28 Nisan 2014 Pazartesi

BROKOLİ ÇORBASI



SERHİRA
Ev halkı olarak hastalıktan kırıldığımız, brokoliye de  hoşçakal dediğimiz şu günlerde boğaz ağrılarına iyi gelecek olan brokoli çorbasını yapayım, yapmışken de blogumda paylaşayım dedim.Tarife gelince

*Yarım kilo brokoli
*1 yumurta
*1 çorba kasesi yoğurt
*2 tepeleme yemek kaşığı un
*2 yemek kaşığı tereyağı
*3 diş sarımsak
YAPILIŞI

Brokoliyi bir su bardağı suda haşlayalım. Çorba tenceremizde 2 yemek kaşığı tepeleme unu kavuralım. Unun hafiften rengi dönünce 2 yemek kaşığı tereyağı tencerenin içine koyalım yağ kendiliğinden erisin. Haşlanmış brokolileri tenceremize ekleyelim. 3 diş sarımsağı havanda azıcık tuz ile dövelim. 1 kase yoğurdumuzun içine yumurtayı kıralım yedirelim. Koyu bir ayran kıvamına gelinceye kadar su ekleyelim. Dövülmüş sarımsağımızı da koyup tenceremize ekleyelim.Hepsini blenderdan geçirelim.
İsterseniz üzerine zeytinyağı ile naneyi kavurup dökebilirsiniz.


SERHİRA

Afiyet olsun.




25 Nisan 2014 Cuma

AİLEM



GÜNGÖR-NURTEN ÖZTEPE

    Birbirlerini çok seven, ömürleri boyunca hep  sırt sırta vermiş, yaşadıkları birçok zorluğa rağmen, beraber ağlamış beraber gülmüş eşlerin , sevgiyle büyütülmüş 3 çocuğundan kız olanıyım ben....

    Bende oğlan doğarsam, yuvadan kız çocuk almayı isteyecek kadar kız çocuk hasretiyle tutuşan ailenin beklenileniyim ben......

    Yaşadıkları lojmanda komşuların biz bakalım diyerek birbirleri ile yarıştıkları tombiş bebeğim ben.....

    Doğduğu dakikadan itibaren özenli büyütülenim ben.....

    Aslında kız  ismi olmasına rağmen, isminin neden erkeklere verildiğini anlayamayanım ben......


SEDAT-GÜNAY ÖZTEPE

Küçük abisi ile arasında 8 yaş fark olanım ben......,

Zamanın şartlarına göre (1960 lar) çocuklarına dikip,örüp giydiren, pırıl pırıl büyüten, ilk dişi, ilk saçı, ilk ayakkabısı özenle saklanılanım ben.....

SERTAÇ ÖZTEPE CİHAN

Erkek evlatlarını süsleyemediği için mutsuz olan annemin süs bebeğiyim ben.....

(İlerde de tayyör giydiremediği için çok kızılanım ben....)

ANNESİNİN BEBEĞİ

   1970 lerde kendi el emeği (iyi terzidir) ile  bebek sepeti dantellerle,tüllerle süslenen.....
SERTAÇ ÖZTEPE CİHAN
Ankara'da Meteoroloji lojmanlarında abileri ile birlikte meyve ağaçlarının altında bir sürü tavuk ve bembeyaz bir Ankara  kedisi ile mutlu mesut yaşayanım ben......
(Ama kendi çocuklarıma bunu yaşatamayanım ben.....)

Kısaca

Aşk çocuğuyum ben....
                                                                                       Sevgiler.....



22 Nisan 2014 Salı

ESKİ GELİNLER

NURTEN-GÜNGÖR ÖZTEPE


Yıl 12.Mart.1960 Yer Ankara
    19 yaşında su gibi bir genç kız Annem, yakışıklı, zarif ama  bir o kadar da mütevazi delikanlı Babam...Duvağından sarkan gelin telleri, saçında ki minicik taç,uzun eldivenler,kat kat eteği olan gelinlik ile sevimli bir gelin....İlk dans... hangi şarkı ile hatırlıyor mu annem acaba?



