Mübadelede Serez'den ve Serezlilerin yaşadıklarından bir kesit
.........
Serezli muhacirler tren yolu kullanılamaz halde olduğu için Selanik'e arabalarla gitmiştir. Yaklaşık 90 km'lik mesafe olduğu için iki gün sürmüştür. Yolda olumsuz bir olayla karşılaştıklarına dair bir bilgi yok. Selanik'e Vardar kapısından giriyorlar. Burada Serez ve civar köylerden gelenler kolera nedeniyle Yeni Kapı'da ki Mevlevihane'de karantinaya alınıyorlardı.Karantina uygulaması Selanik'te de muhacirler arasında kolera görülmesi üzerine alınıyor ve kentte salgının olduğu bölgelerden gelenler karantinaya alınıyordu.
Çanakkale Boğazı'na ulaşınca vapur, herkes heyecan içinde alkışlıyor.Sevinç çığlıkları ve silah atılıyor. İki gün sürüyor yolculuk ve İstanbul Sirkeci iskelesine iniyorlar. İskele çok kalabalık ve göçmenlerle dolu.Yere iner inmez toprağı öpüyorlar. Daha sonra Babıali caddesindeki Meserret Oteline yerleşiyorlar. Bu arada diğer Serezli hemşehrilerle görüşüyorlar, iş ve ev bakmaya başlıyorlar. Kısa sürede ilişkileri yardımıyla iş ve ev bulup İstanbul'a yerleşiyorlar.
Anıların sonunda Balkanların elden çıkışı şöyle değerlendiriliyor:
"Bu aziz yurdun idaresizlik, fırkacılık yüzünden birkaç gün içinde savaşsız ve savunmasız olarak düşman eline düştüğünü, bütün mukaddesatın düşman ayakları altında çiğnendiğini görmek ne kadar acı! Hicret'ten sonra İstanbul'da mal,mülk ve mevki sahibi oldum.Her yerde hürmet gördüm. Ama memleket acısıyla yüreğim daima yaralı,sarsıntılı ve kendimi sonradan gelme yurt sahibi olarak görüyorum"
Türkler ayrıldığından beri o sizin bildiğiniz parlak ve bereketli güneş eski şaşasıyla kendini onlara birgün bile göstermedi, o güzel kokulu bahar çiçekleri oralarda uçuşmadı, o tatlı bülbüller hiç ötmedi diyor
Mehmet Esat Serezli Memleket Hatıraları adlı kitabında.....
ve
Doç.Dr. H.Veli Aydın 2017 yılında gerçekleşen Uluslararası Mübadele Sempozyumu sunumunda....