27 Kasım 2018 Salı

SUVERMEZ ve AKSAKLI KÖYÜ HİKÂYELERİ İLE FOTOĞRAFLARI


MÜBADELE FOTOĞRAFLARI

Yannis İspiroğlu sol başta..anne, baba ve kardeşleriyle beraber...yıl 1936


Selam
Uzunca bir aradan sonra tekrar burada olmak çok güzel..... Kitap işlerim yolunda gidiyor. Şekli, şemali, kağıdın kalitesi, kapağın tasarımı, fotoğrafların kalitesi  tam istediğim gibi oldu. Faydalanan ve beğenen bir sürü insan var. Bu da ayrıca benim için övünülecek bir durum....tekrar tekrar söylemek istiyorum iyi ki yayınlamışım.....
Blogda yeni bir projeye başlamak istiyorum. Türklere ait mübadele köyleri ile  Rumlara ait mübadele köylerinin fotoğrafları eşliğinde  o köye ait  gelenlerin ya da gidenlerin anısının olduğu  bir yazı paylaşacağım.
Paylaşacağım köylerde yaşayanlara  ait isim listeleri, lâkapları  "Memleketten vatana sessizlerin hikâyesi" adlı mübadele kitabımda mevcut...
İlk paylaşacağım köy; eski adı Aksaklı yeni adı Lefkara olan, o zamanlar büyük bir merkez olduğu için 7 mahalleden oluşan köye ait günümüz  fotoğrafları ile  Suvermez köyünden gönderilen, Sayın İskender Özsoy'un "Selanik'te sela sesi" adlı romanında  röportajını yayınladığı Yannis İspiroğlu'nun memleketine yani Suvermez'e ait hatıraları ile başlayacağım. 

Birbirlerinden kilometrelerce uzakta olan bu iki köyün  bağlantısını şöyle açıklayayım:
Yunanistan Aksaklı'dan mübadele ile getirilen  Dedem Haydar, Nevşehir Suvermez köyüne yerleştirilirken, Yannis'in ataları Suvermez köyünden mübadele ile gönderilip orada yerleştirildikleri köye "Nea Flotia" yani "Yeni Suvermez" adını vererek yaşamlarını devam ettirmeye çalışmışlar.
Birinin  Aksaklı-Lefkara köyü yüreğinde kalmış
ötekinin Suvermez köyü.....
Aşağıda Sayın Thanasis Papanikolau'nun objektifinden Aksaklı köyüne ait günümüz  fotoğrafları eşliğinde,  Sayın İskender Özsoy'un röportajını okuyacaksınız.
Her ikisine de çok teşekkürler....


"Onlar, Türkiye özlemlerini hâlâ diri tutan komşularımızdı komşularımızın çocuklarıydı.
Onlar, bir zamanlar anneleri,babaları,nine ve dedeleriyle ortak sevinçlerimiz hüzünlerimiz olan komşularımızdı.
Onlar, aile büyüklerinin Türkiye hakkında anlattıklarıyla büyüdüler.
O yüzden onlar da Türkiye'yi düşünür ve sever oldular.


Yannis İspiroğlu; Nevşehir Suvermez (Floria) köyünden Yunanistan'a gitmek zorunda bırakılan bir ailenin 2.kuşak temsilcisi....
1931 yılında Drama'nın Kato Nevrokopi (Yukarı Nevrekop) köyünde doğan İspiroğlu, Selanik'teki Suvermezlilerin kurduğu derneğin başkanı....Ailesinin memleketteki lâkaplarını soyadı olarak alan babası Spiros gibi o da soyadını gururla taşıyor, soyadını anne ve babasının hiçbir zaman unutamadıkları Suvermez'den bir iz olarak geleceğe bırakıyor.
..........
KİMSEYE SORULMADAN
"Kapadokya bölgesinde yaşayan Rumların savaştan haberleri yoktu. Bütün Kapadokya'da olduğu gibi Suvermez'de de hayat problemsiz devam ediyordu. Ama 1924 yılında hiçkimseye birşey sorulmadan topraklarımızdan....Yunanistan diye bir yere kaldırıldık. Türkler Rumlar kardeşçe yaşıyordu Suvermez'de .....Annem Katina ev kadını, babam Spiros hem çiftçi hemde yağhaneciydi.....haşhaş yağı basıyordu. Dedem Vasilios da yağhaneciydi....


Mübadele olacağı duyulunca birden telaşa düşmüş köy ahalisi...
-Bu da nereden çıktı? 
-Nedir bu mübadele, nereye gideceğiz? diye dövünmeye başlamışlar.
Türkler'de bizi bırakmayın diye ağlamış.