ANNEM
 Annelerle kızlarının zevkleri de aynı galiba....Benim gelinliğiminde etek kısmı aynı idi. Ayrıca o zaman ki kuaförler şimdikilerden daha başarılı bence....
REMZİYE-AYHAN GÜRKAN

 Dayım ve yengem
Gelin telleri neden yok artık? Olmalı ama....Saçında olmazsa eğer, çiçeğinde olmalı....Bekar genç kızlara kısmet açması için verilmeli...Bu arada yengemin neden çiçeği yok sormam lazım.

Bu resim bana
Sevdimmmm.... bir genç kadını....... ansam onunnnnnn  adını......
hatırlatır :)


NİGAR-GALİP ÖZTEPE
Sene 1961 ve kısa gelinlik....Bizden daha cesur ve daha modern oldukları ortada...... 

Rivayet o ki Nigar teyzemin 57.dünürüymüş Galip Amca....Çok onurlandırıcı bir durum....Var ya Mustafa benim 57.değil dünürüm olacaktı ki havamdan geçilmezdi herhalde :)

Ölümsüzleştirmek istedim sadece...şimdilik bu kadar


                                                     Sevgiler....

21 Mart 2014 Cuma

BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEK


Eş durumundan bir Afyonlu olarak vişneyi çok severiz. Eşimin dedesinden  kalma bir köy evimiz  ve bahçesinde bir sürü vişne ağacımız var.   

  Mevsimi geldiğinde vişneden  dallar yerlere eğilir....Ama gel gör ki  satınca para etmez.... Geçen sene kilosu  20-25 kuruştan satılmıştı. Bu nedenle bizim köylüler, o güzelim vişne ağaçlarını kestiler ve yerlerine iyi para ettiğinden dolayı Napolyon kiraz ağaçları diktiler. Yazıkkkkk....Ama onlarda haklılar bütün yıl uğraş didin meyvası da kuruş etsin....Keşke canım ülkemde aktif devlet kurumları olsa da üretici-tüketici dengesini iyi ayarlansa...Köylümüz zarar etmese...Ürettikleri para etse... rahat yaşasalar...İstikrar olsa ürün para edecek mi? diye düşünmeseler...olmaz mı?


Neyse......vişne tadından dolayı çoğunlukla meyve olarak yenmez. Anca kompostosu, reçeli, marmeladı yapılır. Pastalara keklere o mayhoş tadı ile çok yakışır.  Bu sebeble sizlere bugün çok güzel bir kek tarifi vereceğim. 
  

BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEK 




BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEKKEK
Malzemeler
*4 adet yumurta (oda sıcaklığında)
*1 su bardağı toz şeker
*Yarım su bardağı sıvı yağ
*Yarım su bardağı yoğurt (oda sıcaklığı)
*1 paket kabartma tozu
*1 çay kaşığı silme karbonat (Daha güzel kabarır.)
*1 paket vanilya
*2 su bardağı un
*10-15 tane vişne (mutlaka dondurucumda vardır :) )
*1 tane beyaz çikolata



Yapılışı


 *Oda sıcaklığındaki yumurtalar ile toz şekeri, şeker tamamen eriyip mayonez kıvamına gelene  kadar çırpın.
 *Sıvı yağı ve yoğurdu ekleyip çırpmaya devam edin.
 *Unu eleyin. Kabartma tozunu, karbonatı, vanilyayı ekleyip kekinize ilave edin ve düşük devirde karıştırın.
 *Çekirdeklerini çıkarttığımız vişneleri ve doğranmış çikolataları da ekleyip alttan yukarıya doğru karıştırın.
 *Yağlayıp unladığınız kek kalıbına karışımınızı döküp kalıbı tezgaha birkaç kere vurun ve içindeki hava kabarcıklarının çıkmasını sağlayın.
 *140 derecelik fırında yaklaşık 40 – 45 dakika pişirin. İlk yarım saat fırının kapağını açmayın. Kekiniz söner. Yarım saatin sonunda kekinizin ortasına bir bıçak batırın temiz çıkarsa kekiniz pişmiş demektir.
 *Tamamen soğuduktan sonra kalıptan çıkarın ve dilimleyerek servis yapın.
                                       Afiyet olsun…

BEYAZ ÇİKOLATALI VİŞNELİ KEK


17 Şubat 2014 Pazartesi

İRMİK HELVASI

Bugün sizlere  bizim evde özellikle  Doruk için yaptığım İrmik Helvasının tarifini vereceğim.

