3 Temmuz 2024 Çarşamba

ENEHİL- DİKİLİTAŞ HİKAYELERİ VE ARŞİV SAYFALARINDA KADINLAR




 
Merhaba
Fotoğraflar Devlet Arşivlerinden 




.......Vaktiyle annemin babası olan Hasan dedemin anlattığına göre 70-80 yıl öncesinde Ferheng köyüne ortalama bir saat uzaklıktaki Enehil ( Dikilitaş) köyünde âşık ruha sahip bir delikanlı varmış. Delikanlı tarlada çalışan babasına yemek götürmekte olan Rum kızı genç Heleni ile karşılaşır. Âşı ruhlu genç Heleni'ye âşık olur.
O anda lâf atsa ayıp olacağını düşünen genç, gördüğü kız ile konuşmaya cesaret edemez. Çaresiz halde tarla kenarına diz çöküp elindeki sazı ile kalbinde oluşan duyguları dile getirir:

Gökdere'den çıktım derya yüzüne
Iras geldim bir Ermeni kızına
Yeme-içme bak yavrunun yüzüne
İmana gel gavur kızı imana

Girdim kiliseye kandiller yanar
Oturmuş gavur kızı zülfünü tarar
Otursam ağlasam el beni kınar
İmana gel gâvur kızı imana

Yayladan gelirken yolun olayım
Has bahçe içinde gülün olayım
Yarîn kötüyse yarîn olayım
İmana gel yedi benlim imana

Adımı sorarsan Ali'dir Ali
Tuttuğum yol ise Muhammed yolu
Dünyayı halk eden Allahın kulu
İmana gel yedi benlim imana
Sıva kollarını gel gir koynuma

Genç Heleni ise;

Hacılarda hacca gider hacı olur.
Talebelerde okur-yazar hoca olur
Ermenden İslam olmak güç olur
Var git İslamoğlu dönmem dinine

Fazla durdun burada git sen işine
Bütün kavimler güler keşime
Sakın düşme asla benim peşime
Var git İslamoğlu dönmem dinine

Adın Ali ise girdim dinine
İşte başım eğdim senin önüne
Hayatım fedadır İslam dinine
 Sıva kollarını gel gir koynuma diyerek mani düzer




 Kolundaki yarayı gösteren genç bir kız.


    Dikilitaş'ın eski Belediye Başkanlarından Süleyman Ocak mübadeleyi bizzat yaşamış Mehmet Memiş'ten (Köse Emmi) Enehil (Dikilitaş) yaşayan gayrimüslümlerin hane reislerinin adlarını öğrenerek kaydetmiş. Aşağıda o isimlerin derleme bir listesini görüyorsunuz.

Demirci Kriko
Marangoz Gavril
Kör Yordan
Demirci Yuvani
Çapsimiyon
Papazın Hacı
Kör Avraham
Terzi Elis
Anastas
Karaaşoğlu
Kart Aliksi
Dirmit
İshak
Şapkalı
Kaba Yusuf'un Hacı (Müslüman olarak kalmış)
Öğretmen Daskali

                           Sedat Çağlar'ın Selanik'ten Niğde'ye uzanan hayatlar adlı kitabından




Hasta bir kadın

 

Bir kadın fotoğrafı.

















26 Ocak 2024 Cuma

MÜBADELEDEN ÖNCE YAŞANILAN YER "MEMLEKET"

 


Benim memleketimde bütün sohbetler nerelisin? kimlerdensin diye başlar.
Ben Selanik Kozana Üsküpler köyünden mübadele ile gelen Niğde Hasaköy'e yerleştirilen Hacı Rüstem oğullarından Nail Öztepe'nin torunu Sertaç Öztepe Cihan'ım...... diyerek başlamak istiyorum.

Aşağıda "memleket" kelimesi üzerine önemli bir araştırma yazısı okuyacaksınız. Sevgilerimle


....Araştırma kapsamında alan çalışması yapılan diğer bir çok mübadil yerleşiminde gözlemlenenlere benzer olarak ister köy, isterse kent ya da kaza adı zikredilsin gelinen yer "memleket" olarak anılır. Fakat şehir veya kaza adının ikinci nesillerden itibaren daha belirginleştiği ve kökleri belirten bir unsur haline getirildiği söylenebilir. Çünkü ikinci nesiller, birinci nesillerin söylediklerini aktarırken konuşmalarında onlar gibi Nasliç ve Drama yerine "memleket" ifadesini kullanmaktadırlar.

    Memleket birinci nesiller için " göçten önce yaşanılan yer" olmanın ötesindedir. İkinci nesiller içinse memleket, birinci nesil büyüklerinin geldiği köklerini oluşturan yerdir. 1915 doğumlu babasını 1993 yılında eşiyle birlikte arabayla Nasliç'e götüren ikinci nesil bir görüşmecinin şu sözleri bu nesiller arası farkı örneklemektedir:

Arabayla giderken bir anda;

-İşte benim mahallem! dedi ve kapıyı açtı. Az kalsın arabanın altında kalıyordu.

Siz ne hissettiniz o anda?

O halini görünce nutkum tutuldu, asabım bozuldu. Bir vatanın kaybedilmesi kolay mı? Her şeyini terkedip gidiyorsun kolay mı? Evlenip giderken o bile etkiliyor da bir de vatanını bırakıyorsun, geri gitme yasağı da konuluyor.

Dolayısıyla birnci neslin vurgusuyla, ikinci neslin vurgusu örtüşüktür. Ancak üçüncü nesille birlikte memleket "göçten önce yaşanılan yer" olarak değerlendirilen yani keşfedilmesi,öğrenilmesi,kaydedilmesi,arşivlenmesi,sergilenmesi,önemsenmesi ve aktarılması gereken bir uzamı ifade eder.

