KIRMIZIKÖY etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KIRMIZIKÖY etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2020 Çarşamba

SELANİK KOZANA KIRMIZIKÖY'ÜN GÜNÜMÜZ FOTOĞRAFLARI EŞLİĞİNDE BİR TÜRKÜNÜN HİKAYESİ


Selam
Aynı toprakların insanlarının dili de, acısı da, sevinci de, müziği de, kültürü de aynı....değişken olan milliyetleri, adları ve dinleri  

Aşağıda yazı Mehmet Söylemez'in "Yitik Vatanın Türküleri" adlı kitabından

................


"Müzikolog Mahmut Ragıp Gazimihal  Orta Anadolu kökenli bir Rum olan Bay Pavlaki'den duyduğu türküyü notaya alarak  derleme yapmıştır.  "Minarenin alemi" adlı türkü, ilk defa Orta Anadolu kökenli bir Rumdan derlenen türkü ünvanını taşımaktadır. 

Gazimihal, türkünün derlenme hikayesini şöyle aktarmaktadır;

"Bay Pavlaki bu türküyü,  Melitopulos'da  öğretmenlik yaparken, 1890'da Ürgüp'te bulunduğu sırada oranın Hırıstiyanlarından öğrenmiş. Türküyü yakanlar oralı Farazoğlu Mihail  veya onun kızları imiş. Farazoğlu Mihail kırnatacı idi, düğünlerde şenliklerde o civar İslâm ve Hırıstiyan köylerine çalgıcılarla birlikte giderek para kazanırdı"


Bu sözlerin arkasından bu müzisyen ve ailesinin Eğriboz (şimdiki adı Halkida) adasında mübadil olabileceğini belirtmiştir. Bugün adı geçen bölgede çok yoğun bir Ürgüplü nüfus bulunmaktadır. Ada üzerinde yaşadıkları en önemli merkezlerden birisinin adı Prokopi olan yerdir. Bu isim Ürgüp adının Rumlar tarafından telaffuzudur. Buradaki Türkçe konuşan Anadolu kökenli Rumlarla iletişime geçilmiş ve Farazoğlu ailesinden birilerine ulaşılmaya çalışılmışsa da başarılı olunamamıştır. Türküye ait sözler aşağıdadır.

Minarenin alemi
Kara kaşın kalemi

Kalem alıp gaşlarını yazdırayım aman
Gerdanına liraları dizdireyim aman
Seni alıp diyar diyar gezdireyim aman

Minare ince ince
Ölürüm görmeyince

Kalem alıp gaşlarını yazdırayım aman
Gerdanına liraları dizdireyim aman
Seni alıp diyar diyar gezdireyim aman



Buna benzer bir örnekte Pertev Naili Boratav tarafından verilmiştir. 1986 yılında basılan Ahmet Şükrü Esen derlemelerinin ikinci kitabı olan "Anadolu Türküleri" kitabının özsözünde Boratav; 
İç Anadolu bölgesinde sıklıkla varyantlarıyla karşılaşılabilen "Gesi Bağları" türküsü için şu notu düşmüştür.
"Bu kitap içinde oldukça zengin çeşitlemeleriyle yer alan "Gesi Bağları" türküsünün bendeki en eski izlenimi Birinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarına çıkar. Arapsun (şimdiki adı Gülşehri) da hanımların meclisine bilmem hangi sebepten Kayseri'den sürgün edilmiş genç bir Rum kadını da katılırdı ve başka türküler arasında bu türküyü dertli dertli söyler, dinleyenleri duygulandırırdı" diyor.



