AFYON etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AFYON etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Temmuz 2021 Pazartesi

DOYRANLI CEMAATİ İLE TAŞKÖPRÜ KÖYÜ TARİHİ

 

Doyranlar köyü-Yenipazar-Şumnu'dan,  Taşköprü- Afyon-Sultandağı'na....


Yukarıda gördüğünüz sol tarafta bulunan Namazlağ günümüze kadar ulaşan Hacı Hasanlar sülalesinden Somunculardan miras......1930'lu yıllarda Doyuranlarda dokunan misafirler için üç-dört kişinin yanyana namaz kıldığı kök boyalı kilim 





Doyranlar cemaatinin Türkiye'de ki köyleri


Talip dede ve eşi Ayşe nine.....soyadları Parlar
Bulgaristan Doyranlardan 1927 yılında göç etmişler. Yanlarındaki torunları İsmail Parlar
Çifteler Köy Enstitüsü öğrencisiyken


Doyranlar köyü Osmanlı Tahrir (vergi) defterlerinde ilk olarak 1538 tarihli  kayıtlarda görülmektedir. Bu dönem Kanuni Sultan Süleyman dönemidir. "Zaviye-i Doyran" ve "Çoban Pınarı"  olarak kayıtlıdır. Kuruluşta 3 hane ve 4 bekar nüfus vardır. İlk hane de İdris dede oğlu Hüseyin dede kayıtlıdır ve zaviyenin şeyhi olarak görülmektedir. (Günümüzde Hacı Hasanlar olarak devam eden sülale olma ihtimali vardır. Dede-torun isimlerinin İdris ve Hüseyin olarak özgün isimler olması, silsilenin devam ettiğini düşündürmektedir)

Daha sonra Anadolu'dan iskânlar devam etmiş nüfusu artarak 1557 yılında Kılavuzlar adında ayrı bir mahalle kurulmuştur. Çiftçilik ve hayvancılık (rençber) yaparak geçimlerini sağlarlardı.

1925 yılı nüfus sayımında  296 hane ve 1410 nüfus görülmektedir. Günümüzde Şumnu-Yenipazar-Doyranlar köyü 1902-1927-1939-1951-1968-1989 tarihlerinde Türkiye sınırları içine göç etmişlerdir. Afyon-Sultandağı Taşköprü köyüne 1927 yılında  Kara Mustafalar (Kara Hasan- Kara Hüseyin) Mehmet Güveyi'ler, Terzi Aliler,Topallar, Kara Mustafa'nın kardeşi Kara Halil, Kayseri'ye Şahlılar, Afyon Merkez köye 1939'da Hacı Hasanlar sülalesi ile Zobu'lar, İzmir Menemen Maltepe'den Taşköprü'ye, Kayseri Bünyan'a, Bursa, İstanbul, Edirne gibi yerlere yerleşmişlerdir. Mevcut kalanların ilk kurucularla hemen hemen hiç bağlantıları kalmamış olup, göçenlerin yerlerine Bulgaristan içinden Şop Bulgarları yerleştirilmiştir. 2008 yılı nüfus sayımında 124 hane, 566 nüfus görülmektedir.

Taşköprü köyü 1928'de köy olarak kaydedilmiştir. Şu anda ki yerinin biraz daha doğusunda "Gavurun çiftliği" adı verilen yere kurulmuştur. İlk yerleşimde mevcut samanlık,ahır gibi yapıların temizlenip, bölmelere ayrılmasıyla oluşturulan evciklere yerleşilmiştir. 1933-1935 yıllarında ki kuraklıkta Akşehir gölü tamamen kurumuş ve köy dağılmıştır. 1937 yılında tekrar geri dönerek şimdiki yerinde Akarçay'ın batı kenarına kurulmuştur.Köyde Motorcular sülalesine ait bir adet değirmen, Karamehmetlerin  bir adet pekmezhane-şekerpancarından, bir adet köprü, Pipicilerin köprü başında petrol istasyonu vardı. Çiftçilik ve Hayvacılık yapıyorlardı. İlk kuruluşu tamamen göçmen köyü olsa da 1968 tarihinden sonra Akşehir gölünün taşması, arazilerin göl altında kalması ve Türkiye'de sanayileşme neticesinde çoğunluğu Eskişehir, Manisa-Salihli, Bursa, Kocaeli, İzmir, İstanbul gibi büyükşehirlere göç etmişlerdir. Göl taştığında balıkçılık (sazan,turna,kerevit,çapak,tatlı su kefali) hasırcılık ve kamışçılık yapılmıştır.

