30 Haziran 2014 Pazartesi

KİRAZ SAPI



Kiraz
"arkamdan dut gelmese, sizi sapıma çevirirdim"....dermiş


KİRAZ SAPI

Yani bu cümleden de anlaşıldığı kadarıyla  kiraz iyi bir zayıflatıcı meyve. Zaten birçok yerde kirazın çok iyi bir ödem söktürücü olduğunu yazıyor.

Bu kadar lezzetli bir meyveyi besleyen sapın, mutlaka bir hikmeti vardır.

Kirazda A, B1, B2, B5, C vitaminleri bulunmaktaymış. Kanı sulandırır, bronşite iyi gelir.Toksin atıcı özelliğinden dolayı zayıflamaya yardımcı olurmuş. 

Ben bir dönem sık sık idrar yolu enfeksiyonu geçirirdim.Bu zamanlarda bol bol kiraz yerdim ya da limonlu su içerdim..Sistit için her ikisi de  birebir...

Yediğimiz kirazın saplarını sererek kurutalım. 

Kullanacağımız zaman 1 tutam kiraz sapını 1 su bardağı suyun içine atalım yaklaşık 10 dk kaynatalım.(saplar ve kökler kaynatılırmış, ) Soğuduktan sonra sabahları aç karnına yarım su bardağı içelim.

                                                       Sevgilerimle


27 Haziran 2014 Cuma

KİRAZ

KİRAZ

Hafta sonunda kiraz yemeye  eşimin köyüne gittik. Yeşilçiftlik Afyon'un Sultan dağı ilçesine bağlı, Sultan dağının eteklerinde kurulmuş, Çay depreminde bayağı zarar görmüş, meyve ağaçları ile meşhur yemyeşil bir köy.... 

Eşimin dedesi Yeşilçiftlik'in eski Belediye Başkanı...

Yeşilçiftlik'e  ilk gittiğimde çok şaşırmıştım, köy demeye bin şahit ister.. o ka yani..... Meyvecilikle uğraşıyorlar. Başta kiraz,vişne,kayısı,elma,armut,dut hepsi var...Ayrıca ceviz, ıhlamur ağaçları da var. Yeşilçiftlik ve civar köylerde yetişen kiraz, o kadar kaliteli ki iç piyasaya verilmeden direkt soğutuculu tırlarla başta İngiltere olmak üzere, yurt dışına gönderiliyor.

5 kiloluk koliden dönüşte iş yerime getirdim. Bayıldılar..Kilosuna 9,5 TL verdik ama bu kiraz gibi büyük ve lezzetli değildi diyorlar..
- eeee bu kirazları bi Kraliçe Elizabeth bir de siz yiyorsunuz diyorum. :)


YEŞİLÇİFTLİK KÖYÜ


Aynı ağaçtaki kirazlar (ayrı ağaçların kirazları asla birbirine karıştırılmıyor) toplandıktan sonra yüzük denilen metal bir aparatın içine konuluyor en büyük yüzükten geçen  kiraz 1.kalite kiraz.... hopp  yurt dışı....   

HİRA MELİS

Kiraz güzelimmmmm

Hira Melis köyden hiççç hoşlanmaz. Neymiş efendim börtü böcek varmışşş. Ama 6 ay Ankara'da, 6 ay köyde yaşamayı tercih eden Babaannesini ve Dedesini çok özlediğinden, ayrıca kiraza dayanamadığından her seferinde söylene söylene gelir.


Eşşek tabir edilen merdivenlerle çıkılıyor...Ben sadece iki basamak çıkabiliyorum fazlası beni geriyor....:) 24 yaşından sonra köy görürse insan, ancak bu kadar oluyooo...

Kirazların muhteşemliğini bilen eş, dost, hısım, akraba kiraz zamanını bilir, arabaları ile gelir alır götürürler. Parasını verende var, hediye kabul eden de :)

Kiraz toplatma işi yüksek bir maliyet gerektiriyor. İşçi yevmiyesi, işçilerin yemek parası...İş toplatmakla bitmiyor. Her gün belirli bir miktar kasa dışında aracılar, üreticilere kasa vermiyor. Kasa bulamayan köylünün elinde kalıyor kirazlar... Kirazda nazlı mı nazlı...beklemez ki..O kadar emek, o kadar bakım boşa mı gitsin. Köylü üreticiler, nihayet bu sene  kendilerince çözüm bulmuşlar isteyen hısım akraba eşe dosta kargolamaya başlamışlar...

