GÖÇHİKAYELERİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GÖÇHİKAYELERİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Haziran 2021 Salı

SELANİK KOZANA TOROSLAR- KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI ile ZÜLFİKÂR BEY'E AĞIT


"Bu ovanın bir geçmişi var bunu bileceksin."
                                                         "Susuz yaz"
                                                       Necati Cumalı


MÜBADİL

Selam
 Osmanlı zamanında Küçük Matlı'ya bağlı Toroslar mahallesinin seçmen kayıtları aşağıda...Küçük Matlı'ya ait yayınım ve seçmen listeleri tık tık BURADA
 Küçük Matlı'nın şimdi adı Nea Nikopoli ...Nikopolis, Şebinkarahisarın eski ismi.."nea" yeni anlamında Anadolu'dan gelen Rum mübadillerin Şebinkarahisar'ı hatırlamak için, adını değiştirdiği köy  "Yeni Nikopoli"

Necati Cumalı'da mübadil bir aileye mensup..Cumaköylü..

 ödüllü kitabı Viran Dağlar'da Rumeli beyi Zülfikâr beyin hikayesini anlatır. O kadar yalın ve akıcı bir dille anlatır ki; kitabı yaşarsınız....
Zülfikâr bey; Birinci Dünya Savaşında Batı Trakya'yı işgal eden düşman kuvvetlerine karşı dağa çıkmış, savaşın sona ereceği günlerde bir gece evinde konakladığı eski kâhyası Uçanalı İsmail tarafından uykusunda mavzerle öldürülmüş.

Bir de "Zülfikâr beye ağıt" yazar.. Dokunaklı bir şiir...Okudukça yüreğinize dokunur, hissedersiniz...Necati Cumalı sizi dizeleriyle sarıp sarmalar.
 Hiçbir iyiliğin cezasız kalmayacağını bir kez daha anlarsınız.

SABRİ ÖZTEPE MÜBADELE

Zülfikâr beye ağıt

Sağlığında yüzüne gülenler
Sofrasında ekmeğini yiyenler
Uykusunda pusu kurdular
Zülfikâr beyi vurdular.

Zülfikâr beyi vuran Uçanalı İsmail
Cellat olmasına cellat, çingene değil

Zülfikâr bey mertti,yiğitti
Fakir ağlatmadı, mazlum ezmedi
Hile nedir, kuşku nedir bilmezdi
Korkusuz uyudu, korkusuz gezdi


Var git İsmail var git namert kişisin
Hem sen düşün, hemde sana yol gösteren düşünsün

Varmayın üstüme yeter beni söyletmeyin
Ben bilirim dost kim düşman kim
Bilirim kim sinsi adımlarla peşimizde gezerde
Gözgöze gelince başını eğer

Nolaydın Zülfikâr bey nolaydın
İsmaile güvenmeyip teslim olaydın

Bu dağlar Uçana dağlarıdır
Manastır'dan Florina'ya kadar uzanır
Uçana dağlarında akan sular, uçan kuşlar
Zülfikâr bey diye ağlaşır.
Gayri İsmail netse neylese
İçine korku düşmüştür, yüzü karadır.
Uçana dağlarına gözü pek, yüreği pek
Zülfikâr bey gibi adam yaraşır.

Toroslar 26 kişilik çiftçilik yapılan küçük bir mahalle...
                                                                 Sevgilerimle

GÜNCELLEME




4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. O köylerden biri de Toroslar.......Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

Kitapta ayrıca Küçükmatlı Toroslar mahallesine ait kayıtlarda bulunmaktadır.

Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.

"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"