Ahmet Şükrü Esen'in derlemelerinde bu türkünün altı farklı varyantının sözlerini kayıt etmiştir. Bu türkü ve ileride değinilecek olan bunun gibi birkaç türkünün varyantları günümüzde İç Anadolu bölgesinde yaşayan Müslümanlar ve Yunanistan'da yaşayan mübadil Rumlar arasında hala söylenmekte ve  bilinmektedir"



***Farazoğlu Mihail hakkında ise; bölgede yaşayan Despina Bougukmanou, Farazoğlu ailesinin adının bazı insanlar tarafından bilindiğini ama aile bireylerine dair bir bilgi olmadığını belirtmiştir. Görüşülen diğer Rumlar'da ailenin soyadını değiştirmiş olma ihtimali ya da başka ülkeye göç etmiş olabileceğini belirtmişlerdir.














Kırmızıköy'den Anadolu'ya sadece 16 hane gelmiş. Tasfiye talepnamelerinin kimlere ait olduğu aşağıda listeledim. Mübadiller  Niğde ve civarına yerleştirilmiş. Kırmızıköy'ün sanırım adını toprağının kızıllığından almış.

                                                                                  Sevgilerimle



1- Manastır vilayeti Kozana livası Kırmızıköy'den gelen çiftçi Hurşit oğlu Abidin'e ait tasfiye talepnamesi
2-Çiftçi Cafer oğlu Ömer
3-Çiftçi Rahman oğlu Dizar
4-Çiftçi Rahman oğlu Hüseyin
5-Çiftçi Rahman oğlu Saadet
6-Çiftçi Hurşit oğlu Hayrettin
7-Çiftçi Emin oğlu Salih
8- Çiftçi Rahman oğlu Celalettin
9-Çiftçi Hamit oğlu Ömer
10-Çiftçi Rahman oğlu Şehabettin
11-Çiftçi Şehabettin oğlu Ramazan
12- Sait oğulları Hüseyin, Halil ve Selim
13-Çiftçi Hurşit oğlu Yakup
14-Çiftçi Hurşit oğlu Hasan
15-Çiftçi Süleyman oğlu Salih
16-Çiftçi Süleyman oğlu Şahin
17-Manastır vilayeti Kozana livası Kırmızıköy evkafına ait tasfiye talepnamesi
     

       
            
 





12 Ekim 2016 Çarşamba

KOZANA KIRMIZIKÖY- KOKLNARAS- κόκκινο χωριό KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI


Selam
Bugün sizlere biraz mübadele antlaşmasından bahsetmek istiyorum.30 Ocak 1923 tarihinde Lozan'da "Türk-Rum Nüfus Mübadelesi"imzalandı. Mübadil derneklerinin  bir takım etkinlikler düzenledikleri anma gününün 30 Ocak olmasının sebebi budur. Mübadiller için bir ne'vi kurtuluş günüdür.  Bu antlaşmaya göre Batı Trakya dışındaki Yunanistan'lı Müslümanlar ile İstanbul dışındaki Türkiye'li Ortodoksların zorunlu değişimi öngörüldü.


Prof.Dr.Kemal Arı " Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri'nde bu durumu  şöyle izah ediyor.
Milletler Cemiyeti daha konferansı toplanmasından önce Norveçli Dr. Nansen’i nüfus boşalması sonucu ortaya çıkan yeni görüntüyü yerinde incelemek üzere görevlendirilmişti. Nansen hem Yunanistan’a, hem de Türkiye’ye gelerek incelemelerde bulundu. İlgili kişilerle görüşerek çözüm yolunun ne olabileceği konusunda düşünceler geliştirildi.