1924'ün Ağustos ayında yola çıkmışlar. O yılın Kasım ayında Pire limanına varılmış.Ailem de diğer aileler gibi ağlayarak ayrılmış Suvermez'den.....köyden ayrılırken Türkler çok yardım etmiş.Araba vermiş, hayvan vermiş,eşyalarını taşımalarında yardımcı olmuş. Rumlar Türkler tarafından hırsızlara soygunculara karşı korunarak Mersin limanına kadar götürülmüş. Suvermez'den çıkılınca Derinkuyu'ya gidilmiş. Orada 15 gün kalınmış.Oradan Niğde'ye ardından Ulukışla'ya ve sonra Mersin Limanı......ve yerleştirildikleri yere Yeni Suvermez demişler. (Nea Flotia)



SUVERMEZ ÜZÜMÜ
Nevşehir'de ki köylerinden kalkıp, adını bile duymadıkları Yunanistan'a ayak bastıklarında yeni gelenleri kabullenememe sorunu İspiroğlu ailesinin de karşısına çıkmış.


"Yunan ahalisi bizi hiç istememiş, kabullenmemiş.Türk-Rum aynıydı memlekette...herkes huzur içinde yaşıyor, kimse birbirinin dinine ibadetine karışmıyormuş.Buraya gelince çok kötü muamele görmüş büyüklerimiz...en hafif hakaret olarak "Türk Dölü"demişler.Hatta daha da ileri gidip kadınlarımıza, kızlarımıza kötü kadın gözüyle bakmışlar. Beş sefer gittim anamın babamın köyüne...dedemin evini buldum. Şimdi o evde Gülbaş ailesi oturuyor. Her gidişimde Suvermezliler kolumdan çekiştirirler:
-Bize gel, bizde kal bu gece...diye...
Hep dostluk görürüm babamın köyünde. İki kadın, iki erkek evlilik dolayısıyla Suvermez'de kalmış mübadele günlerinde...köye gittiğimde onların çocuklarını,torunlarını aradım ama bulamadım.


Suvermez'e bir gidişimde büyüklerimiz istediği için asma çubukları getirmiştim. Onları diktim. Şimdi Yeni Flotia'da anamın babamın köyü Suvermez'de yetişen üzümlerinden yiyoruz. Yaşlılarımız o üzümlere "memleket üzümü" adını taktı.Anam babam için ölene kadar vatan hep Suvermez'di. Orayı çok özlüyorlardı. Ama göremediler. Büyüklerimiz bir de Saydali dağını hiç unutamadılar. Dillerinde hep onun adı vardı. Bugün geçmişe baktığımda daha iyi anlıyorum. Mübadele çok kötü....Allah düşmanıma göstermesin"

"Acının dili, dini, milliyeti, etnik kökeni yoktur. 
Acı acıdır."
Tekrar yaşanmasın.


MEMLEKETTEN VATANA SESSİZLERİN HİKAYESİ

4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                                         Sevgilerimle 

















6 yorum:

  1. Yazınızı heyecanla ve üzülerek okudum bir suvermezli olarak mübadele öncesi herkesin kardeşçe yaşadığını büyüklerimizden bizede anlatıldı suvermezlinin gözünden rum ermeni sanatkar ve dürüst yardimsever insanlar olarak bilinirler yüz yıl önce yaptıkları eserler hala ayakta yer altı bağlantıları kemer evler toprak altı atölyeler tandirlar hepsi durmaktadır torunlarını misafir etmekten mutluluk duyarız.nuhtunca-1987@hotmail.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum.Çok güzel bir memleketimiz var. Gittiğimde hiç oaradan ayrılmak istememiştim

      Sil
  2. Suvermez lı olarak geçmişi üzülerek okudum,, memleketim köyüm çok güzeldir heryeri apayrı

    YanıtlaSil
  3. Çocukken Yunanistan'dan bir kafile gelmişti suvermezde yaşayan Rum ailerin çocukları fakat bir kişi vardı yaşlı bir kadın çocukluğu burda geçmiş bir yandan anlatıyor bir yandada ağlıyordu anladım ki gerçekten çok acı çekilmiş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef acının dini, dili, milliyeti yok.

      Sil
  4. Ne kadar mutlu oldum,bizim köyümüzle ilgili bilgi verdiğiniz için .Emeklerinize sağlık.Yunanistan a gidince Nea Flotia yı ziyaret etmek istiyorum

    YanıtlaSil

YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ....
HEPİNİZE ÇOKK TEŞEKKÜRLER...

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...