TOROSLAR
SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ
7464
Aziz
Sali Oğlu
Sali
1892
Çiftçi
7465
Ali
Pabor Oğlu
Mimin
1892
Çiftçi
7466
Ahmet
Sinan Oğlu
Amet
1843
Çiftçi
7467
Abedin
Küçük Oğlu
Elias
1876
Çiftçi
7468
Arslan
Kustu Oğlu
Elias
1843
Çiftçi
7469
Emurla
Zinel Oğları
İsuin
1869
Çiftçi
7470
Zekirya
Koca Sali Oğlu
Amza
1879
Çiftçi
7471
İbraim
Sinan Oğlu
Alil
1871
Çiftçi
7472
İbraim
Koca Omer Oğlu
Veli
1864
Çiftçi
7473
İzuir
Koca Omer Oğlu
İbraim
1892
Çiftçi
7474
Kerim
Moslah Oğlu
Asan
1851
Çiftçi
7475
Mımun
Koca Omer Oğlu
Elmas
1879
Çiftçi
7476
Mımun
Sinan Oğlu
Alil
1886
Çiftçi
7477
Mımun
Pabor Oğlu
Ali
1875
Çiftçi
7478
Mımun
Sinan Oğlu
Amet
1893
Çiftçi
7479
Murat
Omer Oğlu
Halil
1849
Öğretmen
7480
Bairam
Sinan Oğlu
Ali
1876
Çiftçi
7481
Bezat
Sinan Oğlu
Alil
1872
Çiftçi
7482
Osman
Pamisor Oğlu
Amet
1879
Jandarma
7483
Rusen
Zinel Oğları
Sulüman
1888
Çiftçi
7484
Sali
Bustanci Oğlu
Asan
1852
Çiftçi
7485
Sabedin
Zinel Oğları
Musa
1892
Çiftçi
7486
Sabedin
Sinan Oğlu
Alil
1892
Çiftçi
7487
Sadet
Kustu Oğlu
Memetali
1876
Muhtar
7488
Salim
Sinan Oğlu
Amet
1875
Çiftçi
7489
Serfidin
Sali Oğlu
İsmail
1888
Jandarma
7490
Suliman
Zinel Oğları
Rusen
1888
Çiftçi





2 Ocak 2020 Perşembe

KARAFERYE DE SON EZAN........



Selanik Hamidiye Camii Şerifi fotoğrafları 


Selam
Aşağıda okuyacağınız hikaye mübadele hikayeleri arasında en çok içimi acıtanlardan biridir. 


"Müezzin İsmail Efendi yıllardır hergün beş defa çıktığı minareye bu defa adımlarını zorlukla atarak yavaş yavaş çıktı.
Gecenin sessizliği ve serinliği içinde ovanın karanlığına, aşağıdaki evlerin zayıf ışıklarına baktı.
Daha önce yüzlerce defa okuduğu ezanın, atalarının yüzyıllardır yaşadığı bu küçük kasabada son defa yankılanacağını düşünerek ellerini kulaklarına götürdü. Derin bir iç geçirerek gözlerini kapattı. Sicim gibi yaşlar kır düşmüş sakallarına doğru süzülürken, yanık bir sesle yatsı ezanını okumaya başladı.


Yağ kandilleri ile aydınlatılmış camide imam efendi ve cemaat başları öne eğilmiş gözlerinden süzülen yaşlarla İsmail efendinin okuduğu yatsı ezanını son defa dinlediler. Kasabanın en uçtaki evlerine kadar bütün kasabalılar aynı hüzün ve sessizlikle başları önde ezanın bitmesini beklediler.Bir daha bu topraklarda ezan sesinin duyulmayacağı düşüncesi hepsinin yüreğine taş gibi oturmuştu.