İRMİK HELVASI

MALZEMELER
*2 su bardağı irmik
*2 su bardağı toz şeker
*3,5 su bardağı süt
*1 paket çam fıstığı
*200 gr.tereyağı

Gram olarak verilen tarifleri hiç sevmiyorum. Kusura bakmayın ama yukarıda bir tane gramcık var.Çünkü tereyağlarımı yöresel ürünler satan bir dükkandan topak olarak  alıyorum.
Sebebi bu  :) 



İRMİK HELVASI


    Tereyağı ile çam fıstıklarını tencereye koyup,biraz kavuralım.
    Çam fıstıkları renk alınca irmiği ilave edip, orta kuvvetli ateşte kavuralım
   Meyanesi geldiği zaman kaynattığımız sütü ilave edip, bir kere daha karıştıralım toz şekerini ilave edelim.
   Karıştırarak sütü çektirip, ocaktan alıp demlenmeye bırakalım.
   Maraş dondurması ile servis yapalım....Afiyet olsun

İRMİK HELVASI







11 Şubat 2014 Salı

SUDOCREM

SUDOCREM
Bebek pişik kremi olarak satılan  yukarıda gördüğünüz mucize......aslında her derde deva.... 

Yıllar önce sadece Mothercare'de satılırken,  bebek pişik kremi olarak keşfettiğim,daha sonra yara,bere,leke,sivilce,egzama,çarpma,kaşıntı  her yerde kullandığım bu krem inanılmaz...

Çok yoğun olmasından dolayı sürmek biraz zor. Yüzünüzdeki lekeler için kullanacaksanız eğer, yatarken uygulayın.Sabah  porselen gibi bir yüze uyanmak çok keyifli oluyor.

 Demedi demeyin :) 


SUDOCREM

Bu kremde tek beğenmediğim şey kabı....Bu uyduruk kap bu kreme hiç yakışmıyor.

Uyduruk Kabına baksanız birşeye benzetemeyeceğiniz bu kremi eczanelerden satın alabilirsiniz. Yenisini yaklaşık 1 ay önce aldım. Güncel fiyatı 125 gr.20 TL.

Denemenizi tavsiye ederim. Memnun kalırsınız....:)


7 Şubat 2014 Cuma

SEVGİLİ KIZIM

HİRA MELİS CİHAN
 TATLI KIZIM......
PRENSESİM........
GÜLEN YÜZÜM.......
AY PARÇAM......
HİRA MELİS CİHAN


KOKOŞUM....
ÇIĞIRTKANIM.....
19 AYLIKKEN ABLA OLAN BEBEĞİM....
BU YÜZDEN VİCDAN AZABIM.......
KIYAMADIĞIM......
SIZLAYAN BURUN DİREĞİM......
MEDAR-I İFTİHARIM....


HİRA MELİS CİHAN

Doğumgünün, yeni yaşın sağlıklı, kutlu,mutlu,hayırlı,uğurlu olsun bebeğim....Dilerim Rabbimden  her zaman senin yanında olsun. Gülen yüzün hiçç solmasın. Karşına kötüler çıkmasın. Başarıların daim olsun.
HİRA MELİS CİHAN
  
Seni çokkkkkkk seviyoruz bebeğim....... Sağlıklı,mutlu,huzurlu,başarılı yaşların olsun birtanem.


1 Şubat 2014 Cumartesi

YAVRUM VATAN KIBRISS-ST.HİLARİON KALESİ



Bu birrr peri masalııııı......


