Tedra babasını günlerce süren ısrarları neticesinde konağı almaya ikna eder. Konak Ali için alınmıştır. Tedra ve Ali son kez buluşurlar. Heyecanları doruklardadır. Sevmenin ne kadar güçlü ve derin olduğunu da iki aşık bilmektedir. Tedra heyecan dolu bakışlarla sevdiğine bakar. Meramını anlatmakta güçlük çeker. Sevgisi artık Ali'nin eline verdiği bir mendildedir. Mendilde dünyanın en güzel kokan çiçeklerinin kokusu vardır. Ali'ye mahzunca bakar. Yüzleri ay gibi parlamaktadır. Ağzından sadece "ben gitmeden bu mendili açma !" sözleri çıkar.


Ne hazindir ki aşk her zaman mutluluğun en yücesinde dolanmaz. Yüreklerde kor bırakır. Hayatın en garip tecellisi ayrılıklardır. Tedra ve ailesi bir gece  gizlice ayrılırlar köyden......Ali ise sevgilisini son bir kez görebilmenin sevinciyle mendili açar. Bir anahtar ve bir not çıkar içerisinden kağıtta "madem benimle evlenemeyeceksin, evleneceğin kadınla hayalini kurduğumuz o evde mutlu yaşadığını bileyim" yazmaktadır. Bu söz Ali'ye hüzünlerin en zapt edilemez elemini yaşatır. Ali uzun bir süre ne eve girer, ne de Tedra'dan bir haber alabilir. Yazdığı mektuplara cevap alamaz. Sevgilisinin hayali artık gece gündüz hayalindedir. Aradan biraz zaman geçer, köye bir haber gelir. Tedra gemide veba salgınına yakalanmış ve ölmüş. Ali bu habere inanmaz. Yıllar çok şeyi geride bırakır ancak yine de insanın bütün ümitleri hayalleri hatıraların izbe yerlerinde yaşamaya devam eder. ne çare ki hayat devam etmektedir. Yıllar sonra Ali Tedra'nın vasiyeti olarak gördüğü o evde bir yuva kurar.





Bu topraklarda onlarca Tedra-Ali hikâyeleri yaşandı. Acıyla yoğrulan yürekler, yeni doğan güneşin umut dolu çocukları oldu hep.........


7 Aralık 2021 Salı

LANGAZALI HATAY GAZİSİ MIZRAKLI SÜVARİ ÇAVUŞU RECEP

 

Merhaba

Uzun zamandır blog yazıyorum. Yazmaya ilk başladığım yıllarda Ne yedim? Ne içtim? Nerelerde gezdim? Ne kadar hamaratım? bloggerı iken, aileme ait tasfiye talepnamelerine ulaşmamla birlikte kendi kişisel tarihime doğru çok keyifli ama bir o kadar da hüzünlü yolculuğum başladı. Öğrendikçe daha çok merak etmeye başladım. Zamanla yelpaze genişledi ve aslında bir çok ailenin kendi aile tarihleri konusunda oldukça az bilgi sahibi olduklarını gördüm. Çoğu aile büyükleri konuşmuyor ve anlatmıyor. Bir sonraki nesil ise; umursamıyor ve hafızasına güvenip not almıyor, yazmıyor. Maalesef  bu durum gelecek nesillere aktarabileceğimiz değerli bilgileri, Türk benliğini  kaybettiğimiz anlamına geliyor bence....

Bu nedenle kalıcı bir iz bırakmak için zaman zaman blogumda sizlere ait aile hikayelerinizi paylaşıyorum. Bundan sonra daha da çok bu konuyu paylaşmak istiyorum. Çocuklarımıza, gençlerimize buradan seslenelim

Selanik mübadilleri... siz yazın, ben paylaşayım.

Aşağıdaki kendinizden birşeyler bulabileceğiniz aile hikâyesi, Sayın  Nail Topal'ın Langaza'dan göç eden ailesine ait...

Değerli öğretmenim, yazarım çok teşekkür ediyorum.

Sevgilerimle



Uzun süredir iki fotoğraf gözlerimin önünden gitmiyor. Arada bir onlara bakıyorum dosyadan çıkarıp. Her baktığımda yazayım diyorum belleğim yerindeyken.