İmam Şefik efendi son rekatı kıldırıp selam verdiğinde cemaatin hıçkırıkları sessizliğin içinde yankılanırken sanki yarın her biri bir tarafa dağılmayacakmış gibi belki de birbirlerini bir daha hiç göremeyeceklerini düşünmeden birbirleriyle konuşmadan başları önde kafalarında bin birşey evlerinin yolunu tuttular.
Cemaatin tamamı dağılınca Şefik Efendi kapıda dikilen müezzin İsmail Efendi'den başka kimsenin kalmadığını gördü.
"Sende gidebilirsin İsmail efendi" dedi
Kapıyı ben kapatırım.
İsmail Efendi boğazına düğümlenen acıyla hiçbir şey diyemeden ağır adımlarla çıktı.
İmam Şefik efendi cübbesi ile olduğu yere çöktü. Sarığını çıkardı. Usulca yanına koydu. Küçücük bir çocukken dedesi ile bu camiye geldiklerini, camide kılınan bayram namazlarını, avluda bayramlaşmalarını, cami hocasından gördüğü dersleri aklından geçirdi.
Birisi bu tarihi camide son namazı kendisinin kıldıracağını söylese idi herhalde kötü bir rüya diye düşünürdü. Ama işte önce söylenti şeklinde duydukları sonra jandarma kumandanı ve cemaat liderleri tarafından resmen de bildirilen o gün gelmişti.
Yüzyıllardır yaşadıkları bütün atalarının gömülü olduğu bu toprakları yarın terk edeceklerdi.Bu tarihi camide son namazı kıldırmak ta ona düşmüştü.Kaç nesil görmüş bu tarihi cami kendi kaderine, yalnızlık içinde yok olmaya terk edilecekti.
İmam Şefik Efendi çöktüğü yerden yavaşça kalktı.
Sarığını kafasına geçirdi. Kandilleri tek tek söndürdü.Son kalan kandilin titrek ışığında ağır ağır mimbere çıktı. İçinde Kuran-ı Kerim bulunan bohçayı yavaş yavaş açtı.Bohçanın içinde sarılı eskimiş ciltli kitabı öpüp başına koyduktan sonra koynuna soktu.
Kasabadaki bütün evlerin pencerelerindeki solgun  ışıklardan kimsenin yatmadığını, yatamayacağını anladı. Gecenin serinliğinde içinden "Allah yardımcımız olsun, camimiz de atalarımızın ruhlarına emanet olsun" diyerek gözlerinden süzülen yaşlarla arkasına bakmadan ağır adımlarla karanlığın içinde kayboldu.
.........
Hikaye burda bitti mi, aslında yeni mi başlıyor.......

2006 senesinde ilk defa Yunanistan'a gittiğimde eskiden Osmanlı'nın olan vatan topraklarında kalan camilerin, türbelerin, bedestenlerin bakımsız acıklı halleri içimi çok acıtmıştı. Hele camları kırık, döşemeleri çıplak, şerefesi yıkık, etrafı telle çevrili bir cami beni çok etkilemişti. Caminin önünde düşüncelere daldım. Bu camide kim bilir ne bayram namazları kılınmış, insanların huzur içinde asırlarca ibadetlerini yerine getirmişlerdi. Ama şimdi cemaatsiz, bakımsız, duvarlarında incir ağaçları bitmiş durumda yok olmayı bekliyordu. Caminin insanlarının oraları nasıl bırakıp gittiklerini düşündüm. O camide son defa ezan okunmuş,son defa namaz kılınmıştı. Sonra kapıyı kapatıp gitmişlerdi.
Sanki bir güç belki de atalarımın ruhları adeta fısıldadılar ve bu öyküyü yazdım.
............
Aradan bir yıl kadar geçmişti, bir gün mail adresime tanımadığım birinden mesaj geldi.
İzmir'de yaşayan Suphi bey internette ailesinin memleketi Karaferye ile ilgili arama yaparken bu öyküyü okumuş.Öyküde adı geçen müezzin İsmail Efendi'nin dedesi olduğunu, mübadeleyle gelip yıllarca Çeşme Yukarı Camii de hocalık yaptığını, vefat ettiğinde de bu caminin haziresine defnedildiğini söylüyor ve mesajını
"Dedemi nereden tanıyorsunuz?" sorusuyla bitiriyordu.
Ben müezzin İsmail Efendi'yi tanımıyorum ki............
çok şaşırmıştım.
Kurmacayla, gerçek örtüşmüştü.
Memleketlim Suphi beye rahmetli dedesini tanımadığımı, ama kurmacanın bu kadar isabetle gerçekle örtüşmesinin ilahi bir mucize olduğunu yazdım.
Suphi bey bir de nur yüzlü dedesi İsmail Efendi'nin yaşlılık fotoğrafını göndermişti.
Öyküdeki kişilerden birisi böylece ete-kemiğe bürünmüştü."
............................................

Teşekkürler Erol Uzsoy, teşekkürler İskender Özsoy

Sayın İskender Özsoy'un Selanik'te Sela sesi adlı kitabında yer alan Erol Uzsoy tarafından kaleme aldığı güzel hikaye......