PAMUK PRENSESİN KALESİ



 Evet...... bugün sizlere Pamuk Prenses'in kalesinden bahsedeceğim.
PAMUK PRENSESİN KALESİ

    Yavrum Vatan Kıbrıs seri  yazılarıma devam ediyorum. St Hilarion Kalesi'ni daha önce duymadığımızdan dolayı, gezilmesi gereken listemize eklememiştik. Kıbrıs gezimizin 2.gününde otelin önündeki bir taksici ile Girne ve çevresindeki tarihi yerlere götürmesi için anlaşarak yola çıktık. Aslında burada taksi kiralamak çok hesaplı...Gitmek istediğimiz yerleri şoföre söyledik, o da üzerine birkaç yer daha ekledi. Gezi programımız böylece tamamlandı.   Hemde,  gezerken oyalandığımız halde, ne yüzünü astı, ne de söylendi..Ayrıca gezdiğimiz yerlerle ilgili bildiği ne varsa anlattı. Hem rehber,hem şoför....... Bu arada belirmeden geçemeyeceğim. Taksi Mercedes Vito idi. Ohhh... rahat rahat.... geniş geniş.....


KIBRIS


    St. Hilarion Kalesi Beşparmak dağları üzerinde  Girne'ye 10 km uzaklıkta. Kaleye giden  yol virajlı,  güvenilir olmamakla beraber vardığınızda asla pişman olmayacağınız bir yer...Çıkarken sağ tarafta askeri birlik var ve durmak kesinlikle yasakmış. Şoförümüzden öğrendik, Kıbrıs hala seferberlik durumunda olduğundan dolayı,  40 yaş altı bütün erkekler yılda 1 gün  (herkes askerlik yapacağı günü bilirmiş) kışlalarına teslim olup, askerlik yapmak zorundalarmış.





KIBRIS



  700 metre yükseklikte bulunan kaleye,  480 basamak tırmandıktan sonra  gördüğümüz  Girne  manzarası muhteşemdi. 


KIBRIS




KIBRIS


    Kalenin girişindeki levhada Walt Disney'in Pamuk Prenses ve yedi cüceleri bu kaleden esinlenerek yazdığı, kalenin kuleleri ile çizgi filmin kuleleri arasında büyük benzerlikler olduğu anlatılmakta...

Yavrum Vatan Kıbrıs'tan kimler gelmiş kimler geçmiş......

  Rivayete göre St. Hilarion Kalesi, tarihte ilk kez Filistinli St. Hilarion tarafından ikametgah olarak kullanılıyordu. Onu sürekli olarak ziyaret edenlerin artması ile burası daha sonra bir manastıra dönüştürülmüş. Bir dönem aslan yürekli Richard tarafından ele geçirilmiş, daha sonra Guy de Lusignan tarafından teslim alınmış. Birkaç savaşın ardından  yaşanan 100  yıllık bir dönem  içinde ise; kalede birçok yenilikler yapılmış,  Lüzinyan kraliyet ailesinin yazlık sarayı imiş. 

Eeeee tabii havası güzel püfür püfür esiyor


PAMUK PRENSES


    Daha sonra  Antakya Prensi John, burada Cenevizlilerle savaşmış.Rivayete göre Prens John kendisini koruyan Bulgar paralı askerlerini, kendi aleyhine döneceklerini düşünerek, dik olan kale burclarından  aşağıya attırırmış. Venediklilerin  1489 yılında Kıbrıs’a gelmeleri ile birlikte St. Hilarion Kalesi’nin önemi azaltıldı, kale eski statüsünü yitirmiş.

 St.Hilarion kalesinin mistik bir havası var.Görülmesi gereken yerlerden biri...... 


29 Ocak 2014 Çarşamba

FIRINDA SOĞANLI PAÇANGA BÖREĞİ



Çokkk sevilesi bir börektir.Farklı farklı yöntemlerle yapılanları vardır. Bugün sizlere benim usul paçanga böreğini anlatacağım.


*3 adet orta boy soğan
*1 adet kırmızı biber
*2 adet sivri biber
*1 adet domates
*150 gr pastırma (ben zorunlu nedenlerden dolayı  çemenlerini çıkartıyorum ama çıkartmasanız çok daha lezzetli oluyor.)
* 2 yemek kaşığı tepeleme tere yağ
*1 çay bardağı su
*1 yumurta sarısı
*1 paket lavaş
*1 kase rendelenmiş kaşar peynir



    Yarım çay bardağı sıvı yağın içine küçük küçük doğradığımız kuru soğanları, kırmızı ve sivri biberleri,domatesi  atalım hep beraber soteleyelim. Pastırmaları uzunlamasına keselim.Tavaya ekleyip 1-2 dakika daha soteledikten sonra ocağı kapatalım.