Hııı bu arada kargo şirketleri nihayet bu bölgeye gelmişte o yüzden...Geçen yıla kadar hala, çocuklarına bile göndermek için otobüs şoförlerine yalvarıp, bir boş  koltuk parası verdikleri taktirde gönderebiliyorlardı. :(


Ben bu köyün 20 yıllık geliniyim.Her sene aynı toplama,kasa bulma, ağaçta kaldı söylemlerini dinliyorum. Üzülüyorum açıkçası..Sadece kiraz için değil aynı şey vişne içinde geçerli...Hem de daha da acıklısı... büyük şehirlerde yaşayanlar reçel yapmak için doğru dürüst vişne bulamazken bulduklarını da, pahalı alırken onlar kilosu 10 kuruşa alıcı bulamıyor.Çöpe döküyor...
Bazen haberlerde seyrederiz ya üretici para etmediği için fındığı yaktı, sütü yola döktü, domateslerle yolu kapattı diye...yaşadıklarına tanığım çok doğru.. yazık yazıkk..

KİRAZ
Neyse....
Toplanan kirazların yaralısı varsa tek tek ayıklanıyor.Karton kiraz kutularına  konuluyor ve kargolanıyor...Şimdilik tamamen acemice yapıyorlar.Bununla ilgili köyün ileri gelenlerinin bir takım fikirleri var..Bir internet sitesi oluşturmaya çalışıyorlar.Fikirleri hayata geçtiğinde size de buradan duyuracağım.

Şimdilik hoşçakalın. Herkese hayırlı ramazanlar diliyorum.

                                                                      Sevgilerimle




23 Haziran 2014 Pazartesi

AkSAKLI-LEFKARA

HAYDAR DEDE
 Haydar dedem
Hakkında doğru dürüst bir şey bilmediğimiz, sır dedemin köyü Aksaklı.... Mübadeleden sonra nereye yerleştirildikleri konusu halen muallak.... Bizimkiler Derin kuyu Su vermez köyü  diyorlar ama Devlet Arşivlerinde bulunan belgelerde  çıkmıyor. Tasfiye talepnamesini buldum fakat geri kalanı maalesef  yokkkkk...

Tasfiye talepnamelerine göre Haydar dedem Ağsaklı köyünün Davarlı mahallesinden...hem öksüz hem yetim kardeşi de yok ve nüfus kayıtları doğru ise eğer; geldiğinde reşit değil. Tek başına Türkiye'ye getirilmiş. Yaptığım araştırmalar sonucu, mübadele zamanında reşit olmayan çocukları, o köyde bulunan, dul ya da yalnız kalanlarla  Türkiye'ye göndermişler.

Nüfus kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla 1874 doğumlu Aliye adında bir bayanla gönderilmiş...Kim olduğunu aile de kimse bilmiyor. Ama geçen gün Derin kuyu köyü muhtarı ile görüştüm.Muhtarlık kayıtlarına bakmasını istedim. Gürkanları buldu. Aliye orada "anası" olarak kayıtlıymış. Ama annesinin adı Ayşe....Bilemiyorum işte, yine ????????? Bize yol gözüktü gibi....Derinkuyu'ya gitmek lazımmm...

15-19 Mayıs'ta tekrar gittik Ağsaklı-Lefkara'ya .....
Yine Haridun karşıladı bizi....Artık iyice yaşlanmış, ama masmavi gözleri pırıl pırıl...Sevindi bizi görünce...






AĞSAKLI KÖYÜ


Baktık taşa toprağa dokunduk tasfiye talepnamesinde yazan ev şekline uyanı aradık, hüzünlendik. 


