21 Şubat 2021 Pazar

DRAMA NEVREKOP NAHİYESİ KÖY, MAHALLE ADLARI ve 1472 TARİHİNDE TÜRKÇE ADLAR


SELANİK'TE BİR KÖY BEKÇİSİ


Bulgaristan Sofya Milli Kütüphanesinde Oryantal (Şark) kısmında her biri parça halinde muhafaza edilen 1472 ve 1560 tarihli iki defteri çalışarak Türkçe'ye çeviren Sayın Emine Erdoğan Özünlü ile Ayşe Kayapınar'a, ayrıca bu Akıncı defterlerini yayınlayan Türk Tarih Kurumuna teşekkürler.....

Onomastik şahıs adları bilimidir ve tarih araştırmalarına yardımcı olan bilim dalları arasındadır. Osmanlı tahrir defterleri hem şahıs adları bakımından hemde  yer adları bakımından oldukça zengin ve çeşitli malzemeler sunmaktadır. Bu eşsiz hazine incelenmeye muhtaçtır. Balkan coğrafyasına ait Osmanlı tahrir defterleri hem müslüman hem de Gayrimüslim şahıs adları açısından filoloji için olduğu kadar tarih incelemeleri içinde çok önemlidir. 1472 tarihli defterde şahıs adları bakımından oldukça ilginç ve zengin kayıtlar içermektedir. Bu defterde çok ayıda Türkçe şahıs adlarına rastlamaktayız.
1472 tarihli defterde rastlanılan kişi adları arasında;
Ağırca, Akçaluoğlu, Akbaş, Armağan, Aruk, Asıl beyi, Asıl Han Atmaca, Ayas,Aydın, Aydur, Aydoğdu, Bahş, Bahşaiş, Balaban, Bali, Baylu Koca, Bay Hoca, Bazarlu, Bayır, Bayırgen, Beyremlü, Bekdaş, Beylü, Beytimur, Burhan,Cura (Çura), Dabduk (Taptuk), Doğan, Dokmak, Durabeyi, Durak,Dur,Dur beyi,Durmuş,Durnahan, Dündar, Elvan, Esenlü, Gökçe, Göçeri, Göke, Gündoğdu, Güvenc, Güvendik, Güvendi, Güce Gelan, İlbasan,İlbeyi, İnanduk, İncek, İne,........Kara, Karaca, Karaman, Karamani, Oğul Han..........Saruhan, Sevindik, Suyağdı, Timur, Timur han, Turası,Ulamış, Umur, Umuca,Yahşi, Yayla gibi Türklerin tarihleri boyunca kullandığı ve Türkçe'den gelen çok sayıda şahıs ismi sayılabilir.

1472 tarihli defterde şahıs adları incelendiğinde çok sayıda Arapça ve İslami gelenekten kaynaklanan isimler olduğu görülür.
.......
Bunun dışında Osmanlı uçbeylerinden Evrenos (Evrenuz) Mihal ve Malkoç isimlerini almış kimseler de Akıncılar arasında görülmektedir. Dikkat çekici bir diğer isim ise Zağanos ismidir.
Ayrıca Gayrimüslim isimleri arasında bazı isimler özellikle dikkat çekmektedir. Bunların özelliği Akıncı yamağının adının İzlat, Miço, Netko,Konstandin, Kosta, Kali, Yani şeklinde  Slavca/Yunanca olması ve baba adının da Türkçe olarak Doğan, Karaman, Kuman, Kalkan, Barak, Karaca olmasıdır. Bunun yanısıra Drıman,Atmaca,Şahin, Şahin oğlan, Karagöz, Timur, Oruç, Kudelin, Duman gibi adlara rastlanması Osmanlı öncesi Türklerin Balkanlardaki yerleşimlerinin izlerini açıkca ortaya koymaktadır.


