22 Nisan 2019 Pazartesi

KOZANA FOTOĞRAFLARI ve E-DEVLET MACERAMIZ



Selam
Kozana adı bir çok insanın hayatına E-devlet'in Şubat 2018 yılında kullanıma açtığı Alt-Üst soy bilgilerini öğrenme portalı ile girdi. Dedelerimizin, nenelerimizin babalarının annelerinin doğduğu yerleri ilk defa orada gördük.Nerede olduğunu bile bir çoğumuz bilmiyorduk.Merak, endişe, sevinçten sisteme o kadar çok yüklendik ki, günlerce e-devlete giremedik. Sistem error verdi, bu seferde bir hafta  sistemin düzeltilmesini bekledik. Sonuçta elimizde birer kağıt ilk kişinin doğum yerini aramaya başladık. Kozana, Kayalar, Sarışaban, Florina, Nasliç, Grebene, Yanya, Kesriye..... İlk aklımıza gelen google sormak oldu. Twitter'da tt yaptık, balkankökenim, balkan,selanik  etiketlerini......birbirimizle şakalaştık, espri konusu oldu senin deden, benim nenem..... Yok öyle yerler bulamadık veya bulduklarımız birkaç kelimeden  öteye gidemedi.Kulaktan dolma bir Selanik adı dillerde...nereden başlayacağımızı, nasıl gideceğimizi bilemez haldeydik.
Bu günlerde  blogdaki trafik de bayağı arttı. Mübadele etiketli her yayınım, 2500-3000 tıklanma almaya başladı. Hatta 15 Şubat'ta aldığım tıklanma sayısı 23.000 idi.  Bu bir blog için müthiş bir rakamdı. Bence şu ana kadar yapılan en güzel hizmet bu kayıtların halka açılması idi.

Üzücü olan ise; kökleri Rumeli'ye dayanan mübadil torunlarının Atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlardı. Bu durum çok acı....çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda durduğunu bize gösterdi. Bir toplumun mensubu olmak o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirmeli, bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve maalesef kültürsüzleşme ile birlikte  kullanılmaya çok müsait bireylerden oluşan topluluklar ortaya çıkarmakta...... bilmeyen, bilmediği için düşünemeyen, empati kuramayan insanlar yetişmekte.....sonrası ise geçmişi ile bağı koparılmış, nereden gelip, nereye gittiğini bilmeyen   emperyalizm tarafından kullanılmaya müsait  bir güruh..........

Büyük Atatürk'ün dediği gibi
"Geçmişini bilmeyen, geleceğine yön veremez"
Aşağıda bir çoğumuzun rüyalarını süsleyen Kozana'ya ait fotoğraflar var. Bu fotoğrafları bize ulaştıran sevgili Thanasis'e teşekkürlerimle.....   



































4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 


9 Nisan 2019 Salı

KESRİYE KÖY VE MAHALLE ADLARI ve JERVENİ ANILARI





 Fotoğraflar bu siteden

İslam Ansiklopedisinde Kesriye için  adı Yunanca "kunduzların yaşadığı yer" anlamındaki Kastoria'dan gelir. Yunan Makedonyası'nın kuzeybatısında aynı adla anılan göle doğru uzanan küçük bir çıkıntının üzerinde yer alan ufak bir kasabadır. (1981 yılı nüfusu 20.660) Yaklaşık 1385-1912 yılları arasında Osmanlı yönetimi döneminde büyük bir kazanın merkeziydi. Kazada 1900 yılında 126 köy bulunmaktaydı. Osmanlı döneminde kasabada bir kale,kışla ile yedi cami,medrese ve tekkeler vardı. Aynı zamanda Yunan Ortodoks kültürünün de merkezi konumundaki bu kasabada bazıları yüksek sanat değeri taşıyan XVI yüzyıl freskleriyle süslü irili ufaklı yetmişten fazla kilise mevcuttu." olarak anlatılan Kesriye'ye bağlı bir köydür Jerveni....... aşağıda Jerveni'ye ait Sayın Leyla Kaplan'ın derlediği Balkan savaşları dönemini ve mübadeleyi  anlatan sözlü bir tarih çalışmasından notlar ile okuyacaksınız. Yazının sonunda mübadeleden önce Kesriye'ye bağlı olan köylerin ve mahallelerin isimlerinin olduğu listeyi bulabilirsiniz.
Aşağıda okuyacağınız anılar Sevgili hocam Leyla Kaplan'ın derlediği ve yazdığı Balkan Savaşı sonrası Jerveni köyü hakkında anlatılan hatıralardan oluşuyor. 
Aşağıda yazılanlar  bir dönemi bize anlatan çok değerli anılar.... keyifli okumalar 