 

Birinci resim 26.11.1938 tarihli, Mızraklı Süvari Çavuşu Recep’in anasına yolladığı ve arkasında şunlar yazılı: “Şerefli Validem, Bunu yazan bir arif rüzgâr kendi gitti, resmi kaldı yadigar. Bayram-ı şeriflerinizi tebrik ederim.” Hatay’da Atatürk büstünün önünde çekilmiş bir fotoğraf. Çakı gibi bir asker, bir eliyle tabancasını tutuyor. Atatürk büstü çok yüksek ve çiçeklerle süslenmiş. Ayrıca meşale direkleri de çok yukarıdan yapılmış. Bu genç asker, benim babam. Hatay’a ilk giren askerler arasında. Hatay’ın anavatan Türkiye’ye kavuşturulması sırasında, Ulu Önder Atatürk’ün “ On bin yıllık Türk Yurdu yabancı ellere bırakılamaz!” buyruğunu uygulayan askerlerden biri de o. Babam olarak O’na duyduğum saygı ve sevgiyi katmerli hale getiren bir görev.





İkinci fotoğraf çok daha sonraları Ortaklar’da çekilmiş. Arkasında tarih ve yazı yok ama 1952 yılında olma olasılığı yüksek. Babam kasketli, yeleğinin üstünden bir mendil sarkıyor. Aynı yıllarda açıldığını bildiğim kahvehanemizin yanında. Fotoğrafın arkasında Delgen Kardeşlere ait bir benzinliğin pompası görünüyor. O yıllarda Ortaklar- İzmir karayolu kentin ortasından geçiyordu. Önde üç oğlu, arkada babam. Ağabeyim Ali, küçük kardeşimiz Nafiz’in başından tutmuş, ortanca çocuk Nail 6 yaşlarında ve kendini göstermek istercesine sol elini kaldırmış. O, artık üç çocuk sahibi bir adamdır ve ailesini geçindirmek için kahve işletiyor. Kahvehanenin adı Ferah Kahvesi’dir ve halkın O’nu çağırdığı bildiği adıyla Recep Ağa’dır o.



Babam ve ailesi, Balkan savaşı sonrası, Osmanlı’nın yenilgisi ve Balkanlarda Yunan komitacılarının Türklere yaptıkları eziyetler üzerine, yaşadıkları Selanik Langaza’dan, altı aylık bebekken Türkiye’ye göç ederler. Babası Topal Ali, anası Osman Hoca’nın kızı Hamide Nene’mle. Bindikleri gemi, onları önce Muğla kıyılarına götürür. Daha sonra Ortaklar’a gelirler.

Ortaklar, geldiklerinde, tren istasyonu çevresinde kurulan yeni bir yerleşim yeridir. Bir süre yerli Rumlarla birlikte yaşanır. Önce Balatçık iskelesi diye anılır. Sonraları Reşadiye olur adı, Sultan Reşat döneminde kurulduğu için. Çok sonraları Cumhuriyet döneminde, Ulu Önder Atatürk Ortaklar diye adını koyacaktır.

Yunan, Ortaklar’ı tümüyle işgal edince, Balatçık’a, Dağyeniköy’e ve oradan Tire’ye kadar çekilirler. Babam dokuz yaşlarında bir çocuktur o sıralar. Düşmandan nasıl kaçtıklarını, tanıdıkları bir yabancı kişinin onları nasıl uyardığını, Yunanlılara görünmeden, evlerinden gizlice nasıl yiyecek alıp kaçtığını, babamdan çok dinledim. Ne yazık ki bunları yazılı hale getirmediğim için ayrıntıların çoğu unutuldu gitti.

Babası, üvey Ninem Fatma -çok konuştuğu için olacak Çakılafka Fatma diye tanınırdı - ile evlenir. Dedem Topal Ali, Hamide Ninemi, talâk-ı selase ile boşar. Belli bir tazminat verir. Onu da Rum çeteleri, Balatçık’a kaçarken çalarlar. Bu evlilikten sırasıyla Salim, Fevzi, Firdevs, Mukaddes ve Muammer adlı çocukları olur. Dedem Topal Ali, celeplik ve kasaplık yapmaktaymış. Üvey annesi Fatma, babamı diğer çocuklarından dışlamaktaymış. Yeni doğan koyunların kuzuları, hep küçük kardeşlerine verilirken, ona hiç kuzu verilmezmiş. Bir gün ona yapılanlar, canına tak demiş, evden kaçmış ve anasının yanına gitmiş. Ana oğul birlikte yaşamışlar. Bir daha baba ocağına dönmemiş. Bu yüzden Topal Ali Dedem, oğluna darılır. Oğlu askere giderken, öpmesi için elini bile vermez. Dedem Selanik Langaza’da yaşarken, bir av kazasında ayağından sakatlanır. Bu yüzden çevresinde Topal Ali diye tanınırmış. Soyadı yasası çıkınca Topal soyadını almış. Benim Topal’lığım buradan kaynaklanıyor.

