Selam
Bugün sizlere biraz mübadele antlaşmasından bahsetmek istiyorum.30 Ocak 1923 tarihinde Lozan'da "Türk-Rum Nüfus Mübadelesi"imzalandı. Mübadil derneklerinin bir takım etkinlikler düzenledikleri anma gününün 30 Ocak olmasının sebebi budur. Mübadiller için bir ne'vi kurtuluş günüdür. Bu antlaşmaya göre Batı Trakya dışındaki Yunanistan'lı Müslümanlar ile İstanbul dışındaki Türkiye'li Ortodoksların zorunlu değişimi öngörüldü.
Prof.Dr.Kemal Arı " Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri'nde bu durumu şöyle izah ediyor.
Milletler Cemiyeti daha konferansı
toplanmasından önce Norveçli Dr. Nansen’i nüfus boşalması sonucu ortaya
çıkan yeni görüntüyü yerinde incelemek üzere görevlendirilmişti. Nansen hem
Yunanistan’a, hem de Türkiye’ye gelerek incelemelerde bulundu. İlgili kişilerle
görüşerek çözüm yolunun ne olabileceği konusunda düşünceler geliştirildi.
Bu düşüncelerini içeren kapsamlı bir rapor
hazırlayarak Milletler Cemiyetine sundu. O bu gözlemlerine ve notlarına
dayanarak Yunanistan’daki Müslümanlarla Anadolu’daki Ortodoksların isteğe bağlı
olarak mübadelesini / değiş tokuşunu öngörüyordu. “İsteğe bağlılık” bütünüyle
kişiyle ilgili bir boyuttu. Devletler kişinin kendi geleceğiyle ilgili kişinin
ne öngördüğü ile ilgilenmeyecek isten göç edebilecekti. Bunun ayrıntıda kalan
yönleri de vardı. Nansen İstanbul’da yaşayan Rumların değişim dışı tutulmasını öneriyordu.
Bu önerisine karşın Batı Trakya Türkleri ile ilgili aynı görüşü dile
getirmiyordu. Türkiye Nansen’in bu görüşüne karşı çıktı. Türk delegeler
İstanbul’daki Rumların değişim dışı tutulmasının kabul edilemeyeceğini
belirttiler. Bu öneriye karşıydılar ama farklı bir önerileri vardı. İstanbul’daki
Rumlar mübadele edilmeli buna karşın Batı Trakya Türkleri değişim dışı
tutulmalıydı. Görünen o ki mübadele düşüncesine temelden karşı olunmamakla
birlikte bu görüşmelerden daha kârlı çıkabilmek amacıyla bir pazarlık başlamış
oluyordu. Taraflar karşılıklı olarak birbirleriyle örtüşmeyen, çelişen raporlar
hazırlayıp ortaya koyuyorlardı. Türkiye Batı Trakya’daki Türklerin azınlık
değil, çoğunluk olduğu tezini ileri sürüyordu. Çoğunluk olan bir kitlenin
bulunduğu yerden göçe zorlanmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyordu.
Yunanistan ile Türkiye arasında “Türk-Rum Nüfus Mübadelesine İlişkin
Sözleşme” imzalandı. Türkiye adına sözleşmeyi İsmet Paşa ve Dr. Rıza
Nur, Yunanistan adına Venizelos ve Caclamanos imzaladı. Sözleşmeye göre Türk
topraklarında yerleşmiş Rum- Ortodoks dininden Türk uyrukları ile Yunan
topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923
tarihinden başlayarak zorunlu mübadelesi (değiş-tokuşu) kabul edildi. Kendiliğinden
karşı ülkeye gitmiş olan bir kişi Türk Hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan’a
dönerek orada yerleşemeyecekti. Mübadele
İstanbul’da oturan Rumları ve Batı Trakya’da oturan Müslümanları
kapsamayacaktı. Bir süre sonra İmroz-Gökçeada ve Bozcaada’da yaşayan
Yunanlılarda nüfus mübadelesinin dışında tutuldu.
..........Göçmenler bırakıp gidecekleri
ülkenin uyrukluğunu yitirecek, gittikleri ülkenin topraklarına ayak bastıkları
anda bu ülkenin uyrukluğunu edinmiş sayılacaklardı.