                                                                                                 


Silyanov ve Jerveni anıları
(Silyanov Makedon asıllı Fransız gazeteci)

Gramos, Kostur bölgesinin güney batı kısmının şekillendiren bir dağdır. Yunan çetelerinden köyleri korumak için bir grup Bulgar Makedon milliyetçi genç Kostur köylerine geldiklerinde,  köylülerden  nasıl zulüm gördüklerini, nasıl yiyeceklerinin ellerinden alındığını , en kötüsü ise kadınlara ve kızlara neler yaptıklarını  dinlediler.

 Silyanov ve arkadaşları Müslüman köyleri korumak için yapabilecekleri her şeyi yaptılar.
Bu kötü günlerde Silyanov’un yaptıkları  içinizi rahatlatır.

Balkan savaşından sonra Jerveni halkını silahsızlanmak için  zorlamışlar. Silyanov; Jerveni halkını dürüst, alçak gönüllü , misafirperver  olarak anlatır.

Yunan kuvvetleri tarafından  kuşatılan ve teslim olmaları istenen Jerveni halkı silahsızlanma konusunda Osmanlı ordusu silahsızlanabilir ama biz siviller neden silahsızlaşalım diyerek  silahlarını teslim etmeyi red etmişlerdi. 

Silyano;
 "Jerveni köylülerini teslim olmaya ikna etme çabaları sonunda sonuç vermiş ve bir heyetin köydeki halkı rahatsız etmeden sayım yapacağı garantisi verildikten  sonradır ki, köylüler teslim olmayı kabul etmişlerdi.



 Bir sokak boydan boya beyaz bir bez ile  şerit ile sarılmıştı. Oradan ellerinde beyaz bayraklı fesli insanlar şerit kenarına geldiler  ve  yalın basit bir makedonca ile  bizi karşıladılar"

 -Adalet ve güvenlik istiyoruz dediler.

Köyde girerek gezen heyet, önce okula uğrar. Silyano “Jerveni’de okul iki sınıflı ve teneke bir soba ile ısınan basit bir okuldu. Hocaları sınıfa girdiğimizde çocuklarla ders yapıyordu. Bizi selamladı. Nazik kibar bir insandı, başında çalması (sarık) ile bizi selamladı. Ondan halk ile konuşup  silahlarını teslim etmeye ikna etmesi istendi. 

 - artık güvendeler sizi Türk-Müslüman olarak değil kardeş olarak görüyoruz dediler.

Jerveni halkından bir kaç kişi silahlarını vermemek için  direnirler.

 Köylülerden birkaç kişinin dışında Vratnik – valki silahlarını vermemek için direnmiş, en son silahını o vermiştir. Silahlarını teslim etmeyi kabullenenler silahlarını bırakmışlar. Barış içerisinde silahsızlanan ilk  Türk köyü Jerveni'dir.

Ardından 

-Güvenlik ve istikrar istiyoruz. Ağalık liderlik gibi bir derdimiz yok. Silahları verirken de bir kızgınlık duymuyoruz dediler.. 

Bir anda onların Slavlara benzeyen yüzlerini  akıllı, kibar tavırlarını gördüm. diyerek anlatıyor Silyano.....

 Sonra ne oldu biliyor musunuz?