Aşağıda Drama Nevrekop a bağlı köy, mahalle ve çiftlik isimleri mevcut...Türkiye'ye geldiklerinde yerleştirildikleri yerler ile 2 köye ait listeler var.
Nevrekop nahiyesi küçük bir şehir.Devlet arşivleri kayıtlarında sadece 97 tane tasfiye talepnamesi var. Meslekleri ise Kunduracı, fırıncı, çiftçi ve öğretmen


KÖYLERİ
MAHALLE
Buçan
Kırgova
Avcı
Satukca
Tarlis
Aşağı mah.
Malomişte
Estar çeşte
Tatar Hatun
Volkova
Periçe
Kumsal
Fergova
Karayol
ÇİFTLİK
Koçan
Koprilen
Komoniç
Rakiştan
Sarova

Palancı
Hacı Halil

Goştrak
Mahallecik



Selanik Drama Nevrekop'tan Türkiye'ye geldikten sonra yerleştirildikleri yerler ise şunlar;

Çorum,Hacı Kevan mah
Çanakkale,Biga
Kocaeli,Bahçecik
Bursa,Gemlik
Tekirdağ,Çorlu
Manisa
Kırklareli,Vize
Konya,İstasyon
Adana,Kozan
İstanbul,Beyoğlu,Fener
Ankara,Beypazarı
İzmir,Kınık,Bergama
Kastamonu, Cebrail mah.Arız mah.


Selanik vilayeti Drama livası Nevrekop nahiyesi
Buçan köyünden gelenlerin isimleri  aşağıda....

1- İsmail oğlu Aziz
2- Talip oğlu Ali
3- Çiftçi Arif oğlu İbiş
4- Çiftçi Salih oğlu Mehmet
5- Çiftçi Cemal oğlu Cemal
6- Çiftçi Abdullah çocukları Mehmet ve Ayşe
7- Çiftçi Arif oğlu Mehmet
8- Çiftçi Elmas oğlu Yusuf
9- Çiftçi Salih oğlu Mestan
10-Çiftçi Hüseyin oğlu Ahmet
11-Çiftçi Hasan oğlu Süleyman
12-Kırklareli ili Üsküp nahiyesinde iskan edilen rençber İzzet eşi Fatma
13-Kırklareli ili Üsküp nahiyesinde iskan edilen rençber İbrahim oğlu Ahmet
14-Kırklareli ili Üsküp ilçesinde iskan edilen rençber Elmas oğlu İdris
15-Kırklareli ili Üsküp nahiyesinde iskan edilen rençber Hasan kızı Zeynep
16-Kırklareli ili Üsküp nahiyesinde iskan edilen rençber Hüseyin oğlu Ahmet

Selanik vilayeti Drama livası 
Periçe köyünden gelenler ise burada.....


1-Kırklareli ili Üsküp nahiyesinde iskan edilen rençber İbrahim oğlu Necip
2-Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Halil oğlu Osman
3- Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Ali oğlu Safvet
4- Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Hüseyin oğlu Mehmet
5-Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Salih oğlu Ali
6-rençber İsmail oğlu Hasan
7-rençber Salih oğlu Ahmet'
8-rençber İsmail oğlu Hasan
9-rençber Hasan oğlu İbrahim
10-rençber Hüseyin oğlu Mehmet'
11-Tekirdağ vilayeti Çorlu nahiyesinde iskan edilen çiftçi Hüseyin oğlu Ahmet
12-Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Osman oğlu Mehmet
13- Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen Hüseyin oğlu Ahmet
14-Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Hüseyin oğlu Aziz
15-Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Ahmet oğlu İbrahim
16-Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi İbrahim oğlu Mehmet
17-Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Ahmet oğlu Mehmet'
18- Kırklareli vilayeti Vize nahiyesinde iskan edilen çiftçi Hüseyin oğlu Kamil'

 Kim bilir belki biri büyük büyük dedesinin adına rastlar........Sevgilerimle 

27 Aralık 2020 Pazar

SEN MUHACİRSİN!!!!!!! NERAYDA ALİ AKMONA BARAJ GÖLÜ FOTOĞRAFLARI EŞLİĞİNDE


Merhaba  

Kırımşah'lı Arap Demiroğlu'nun kaleminden  ailesine ait hikaye aşağıda...herkesin ailesinden bir parça gibi........ fotoğraflar Kozana'ya bağlı Ali Akmona baraj gölüne ve köyüne ait......