Babam, mızraklı süvari alayında Hatay’da üç yıl askerlik yapmış. Gaziantep Nizip’ten Hatay’a nasıl geldiklerini, Ordu komutanları İzzetin Çalışlar Paşa’yı ve Alay komutanları Şükrü Kanatlı’yı, onların yaptıkları çalışmaları ballandıra ballandıra anlatırdı. Arkadaşlarına askerlik anılarını anlatırken ben de kulak kesilir dinlerdim. Hele Hatay’ın en zengin adamının, “Buraya ordumuz girerse, oğlumu kurban edeceğim” diyerek yemin etmesini ve yeminini tutmak için oğlunu kesmeye kalkışmasını, onu Alay Komutanı Şükrü Kanatlı’nın engellemesini hiç unutmadım. Bu zengin adam, yemininin kefaretini ödemek isteyince, kahraman Albayımız der ki: ” Ordumuz aç ve yorgundur. Onları doyurur ve barındırırsan yemininin kefaretini ödemiş olursun.” Böylece hem kurban edilecek çocuk kurtulmuş hem de askerimiz doyurulmuş olur.

Babam askerden gelince değişik işlerde çalışmış, incir, zeytin, pamuk gibi tarım alanlarında ve demiryolunda işçi olarak yaşamını kazanmaya çabalamış. En sonunda da kahvecilikte karar kılmış. 1942 yılında evlenmiş annemle. Annemin adı Melek. İslamköylü, İmamoğlu Mustafa’nın kızı. Mustafa Dedemin dedesi, büyük dedem Ramazan, İsparta İslamköy’den, Ortaklar’ın Balatçık köyüne imam olarak gelmiş, uzun süre ramazan imamı olarak çalışmış ve bahçe sahibi de olmuş orada. Dedemin babası, Ethem dedem, 1. Dünya savaşında Yemen’de şehit olmuş. Bu yüzden Mustafa dedemin lakabı İslamköy’de farklıdır. Ona Zennelerin Hacı derler. Mustafa dedemin bir adı da Hacı’dır. Herhalde babası kutsal topraklarda şehit olduğu için.

Dedem, annem ve dayım iki çocuğu varken, Müzeyyen Anneannemi kaybeder. Yeni bir evlilik yapar. İsparta’dan ayrılır, dedesinin topraklarını işletmek üzere Ortaklar’a göçer. Hatun ninemle Mustafa dedemin evliliğinden sırasıyla Sevim, Nevin ve Neriman teyzelerim doğar. Kader, Selanik göçmeni babamla, ailesiyle İsparta’dan buraya göç eden annemi, Ortaklar’da buluşturur. 

Annem, küçükken ağır bir rahatsızlık geçirmiş. Nüfus kayıtlarında annemin adı Emine Dudu. Dönemin inanışına göre, adı ağır geldi, taşıyamadı demişler büyükleri ve adını Melek olarak değiştirmişler. Ad değişimi ve gerekçesi, bana çok eğlenceli gelmişti öğrendiğimde.......

Babam ve annem bir de yanlarındaki Hamide Nenemle, 2. Dünya savaşı yıllarında, ekonomik sıkıntıyı, açlığı, kıtlığı, yokluk ve yoksulluğu yakından yaşamışlar. Karı koca gündeliğe giderek, çocuklarını yetiştirmeye çabalamışlar. 1952 yılında babam kahvehanesini açmış. Ferah Kahvesi- Recep Topal yazardı levhada. Önce Belediyenin kiracısıydık. İşyerimizin eski bir Yunan kilisesi olduğu söylenirdi, şimdi Çocuk Kütüphanesi olan yer. Kahvemiz Demokrat Partinin Ocak kahvesiydi. Demokrat Parti’nin ağır toplarından Ethem Menderes ve Namık Gedik’in kahvemize geldiğini hayal meyal hatırlarım. Kahvemiz bir süre de Gençlik Spor Kulübünün lokali oldu. Ben de yedi yaşında burada Fenerbahçeli oldum. Cumartesi günleri, Ortaklar’ın pazarıydı. Müşterilere hizmet için babamla birlikte üç garson çalışırdı. Ağabeyim, küçük kardeşim Nafiz ve ben de onlara yardımcı olurduk. Askı ya da terazi adı verilen bir araçla, pazarcılara çay kahve taşıdığımı hatırlarım.