                                                                                Sevgilerimle

   

24 Mart 2019 Pazar

KILKIŞ-AVRETHİSAR'INA BAĞLI KÖYLER ve TARHANACILAR


Kılkış genel görünüm



Yıl 1923
Aralık ayının başlarında günlerden bir gün.....
O gün ki,  Rumların 1922' nin  Eylül'ünde köyü terk edişlerinden sonra, 14 ay sessizliğe bürünen Tuzla'nın sessizliğini tahaffuzhane önüne demirleyen köhne  Ümid gemisinin yorgun makinalarının homurtusunun bozduğu gün......
Kimdi, kimlerdi Ümid'le gelenler?
Nereden gelmişlerdi?
Niçin gelmişlerdi?

AVRETHİSAR

 Tuzla'nın yerli halkı sorularının yanıtlarını ararken gemiden indirilenler temizlenip paklanmak ve sağlık kontrollerinden geçirilmek üzere beşerli-onarlı gruplar halinde tahaffuzhanenin karanlık odalarına gönderiliyordu.
Neden sonra öğrenildi, Ümid'in Selanik'ten mübadil getirdiğini.........
..............
O hüzün dolu geminin yolcularından biri ise anasının sinesinde dört aylık bebek olan Kılkış Sevindik köyünde dünyaya gelen Rasim Serbest'ti....



Altı kardeş,annem Ayşe ve babam Ramazan'la gelmişiz.  İnince doğruca tahaffuzhaneye götürmüşler bizi....bir tarafta biz yıkanırken, bir taraftan elbiselerimiz yıkanıp temizlenmiş ve kurutulmuş. Rumca ve Pomakça bilen babam Bin Ali Ramazan Pelvan Sevindik'te subaşı olarak görev yaparmış.Sık sık Kılkış'a gidip gelirmiş. Rumlar babamı sever ve sayarlarmış. Bir seferinde  bu sevgi ve saygı ahaliyi katliamdan kurtarmış. Çeteciler köy halkını çoluk çocuk camiye toplamışlar öldürmek için....ama içlerinden bir Rum;
- Ramazan pelvan'ın çok ekmeğini yedik.Dokunmayacaksınız onlara demiş. Bütün köyü salıvermişler.
........
Serbest ailesi mübadil olmayı hiç istememiş. Ama mecbur kalmışlar. Rasim Serbest de aynı kanaatte...Bu konuda "yapacakları birşey yoktu" diyor.
Peki ya bugün ne düşünüyor Rasim bey?


                                       Kılkış Hükümet konağı

"Mübadele cefa, mübadil de cefa çeken demek bence...insanları huzursuz eden bir uygulama....iyi birşey değil....yerini yurdunu kendi rızan olmadan terk ediyorsun.Bir de geldiğin yerde problem yaşıyorsun. Tuzla'nın yerlileri epeyce bir zaman bize "tarhanacı" dediler. Neden? biz sabahları çorba içiyorduk, onlar çay.....çorba içmemizi beğenmediler. Bu yetmezmiş gibi "pis macır"da diyorlardı. Ama kendini bilenler bize değer verdi. Bir de uzun zaman mübadiller kendi aralarında anlaşamadı"
diyor Rasim Serbest...... Sayın İskender Özsoy tarafından derlenen "Selanik'te sela sesi" adlı kitabında.....
.........................
AVRETHİSAR
Eski hükümet konağı

1902 tarihli Selanik salnamesine göre,  Kılkış'ın nüfusu 6500... Şehrin merkezinde 1 cami, 1 mescid, 1 tekke, biri İslâm, dördü Hırıstiyan olmak üzere 5 mektep, 1 manastır, 2 kilise, 1255 ev, 12 han, 380 dükkan, 3 dakik fabrikası (un fabrikası)  ,18 şirugan (susam yağı) değirmeni, 12 tuğla ve kerpiç hanesi, 1 mezbaha, 40 parça çiftlik ebniyesi (binası) ve 1 taş kireç ocağı varmış. Ayrıca 1 hükümet konağı, 1 telgrafhane ve belediyeye ait 1 memleket bahçesi varmış. (Bizim bu günlerde meşhur olan millet bahçesinin isim annesi meğer memleket bahçesiymiş ve Selanik'teymiş)
Kazada Paprat, Şeremenli, Pikova ve İsenfice dereleri Galik deresi ile birleşirmiş. Yağmurlarla birleşince bu dereler öyle bir taşarmış ki, mevsim bitinceye kadar geçit vermezmiş.
Kasabaya 1 saat mesafede ki  Yaneş çiftliğinde Ekşi su adı ile bir su kaynağı varmış, salnamede  limonata tadında olarak betimlenmiş.
Vardarofça çiftliğinde bir sal varmış, onunla Vardar nehri üzerinden karşı yakaya geçilmekteymiş.
Avrethisar'ın da 36 camii ve 68 mescid varmış. Ayrıca Sarıgöl'de bir Halveti dergâhı bulunmaktaymış.