Rumeli'de iskânda birçok isim cemaat adından gelmektedir. Doyuran cemaati yörüklerin arasında bayağı nüfuzlu özel bir cemaat olup, Makedonya'da da bir gölün adı olmuştur. (Bazı kaynaklarda Toyranlar da denilmektedir) Avşar Türkmenlerinden Oğuzların Bozok kolundandır. Eldeki verilere göre Doyran boyuna ilk kez 11.yüzyılda Türkmenistan'da rastlıyoruz. Daha sonra yaşanan savaşlar ve Moğol baskısıyla Anadolu'ya göç ediyorlar. Adıyaman'dan başlamak üzere Anadolu'da Kuzey ve Güney istikametlerine ayrılıyorlar. Bugün bile Türkiye'nin farklı yerlerinde Doyran ismi ile köyler vardır. Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ise boya mensup aileler Balkanlara göç ediyor.Anadolu'da yoğun olarak bulundukları böle Sis Sancağı (Merkez Adana-Kozan) Adana ve Maraş bölgesidir. Öncesinde ise Dulkadiroğlu Beyliği içindedirler. Ayrıca Doyranlı cemaati Köpekli avşarının bir obası olarak bilinmektedir.

Doyranlı cemaati ile ilgili bilgiler için Sayın Hasan Parlar'a teşekkürler......

Sevgilerimle

22 Ekim 2017 Pazar

GREBENE KÖY LİSTESİ -BENİM GEZECEK HALİM Mİ KALDI?



Fotoğraf 1924'de Türkler ayrılmadan hemen önce .......Fotoğraf için Sayın Gürkan Kırsever'e ayrıca  teşekkürler


Selam
Bugün Sefer bey'e ait bir anıyla başlamak istiyorum.
Kendisi ; İstanbul Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteridir, başarılarıyla örnek aldığım bir insandır. 
Vakfın bir gezisinde yolları, Grebene'nin Krifçe köyüne düşer. Köyün içinde gezerken, kendilerine "-gel bi kahve iç" diye Türkçe seslenen Sivaslı Eleni'yi görürler ve evine konuk olurlar.
Eleni, siyahlar içinde kolyeleri, küpesi ve bilezikleriyle ince güzel, bakımlı bir kadın... ama yüzüne ağır bir hüzün oturmuş. Sefer beyin iltifatlarına "aman güzellik mi kaldı artık" diye cevap verir.
Kahve daveti, misafir arzusuyla, uzoya döner.Beyaz peynir, kaz ciğeri, domates, sardalya ve tavada sucukla enfes bir çilingir sofrasına dönüşür. Sivaslı Eleni Paradiso kendi ifadesiyle yaşını 50 ve 20 olarak anlatmaya çalışır. Çünkü, Türkçe 70 demeyi unutmuş. Ailesi Sivas'ta kuyumculuk yaparmış. Bir yıl içinde annesini, arkasından eşini kaybetmiş. Avunmak için kendini torunlarına adamış. Yemek odasının duvarları ahşap tarım aletleri, tüfekler, bakır kaplarla süslenmiş.Yani  Sivas'tan göçerken getirdikleri eşyalarla.......
Eleni torunlarına Türkçe kelimeler öğrettiğini, 
-Gidin oralara bizim geldiğimiz yerleri görün dediğini söylüyormuş. 
-Peki sen?
-Benim gezecek halim mi kaldı?
..............

Rivayet odur ki; Krifçeliler, Türkiye'ye geldiklerinde, Yunanistan'da elma ürettikleri için, elma yetiştirebilecekleri toprağa yerleşmek istemişler, bu yüzden Isparta'ya gönderilmişler. Fakat oraları beğenmeyince,  yürüye yürüye  Niğde'nin Yeşilburç köyüne gelip, yerleşmişlerdir.
Bir kırmızı elmanın peşinde günlerce.......

 Halen birçoğu Yeşilburç köyünde yaşamaktadır. Her yıl Helva Şenliği düzenliyorlar. Türkiye'de yaşayan tüm Krifçeliler aileleri ile birlikte o şenliğe katılıyor. 