Evimizde annemin yayıkta hazırladığı ayranlar, taş dibekte dövdüğümüz kahveler, kahve kıtlığı nedeniyle, arpa, çıtlık ve nohuttan yapılan tahmis kahveleri de unutamadıklarım arasındadır. Çay ve kahvenin 7,5 kuruşa satıldığı günlerdi. Kahvemiz iyi çalışıyordu. Altı yıl içinde evimizin yanındaki arsaya kendi işyerimizi ve üzerine de evimizi yaptık.

Çocukluğumdan kalan unutamadıklarım arasında, yazları incir bahçemize göç ettiğimiz gelir. Gece kahveyi kapatınca, babam lüks lambasını yakar, bahçenin yolunu tutardık. Babamın bir elinde lüks lambası, bir elinde köpeklerden korunmak için koca bir sopa, bahçemize giderdik. Bizi Arap adlı köpeğimiz yolda karşılardı.

Rumeli göçmenleri, sevdikleri, değer verdikleri, akıl danıştıkları kişilere Aga derler. Babam çevresine, yakınlarına yardımcı olmaya çalışan bir insandı. Onu 37 yıl önce 15 Ocak 1984’te kaybettik. Annemi kaybedeli de 15 yıl oluyor. Onu da 26 Haziran 2006’da kaybettik. Sevgili yeğenim Aslı’yı 24 Ekim 1997’de bir trafik cinayetinde kaybettik. Niğde’den Aydın’a dönerken, Konya Karapınar’da, otobüs ve tanker çarpışmasında. İçimizde hiç dinmeyen bir acıdır. Ağabeyim Ali Topal’ı 5 Nisan 2017’de, küçük kardeşim Nafiz Topal’ı da 2 Temmuz 2018’de kaybettik. Sizlere anlattığım iki fotoğraf, beni alıp geçmişin sisli anılarına götürdü. Sevgili babamı, annemi, sevgili yeğenim Aslı’yı, sevgili kardeşlerim Ali ve Nafiz’i, saygıyla minnetle ve rahmetle anıyorum. Işıklar içinde yatsınlar.

27 Temmuz 2021 Salı

KOZANA DEDELER KÖYÜNE AİT BİLGİLER İLE GÜNÜMÜZ FOTOĞRAFLARI



Selam
Bugün sizlere Cumapazarı'ndan ve Dedeler köyünden bahsetmek  istiyorum. Hemde Dedeler köyüne ait günümüz fotoğrafları eşliğinde..... 
Bakalım hangi ev sizinkilerin anlattığı eve benziyor?
Tütün ekdikleri tarlaları anlatırken  dağın hangi tarafından bahsetmişlerdi?
Peki kol ka mısır yetişen tarlalar ne tarafa düşerdi?
Şu kuru ağacı acaba dedem mi dikmişti?
Nar ağacının meyvası ekşi mi?.....babannem anlatırdı hep....nar ekşisini bahçede ki narlarla yaptığını.....

Sanki boynu bükük kalmış o terkedilmiş evler...
hüzünlü, gözyaşlarını içine içine akıtıyor.Bu evleri böyle bırakıp, başını alıp gitmek istemezdi ki sahipleri.....


Cumapazarı Osmanlı zamanında Selaniğe bağlı  merkez kaza olup, bu kazaya bağlı 58 adet köy vardır. Aşağıda seçmen kayıtlarını verdiğim Dedeler köyü de bu köylerden biridir.


İhsan Tevfik Mübadele adlı eserinde Dedeler köyününde içinde olduğu Cumapazarı'nı şöyle anlatır.
"Hicri 1308 (1890-1891) tarihli Manastır Vilayeti Salnamesinde "Cumapazarı" ile ilgili şu bilgilere rastlamaktayız: "Cuma kazası 630 m rakımlıdır. Kasabada 2865, Katranca ve Sarıhanlar nahiyeleri ile 58 köyde 39.747 toplam 42.162 nüfus mevcut olup, bunun 33.107'si İslam, 3924'ü ise Rum ve Ulah'tır.
Varidatı 2.521,069 ve masrifatı 281,273 guruştur. Cuma merkezde 458 hane, 25 dükkan, 1 kışla, 10 han, 1 fırın, 1 telgrafhane, l hükümet konağı ve köylerinde ise; 6131 hane, 300 çayır, 15230 tarla, 5 mera,3 orman, 50 arsa, 400 ambar ve samanlık ve 500 bağ vardır. Kasabada 3 cami, 1 mektep,
1 mekteb-i rüşdi,1 mekteb-i ibtidai vardır"

-Yeni refah içinde, ortaöğretim amaçlı mekteb-i rüştiyesi ile ilköğretim amaçlı mekteb-i ibtidai eğitimin verildiği güzel bir memleketmiş bizim memleket.....
"Kazada seccade, kilim, şayak, fanila, çorap ve pamuk bezi imal olunur. Cuma Belediyesince 13 çeşme yaptırılmak üzere bir buçuk saat mesafeden su getirtilmekte olup,ayrıca kasaba dahilinde 2000 metre kaldırım yapılmaktadır" diyor.