fotoğraflar yazının üzerine tıkladığınızda fotoğrafların kaynağına ulaşırsınız :)


Harita çok entresan Türkiye Avrupa Türkiyesi ve Asya Türkiyesi olarak betimlenmiş. 

AVRETHİSAR

1900'lü yıllardan ikiz tütün deposu


Kılkış'dan gelenlerin  yerleştirildikleri bazı yerlerin listeleri aşağıda.....
Adana- Kozan,Mahmutlu,Arslanpaşa mahallesi, Hızır İlyas mahallesi, Akçamescid mahallesi,Gaziköy,Pekmezci, Ceyhan
Kırklareli-Vize, Lüleburgaz,Topçu,Pınarhisar Yancıklar köyü
Balıkesir-Edremit,Zeytinli,Avcilar
Bandırma-Havran
Ayvalık-Yozgat-Adapazarı-Çorlu-Germiyanköy,Değirmenköy
Tekirdağ-Yenice köyü, Selçuk-Semetli köyü,İnecik kazası
İzmir-Bergama, Dikili,Sofancı köyü, Kınık nahiyesi,Ödemiş, Urla,Karşıyaka-Bayraklı, Menemen-Seyrek, Göztepe, Bornova, Tire, Bergama, Menemen-Aliağa Çiftliği
İstanbul-Beyoğlu, Osmanbey, Şişli,Karagümrük, Üsküdar, Silivri, Paşabahçe, Tuzla, Çatalca-Istranca, Büyükçekmece-Celaliye, Lüleburgaz,Çiftlikköy
Edirne-Kavaklı, Uzunköprü, Zalif köyü,Tırnova, İpsala, Koz köyü, İbriktepe,
Manisa-Soma, Salihli,Horusköy
Bursa-Mudanya,Karacabey
Çanakkale-Ezine,Lapseki
Afyon-Şuhut,İscehisar
Ankara-Zonguldak-Bartın
Bilecik-Yenişehir
İçel Tarsus Müftiköyü

Bir takım genellemeler yaparsak eğer

Rahotça köyü Tekirdağ'ın Semetli köyüne
Çernal köyü,Edirne Uzunköprü'ye, Edirne Pendik mahallesine ve Cisri Ergene kazasına
Hasanobası köyü Tekirdağ-Köse İlyas'a
Virlan köyü Aydın Söke Yeniköy'e
Surlova köyü İstanbul Kartal'a
Gökçeli,Gökçeli Zir, Büyüklü köyü Tekirdağ, Mürefte kazasının Yenice köyüne
Kraşteli köyü Edirne Kavaklı ve Uzunköprü'ye
 Ayrıca  Çernal köyüne bağlı Hacı Ali Obası ile Fıçı obası adında iki oba mevcuttur.






fotoğraflar bu siteye ait  yazının üstüne tıkladığınızda karşınıza çıkan linkten......


AVRETHİSAR



KILKIŞ'TAN GELENLERİN KÖYLERİ
geldikleri yerler ile yerleştirildikleri yerler Devlet arşivleri kayıtlarına göre oluşturulmuştur.