Evimizin arkasındaki okul yeni açılmış bende birinci sınıfa kayıt olmuştum. Siyah önlük, kolalı yaka ile mahalle arkadaşlarımla okul yolunu sevinç ile tutmuştuk. Sınıfımız belli oldu öğretmenimizin eşliğinde sınıfımıza geldik. Sınıfta arkadaşlarla kaynaşmaya başlamıştık. Bir çocuk evimizi sordu, evimizi sınıfın penceresinden gösterdim bana ;


- sen muhacirsin o zaman deyince ben cevap veremedim.

Aksamı dört gözle bekledim, babam dükkânımızı kapatıp az geç gelirdi. Anneme muhacir sözcüğünün ne demek olduğunu sormadım, çünkü onun okuması yazması yoktu, bilemez diye düşündüm. Babam nihayet geldi ben karşısına dikilip yüzüne bakarak;


- Baba biz muhacir miyiz?

- Evet, oğlum biz muhaciriz.

- Muhacir ne demek baba?

- Babam ; otur bakalım şöyle karşıma dedi anlatmaya başladı. Oğlum bizler Sungurlu'ya Selanik’ten geldik, onun için biz muhacir olduk.

- Baba neden Selanik’ten buraya geldik peki?



- Oğlum bizler 600 yıl Osmanlı Devleti bayrağı altında Selanik’i idare ettik. Sonra Selanik Yunanların eline geçti 12 yılda Yunanlıların idaresi altında kaldık. Bizim bu muhacirliğimiz ikinci defa: ben doğmadan balkan savaşı olunca biz bölgece bir tarafa göçmüşüz, sonra oradan yeniden köyümüze dönmüşüz. İşte o günlerde Yunanlıların emrine girmişiz. Atatürk kurtuluş savaşını kazanınca bizleri oradan Yunan egemenliğinden kurtarmak için Anadolu yaşayan Rumlarla bizleri mübadele yaptı. İyi hatırlıyorum oğlum; köydeyken bizim köye 300 hane Rum geldi onlarla dört ay beraber yaşadık. Sonra Selanik’e geldik. Üç ay orada çadırlar içinde bekledik, gemi gelmesini. Bir gün gemiye bizi doldurdular sizler Anadolu’ya gidiyorsunuz dediler gemi hareket ederken kimi insanlar sakladıkları silahları çıkartarak Selanik’e doğru ateş etti. Vapur yolculuğumuz böylece başladı vapurda küçük kardeşim Kasım öldü. Onun ölüsünü denize attılar. Bir gün İstanbul’a geldik. İstanbul’da zenginin birisi; gemideki insanlara sıcak ekmek helva dağıttı, günlerce sıcak yemek yememiştik. Bir hafta yolculuktan sonra Samsun'a çıktık. O gün yaylılarla Ordu'ya doğru hareket ettik. Ordu’da iki ay kaldık. Orada sıtmadan insanlar ölmeye başlamıştı, biz yeniden göçe başladık. Çorum’un Mecitözü ilçesinin Karaca öğren köyüne yerleştik. Bu köyde altı ay kaldık. Dedenin abisi Sungurlu'ya gelmişti. Abisinin yanına gelmek istedi bizde buraya yerleşmiş olduk.

- Peki baba komşularımız diğer insanlar onlarda mı muhacir?

- Evet oğlum onlarda muhacir.. kimisi bizim köyden Kırımşalı, kimisi Cumalı, kimi gelinlerimiz ise başka köylü yani Uçanalı, Katransa, Gırametikli, Kölemezli ama ağırlıklı olarak bizim köylü ile Cumalı burda.

- Peki baba oradaki mallarımız ne oldu ?

- Onların hepsini orada bıraktık yedi yüz koyunumuz, beş yüz dönüm arazimiz vardı hep orda kaldı orda zengin iken, burada fakir durumuna düştük.

- Baba biz Selanik’e nereden gitmişiz.?

- Oğlum biz oraya Konya’dan göçmüşüz. Bizler Yahya Bey Yörüklerindeniz.

derdi rahmetli o günkü çocukluğumla muhacirliğimi anlamış muhacir oluşumdan da her zaman gurur duymuşumdur.