Bu düşüncelerini içeren kapsamlı bir rapor hazırlayarak Milletler Cemiyetine sundu. O bu gözlemlerine ve notlarına dayanarak Yunanistan’daki Müslümanlarla Anadolu’daki Ortodoksların isteğe bağlı olarak mübadelesini / değiş tokuşunu öngörüyordu. “İsteğe bağlılık” bütünüyle kişiyle ilgili bir boyuttu. Devletler kişinin kendi geleceğiyle ilgili kişinin ne öngördüğü ile ilgilenmeyecek isten göç edebilecekti. Bunun ayrıntıda kalan yönleri de vardı. Nansen İstanbul’da yaşayan Rumların değişim dışı tutulmasını öneriyordu. Bu önerisine karşın Batı Trakya Türkleri ile ilgili aynı görüşü dile getirmiyordu. Türkiye Nansen’in bu görüşüne karşı çıktı. Türk delegeler İstanbul’daki Rumların değişim dışı tutulmasının kabul edilemeyeceğini belirttiler. Bu öneriye karşıydılar ama farklı bir önerileri vardı. İstanbul’daki Rumlar mübadele edilmeli buna karşın Batı Trakya Türkleri değişim dışı tutulmalıydı. Görünen o ki mübadele düşüncesine temelden karşı olunmamakla birlikte bu görüşmelerden daha kârlı çıkabilmek amacıyla bir pazarlık başlamış oluyordu. Taraflar karşılıklı olarak birbirleriyle örtüşmeyen, çelişen raporlar hazırlayıp ortaya koyuyorlardı. Türkiye Batı Trakya’daki Türklerin azınlık değil, çoğunluk olduğu tezini ileri sürüyordu. Çoğunluk olan bir kitlenin bulunduğu yerden göçe zorlanmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyordu. Yunanistan ile Türkiye arasında “Türk-Rum Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme” imzalandı. Türkiye adına sözleşmeyi İsmet Paşa ve Dr. Rıza Nur, Yunanistan adına Venizelos ve Caclamanos imzaladı. Sözleşmeye göre Türk topraklarında yerleşmiş Rum- Ortodoks dininden Türk uyrukları ile Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak zorunlu mübadelesi (değiş-tokuşu) kabul edildi. Kendiliğinden karşı ülkeye gitmiş olan bir kişi Türk Hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan’a dönerek orada yerleşemeyecekti.  Mübadele İstanbul’da oturan Rumları ve Batı Trakya’da oturan Müslümanları kapsamayacaktı. Bir süre sonra İmroz-Gökçeada ve Bozcaada’da yaşayan Yunanlılarda nüfus mübadelesinin dışında tutuldu.
..........Göçmenler bırakıp gidecekleri ülkenin uyrukluğunu yitirecek, gittikleri ülkenin topraklarına ayak bastıkları anda bu ülkenin uyrukluğunu edinmiş sayılacaklardı.
...........Her çeşit taşınır mallarını yanlarında götürmekte ya da bunları taşıttırmakta serbest olacaklardı. Bu mallar için çıkış ve giriş vergisi alınmayacaktı. Aynı zamanda cami,  tekke, medrese, kilise, manastır, okul, hastane, dernek, birlik gibi tüzel kişiler ve başka kurumlar personellerini de kapsamak üzere kendi topluluklarının taşınır mallarını serbestçe götürmeye ve taşıttırmaya hak kazanmışlardı.Her iki ülke karma komisyonun önerisi üzerine taşıma işlerinde en geniş kolaylıkları sağlayacaktı.
Taşınır malların tümünü ya da bir bölümünü yanlarında götüremeyecek olan göçmenler bunları oldukları yerde bırakabileceklerdi. Bu durumda yerel makamlar taşınır mal komisyonu olacaktı. Biri  yerel makamlarca saklanacak, ikincisi karma komisyona sunulacak, üçüncüsü gidilecek ülkenin hükümetine, dördüncüsü göçmenin kendisine verilecekti.