Armutlu
Karapınar
Vardarofça
Işıklı
Çernal/Çırnal
Karapazarlı
Dervişli
Savcılı
Veisli
Popova
Bulamaçlı
Pirnarı Kebir
Nariş
Köşklü
Dereli
Volovat
Pişova
Karalı
Dimonçe
Hacıoğlu Ovası
Muzgallı
Savcılı
Çipalı
Doğruova
Hacıeseler
Kölemenli
Surlova
Karasüle
Seslova
Ahlatiye
Yardımlı
Semdikli
İsnefçe
Hamzalı
Durbalı
Pankrahasan
Hırsova
Beyaslı
Durasanlı
Çokolova
Kürküt
Güllülü
Divanca
Kebeceli
Serçeli
Çernal Davutlu
Yahyalı
Radila
Başoldere
Razla
Paprat
Çoraplı
Cami Buruklar
Arbor
Balioğulları
Beyazıtlı
Yaşlıdere
Planitçe
Potareş
Perest
Başmahalle
Hoca
Karasüle
Çalışlı
Hasanobası
Gırbaşı Bala
İncikli
Todorova
Gökçeli Zir
Gırbaşı Zir
Saraçlı
Baş
Büyüklü
Alçak
Yenimahalle
Şanşanlı
Gökçeli
Seyyidli
Kalınova
Nariş
Cepli
Torsun
Astalı
Şeyhkölemenli
Bulamaçlı
Ağanlı
Çernal Rahmanlı
Mursallı
Kraşteli
Kuşova
Kasımlar
Ellezli
Salmanlı
Sapancalı
Hacıbaba
Osemli
Mirova
Hacılubese
Öksüzlü
Haşmeli
Turgutlu
Rayan
İsmailli
Fıçıobası
Rahmanlı
Odva
Seyraklı/Seyrablı
Kocamahalle
Davutlu
Çiftlicek
Vedirlan
Hoca Bahişli
Virlan
Surlova
Kıbleler
Ezenceli
Gırbaşı Aziz
Kayalı
Oruçobası
Dağhaşmeli
Akıncalı
Görçalık
Otmanlı
Dağkölemenli
Çağlı
Kepçeli
Aşıklı
Asioğulları
Mürselli
Kara Ahmatlı
Horaviçe
Minetli
Lahne
Saraylı
Hacıyunus
Kocakasımpaşa
Çernal Sündüklü
Sarıdoğanlı
Avrevinçe
Karapazarlı
Sersemli
Gömenç
Başbahçili
Fenerli
Koçoğulları
Yusufhanlı
Çalıklar
Balmış
Toyran
Rahotça
Belaniçe
Erikli
Robova
Bekirli
Karamur
Eceoğulları
Tarlabaşı
Tokuşlu
Boycice
Çalıklı
Merzen
Sarıgöl
İlyaslı
Mecdirek
Ostuyak
Yurdubala
Devresinli
Orlanca
Lelova
Çepelli
Bağşılada
Porçalı
Sincalı
Akıncalı
Başanlı/Yenimahalle
Encekli
Zir Mahmudlu
Kurtağlı
Marşalı
Yosvanlı
Pangırazlı
Karlobası
Karamat
Gıramutfe
Ulaşlı
Hezincili
Çorlu
Anatollu
Körcalıklar
Motol
Karasinan
Yaşlıdere
Gümüşdere
Halaçlı
Hüsrevli
Kılayoğca
Kömürcü
Hacıbari
Çoruklar
Vitrene
Serçeliçift
Hisar
Menetli
Urlanca
Sapancalı
Doğanca
Cinkaya
Bala Mahmutlu
Günçiftlik
Kösemurçeli
Güleş
Yağcılar
Karaorman
Beşevler
Gebeceli
Uğurlu
Çayderesei
Ezyor
Başlıdere
Kozbayırlı
Hondollu
Karacahızırlı
Kocaimarlı
Oravite
Karasol
Bağcılar (Mustafaca,Anbarköy,Sakanlı)


ÇİFTLİKLER
Vardarofça
Şeremetli
Akçakilise
Perest
Salmanlı
Yeniköy
Gavalan
Beylerli
Seslova
Alçak kulubeler
Armutçu
Kazanova
Anbarköy
Hırsova
Dombova
Rateş
Motol
Aleki
Serçeli
Dimonçe
Dobrofça
Çömlekçi
Kokarca
Potoroz
Satanlı
İsterezova
Yaneş

NAHİYELER
Karadağ
Rayan
Çernal
Paperan
Rahyan
Vardar


MAHALLELER
Koz mahallesi
Hoca mahallesi
Urfa mahallesi
Başmahalle
Muhacir mahalle





BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...