...........Her çeşit taşınır mallarını yanlarında
götürmekte ya da bunları taşıttırmakta serbest olacaklardı. Bu mallar için
çıkış ve giriş vergisi alınmayacaktı. Aynı zamanda cami, tekke, medrese, kilise, manastır, okul,
hastane, dernek, birlik gibi tüzel kişiler ve başka kurumlar personellerini de
kapsamak üzere kendi topluluklarının taşınır mallarını serbestçe götürmeye ve
taşıttırmaya hak kazanmışlardı.Her iki ülke karma komisyonun önerisi üzerine
taşıma işlerinde en geniş kolaylıkları sağlayacaktı.
Taşınır malların tümünü ya da bir bölümünü
yanlarında götüremeyecek olan göçmenler bunları oldukları yerde
bırakabileceklerdi. Bu durumda yerel makamlar taşınır mal komisyonu olacaktı. Biri yerel makamlarca saklanacak, ikincisi karma
komisyona sunulacak, üçüncüsü gidilecek ülkenin hükümetine, dördüncüsü göçmenin
kendisine verilecekti.
Bu sözleşmenin yürürlüğe girişinden başlayarak
altı aylık süre içinde bir karma komisyon kurulacaktı. (Muhtelit Mübadele
Komisyonu) Bu komisyonun Birinci Dünya Savaşına katılmamış devletlerin
uyrukları arasından Milletler Cemiyeti Konseyi’nin seçeceği üç, ayrıca
Yunanistan ve Türkiye’den birer üye bulunacaktı. Komisyon Türkiye’de ve
Yunanistan’da toplanacaktı. Başkanlığını tarafsız üç üyeden her biri sıra ile
yapacaktı.
Komisyona bağlı alt komisyonlar kurulacaktı. Bu alt komisyonlar hem Yunanistan'da, hem de Türkiye'de çalışacaklar ve göç süresince göçmenlere ait malların dökümünü ve değerini ilgili göçmenin gözleri önünde saptamakla görevli olacaklardı.Önce 13 Ekim 1923 tarihinde Mübadele İmar ve İskân Vekâleti adıyla bir Bakanlık kuruldu. Ardından da 8 Kasım 1923 tarihinde İskân yasası oluşturuldu. Bu bakanlık için Bakanlığa getirilen kişi Atatürk'e yakınlığı ile bilinen ve Kurtuluş Savaşına genç yaşında büyük maceralar içinde atılan Mustafa Necati'ydi."
(Mustafa Necati'yi birgün size yazmak isterim. Hayatını okuduğumda çok etkilenmiştim. Tam bir vatansever, cesur yürekli, çalışkan Milli Eğitim Bakanı....)
(Mustafa Necati'yi birgün size yazmak isterim. Hayatını okuduğumda çok etkilenmiştim. Tam bir vatansever, cesur yürekli, çalışkan Milli Eğitim Bakanı....)
İşte burada anlatılan, göçmenlere sorularak doldurulan belgeler tasfiye talepnameleridir. Halen Devlet Arşivlerinden bu belgelere ulaşmak mümkündür. Yeter ki gelen dedenizin lakabını, geldiği yeri ve adını bilin. Mutlaka ulaşırsınız.
Artık her yayınlayacağım köy listesi ile birlikte o köyden birine ait tasfiye talepnamesini de yayınlayacağım. Kırmızıköy Koklnaras 19 kişilik en küçük köylerden biri.... Bu köyde yaşayan Hurşid oğlu Yakup'a ait tasfiye talepnamesi de listelerin altında....Talepname 15.06.1924'de doldurulmuş. Aile 1 kadın, 1 erkek ve 3 çocuktan oluşuyor. Ücretli yolculuk yapmışlar. Yani ailenin maddi durumu iyiymiş o yüzden geminin belirlenen ücretini verebilmişler.