   Bu arada 2 yemek kaşığı tereyağını eritelim.1 çay bardağı suyu tavamıza ekleyelim.Lavaşlarımızı bu yağ-su karışımı ile yağlayacağız. 1 adet lavaşı yağlayalım yaptığımız karışımdan koyalım.Karışımın üzerine rendelenmiş kaşar peynirini ekleyelim.Kenarlarını kapatmaya çalışmadan saralım.Fırın kağıdı serilmiş tepsimize uç taraf alta gelecek şekilde yerleştirelim.  Böreklerimizin üzerine yumurta sarısını sürüp
 200 C fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirelim.
                                                                                        Afiyet olsun



PAÇANGA BÖREĞİ

20 Ocak 2014 Pazartesi

LOKUM KEK

Hafta sonu anneme ev görmeye gelen çokk sevdiğim Emine ablam ve Didoş'a hazırladım. Çok beğendiler... Kahverengi-beyaz  lokumlarımı artık  daha sık yapmalıyım....


LOKUM KEK


 MALZEMELER
  • 4 yumurta
  • 1,5 su bardağı şeker
  • yarım su bardağı sıvı yağ
  • yarım su bardağı süt
  • kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • vanilya
  • limon kabuğu rendesi
  • Yaklaşık 2,5 su bardağı un

        SOS İÇİN

  • 3 su bardağı süt
  • 4 yemek kaşığı kakao
  • yarım su bardağı pudra şekeri
  • yarım su bardağı sıvı yağ

LOKUM KEK

Yapılışı:
*önce sos malzemelerini karıştırarak bir taşım kaynatalım ve soğumaya bırakalım
*Kek için önce yumurta ve şekerimizi  çırpalım,  diğer malzemeleri  karışıma ekleyelim.
*Yağlanmış büyük kare borcama kek hamuru dökülür.
*Isınmış 160 derece fırında 30-35 dakika pişirelim.
*Kekimiz tamamen soğuyuncaya kadar dinlendirelim.
*Kekimizde ve sosumuzda  tamamen soğumuş olmalı
*Keki istediğiniz büyüklükte küp küp dilimleyelim.
(Ben birer lokmalık olsun diye  biraz küçük dilimledim..Fakat sosa batırınca keklerimin dağılma riski ile karşıya karşıya kaldım. Aman dikkat!!!!)
*Çatal yardımı ile keki sosa bulayalım çok bekletmeden çıkaralım ardından hindistan cevizine bulayalım.
*Buzdolabında dinlendirdikten sonra servis yapalım.

Afiyet olsun.....




17 Ocak 2014 Cuma

GRİP SAVAR

Bugün sizlere müthiş bir çay tarifi vermek istiyorum.
GRİP ÇAYI

Yıllarca zencefile karşı mesafeli bir duruş sergilemiştim. Bence yenilir yutulur bir şey değildi. Taaa ki Kuran-ı Kerimde ismi geçen  bitkilerden olduğunu öğrenene kadar.......Sonra mutlaka vardır bir hikmeti diyerek  kendisi ile flörtleşmeye başladık.........

Mutfağımda her hafta düzenli olarak yaptığım, rendelenmiş taze zencefil ile karıştırdığım bir kavanoz balım mutlaka olur. Ev ahalisi 1 tatlı kaşığı yesin diye.... Valla kocacım gözünün bile daha iyi gördüğünü söylüyor....İnanmazsanız deneyin :)

ZENCEFİLLİ BAL

Şimdi gelelim çayın tarifine.......
*Taze zencefilin tombik bir köşesinden 2 cm büyüklüğünde bir parça kopartılır.Kabuğu soyulduktan sonra rendelenir.
*8-10 tane nane yaprağı
*Kabuğu ile dilimlenmiş yarım limon
*3 adet karanfil
*Bir tutam  kakule
*4 su bardağı su

Malzemeleri hep beraber 5 dakika  kaynatalım.Bal ile tatlandırarak içelim..

Özellikle soğuk algınlığında bu çaydan sonra bir ter boşalması ile birlikte kendinizi iyi hissettiğinizi fark edeceksiniz..