Arap Demiroğlu

İkinci kuşak mübadil

Aile tarihine ait hikayeyi bizimle paylaşan Arap bey'e teşekkürler                                                                                     Sevgilerimle




21 Aralık 2020 Pazartesi

SELANİK KAYALAR'DAN SİVAS ZARA'YA DURGUTLAR KÖYÜ HİKAYESİ



Kuzey Yunanistan'da şu dağların yamaçlarına sıralanmış Türk köyleri........

Biraz  İskender Özsoy'dan, biraz İhsan Tevfik'ten

  Durgutlar köyünde doğan Adil Turgut'un, 2006 yılında köyüne yaptığı geziyi ve Sayın İskender Özsoy'a  anılarını anlattığı  satırlar aşağıda..... 

Adil Turgut, 1912 yılında Kayalar'ın Durutlar köyünde doğmuş, aile Hocaoğulları diye anılıyor. Adil Turgut, Hocaoğullarından Süleyman beyin oğlu..İskender Özsoy'a verdiği röportajında; 

"Durutlar'da doğmuşum ama daha çok Kayalar'da oturan dedem Hüseyin'in yanında kalırdık. Çünkü babam Rum çetecilerle girdiği bir çatışmadan sonra sık sık ölüm tehditleri almaya başlayınca Amerika'ya kaçmış, bizi dedeme emanet etmişti. Kaçmadan önce onun Selanik'te Beyaz Kule'de hapis yattığını hatırlıyorum. Beyaz Kuleye bizimle helalleşip gitmişti. Onun için çocukluğumun büyük bölümünü Kayalar'da geçirdim. Doğduğum köy Durutlar Türk ve Bulgarların yaşadığı bir köydü. 30 hane Türk, 30 tane Bulgar vardı. Ama mahallemiz ayrı ayrıydı. Durutlar Kayalar'a yakındı. Yolumuzun üstünde çayırlık vardı. Çayırlığı geçtin mi köye gelirdin. Köyde Karaaliş adında Bulgar çocuğu vardı. Onunla arkadaşlık ederdim daha çok. Çocuklarla aşık oyunu oynardık. Bulgarlarla münasebetlerimiz fena değildi. Aramızda kavga dövüş olmazdı. Köyün zenginlerinden olan babam, hapisten çıktıktan sonra beraber iş yaptığı Miço Bilaro tarafından kaçırıldı. Hollanda ve İngiltere üzerinden Amerika'ya gitti. Babamın Türkiye'ye geldikten sonra bir ara Miço'yla mektuplaştığını hatırlıyorum.....




"Köyün adı Osmanlıca harflerle tam olarak " Durgutlar" diye okunuyor. "Turgutlar" diye söyleniyor. Muhacirlerde kısaltma eğilimi olduğu için köyün adının Durutlar şeklinde söylendiğini düşünüyorum" diyor İhsan Tevfik Mübadele adlı kitabında

Peki Adil amca doğduğu  köy Durutlar'ı  gördüğü zaman ne hissetmişti.

".........Kayalar'dan sonra çayırlığı geçip Durutlar'ı uzaktan gördüğümde neler hissettim bir bilseniz. Anlatamam. Kavuşmuştum çocukluğuma....rüya gibiydi köyümde geçirdiğim saatler..doğduğum köyün havasını soludum, suyunu içtim,20 yıl gençleştim. Doğduğum yeri dünya gözüyle bir kere daha görmüştüm şükürler olsun"

Durutlar'dan Sivas- Zara'ya ortak kader

Doğduğun yer midir, yoksa bir ömür boyu yaşadığın yer midir memleket? Neresi ağır basar terazide tartsan? Rumeli'de ki 12 pırıl pırıl çocukluk yılı mı? Zara ve İstanbul'da geçirilen 84 yılın getirdiği ağırlık mı? Durutlar mı? Zara mı?

.........

Zara'nın yetiştirdiği büyük halk ozanı Zaralı Halil o güzelim türküde demişti ki

"Kösedağ dediğin ulu bir manzara

Bir yanı Suşehri bir yanı Zara"

Sanırım Adil amca o türküyü şöyle yorumlardı;

"Kösedağ dediğin ulu bir manzara

Bir yanı Durutlar bir yanı Zara"

 Nereden ayrılırsan ayrıl, ister Durutlar ister Zara olsun, şair doğru söylemiş

"Evet doğru ama gitmek biraz değil, hayli ölmektir şairim!"

