KASTORYA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KASTORYA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ekim 2019 Pazartesi

100 YILLIK JERVENİ KÖYÜ BAKKAL DEFTERİ




CUMBALI EV

Sevgili Leyla Kaplan hocamın derlemelerinden......

KESRİYE JERVENİ KÖYÜ BAKKAL DEFTERİ

Jerveni köyüne ait ulaştığımız bir diğer defter ise, köyde hem hocalık, hem de bakkallık yapan  Arif hocanın defteridir. (Arif hocanın torunları Münevver ve Müzeyen Güller’in özel arşivinde bulunan defterde)  Arif hocanın köyde işlettiği bakkalın gelir ve gideri ile ailesine yaptığı harcamalar, köylülerin alışverişleri, alınan yiyecek ve malzemeler,  satılan çeşitli mallar, şahitlerin isimleri vb. yazılıdır. Yüz yıl öncesi köyde yapılan alışveriş listeleri, satılan ve alınan mallar ödenen ücretler, yiyecek ve hayvan fiyatlarının yazıldığı bu defter sadece köyü değil Kesriye’deki  günlük  yaşamı aydınlatacak bilgilere sahiptir.
Köylülerin satın aldığı yiyecekler ve ihtiyaçları olan diğer malzemelerle ücretleri  günü gününe yazılmıştır. Defterdeki 26 sayfanın 25 sayfası  tamamiyle yazılı olup ;1905-1918 tarihleri arasında Kesriye Jerveni köyünün alış veriş malzemelerini, o günkü fiyatları, en önemlisi insanların birbirlerine ve köyün hocasına güvenlerini göstermektedir.
Arif Hoca'nın günlük olarak tuttuğu defterde kendi harcamalarını şahit göstererek yazması ve Amerika'da çalışan kardeşi İlyas'ın gönderdiği paraları aldığını ve bir kısmını ne şekilde harcadığını yine şahitlerle yazması dikkat çekicidir.
Osmanlı para birimi yanında Fransız parası kullanırken Yunan para birimlerinin işgal altında dahi kullanılmamış olması dikkat çeken diğer bir konudur. Aşağıda defter sayfalarından alınmış birkaç örnek verilmiştir.

Teşrinisani 1332 ayında…………………harcamaları beyanı:

Cinsi                kıye    .........     pare                 Cinsi                 kıye    ……….            pare
Şeker                  1        18            ---                   Hınta                 1          150          ---
Gaz                     1        25            ---                  Çavdar              1         120           ---
Sabun                1         12            ---                  Mısır                 1         115           ---
Tuz                     1           5           ---                  Alaf                  1           40          ---
Pirinç                 1         10           ---                  Burcak?           1           70          ---
Kayve(Kahve)    1          23          ---                 Şağer?             1            80         ---
Zeytinyağı          1          18          ---   
Yağ                     1         30          ---
Pili                     1         14         ---


Papuçi Çernolişte karyesinden Astar Taryko İlyas ağaya sanat öğreddiyi içun verdiği makina ile alet on Osmanlı lirayi, altı Osmanlı lirayi el hakkı....teslmimat...pare....lira-i Osmani umum mesarifan aletler ile onaltı Osmanlı lirası olmuştur.
1 Osmanlı lirası İlyas bedile (yedile) Osmanlı lirası kendim verdim. 13 Kanunevvel 1330
                                                                                                                   (13 Aralık 1915)
6 Osmanlı lirası Benim yedile dört Osmanlı lirası, bir İngiliz, bir Napolyon, dört guruş ufaklık, altı lira....Şahin Hüseyin, Nuri Raşid, Selim Besim Mehmed...... 20 Mart 1331 (1916)
Papuçlar içun 50 pare....
Diğer papuçlar astar ile 10 pare....
20 Eylül 331 (1916) İlyas bedile Tarikuya bir Napolyon ve beş dirhem verilmiştir.  

28 Teşrinisani (kasım) 332 (1917) tarihinde yukarı çarşıda bir diş çektirdim on guruş aldığımı beyan ederim.
27 Ağustos 334 (1918) Pazarertesi günü Fransız tarafından bizmim köyden sekiz öküz alındı. Bizmim siyah öküzü  otuzdört  Napolyon parası, İbrahim Nezir'in, Zeynel Ağoş'un, Kerim Ferhat 
11 Teşrinisani (Kasım) 335 (1919) Pazarertesi inek bir erkek buzağı toğurdu.
5 Kanunevvelde Kesriye'de şaro (şareno= renkli keçi) keçiyi yüz on guruşa sattım. 
                                                                                                       
Balkan savaşları sonrasında Balkan devletleri arasında yapılan mübadele de uygulama dışında kalan Jerveni köyü, I.Dünya savaşı sırasında, Yunanistan müttefik olduğu devletlerle beraber Osmanlı Devletinin işgalini kulaktan dolma haberlerle takip etmeye çalışmıştır. Savaş sırasında Yunan ordusuna asker olarak katılmayı kabul etmeyen gençler köyü terk ederek, Osmanlı ordusuna hizmet etmeyi görev bilmişlerdir. (Çanakkale muharebelerinde 2 Jerveneli şehit olmuştur)