Afiyet olsun
Herkese mutlu hafta sonu ve Hayırlı Cumalar diliyorum.
Sevgiler


9 Ocak 2014 Perşembe

YAVRUM VATAN KIBRIS-BELLAPAİS

BELLAPAİS
BEYLERBEYİ KÖYÜ
KIBRIS

    Beyaz Giymiş Meryem Ana Kilisesinin bulunduğu Beylerbeyi köyü  Girne Şehir Merkezine  4-5 km uzaklıkta,Beşparmak Dağlarının eteklerinde, çoğunlukla  İngilizlerin yerleştikleri filmlerde gördüğümüz İngiliz köylerini anımsatan özellikte bir köy....

   Manastırı görmek için daracık yollardan tepeye doğru çıktığımızda bizi Dut Ağacı Kahvehanesi karşıladı. Manastır gezimizden önce  bu sevimli  köy kahvesinde    Türk kahvelerimizi  içip ondan sonra gezimize başladık....(Kıbrıs'ta herkes, her dakika  Türk kahvesi içiyor o ka yaniiiii.... bizim MişMiş'in (Ankaralılar gayet iyi bilir.) kahvesinden daha açık renk ve daha tatlı..... sütlü gibi.....)

KIBRIS
   Bellapais Manastırı'nın girişindeki kapının mermerden yapılmış üst levhasının üzerinde Kıbrıs, Kudüs ve Lüzinyan krallıklarına ait armalar bulunmaktadır.  Avluda ki 4 adet servi ağaçları aynı mesafe de dikilmişlerdi. Manastırın 13. Yüzyıldan günümüze ulaşan en iyi korunan bölümü olan kilise  servi ağaçlarının gölgesinde zamana meydan okumuş.    Her yıl mayıs ayının son haftasında düzenlenen klasik müzik festivaline ev sahipliği yapmaktaymış.


KIBRIS

Doruğun objektifinden Kilisenin avlusunda bulunan servi ağaçları
 KIBRIS


Bellapais Manastırı

    Duvarlardaki kurşun izleri ile ilgili olarak Rum Çetelerin seferberlikten önce  köy halkını korkutmak, köyden kaçırmak amacıyla, Manastırın duvarlarına ateş ettiğini, yankılanan sesin tüm köye yayıldığını, bu sebeple köyden kaçışların arttığını anlattı bize rehber....




KIBRIS

Kilise Gotik özellikler taşımakta

GİRNE
Bellapais'ten Girne manzarası
KARINCA YUVASI


Doruğa itiraf;
Bellapais'in bahçesinde çektiği bu kare ile bir derginin açtığı yarışmaya katılmak için katılım formunu ve resmi hazırladın. Kargoya vermesi için babişe teslim ettin fakat babiş onu kargoya vermeyi unuttu.
Hala söyler durursun (Benim de içimi parçalarsın)
-Benim o fotoğraf yarışmasını kazanmam gerekiyordu diye...
Çok üzgünüz birtanem bizi affet......

Kıbrıs'a gittiğinizde Beylerbeyi köyü ile Bellapais Manastırı mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.....

Sevgiler.....

6 Ocak 2014 Pazartesi

YAVRUM VATAN KIBRIS-MAVİ KÖŞK

            
MAVİ KÖŞK
    Girne – Güzelyurt dağ yolu üzerinde, Türk Silahlı Kuvvetleri kontrolünde, asker bir rehber eşliğinde, gezebildiğimiz 1957 yılında yapılmış sahibi o zamanın en büyük silah kaçakçısı ve Makarios'un avukatı olan Kıbrıslı Rum Pablo Pavilides’in hakim bir tepeye yaptırdığı,  havadan ve karadan hiçbir şekilde gözükmeyen, bu sebeple 1974 çıkartmasında bilinmediği için çok sayıda askerimizin şehit düştüğü, o zamana göre çokkk modern(Şimdiki teknoloji ile birlikte bile çok modern sayılabilir.) bir köşk 
KIBRIS

Bütün ovaya hakim bir tepenin üzerinde saklı
KIBRIS

Köşkün içinde resim çekmek yasak olduğu için çekim yapamadım ama içinden bahsetmek isterim.Köşkün içine girer girmez hemen karşısında bir süt havuzu var. Köşke gelen bayan misafirlerin süt banyosu yaparken,müzik dinleyerek rahatlamaları sağlanırmış. Sophia Loren'de zamanında bu köşkte ağırlanmış.