AĞSAKLI
5.kuşak  mübadil Doruk annanesinin babasının evinde... Çocuklarda çok etkilendiler. Bu gezi çocuklara çok şey öğretti.
HAYDAR DEDE
Haydar Dede bütün mübadiller gibi 01.07.1912  doğumlu...Tasfiye talepnamesinden öğrendiğimiz kadarıyla Ağsaklı'da iki oda, çıkma avlulu, İki ara Ahır'ı, Dört ara Saman hanesi ve iki ara hayat'ı (yeniler bilmez :) gizli bahçesi) olan bir evi, 34 dönüm arazisi, 38 dönüm bağı olan Dedem...

Orada da bağcılıkla uğraştıkları için Derinkuyu'ya yerleştirilmeleri gerekiyor aslında....Ama....





KÖY YOLU
Köyümüzün yolu
 Haydar Dede bu topraklarda doğdu maalesef burada ölemedi. Annesinin, Babasının mezarını burada bırakıp gitmek  zorunda kaldı.
MÜBADİL
Ayrılırken yine ağladı Haridun... ayrılamadık bir süre...
Acaba bir daha gelebilir miyiz, gelirsek  seni görür müyüz Haridun? 
Aksaklı ya da İsaklı hakkında bir bilgisi olan varsa lütfen mail adresimden benimle irtibata geçsin.

                                                             Sevgilerimle
GÜNCELLEME

4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                            Sevgilerimle




17 Haziran 2014 Salı

AŞK' IN 40 LI YAŞ HALLERİ



Sevgili arkadaşım http://kedilievintarzi.blogspot.com.tr/ sahibesi Havva beni mimlemiş. Bu sefer soru cevap şeklinde değildi. Konuyu belirlemişler, bende kompozisyon yazdım.
Beğenirsiniz umarım. 
40 lı yaşlarım....
Azıcıkta olsa koşturmalarımın azaldığı, sakinlediğim, 
İş ve çocukların rayına girdiği,
Kariyer planlarımın kısmen de olsa, sonuçlarının alındığı,
"Benim  hobilerimde varmış" dediğim,
Ve onlara  birazcık zaman ayırabildiğim,
Blog dünyasına girmeyi kafama koyduğum ve gerçekleştirdiğim 
dönem....
Ve
Hayatımın rotasını çizen adam, Hayat arkadaşım, Sevgilim....
o benim çocuklarımın minnoş babası
o benim öteki yarım.....
o benim öteki dünyada bile tercih edeceğim tek adam...
o benim mutluluğum....
o benim aşkım....
40 lı yaşlarda aşk'ı anlatan 
  en güzel şarkı KIYAMAM olsa gerek....Kıyamazsınız ona...Dinginlik, sakinlik başlamıştır artık. Sitem yoktur, kibir yoktur, küsmek yoktur, özen vardır, özlem vardır, hasret vardır, hatalarını bile sevmek vardır....

Yaniiii bence  "Aşk'ın halleri en güzel  40 lı yaşlarda yaşanır"

                                                                               Sevgilerimle




13 Haziran 2014 Cuma

PRATİK TİRAMİSU

 Bugün yapımı çok basit, şip şak yapılabilecek, bir o kadar da lezzetli bir tarif paylaşacağım sizlerle.... Tiramisu.....Orijinali kedi dili ile yapılır ama ben sizlere hazır kek ile yapılanı anlatacağım.
TİRAMİSU
  * 1 kakaolu kek
  * 1 su bardağı içilebilir  nescafe (Ben kahve tadını yoğun sevdiğim için, üçü bir arada ile nescafemi yapıyorum. İçine bir kaşık da nescafe gold koyuyorum.) 

  KREMA MALZEMESİ
  * 3 su bardağı süt
  * 2 çorba kaşığı silme un
  * 3 çorba kaşığı şeker
  * 1 yumurta
*1 tatlı kaşığı silme nişasta
  * l kutu labne peynir

HAZIRLANIŞI
3 su bardağı sütü, 2 çorba kaşığı unu, 3 çorba kaşığı şekeri, 1 tatlı kaşığı nişastayı ve 1 yumurtayı bir tencerenin içine alalım, telle karıştıralım. Ocakta koyu bir kıvama gelene kadar karıştırarak pişirelim.(Yaklaşık 3 dk.) Ocaktan indirdikten sonra içine labne peyniri koyalım, kremaya iyice yedirelim.