 I.Dünya savaşı sonrası Türk milletinin Anadolunun işgalini sona erdirmek amacıyla yaptığı Kurtuluş savaşının kazanılmasından sonra Lozan’da barış antlaşması görüşmeleri devam ederken Yunanistan’ın isteği ile 30 Ocak 1923 tarihinde Mübadele Antlaşması imzalanmıştır.
Bu anlaşma sonrasında mübadele edilecek köyler arasında yer alan Jerveni köyü de yer almıştır. Yüz binlerce müslüman Türk vatan bildikleri toprakları,doğdukları,doydukları köylerini terk etmek zorunda kalmışlar. Ağustos 1924 tarihinde Anadolu’ya gelmek üzere yola çıkan Jerveni köylüleri 5 veya 7 Eylül’de kendi istekleri ile Ürgüp / Mustafapaşa’ya (Sineson) gelip yerleşmişlerdir.
                                                                          Sevgilerimle

9 Nisan 2019 Salı

KESRİYE KÖY VE MAHALLE ADLARI ve JERVENİ ANILARI





 Fotoğraflar bu siteden

İslam Ansiklopedisinde Kesriye için  adı Yunanca "kunduzların yaşadığı yer" anlamındaki Kastoria'dan gelir. Yunan Makedonyası'nın kuzeybatısında aynı adla anılan göle doğru uzanan küçük bir çıkıntının üzerinde yer alan ufak bir kasabadır. (1981 yılı nüfusu 20.660) Yaklaşık 1385-1912 yılları arasında Osmanlı yönetimi döneminde büyük bir kazanın merkeziydi. Kazada 1900 yılında 126 köy bulunmaktaydı. Osmanlı döneminde kasabada bir kale,kışla ile yedi cami,medrese ve tekkeler vardı. Aynı zamanda Yunan Ortodoks kültürünün de merkezi konumundaki bu kasabada bazıları yüksek sanat değeri taşıyan XVI yüzyıl freskleriyle süslü irili ufaklı yetmişten fazla kilise mevcuttu." olarak anlatılan Kesriye'ye bağlı bir köydür Jerveni....... aşağıda Jerveni'ye ait Sayın Leyla Kaplan'ın derlediği Balkan savaşları dönemini ve mübadeleyi  anlatan sözlü bir tarih çalışmasından notlar ile okuyacaksınız. Yazının sonunda mübadeleden önce Kesriye'ye bağlı olan köylerin ve mahallelerin isimlerinin olduğu listeyi bulabilirsiniz.
Aşağıda okuyacağınız anılar Sevgili hocam Leyla Kaplan'ın derlediği ve yazdığı Balkan Savaşı sonrası Jerveni köyü hakkında anlatılan hatıralardan oluşuyor. 
Aşağıda yazılanlar  bir dönemi bize anlatan çok değerli anılar.... keyifli okumalar 


                                                                                                 


Silyanov ve Jerveni anıları
(Silyanov Makedon asıllı Fransız gazeteci)

Gramos, Kostur bölgesinin güney batı kısmının şekillendiren bir dağdır. Yunan çetelerinden köyleri korumak için bir grup Bulgar Makedon milliyetçi genç Kostur köylerine geldiklerinde,  köylülerden  nasıl zulüm gördüklerini, nasıl yiyeceklerinin ellerinden alındığını , en kötüsü ise kadınlara ve kızlara neler yaptıklarını  dinlediler.

 Silyanov ve arkadaşları Müslüman köyleri korumak için yapabilecekleri her şeyi yaptılar.
Bu kötü günlerde Silyanov’un yaptıkları  içinizi rahatlatır.

Balkan savaşından sonra Jerveni halkını silahsızlanmak için  zorlamışlar. Silyanov; Jerveni halkını dürüst, alçak gönüllü , misafirperver  olarak anlatır.

Yunan kuvvetleri tarafından  kuşatılan ve teslim olmaları istenen Jerveni halkı silahsızlanma konusunda Osmanlı ordusu silahsızlanabilir ama biz siviller neden silahsızlaşalım diyerek  silahlarını teslim etmeyi red etmişlerdi. 

Silyano;
 "Jerveni köylülerini teslim olmaya ikna etme çabaları sonunda sonuç vermiş ve bir heyetin köydeki halkı rahatsız etmeden sayım yapacağı garantisi verildikten  sonradır ki, köylüler teslim olmayı kabul etmişlerdi.



 Bir sokak boydan boya beyaz bir bez ile  şerit ile sarılmıştı. Oradan ellerinde beyaz bayraklı fesli insanlar şerit kenarına geldiler  ve  yalın basit bir makedonca ile  bizi karşıladılar"

 -Adalet ve güvenlik istiyoruz dediler.

Köyde girerek gezen heyet, önce okula uğrar. Silyano “Jerveni’de okul iki sınıflı ve teneke bir soba ile ısınan basit bir okuldu. Hocaları sınıfa girdiğimizde çocuklarla ders yapıyordu. Bizi selamladı. Nazik kibar bir insandı, başında çalması (sarık) ile bizi selamladı. Ondan halk ile konuşup  silahlarını teslim etmeye ikna etmesi istendi. 