-Burada gözüme çarpan önemli bir  noktada şu: Kasabada 2000m  kaldırım varmış.

Yunanistan'da bizim köyleri gezerken en çok dikkatimi çeken durumdu. Toprak yol yok, tüm yollar evlerin önüne kadar  parke taş döşeli ve tertemiz....süpürüyorlar, yıkıyorlar yolları....bizim İç Anadolu köylerine bakalım toz toprak, çamur, balçık 
temizlik imandan gelir  diyoruz,  fakat sadece söylüyoruz.





"Kazada hınta, şair, çavdar, alef, mısır, nohud, fasulye, mercimek v.b.hububat ekimi yapılır. Zahire ve baha nakli için 700 adet beygir, 2226 iki tekerlekli, 2 dört tekerlekli öküz arabası, 2 dört tekerlekli beygir arabası mevcuttur" diyor.


1892 sayımında, Cumapazarı köy nüfusuna göre, aşağıda seçmen listelerini verdiğim Dedeler köyü nüfusu, 103 hanede 590 kişiymiş.



Yine İhsan Tevfik'in Mübadele isimli eserinin 294.sayfasında belirttiği 5237 nolu Cumapazarı İslam Nüfus defterinde, Dedeler köyünde 47 hanede toplam 55 Tuva-na (15 yaşına gelmemiş 7-13 yaş arası erkek çocuk) 51 Sıbyan ( Çocuk) 26 Müsinn (İhtiyar) 6 Redif ( askerlik görevini yerine getirdikten sonra yedeğe ayrılan er) varmış. Osmanlı döneminde sayımlar titizlikle yapılıyormuş.

 Dedeler köyüne ait 1915 Yunanistan seçmen kayıtları aşağıda..8 Kasım 1912 tarihinde  Selanik ve çevresini Hasan Tahsin Paşa tek kurşun atmadan, protokol  karşılığında Yunanlılara bıraktı. Bu bölgede yaşayan Müslüman Türkler Yunanistan vatandaşı olarak seçimlere katıldılar. İşte bu seçmen kütükleri ile ilgili isim listeleri aşağıda..
Sevgilerimle









DEDELER-SKİTİ

 

 

 

 

 