Grebene'den gelenler, Türkiye'de; Aydın-Söke, Giresun, Samsun, Eskişehir, Denizli İstiklal mah ve Çivril'e, Balıkesir Ayvalık-Edremit'e, İzmir Karşıyaka-Karaburun-3.Karataş mah.- Narlıdere ve Seydiköy'e, Bursa Mudanya-Gemlik, Sinop, Kastamonu Arız mahallesi, İstanbul Büyükada-Kartal-Pendik-Aksaray, Adana, Manisa-Salihli ve Isparta'ya  yerleştirilmiş.

Torişte, Viroşta ve Vençe  köylerinden gelenlerin yerleştirildikleri yerlerin isimleri yazılmamış. Fakat mübadil çocuklarından aldığım bilgiler doğrultusunda Vençe'den gelenlerin bir kısmı Afyonkarahisar Cumhuriyet köyüne, Vençe'ye bağlı eski adı Nisi, yeni adı Nisinikos olan mahalleden gelenler ise,  Uşak Merkez'e yerleştirilmiştir. 

Çoruhlu köyünün büyük bir kısmı Denizli-Çivril ve Balıkesir-Ayvalık'a yerleştirilmişler.

Halkın tamamı  çiftçilik yapıyor. 1855  adet tasfiye talepnamesi doldurulmuş.

Manastır Vilayeti Kozana Livası  (Sancağı) Grebene kazasına bağlı köy listesi....
                                                                                 Sevgilerimle

 1- Vençe                                                      2- Viroştan
 3- Hisar                                                      4- Krifçe
5- Çoruhlu                                                  6- Osnik
7- Dovratova                                               8- Devran
9- Horpeşte                                                10- Goblar
11-Kolukşaki                                             12- Sombino
13-Pigadiçe                                               14- Çotul
15- Varişte                                                 16-Girakali
17-Mila                                                     17-Dovronişta
18-Ağalos                                                 19-Şirin Kebir
20-Sirin                                                    21-Torişte
22-Karitaraka                                          23-Granoş
24-Derbent                                              25-Mavronoros
26-Pelika                                                 27-Gravoş
28-Viryodu Ormanı                                29-Virbova
30-Lişniko



3 Temmuz 2015 Cuma

KİRAZ MEVSİMİ

Günaydın 
 Köyümüze kiraz mevsimi geldi. Geçen sene yazdığım KRALİÇE'NİN KİRAZI isimli yayınımda, bu kirazların özelliğini, nasıl yetiştirildiğini, yetiştirilmesinde gösterilen özeni, toplanır toplanmaz yurt dışına (Kraliçe Elizabeth'e)gönderildiğini v.s yazmıştım. Afyon Sultandağı kasabası Yeşil çiftlik köyünün kirazlarının güzelliği, ikliminden kaynaklanıyor. Gece ayazı gören kiraz, gündüz +35 dereceyi gördüğü için bu kadar leziz... 

Kirazlar geçen hafta toplanmaya başlamış. Bu hafta iyice kızarıp tatlanmış. Bizde kiraz yemeğe hafta sonu köye gidiyoruz. Bu sene dallar kirazdan kırılmasa da, yine de  yetecek kadar varmış şükürler olsun.


NAPOLYON KİRAZ

Kirazlar toplandıktan sonra eziği,çürüğü ayıklanır ondan sonra kasalara doldurulur. Asla karıştırılmaz. Eğer sizde bu kirazın tadına bakmak isterseniz 0.506.705.55.28 no'lu telefondan Süreyya bey'e ulaşmanız yeterlidir. Aslına ilkokul öğretmeni olan ama yaz tatilinin neredeyse tamamını,  ailesine yardım etmek için önce kiraz, daha sonra vişne, daha sonra kayısı, daha sonra elma toplayarak geçiren Süreyya'nın size en güzellerini göndereceğine kefilim...
Şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum...Bu yayın bir reklam değildir. Bir köy tanıtımı olarak okuyun..Hepimiz en iyinin, en organiğin, en hilesizin peşinde değil miyiz? O zaman köylere yönelmenin zamanıdır diye düşünüyorum....
                                                                                                                                                                             Sevgiler 

NAPOLYON KİRAZ



22 Temmuz 2014 Salı

VİŞNE

VİŞNE

 Selam daha önce http://serhira.blogspot.com.tr/2014/06/kiraz.html yazımda da bahsettiğim bizim köyün vişneleri toplanmaya başlamış..