Şimdilik hoşçakalın, sevgilerimle
KIRMIZIKÖY-KOKLNARAS
|
||||||
SIRA NO
|
ADI
|
LAKABI
|
BABA ADI
|
DOĞUM TARİHİ
|
İŞİ
|
|
3962
|
Abedin
|
Aptül Hoca Oğlu
|
Rusüt
|
1866
|
Çiftçi
|
|
3963
|
Eredin
|
Aptül Hoca Oğlu
|
Ruset
|
1876
|
Çiftçi
|
|
3964
|
Yakup
|
Apdül Hoca Oğlu
|
Hursid
|
1886
|
Çiftçi
|
|
3965
|
Dızar
|
Aptül Hoca Oğlu
|
Rahman
|
1866
|
Çiftçi
|
|
3966
|
Dezalalidin
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Rahman
|
1886
|
Çiftçi
|
|
3967
|
Usein
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Rahman
|
1879
|
Çiftçi
|
|
3968
|
Omer
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Cafer
|
1873
|
Çiftçi
|
|
3969
|
Rusüt
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Usein
|
1835
|
İmam
|
|
3970
|
Sait
|
Pridzey Oğlu
|
Hasan
|
1868
|
Çiftçi
|
|
3971
|
Sadet
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Rahman
|
1860
|
Çiftçi
|
|
3972
|
Saledin
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Sadet
|
1892
|
Çiftçi
|
|
3973
|
Sali
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Selman
|
1847
|
Çiftçi
|
|
3974
|
Seban
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Sali
|
1880
|
Çiftçi
|
|
3975
|
Sain
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Suliman
|
1866
|
Çiftçi
|
|
3976
|
Sali
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Emin
|
1873
|
Çiftçi
|
|
3977
|
Sebedin
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Rahman
|
1886
|
Çiftçi
|
|
3978
|
Hasan
|
Abtül Hoca Oğlu
|
Rusüt
|
1864
|
Çiftçi
|
|
Aşağıdaki Yunanca gemiye sevk belgesi
Aşağıdaki ise Osmanlıca tasfiye talepnamelerinin üst yazısı.... kimlerin hangi köyden, kaç kişi olarak listelere yazıldığı ile ilgili belge....
GÜNCELLEME
4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim.
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. O köylerden biri de Kırmızıköy.......Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana ulaşmanız yeterlidir.
Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.
"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"
Canım Petriç köyü ile ilgili hiç bir bilgin varmı ?
YanıtlaSilHerhangi bir bilgi ???
Tülaycım bulmuşsun köyünü tebrikler Petric köyü ile ilgili bir bilgim yok fakat araştırırım bulunca haber veririm.Sevgiler
SilAa çok sevinirim. Evet soyağacı çıkardım nihayet :)
SilRusçuk ve Petriç'miş köklerim.
Sertaçcım Tuzla'ya Mübadele Müzesi açılacak yakında , gezersin açılınca belki. Sevgiler
Öyle mi? Çatalca'dan sonra 2 müze :)) çok güzel.İstanbul'a geldiğimde mutlaka ziyaret edeceğim. Teşekkürler
SilHer zamanki gibi çok etkileyici. Bugüne gelmeden önce ne yollar ne yıllar geçmiş şaşıp kalıyor insan. Mustafa Necati'yi yazmanıbekliyorolacağım, bunları kitap yapmayı düşünüyor musun bir gün Sertaç?
YanıtlaSilTeşekkürler benim motivasyon arttırıcı arkadaşım sağollll En kısa zamanda yazacağım Mustafa Necati'yi.. Evet Kadriye kitap haline getirmeyi ciddi ciddi düşünüyorum. Sevgiler
SilBence de kitap haline getirmelisin Sertaç.
SilHandan gerçekten düşünüyorum ama anlattığım hikayelerle birlikte mi yoksa sadece listelerimi onu düşünüyorum....Sence?
SilBence hikâyelerle olsa daha güzel olur.
SilKöyün adı ne naif.
YanıtlaSilBakan Mustafa Necati Bey'i okumak isterim senden. Selamlar.
Haklısın Burcu... söylerken bile sevimli tamam en kısa zamanda yazacağım..sevgiler
SilSetaçcığım günaydın,
YanıtlaSilMustafa Necati'yi bekliyorum:)
İyi geceler Havvacım bu kadar geç cevap verdiğim için üzgünüm...tamam en kısa zamanda....öptüm seni çokk
Sil