Bu sözleşmenin yürürlüğe girişinden başlayarak altı aylık süre içinde bir karma komisyon kurulacaktı. (Muhtelit Mübadele Komisyonu) Bu komisyonun Birinci Dünya Savaşına katılmamış devletlerin uyrukları arasından Milletler Cemiyeti Konseyi’nin seçeceği üç, ayrıca Yunanistan ve Türkiye’den birer üye bulunacaktı. Komisyon Türkiye’de ve Yunanistan’da toplanacaktı. Başkanlığını tarafsız üç üyeden her biri sıra ile yapacaktı.
Komisyona bağlı alt komisyonlar kurulacaktı. Bu alt komisyonlar hem Yunanistan'da, hem de Türkiye'de çalışacaklar ve göç süresince göçmenlere ait malların dökümünü ve değerini ilgili göçmenin gözleri önünde saptamakla görevli olacaklardı.Önce 13 Ekim 1923 tarihinde Mübadele İmar ve İskân  Vekâleti adıyla bir Bakanlık kuruldu. Ardından da 8 Kasım 1923 tarihinde İskân yasası oluşturuldu. Bu bakanlık için Bakanlığa getirilen kişi Atatürk'e yakınlığı ile bilinen ve Kurtuluş Savaşına genç yaşında büyük maceralar içinde atılan Mustafa Necati'ydi."

(Mustafa Necati'yi birgün size yazmak isterim. Hayatını okuduğumda  çok etkilenmiştim. Tam bir vatansever, cesur yürekli, çalışkan  Milli Eğitim Bakanı....)

İşte burada anlatılan, göçmenlere sorularak doldurulan belgeler tasfiye talepnameleridir. Halen Devlet Arşivlerinden bu belgelere ulaşmak mümkündür. Yeter ki gelen dedenizin lakabını, geldiği yeri ve adını bilin. Mutlaka ulaşırsınız. 

Artık her yayınlayacağım köy listesi ile birlikte o köyden birine ait tasfiye talepnamesini de yayınlayacağım. Kırmızıköy Koklnaras 19 kişilik en küçük köylerden biri.... Bu köyde yaşayan Hurşid oğlu Yakup'a ait tasfiye talepnamesi de listelerin altında....Talepname 15.06.1924'de doldurulmuş. Aile 1 kadın, 1 erkek ve 3 çocuktan oluşuyor. Ücretli yolculuk yapmışlar. Yani ailenin maddi durumu iyiymiş o yüzden geminin belirlenen ücretini verebilmişler.
                                                                                                         Şimdilik hoşçakalın, sevgilerimle






KIRMIZIKÖY-KOKLNARAS






SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ

3962
Abedin
Aptül Hoca Oğlu
Rusüt
1866
Çiftçi

3963
Eredin
Aptül Hoca Oğlu
Ruset
1876
Çiftçi

3964
Yakup
Apdül Hoca Oğlu
Hursid
1886
Çiftçi

3965
Dızar
Aptül Hoca Oğlu
Rahman
1866
Çiftçi

3966
Dezalalidin
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1886
Çiftçi

3967
Usein
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1879
Çiftçi

3968
Omer
Abtül Hoca Oğlu
Cafer
1873
Çiftçi

3969
Rusüt
Abtül Hoca Oğlu
Usein
1835
İmam

3970
Sait
Pridzey Oğlu
Hasan
1868
Çiftçi

3971
Sadet
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1860
Çiftçi

3972
Saledin
Abtül Hoca Oğlu
Sadet
1892
Çiftçi

3973
Sali
Abtül Hoca Oğlu
Selman
1847
Çiftçi

3974
Seban
Abtül Hoca Oğlu
Sali
1880
Çiftçi

3975
Sain
Abtül Hoca Oğlu
Suliman
1866
Çiftçi

3976
Sali
Abtül Hoca Oğlu
Emin
1873
Çiftçi

3977
Sebedin
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1886
Çiftçi

3978
Hasan
Abtül Hoca Oğlu
Rusüt
1864
Çiftçi










Aşağıdaki Yunanca gemiye sevk belgesi



Aşağıdaki ise Osmanlıca tasfiye talepnamelerinin  üst yazısı.... kimlerin hangi köyden, kaç kişi olarak listelere yazıldığı ile ilgili belge....




GÜNCELLEME



4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. O köylerden biri de Kırmızıköy.......Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.

"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"



BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...