SIRA NO

ADI

LAKABI

BABA ADI

DOĞUM TARİHİ

İŞİ

4093

Adem

Sinan Hoca Oğlu

Adem

1883

Çiftçi

4094

Abedin

Deli Asan Oğlu

Muemin

1873

Çiftçi

4095

Ali

Ali Pasa Oğlu

İbraim

1866

Çiftçi

4096

Alit

Yuçe Oğları

Suliman

1892

Çiftçi

4097

Ahmet

Keleş Oğları

Ali

1865

Çiftçi

4098

Arslan

Pistan Oğları

Hasan

1888

Çiftçi

4099

Ahmet

İbiş Oğları

Talip

1881

Çiftçi

4100

Ahmet

Fize Oğlu

Rısvan

1887

Çiftçi

4101

Eredin

Keran Husein Oğlu

Zulfikâr

1860

Çiftçi

4102

Adil

Calta Oğları

Yakup

1880

Çiftçi

4103

Eredin

Turuk Oğlu

İsmail

1873

Çiftçi

4104

Adem

Topal Sali Oğlu

Necip

1874

Çiftçi

4105

Ahmet

Hoca Oğları

İklerim***

1849

Çiftçi

4106

Ali

Hoca Oğları

İlias

1893

Çiftçi

4107

Aptula

Mula Musa Oğlu

Musa

1869

Çoban

4108

Ahmet

Hacı Selim Oğlu

Hacı Selim

1851

Çiftçi

4109

Ali

Kentâr Oğlu***

Ahmet

1887

Çiftçi

4110

Ali

Kentâr Oğlu***

Selim

1877

Çiftçi

4111

Ahmet

Hıdır Hoca Oğlu

Selim

1864

Çiftçi

4112

Aziz

Pistan Oğlu

Halil

1893

Çiftçi

4113

Arslan

Cici Oğlu

Latif

1874

Çiftçi

4114

Veli

Ali Pasa Oğlu

İbraim

1878

Muhtar

4115

Veli

Mola Musa Oğlu

İdris

1888

Çoban

4116

Veli

Sinan Hoca Oğlu

Muemun

1876

Çiftçi

4117

Yusuf

Calta Oğları

Fadıl***

1872

Çiftçi

4118

Yakup

Hoca Oğları

Ahmet

1886

Çiftçi

4119

Yakup

Felik Oğları

Serif

1868

Çiftçi

4120

Yusuf

Hoca Oğları

Muemün

1878

Çiftçi

4121

Yusuf

Mula Musa Oğlu

Ahmet

1868

Çiftçi

4122

Yaser

Mula Musa Oğlu

Mehmet

1844

Çiftçi

4123

Emrula

Mula Musa Oğlu

Ali

1844

Çiftçi

4124

Elmas

Kelp Oğları

İsmail

1878

Çiftçi

4125

Emin

Ali Pasa Oğları

Muemün

1877

Çiftçi

4126

Emrula

Cica Oğları

Suliman

1890

Çiftçi

4127

Emrula

Emurla Oğlu

Mehmet

1883

Çoban

4128

Zekirya

Enca Oğlu

Suliman

1830

Çiftçi

4129

Zekirya

Ali Mi Oğları

Mustafa

1873

Çoban

4130

Zulfikâr

Keran Husein Oğlu

Recep

1893

Çiftçi

4131

Zefidin

Felik Oğlu

Sefer

1886

Çiftçi

4132

Zinel

Sisih Oğlu

Ferat

1861

Çoban

4133

İlias

Zaka Oğlu

Hacı Ömer

1859

Çiftçi

4134

İbraim

Keleş Oğlu

Muslu

1859

Çiftçi

4135

İbraim

Alipi Oğlu

Usein

1877

Çiftçi

4136

İsmail

Balak Oğlu

Zemin

1888

Çiftçi

4137

İbraim

Kamper Oğlu

Kerim

1850

Çiftçi

4138

İsmail

Calta Oğlu

Omer

1876

Çiftçi

4139

İsmail

Durla Oğlu

Mehmet

1878

Öğretmen

4140

İdris

Malci Oğlu

Muemin

1881

Çiftçi

4141

İdris

Mula Musa Oğlu

Musa

1874

Çiftçi

4142

İzet

Turahi Oğlu

Halil

1874

Çiftçi

4143

İsmail

Turahi Oğlu

Ahmet

1876

Çiftçi

4144

İsmail

Emin Oğlu

Sali

1892

Çiftçi

4145

İbraim

Efoğlu

Yakup

1867

Çiftçi

4146

Kâmil

Batak Oğlu

Zemin

1888

Çiftçi

4147

Kazım

Kamper Oğlu

İbraim

1887

Çiftçi

4148

Kazım

Keran Husein Oğlu

Zulfikâr

1855

Çiftçi

4149

Kerim

Kamper Oğlu

Resul

1832

Çiftçi

4150

Kerim

Sinan Hoca Oğlu

Mübun

1873

Çiftçi

4151

Kamper

Kara Mamut Oğlu

Usein

1857

Çiftçi

4152

Kerim

Deli Hasan Oğlu

Hasan

1872

