SELANİK TÜRK KÖYLERİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SELANİK TÜRK KÖYLERİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Aralık 2020 Pazar

SEN MUHACİRSİN!!!!!!! NERAYDA ALİ AKMONA BARAJ GÖLÜ FOTOĞRAFLARI EŞLİĞİNDE


Merhaba  

Kırımşah'lı Arap Demiroğlu'nun kaleminden  ailesine ait hikaye aşağıda...herkesin ailesinden bir parça gibi........ fotoğraflar Kozana'ya bağlı Ali Akmona baraj gölüne ve köyüne ait......



Evimizin arkasındaki okul yeni açılmış bende birinci sınıfa kayıt olmuştum. Siyah önlük, kolalı yaka ile mahalle arkadaşlarımla okul yolunu sevinç ile tutmuştuk. Sınıfımız belli oldu öğretmenimizin eşliğinde sınıfımıza geldik. Sınıfta arkadaşlarla kaynaşmaya başlamıştık. Bir çocuk evimizi sordu, evimizi sınıfın penceresinden gösterdim bana ;


- sen muhacirsin o zaman deyince ben cevap veremedim.

Aksamı dört gözle bekledim, babam dükkânımızı kapatıp az geç gelirdi. Anneme muhacir sözcüğünün ne demek olduğunu sormadım, çünkü onun okuması yazması yoktu, bilemez diye düşündüm. Babam nihayet geldi ben karşısına dikilip yüzüne bakarak;


- Baba biz muhacir miyiz?

- Evet, oğlum biz muhaciriz.

- Muhacir ne demek baba?

- Babam ; otur bakalım şöyle karşıma dedi anlatmaya başladı. Oğlum bizler Sungurlu'ya Selanik’ten geldik, onun için biz muhacir olduk.

- Baba neden Selanik’ten buraya geldik peki?



- Oğlum bizler 600 yıl Osmanlı Devleti bayrağı altında Selanik’i idare ettik. Sonra Selanik Yunanların eline geçti 12 yılda Yunanlıların idaresi altında kaldık. Bizim bu muhacirliğimiz ikinci defa: ben doğmadan balkan savaşı olunca biz bölgece bir tarafa göçmüşüz, sonra oradan yeniden köyümüze dönmüşüz. İşte o günlerde Yunanlıların emrine girmişiz. Atatürk kurtuluş savaşını kazanınca bizleri oradan Yunan egemenliğinden kurtarmak için Anadolu yaşayan Rumlarla bizleri mübadele yaptı. İyi hatırlıyorum oğlum; köydeyken bizim köye 300 hane Rum geldi onlarla dört ay beraber yaşadık. Sonra Selanik’e geldik. Üç ay orada çadırlar içinde bekledik, gemi gelmesini. Bir gün gemiye bizi doldurdular sizler Anadolu’ya gidiyorsunuz dediler gemi hareket ederken kimi insanlar sakladıkları silahları çıkartarak Selanik’e doğru ateş etti. Vapur yolculuğumuz böylece başladı vapurda küçük kardeşim Kasım öldü. Onun ölüsünü denize attılar. Bir gün İstanbul’a geldik. İstanbul’da zenginin birisi; gemideki insanlara sıcak ekmek helva dağıttı, günlerce sıcak yemek yememiştik. Bir hafta yolculuktan sonra Samsun'a çıktık. O gün yaylılarla Ordu'ya doğru hareket ettik. Ordu’da iki ay kaldık. Orada sıtmadan insanlar ölmeye başlamıştı, biz yeniden göçe başladık. Çorum’un Mecitözü ilçesinin Karaca öğren köyüne yerleştik. Bu köyde altı ay kaldık. Dedenin abisi Sungurlu'ya gelmişti. Abisinin yanına gelmek istedi bizde buraya yerleşmiş olduk.

- Peki baba komşularımız diğer insanlar onlarda mı muhacir?

- Evet oğlum onlarda muhacir.. kimisi bizim köyden Kırımşalı, kimisi Cumalı, kimi gelinlerimiz ise başka köylü yani Uçanalı, Katransa, Gırametikli, Kölemezli ama ağırlıklı olarak bizim köylü ile Cumalı burda.

- Peki baba oradaki mallarımız ne oldu ?

- Onların hepsini orada bıraktık yedi yüz koyunumuz, beş yüz dönüm arazimiz vardı hep orda kaldı orda zengin iken, burada fakir durumuna düştük.

- Baba biz Selanik’e nereden gitmişiz.?

- Oğlum biz oraya Konya’dan göçmüşüz. Bizler Yahya Bey Yörüklerindeniz.

derdi rahmetli o günkü çocukluğumla muhacirliğimi anlamış muhacir oluşumdan da her zaman gurur duymuşumdur.

Arap Demiroğlu

İkinci kuşak mübadil

Aile tarihine ait hikayeyi bizimle paylaşan Arap bey'e teşekkürler                                                                                     Sevgilerimle




BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...