Durutlar  ile ilgili Osmanlı arşivlerinde rastladığımız en eski belge 1671 tarihli Durali dede adlı bir zatın yaptırmış olduğu caminin Cuma müezzinliğini görevini tevcihiyle ilgili bir belge.1671 yılında Cuma namazı için müezzin tahsis edildiğine göre orada mescit değil, cuma namazı kılınabilen büyük bir cami var demektir ve bu durum Durgutlar'ın daha o yıllarda büyük bir köy olduğunu gösterir denilebilir.

Vakıf eseri olarak Durgutlar camii; Cumapazarı kazasına tabi Durgutlar karyesinde Durali dedenin bina eylediği camidir. 1673'den önce yapılmıştır. 


Kaleden bir  Selanik fotoğrafı bırakayım buraya.....

Durgutlar köyünden gelenlere ait tasfiye talepnameleri aşağıda..nereye iskân edildikleri çoğu mübadilin belgelerinde  yazılmamış ama Mübadele adlı kitapta okuduğumuz anılardan da anlaşılan yerleştirildikleri yerler Sivas ve köyleridir.
                                                                                      Sevgilerimle

1-Manastır vilayeti Kozana livası Kayalar kazası Durgutlar köyünden gelen çiftçi Hocazade Zennun oğlu Mehmet

2-Manastır vilayeti Kozana livası Kayalar kazası Durgutlar köyünden gelen çiftçi Yusuf oğlu Mahmut

3- Durgutlar köyünden gelen çiftçi Ali Behzat oğlu Mürüvvet

4-Durgutlar köyünden gelen çiftçi İbrahim oğlu Seyfettin

5-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Veli oğlu Abdurrahman

6-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Bayram oğlu Kerim

7-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Yahya oğlu Osman

8-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Yahya oğlu Mustafa

9-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Abdül oğlu Mustafa

10-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Mustafa oğlu Hasan

11-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Mürüvvet oğlu Süleyman

12-Durgutlar köyünden gelen çiftçi İbrahim oğlu Abidin

13-Durgutlar köyünden gelen çiftçi İsmail oğlu Kazım

14-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Halil oğlu Süleyman

15-Durgutlar köyünden gelen imam Bayram oğlu Saldin

16-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Halim oğlu Bekir

17-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Bekir oğlu Salim

18-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Salih oğlu Hayrettin

19-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Bayram oğlu Hasan Ali

20-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Abdurrahman oğlu Salim

21-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Salih oğlu Abdurrahman

22-Durgutlar köyünden gelen çiftçi İbrahim oğlu Necip

23-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Cemal oğlu Zekman

24-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Abdullah oğlu Hacı Hüseyin

25-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Hacı Hüseyin oğlu Hayrettin

26-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Hacı Hüseyin oğlu İdris

27-Durgutlar köyünden gelen çiftçi İbrahim oğlu Nurettin

28-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Salih oğlu Bayram

29-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Salih oğlu Mahmut

30-Durgutlar köyünden gelen İsmail oğlu Muslih

31-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Abdullah oğlu Sadullah

32-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Zekeriya oğlu Demir

33-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Abdurrahman oğlu Kasım

34-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Salih oğlu Şahin

35-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Veli oğlu Mustafa

36-Durgutlar köyünden gelen çiftçi Mustafa oğlu Süleyman'a ait tasfiye talepnamesi.

37-Durgutlar köyünden gelip, Sivas ili Tenos (Şarkışla) kazası Lisanlı köyünde iskan edilen çiftçi Muhtaroğullarından Cemal oğlu Zekman

38-Durgutlar köyünden gelip, Sivas ili Hafik kazası Çimenyenice köyünde iskan edilen Bayram oğlu Emin

39-Durgutlar köyünden gelip, Sivas ili Hafik kazası Çimenyenice köyünde iskan edilen Zeki oğlu Salih

40-Durgutlar köyünden gelip, Sivas ili Hafik kazası Tuzhisar köyünde iskan edilen Elizoğullarından Süleyman oğlu Yusuf

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...