Çiftçi

4153

Kâzım

Deli Hasan Oğlu

Ali

1891

Çiftçi

4154

Kamil

Hacı Oğlu

Muemin

1884

Çiftçi

4155

Kamper

Hoca Oğlu

Ahmet

1873

Çiftçi

4156

Latif

Sinan Hoca Oğlu

Bitula

1854

Çiftçi

4157

Bairam

Keleş Oğları

Elmas

1840

Çiftçi

4158

Musa

Ali Pasa Oğlu

İbraim

1872

Çiftçi

4159

Munemun

Cica Oğları

Aptula

1887

Çiftçi

4160

Bairam

Kara Suleman

Sulüman

1857

Çiftçi

4161

Musa

Kara Suleman

Bairam

1891

Çiftçi

4162

Mamut

İnbiş Oğları

Talip

1875

Çiftçi

4163

Mustafa

İnbil Oğları

Talip

1872

Çiftçi

4164

Bairam

Alipi Oğları

Mustafa

1876

Çiftçi

4165

Memetali

Alipi Oğları

Sadula

1893

Çiftçi

4166

Bairam

Batak Oğlu

Hasan

1893

Çiftçi

4167

Muimun

Embrula Oğlu

Rasit

1885

Çiftçi

4168

Musa

Hoca Oğları

Suliman

1874

Çiftçi

4169

Memetali

Hoca Oğları

Ahmet

1880

Çiftçi

4170

Bezat

Hoca Oğları

Mehmet

1870

Çiftçi

4171

Bekir

Hoca Oğları

Mehmet

1878

Çiftçi

4172

Mustafa

Balci Oğlu

Halil

1873

Çiftçi

4173

Mehmet

Balci Oğlu

İbraim

1886

Çiftçi

4174

Bekir

Talta Oğları

Ali

1886

Çiftçi

4175

Muemun

Talta Oğları

Memetali

1885

Çiftçi

4176

Musa

Mola Musa Oğlu

İdris

1893

Çoban

4177

Mehmet

Edsa Oğlu

Rısvan

1832

Çiftçi

4178

Mehmet

Taca Oğlu

Sali

1869

Çiftçi

4179

Muemun

Çaça Oğlu

İbraim

1841

Çiftçi

4180

Muemun

Sinan Hoca Oğlu

İsmail

1843

Çiftçi

4181

Bitula

Sinan Hoca Oğlu

Latif

1889

Çiftçi

4182

Mustafa

Çaça Oğlu

Ahmet

1884

Çiftçi

4183

Musa

Kidim Hoca Oğlu

Eredin

1888

Çiftçi

4184

Musli

Hoca Oğlu

Mutli

1881

Çiftçi

4185

Mehmet

Kara Mamut Oğlu

Kaper

1886

Çiftçi

4186

Mamut

Kara Mamut Oğlu

Kamper

1893

Çiftçi

4187

Muemun

Pasali Oğlu

Yasar

1859

Çiftçi

4188

Mehmet

Emin Oğlu

Mamut

1813

Çiftçi

4189

Mehmet

Sinan Hoca Oğlu

Ali

1889

Çiftçi

4190

Mustafa

Kelik Oğlu

Kovan

1876

Çiftçi

4191

Maksut

Kelik Oğlu

İbraim

1893

Çiftçi

4192

Mueman

Pistan Oğlu

Mustafa

1887

Çiftçi

4193

Nuredin

Keleş Oğları

İsmail

1871

Çiftçi

4194

Dervis

Edsa Oğları

Suliman

1850

Çiftçi

4195

Nazif

Deli Asan Oğlu

Dervis

1885

Çiftçi

4196

Nuster

Mola Musa Oğlu

Yasar

1893

Çiftçi

4197

Nazip

Tura*** Oğlu

Bali

1866

Çiftçi

4198

Usein

Pistan Oğları

İbraim

1874

Çiftçi

4199

Usein

Alipi Oğlu

İbraim

1853

Çiftçi

4200

Umet

Alipi Oğlu

Sadula

1889

Çiftçi

4201

Umet

Çaça Oğlu

Sali

1876

Çiftçi

4202

Omer

Balcı Oğlu

İbraim

1879

Çiftçi

4203

Osman

Hoca Oğlu

Ketan

1859

Çiftçi

4204

Osman

Çulak Oğlu

Kerim

1881

Çiftçi

4205

Usein

Çolak Oğlu

Musa

1826

Çiftçi

4206

Usein

Cici Oğlu

Mozat

1863

Çiftçi

4207

Usein

Siske Oğlu

Zinel

1885

Çiftçi

4208

Pasu

Pistan Oğlu

Sefer

1889

Çiftçi

4209

Resvan

Feze Oğlu

Fizula

1859

Çiftçi

4210

Rusen

Feta Oğları

Yakup

1857

Çiftçi

4211

Resuf

Calta Oğlu

Omer

1872

Çiftçi

4212

Sebedin

Çaça İmam Oğlu

Emin

1872

Çiftçi

4213

Sali

Ali Pasa Oğlu

İbraim

1882

Çiftçi

4214

Sali

Çaça Oğları