Bir süre sonra bu duyarlı masum Jerveni halkına Makedoncayı unutun, artık Yunanca konuşun talimatı verilmiştir.



Jerveni köyü çeteleri

Balkan savaşı öncesi ve sonrasında Kesriye Jerveni köylülerinin kendilerini korumak amacıyla çeteler kurdukları bilinmektedir. Bunlardan  sadece bir çetecinin ismi tespit edilebilmiş ancak birden fazla çetenin var olduğu bilinir.

 Belgelerle tespiti yapılan çetecinin ismi Lokman kısaltılmış haliyle Liko'dur. Bulgar  çeteciler tarafından koyunları çalınan Liko, onları takip ederek öldürür ve koyunlarını kurtarır bu yüzden  yakalanıp yakılmaya çalışılan Liko’nun  kendisini yakmak isteyen çetecilerin elinden kurtulduktan sonra kurduğu çete ve mensupları Liko çetesi olarak adlandırılmaktadır.

 Yün satmaya giden Liko’nun kendisine kurulan tuzaktan bir daha kurtulması onun şöhretini arttırmıştır. Köydeki kızını akrabalarına emanet ederek çevresine topladığı Müslüman köylerden gençlerle, Yunanlı ve Bulgar çetelerle çatışmalara giren Liko hakkında söylenen; 

"Kurttan sisden korkmam Liko’dan korktuğum kadar" sözü, müslüman köylerine saldıran ve onları destekleyen hıristıyan köylere ve  müslümanlara kötü davranan kişilere  karşı başarılı bir mücadele verdiğinin ispatıdır.

 Liko çetesinde; Hayrettin, Hacı Çiyan isimlerini tespit ettik. Bu ve benzeri çeteler için Kesriye komutanlığına müracaat edenler Jerveni köylülerinden de şikayet etmektedirler. Mübadele sırasında Liko'nun kızı Fatma  akrabalarının vekilliğinde Ürgüp - Sineson (Mustafapaşa) köyüne getirilirken Liko çete faaliyetlerini sürdürmüştür. Selanik’te kafileye yetişen Liko gemide hastalanmış, Ürgüp’e geldikten sonra burada vefat etmiştir.

Anlatılan sözlü tarih çalışmalarından bir diğer olay ise,  Bulgar çetecisini tanıyan odun kesmekten dönen Jerveni köylüleri atıyla  yanlarından geçmekte olan Bulgar çete liderini tanıdıkları ve kendilerine sataşan çete liderine baltalarıyla saldırıp bacağını keserek öldürmeleri ile ilgilidir.

 Bunu yapan  köylülerin  yakalanma korkusuyla, köye dönmeyip uzun süre saklanmalarının sonunda Amerika’ya işçi olarak gitmeyi başararak kurtuldukları yakınları tarafından anlatılmaktadır.

                                                                             Sevgilerimle





KÖYLER


Komaniç
İsteçko
Gorenci
Horpeşte
Klandrob
İzkeble
İskamçeko
Ezkible
Zeleniç
İslemeşte
İstariçani
Pojigrad
Bahçıvan
Vidhova
İsliveni
Mavrova
İslatine
Jelingrad
Papraçko
Zağra
Diraniç
Dobrolişte
Jerveni
Zabirdeni
Evşani
Tikveni
Seniçe
Lebçeşte
Çitrok
Kutlucu
Gurneci
Lodova
Lanka
Zelkoş
Terstika
Tirpeşte
Linga
Atik Çiftlik köyü
Taplıca
Zabirdeni
Jelin
Cefruk
Nehaleşye
Fotinişte
Garnise
Varoş
Şak
Zelengrad
Galişte
Zelin

Ravani
Çakoni
NAHİYE
Bireştani
Doropeşte
İzmiki
İsfetinedla
Çayır

Setume
Nohol Çiftlik köyü
MAHALLE
Garleni
Markovani
Kulle
Tohul
Vebçeşte
Kurşunlu
Şeştova
Dopyan
Debbağhane


Varoş


Hasan Efendi


Cami


Gazi Yakupbey



BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...