Kekin alt katını içilebilir şekerli nescafe ile iyice ıslatalım. Krema biraz ılıdıktan sonra ilk kata dökelim. Nescafe ile ıslattığımız diğer keki üzerine kapatalım. Kremanın kalanını üzerine dökelim. Spatula yardımı ile kremayı  güzelce düzelttikten sonra üzerine çay süzgeci ile kakao eleyelim. 

Pastamız hazır...afiyet olsun..

                 Mutlu haftasonları diliyorum herkese                                                                                                            Sevgiler

TİRAMİSU

                                                                                                                             

7 Haziran 2014 Cumartesi

ÜSKÜPLER-KİLADA

Herkese selam...Bugün size Üsküpleri anlatmaya çalışacağım.

YUNANİSTAN ÖZTEPE TEPESİ


Üsküpler-Kilada  Büyük babam Nail Öztepe'nin  köyü...İki yıl önce gittiğimizde,  köyün arkasındaki tepenin isminin "Göztepe" olduğunu öğrenince çok şaşırmıştık. Büyük babamın bize anlattığı soyadımızın hikayesi gelmişti aklımıza...Daha önce ki Yunanistan gezimizi anlattığım, "Altınları Bulamadık ama.." yazımda da bahsettiğim  hikaye şöyle...

Rahmetli Büyük babam Hacı Rüstem oğullarından Nail,  Ankara'da şimdilerde talan edilen Atatürk Orman Çiftliğinde Atatürk'ün bahçıvanı olarak çalışmaktaymış.1935'de Soyadı Kanunu çıktığında, Soyadımızı ne alayım paşam demek için Atatürk'ün huzuruna çıkmış
Atatürk ise;
 -Sizler Balkanlardan geldiniz.Sizlere oraları hatırlatacak, nesiller boyu devam edecek soyadları seçin kendinize demiş. (Bu nasıl bir öngörüdür vallahi...Atam çok büyüksün) Bizimkilerde kendilerine "GÖZTEPE" soyadını seçmişler ama memurun yanlış yazması sonucu, bizim soyad "ÖZTEPE" olmuş... 

İşte böyle.... hayat o kadar farklı tesadüflerle sizi şaşırtıyor ki bazen, güleyim mi ağlayayım mı bilemiyorsunuz...
YUNANİSTAN ÜSKÜPLER

Geçen gezimizde tanıştığımız bize kemençe çalan Maçka mübadili Giorgos'un eşi bize yolluk  kurabiye yapmış. İnanamadım...Hepimiz bayıldık kurabiyelere...Tarifini istedim bekliyorum. Tarifi geldiği zaman buradan paylaşacağım. Aynı kültürün insanları olduğumuz o kadar belli ki...Aynı güleryüz, aynı misafirperverlik... Mutluluğum yüzümden belli sanıyorum... ne tatlılar bi görseniz...

ÜSKÜPLER

Arkada gördüğünüz Üsküpler'in eski Camisi yeni Kilisesi içerisini  gezmeyi çok isterdim ama vakit yoktu giremedim. Buradan http://www.lozanmubadilleri.org.tr/ yetkililerine seslenmek istiyorum. Lütfen köy ziyaret saatlerini arttırın biraz...  :( özlem gideremiyoruz ki.....


YUNANİSTAN
3-4-5 kuşak mübadiller Yunanlı dostlarımızla...


Bir önceki gezimizin köy kısmında Yazar Canan Tan yeni 
yazacağı roman için araştırma yapmak üzere bizim ile birlikte gezmişti bütün köyleri...Son kitabı "Hasret"te Yunanlı dostlarımızla, bizimde azıcık  tuzumuz var yani..:) 

Buradan onlara dostlukları ve misafirperverlikleri  için çok teşekkür etmek istiyorum... 
İyi ki http://www.lozanmubadilleri.org.tr/ var, iyi ki sizlerle, onların sayesinde tanıştık. Bize çok uzak ve karanlık olan büyüklerimizin hayatı azıcık da olsa aydınlandı.
                                                                               Sevgilerimle






















BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...