Mamut

1849

Çiftçi

4215

Sali

Pistan Oğları

İbraim

1870

Çiftçi

4216

Sulüman

Edsa Oğlu

Dervis

1877

Çiftçi

4217

Sulüman

Kara Suliman

Bairam

1888

Çiftçi

4218

Sabedin

Hacı Oğlu

Mustafa

1873

Çiftçi

4219

Sali

İbiş Oğları

Loman***

1854

Çiftçi

4220

Sadula

Alipi Oğları

Zekirya

1859

Çiftçi

4221

Sait

Alipi Oğları

İbraim

1856

Çiftçi

4222

Salidin

Necap Oğlu

Halil

1875

Çiftçi

4223

Sali

Necip Oğlu

Mustafa

1864

Çiftçi

4224

Sali

Topal Sali Oğlu

Necip

1876

Çiftçi

4225

Suliman

Delsiz Oğlu

Osman

1864

Çiftçi

4226

Suliman

Kamper Oğlu

Kerim

1873

Çiftçi

4227

Salim

Kamper Oğlu

Kerim

1853

Çiftçi

4228

Sefedin

Kamper Oğlu

Selim

1885

Çiftçi

4229

Semidin

Kamper Oğlu

Sali

1886

Çiftçi

4230

Sebedin

Çalta Oğlu

Yakup

1886

Çiftçi

4231

Sefedin

Halil Oğlu

Osman

1885

Çiftçi

4232

Sali

Emurla Oğlu

Karaman

1865

Çiftçi

4233

Salim

Emurla Oğlu

Osman

1882

Çiftçi

4234

Saledin

İdze Oğlu

Resit

1882

Çiftçi

4235

Selim

Hıdır Hoca Oğlu

Ahmet

1833

Çiftçi

4236

Sinan

Çaça Oğlu

Hasan

1878

Çiftçi

4237

Sabedin

Hıdır Hoca Oğlu

Eredin

1881

Çiftçi

4238

Sulüman

Hıdır Hoca Oğlu

Eredin

1887

Çiftçi

4239

Salim

Hıdır Hoca Oğlu

Eredin

1893

Çiftçi

4240

Sebedin

Hoca Oğlu

Osman

1869

Çiftçi

4241

Suliman

Hoca Oğlu

Mustafa

1889

Çiftçi

4242

Sadula

Mola Musa Oğlu

Ali

1854

Çiftçi

4243

Sali

Emin Oğlu

Memet

1869

Çiftçi

4244

Salidin

Çolak Oğlu

Suliman

1886

Çiftçi

4245

Sali

Kelek Oğlu

Yuvan

1870

Çiftçi

4246

Sali

Citli Oğlu

Metzat

1854

Çiftçi

4247

Sadet

Deli Hasan Oğlu

Hasan

1873

Çiftçi

4248

Suliman

Deci Oğlu

Temur

1886

Çiftçi

4249

Suliman

Deci Oğlu

Temur

1891

Çiftçi

4250

Celil

Palestis

Mehmet

1859

Çiftçi

4251

Cafer

Simsih Oğlu

Zinel

1836

Çiftçi

4252

Talip

Enota Oğlu

Dervis

1891

Çiftçi

4253

Talip

İbiş Oğlu

Mustafa

1889

Çiftçi

4254

Celil

Efoğlu

Muemin

1887

Çiftçi

4255

Temur

Dizi Oğlu

Mozat

1850

Çiftçi

4256

Celil

Dizi Oğlu

Ramadan

1856

Çiftçi

4257

Fizula

Fele Oğlu

Resvan

1884

Çiftçi

4258

Fedai

Calta Oğlu

Yakup

1889

Çoban

4259

Hasan

Pistan Oğlu

İbraim

1863

Çiftçi

4260

Halil

İbiş Oğları

Sulüman

1870

Çiftçi

4261

Hasan

Bosnak Oğlu

Emin

1866

Çiftçi

4262

Hamit

Topal Sali Oğlu

Necip

1893

Çiftçi

4263

Hasan

Halil Oğlu

Osman

1874

Çiftçi

4264

Hasan

Hoca Oğları

Sali

1881

Çiftçi

4265

Halil

Çalta Oğları

Bekir

1855

Çiftçi

4266

Halit

Çaça Oğlu

Muemun

1874

Çiftçi

4267

Hasan

Çaça Oğlu

Mehtula

1829

Çiftçi

4268

Hasan

Hoca Oğlu

Sulüman

1867

Çiftçi

4269

Hasan

Sıboş Oğlu

Ferat

1869

Çiftçi

4270

Hasan

Edsi(a) Oğları

Ahmet

1889

Çiftçi

4271

Halil

Pistan Oğlu

Aziz

1867

Çiftçi

 

 

 

 

 

 

YEKÜN

179 KİŞİ

 

 

 

 

 








Dedeler köünde  bisiklet turnuvası ne güzel bir etkinlik....Var mı bizim köylerde bu etkinliklerden? 










BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...