Mübadillerin çiftçilik faliyetleri ve ektikleri ürünler onların Türkiye'de hangi şehirlere yerleştirileceklerini büyük oranda belirlemiştir. 

Birinci nesil mübadillerin kendilerinden sonraki nesillere kültürel aktarımında  "yolculuk anlatıları" önemli bir yer tutar. Yolculuk anlatıları göçün gerçekliğini bellekte tutan bir işleve sahiptir. Bu anlatıyı sonraki nesillerle paylaşmak aynı zamanda nereden geldiğini de bildirmektir. Fakat görüşmecilerin bir kısmı gemi yolculuğundan bahsetmemiştir. Bazı görüşmeciler ise birinci nesillerin gemi yolculuğundan kesinlikle söz etmediklerini, tüm göçü (bir görüşmeciye göre Karaferye'den bindikleri) trenle yaptıklarını dile getirmişlerdir.

*100.yılında mübadele adlı kitapta yer alan Makbule Uysal ve Zeliha Nilüfer Nahya nın kaleme aldığı "mübadil mahallesi"nde kimlik, tarih ve söylem adlı makaleden 











12 Ekim 2023 Perşembe

KAYSERİ'YE YERLEŞTİRİLEN MÜBADİLLER

 


Kesriye Hastahanesi Heyet-i Sıhhiyesi ile hastalarının fotoğrafı. a.g.tt




Kesriye'de yapılan hastahanenin iki fotoğrafının gönderildiğine dair Manastır Sıhhiye müfettişinin yazısı. (Bir fotoğraf mevcut)

Belge Tarihi :   H-20-12-1321



Kayseri'ye ilk mübadil kafilesi,1923 yılının Aralık ayında 958 kişi olarak gelmiştir. Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yoğun kış koşulları nedeniyle yeni mübadil sevk edilmemiştir. Kayseri'ye mübadele ile gelenlerin sayısında da farklı rakamlarla karşılaşılmaktadır. Geray'ın çalışmasında, Kayseri'ye yerleştirilen aile sayısı 1644 kişi sayısı ise 6150 olarak belirtilmiştir. Bir başka kaynağa göre, 3.794 erkek ve 3486 kadın olmak üzere toplam 7280 mübadil Kayseri'ye yerleştirilmiştir. 

Justin McCarthy ise Kayseri'ye 6703 kişinin getirildiğini yazmıştır.

 Kayseri'ye getirilen mübadillerin küçük bir kısmı esnaf ve zanaatkâr, büyük bir kısmı ise Yunanistan'da kırsalda tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylülerdir. Kayseri merkezine yerleştirilen 129 hanedeki 509 nüfusa; 127 ev, 46 dükkan, 1024 dönüm tarla, 80 dönüm bağ ve 77 dönüm meyve bahçesi verilmiştir. Diğer ilçe, kasaba, köylerde de benzer şekilde, Rum ve Ermenilerden kalan sağlam durumdaki ev ve araziler verilmiştir.

Kayseri'ye gelen mübadillerin en önemli şikayetleri toprağın verimsizliğiydi. Bu durum Kayseri milletvekili Ahmet Hilmi bey tarafından 5.11.1924 tarihli Meclis konuşmasında da dile getirilmiştir. Hilmi bey Kayseri'nin arazisinin tarım için az olduğunu Kozana'nın çiftçisi yerine,  Siroz, Drama ve Sırfiçe'nin biraz sermaye sahibi, şehir hayatına alışkın olan, zanaat ve ticaret erbabından mübadillerin buraya yerleştirilmesinin doğru olacağını savunmuştur. Mübadele, İmar ve İskân vekili Refet bey 27.10.1924 tarihinde Mecliste yaptığı konuşma da Kayseri ve Niğde çevresinde boş durumda ve oturulabilir çok sayıda konut olduğu halde, yeterli tarım arazisi olmadığı hususu dikkate alınarak az sayıda mübadilin gönderildiğini ifade etmiştir.

Elbette Yunanistan'dan gelen mübadiller ile yerli Anadolu halkı arasında kimi yerlerde toplumsal sorunlar yaşanmıştır. Türkçe bilmeyen mübadillerin olduğu bir ortamda, yerel halkın gerginlik anlarında mübadillere "gavur tohumu" ifadesi kullanmaları birinci kuşak için oldukça yaralayıcı olmuştur. Feke kazasına yerleştirilen mübadiller, Develi'de yaşayan Şark mültecileri tarafından sürekli rahatsız edilmiştir. Ankara'dan Develi Kaymakamlığına yazılan bir emirde sorunun acilen çözümlenmesi istenmiştir. 
 
100.yılında Mübadele adlı kitapta Prof.Dr. Suat Çabuk'a ait makaleden.....


Kayseri'ye gelen mübadillerin bazıları
Kozana Serfice'den Develi, Bünyan ve Emir Sultan mahallesine,
Kozana Topçular'dan Develi ve Reşadiye'ye
Kozana Kayalar Bünyan'a
Kayalar Kolarca Pınarbaşı'na
Selanik İstromca İncesu'ya
Karacaabad'dan Kayseri Merkez
Vodina'dan Bünyan'a
Yenice-i Vardar'dan Kayseri'ye
Siroz'dan Kayseri'ye yerleştirilmiştir. 

Mübadil yerleşim bölgelerinde;  kim, nereye, nereden gelip  yerleştirildikleri ile ilgili bir istatistik maalesef yoktur.

Sevgilerimle







BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...