O kadar da şımarık bir meyve ki; görüyorsunuz  dallar dolu dolu...

AFYON VİŞNE
 Vişne reçelimi ve marmeladımı sağ olsun kayınvalidem yapar gönderir. Bende bol bol kompostosunu kaynatırım. Aile arasında efsaneye dönüşen  beyaz-cikolatali-visneli-kek imi sık sık yaparım. Likörünü yaparım. Ramazan Bayramından sonra size bir likör tarifi vereceğim..


VİŞNE

  Eğer sipariş vermek isterseniz bizim köylüler  gönderime başlamışlar...Tekrar iletişim numarasını yazıyorum.
Süreyya Yıldız
0 506 705 55 28
Pişman olmazsınız... sevgilerimle

27 Haziran 2014 Cuma

KİRAZ

KİRAZ

Hafta sonunda kiraz yemeye  eşimin köyüne gittik. Yeşilçiftlik Afyon'un Sultan dağı ilçesine bağlı, Sultan dağının eteklerinde kurulmuş, Çay depreminde bayağı zarar görmüş, meyve ağaçları ile meşhur yemyeşil bir köy.... 

Eşimin dedesi Yeşilçiftlik'in eski Belediye Başkanı...

Yeşilçiftlik'e  ilk gittiğimde çok şaşırmıştım, köy demeye bin şahit ister.. o ka yani..... Meyvecilikle uğraşıyorlar. Başta kiraz,vişne,kayısı,elma,armut,dut hepsi var...Ayrıca ceviz, ıhlamur ağaçları da var. Yeşilçiftlik ve civar köylerde yetişen kiraz, o kadar kaliteli ki iç piyasaya verilmeden direkt soğutuculu tırlarla başta İngiltere olmak üzere, yurt dışına gönderiliyor.

5 kiloluk koliden dönüşte iş yerime getirdim. Bayıldılar..Kilosuna 9,5 TL verdik ama bu kiraz gibi büyük ve lezzetli değildi diyorlar..
- eeee bu kirazları bi Kraliçe Elizabeth bir de siz yiyorsunuz diyorum. :)


YEŞİLÇİFTLİK KÖYÜ


Aynı ağaçtaki kirazlar (ayrı ağaçların kirazları asla birbirine karıştırılmıyor) toplandıktan sonra yüzük denilen metal bir aparatın içine konuluyor en büyük yüzükten geçen  kiraz 1.kalite kiraz.... hopp  yurt dışı....   

HİRA MELİS

Kiraz güzelimmmmm

Hira Melis köyden hiççç hoşlanmaz. Neymiş efendim börtü böcek varmışşş. Ama 6 ay Ankara'da, 6 ay köyde yaşamayı tercih eden Babaannesini ve Dedesini çok özlediğinden, ayrıca kiraza dayanamadığından her seferinde söylene söylene gelir.


Eşşek tabir edilen merdivenlerle çıkılıyor...Ben sadece iki basamak çıkabiliyorum fazlası beni geriyor....:) 24 yaşından sonra köy görürse insan, ancak bu kadar oluyooo...

Kirazların muhteşemliğini bilen eş, dost, hısım, akraba kiraz zamanını bilir, arabaları ile gelir alır götürürler. Parasını verende var, hediye kabul eden de :)

Kiraz toplatma işi yüksek bir maliyet gerektiriyor. İşçi yevmiyesi, işçilerin yemek parası...İş toplatmakla bitmiyor. Her gün belirli bir miktar kasa dışında aracılar, üreticilere kasa vermiyor. Kasa bulamayan köylünün elinde kalıyor kirazlar... Kirazda nazlı mı nazlı...beklemez ki..O kadar emek, o kadar bakım boşa mı gitsin. Köylü üreticiler, nihayet bu sene  kendilerince çözüm bulmuşlar isteyen hısım akraba eşe dosta kargolamaya başlamışlar...