 - artık güvendeler sizi Türk-Müslüman olarak değil kardeş olarak görüyoruz dediler.

Jerveni halkından bir kaç kişi silahlarını vermemek için  direnirler.

 Köylülerden birkaç kişinin dışında Vratnik – valki silahlarını vermemek için direnmiş, en son silahını o vermiştir. Silahlarını teslim etmeyi kabullenenler silahlarını bırakmışlar. Barış içerisinde silahsızlanan ilk  Türk köyü Jerveni'dir.

Ardından 

-Güvenlik ve istikrar istiyoruz. Ağalık liderlik gibi bir derdimiz yok. Silahları verirken de bir kızgınlık duymuyoruz dediler.. 

Bir anda onların Slavlara benzeyen yüzlerini  akıllı, kibar tavırlarını gördüm. diyerek anlatıyor Silyano.....

 Sonra ne oldu biliyor musunuz?

Bir süre sonra bu duyarlı masum Jerveni halkına Makedoncayı unutun, artık Yunanca konuşun talimatı verilmiştir.



Jerveni köyü çeteleri

Balkan savaşı öncesi ve sonrasında Kesriye Jerveni köylülerinin kendilerini korumak amacıyla çeteler kurdukları bilinmektedir. Bunlardan  sadece bir çetecinin ismi tespit edilebilmiş ancak birden fazla çetenin var olduğu bilinir.

 Belgelerle tespiti yapılan çetecinin ismi Lokman kısaltılmış haliyle Liko'dur. Bulgar  çeteciler tarafından koyunları çalınan Liko, onları takip ederek öldürür ve koyunlarını kurtarır bu yüzden  yakalanıp yakılmaya çalışılan Liko’nun  kendisini yakmak isteyen çetecilerin elinden kurtulduktan sonra kurduğu çete ve mensupları Liko çetesi olarak adlandırılmaktadır.

 Yün satmaya giden Liko’nun kendisine kurulan tuzaktan bir daha kurtulması onun şöhretini arttırmıştır. Köydeki kızını akrabalarına emanet ederek çevresine topladığı Müslüman köylerden gençlerle, Yunanlı ve Bulgar çetelerle çatışmalara giren Liko hakkında söylenen; 

"Kurttan sisden korkmam Liko’dan korktuğum kadar" sözü, müslüman köylerine saldıran ve onları destekleyen hıristıyan köylere ve  müslümanlara kötü davranan kişilere  karşı başarılı bir mücadele verdiğinin ispatıdır.

 Liko çetesinde; Hayrettin, Hacı Çiyan isimlerini tespit ettik. Bu ve benzeri çeteler için Kesriye komutanlığına müracaat edenler Jerveni köylülerinden de şikayet etmektedirler. Mübadele sırasında Liko'nun kızı Fatma  akrabalarının vekilliğinde Ürgüp - Sineson (Mustafapaşa) köyüne getirilirken Liko çete faaliyetlerini sürdürmüştür. Selanik’te kafileye yetişen Liko gemide hastalanmış, Ürgüp’e geldikten sonra burada vefat etmiştir.

Anlatılan sözlü tarih çalışmalarından bir diğer olay ise,  Bulgar çetecisini tanıyan odun kesmekten dönen Jerveni köylüleri atıyla  yanlarından geçmekte olan Bulgar çete liderini tanıdıkları ve kendilerine sataşan çete liderine baltalarıyla saldırıp bacağını keserek öldürmeleri ile ilgilidir.

 Bunu yapan  köylülerin  yakalanma korkusuyla, köye dönmeyip uzun süre saklanmalarının sonunda Amerika’ya işçi olarak gitmeyi başararak kurtuldukları yakınları tarafından anlatılmaktadır.

                                                                             Sevgilerimle





KÖYLER


Komaniç
İsteçko
Gorenci
Horpeşte
Klandrob
İzkeble
İskamçeko
Ezkible
Zeleniç
İslemeşte
İstariçani
Pojigrad
Bahçıvan
Vidhova
İsliveni
Mavrova
İslatine
Jelingrad
Papraçko
Zağra
Diraniç
Dobrolişte
Jerveni
Zabirdeni
Evşani
Tikveni
Seniçe
Lebçeşte
Çitrok
Kutlucu
Gurneci
Lodova
Lanka
Zelkoş
Terstika
Tirpeşte
Linga
Atik Çiftlik köyü
Taplıca
Zabirdeni
Jelin
Cefruk
Nehaleşye
Fotinişte
Garnise
Varoş
Şak
Zelengrad
Galişte
Zelin

Ravani
Çakoni
NAHİYE
Bireştani
Doropeşte
İzmiki
İsfetinedla
Çayır

Setume
Nohol Çiftlik köyü
MAHALLE
Garleni
Markovani
Kulle
Tohul
Vebçeşte
Kurşunlu
Şeştova
Dopyan
Debbağhane


Varoş


Hasan Efendi


Cami


Gazi Yakupbey



BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...