        Kıbrıs çok şaaşalı günler geçirmiş. Aynı fikre yasak bölge Maraş'ı gördüğüm zamanda kapılmıştım.
    Köşkün Kütüphane odasındaki perde çok orjinal...Özel bir kumaştan beş kat elyaf ile dokunmuş, kapatıldığı zaman içeriye ses,ışık,soğuk girmesini engelliyormuş. Rehberimiz perdeyi açıyor içeriyi su şırıltıları dolduruyor. Perdeyi kapattığı anda derin bir sessizlik hakim oluyor odaya....

    Ayrıca odada  uykusu gelmemesi için bir süre oturunca rahatsızlık veren koltuk var....Enteresan

    Misafir odaları rengarenk...Gelen misafirler hangi renk odada kalıyorsa yemekte de o renk masalarda ağırlanıyormuş...

    Ayrıca Köşkten bağımsız olarak yapılan sarı oda misafir çocuklarına ayrılmış...Her şey küçük...Ayrıca depreme dayanıklı olarak inşa edilmiş.

    Odaların arasında bulunan konsolun üzerinde duran denge heykeli var. Burası evin tam merkeziymiş. En ufak bir sarsıntıda dengesini yitirerek sallanmaya başlıyormuş. Bir deprem anında köşkte yaşayanları uyarmak için kullanılıyormuş.


   Evdeki bukalemun yağı ile yağlanan ve buna göre renk değiştiren bir dolap var. Pavilides dönebileceğinden çok emin olmalı ki, öldürüldüğü 1986 yılına kadar evin bakımı için para ve bu dolabın yağlanması için özel yağ göndermiş. En son sonbaharda yağ gönderdiğinden dolayı dolap sarı kalmış.


    Köşk’ün pek çok yerinde,  günah çıkartma alanları buluyor. Anlaşılan günahları onu bayağı korkutuyormuş. Pavilides’in özel odasındaki günah çıkartma alanının özelliği ise dokuz parça aynadan oluşan bir tablo asılı... Bu aynalar sayesinde; Pavilides günah çıkarırken odanın her yerini kontrol edebiliyor ve olası bir saldırıya karşı tedbir alıyormuş. Korku başa bela.....


    Pavilides 1974 Barış Harekatı sırasında çok sevdiği köşkünü arkasında bırakarak, yatak odasında bulunan gizli geçitleri kullanarak kaçmış. Geçidi  kullandıktan sonra patlattırdığı için nereye açıldığı öğrenilememiş. 

    Pavilides 1986 yılında İtalya'da bir mafya toplantısı sırasında öldürülmüş.
 
KIBRIS


Pavilides;  bahçesine İtalya’da bulunan Aşk Çeşmesi’nin aynısını küçük boyutlarda yaptırmış.Çeşmeden şarap akarmış.Eğlenmeye  başladığı zaman  dibine vuruyormuş anlaşılan....


MAVİ KÖŞK

Bahçenin biraz ilerisinde köşkün nazarlardan korunması amacıyla yaptırılan göz şeklinde küçük bir dilek havuzu var.


    Arkanızı dönüyor ve havuza metal para atıyorsunuz, para tura gelirse dileğiniz kabul oluyormuş.Köşke tekrar gelmeyi diledim bende.....Mavi Köşk o kadar etkileyici ki tekrar tekrar gezsem yinede yeni görmüşüm etkisi yaratabilir  :)



Biraz daha ileride Makarios'un avukatı da olan Pavilides'in, ses yankısı yapan küçük bir duruşma salonu şeklinde yapılmış tiyatrosu var.Burada Pavilides; jüriyi etkilemek için ses tonu ayarlaması yapar, hangi taraftan konuşmasının daha etkili olacağına karar verirmişşşş.

Kıbrıslı Türkler EOKA'nın baskısı altında inim inim inlerken zevk-ü sefa içinde yaşayanların hikayesinin bir kısmı  idi        Mavi Köşk...



BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...