Hııı bu arada kargo şirketleri nihayet bu bölgeye gelmişte o yüzden...Geçen yıla kadar hala, çocuklarına bile göndermek için otobüs şoförlerine yalvarıp, bir boş  koltuk parası verdikleri taktirde gönderebiliyorlardı. :(


Ben bu köyün 20 yıllık geliniyim.Her sene aynı toplama,kasa bulma, ağaçta kaldı söylemlerini dinliyorum. Üzülüyorum açıkçası..Sadece kiraz için değil aynı şey vişne içinde geçerli...Hem de daha da acıklısı... büyük şehirlerde yaşayanlar reçel yapmak için doğru dürüst vişne bulamazken bulduklarını da, pahalı alırken onlar kilosu 10 kuruşa alıcı bulamıyor.Çöpe döküyor...
Bazen haberlerde seyrederiz ya üretici para etmediği için fındığı yaktı, sütü yola döktü, domateslerle yolu kapattı diye...yaşadıklarına tanığım çok doğru.. yazık yazıkk..

KİRAZ
Neyse....
Toplanan kirazların yaralısı varsa tek tek ayıklanıyor.Karton kiraz kutularına  konuluyor ve kargolanıyor...Şimdilik tamamen acemice yapıyorlar.Bununla ilgili köyün ileri gelenlerinin bir takım fikirleri var..Bir internet sitesi oluşturmaya çalışıyorlar.Fikirleri hayata geçtiğinde size de buradan duyuracağım.

Şimdilik hoşçakalın. Herkese hayırlı ramazanlar diliyorum.

                                                                      Sevgilerimle




21 Mart 2014 Cuma

BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEK


Eş durumundan bir Afyonlu olarak vişneyi çok severiz. Eşimin dedesinden  kalma bir köy evimiz  ve bahçesinde bir sürü vişne ağacımız var.   

  Mevsimi geldiğinde vişneden  dallar yerlere eğilir....Ama gel gör ki  satınca para etmez.... Geçen sene kilosu  20-25 kuruştan satılmıştı. Bu nedenle bizim köylüler, o güzelim vişne ağaçlarını kestiler ve yerlerine iyi para ettiğinden dolayı Napolyon kiraz ağaçları diktiler. Yazıkkkkk....Ama onlarda haklılar bütün yıl uğraş didin meyvası da kuruş etsin....Keşke canım ülkemde aktif devlet kurumları olsa da üretici-tüketici dengesini iyi ayarlansa...Köylümüz zarar etmese...Ürettikleri para etse... rahat yaşasalar...İstikrar olsa ürün para edecek mi? diye düşünmeseler...olmaz mı?


Neyse......vişne tadından dolayı çoğunlukla meyve olarak yenmez. Anca kompostosu, reçeli, marmeladı yapılır. Pastalara keklere o mayhoş tadı ile çok yakışır.  Bu sebeble sizlere bugün çok güzel bir kek tarifi vereceğim. 
  

BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEK 




BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEKKEK
Malzemeler
*4 adet yumurta (oda sıcaklığında)
*1 su bardağı toz şeker
*Yarım su bardağı sıvı yağ
*Yarım su bardağı yoğurt (oda sıcaklığı)
*1 paket kabartma tozu
*1 çay kaşığı silme karbonat (Daha güzel kabarır.)
*1 paket vanilya
*2 su bardağı un
*10-15 tane vişne (mutlaka dondurucumda vardır :) )
*1 tane beyaz çikolata



Yapılışı


 *Oda sıcaklığındaki yumurtalar ile toz şekeri, şeker tamamen eriyip mayonez kıvamına gelene  kadar çırpın.
 *Sıvı yağı ve yoğurdu ekleyip çırpmaya devam edin.
 *Unu eleyin. Kabartma tozunu, karbonatı, vanilyayı ekleyip kekinize ilave edin ve düşük devirde karıştırın.
 *Çekirdeklerini çıkarttığımız vişneleri ve doğranmış çikolataları da ekleyip alttan yukarıya doğru karıştırın.
 *Yağlayıp unladığınız kek kalıbına karışımınızı döküp kalıbı tezgaha birkaç kere vurun ve içindeki hava kabarcıklarının çıkmasını sağlayın.
 *140 derecelik fırında yaklaşık 40 – 45 dakika pişirin. İlk yarım saat fırının kapağını açmayın. Kekiniz söner. Yarım saatin sonunda kekinizin ortasına bir bıçak batırın temiz çıkarsa kekiniz pişmiş demektir.
 *Tamamen soğuduktan sonra kalıptan çıkarın ve dilimleyerek servis yapın.
                                       Afiyet olsun…

BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEK


BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...