9 Ekim 2020 Cuma

7 MÜBADİL KARDEŞİN KÖYÜ YENİ HASAKÖY-ESKİ SASİMA

Ben Nail
-Selanik  Kozana'nın Üsküpler köyünde nüfus kayıtlarına göre 1900'de doğan  ama sıfırdan başlayacağı yeni hayatına, kağıt üstünde, tüm mübadiller gibi Temmuz 1912 de  doğmuş olan Nail.... 
-Doğduğu yerde  memleketinde ölememiş Hacı Rüstemoğullarından  Salim, Saadet, Niyazi, Sabri, Hatice ve Remziye adında 6 tane kardeşi olan Bey lâkaplı Nail....

    Mübadele kararını; köyümüzde yani Üsküpler'de, Hacı Rüstem mahallesinde, müştemilatlı iki katlı,üç odalı evlerinde yaşayıp, elli dönüm arazilerinde buğday, tütün, arpa, mısır, yulaf, mercimek yetiştirip, çiftçilik yaparken öğrendik. 600 yıldır anavatanımız olan Selaniği 1912'de kaybetmiştik. 1924 Mübadele kararına kadar geçen 12 yıllık sürede Türklüğümüzü ve dinimizi korumak için çok büyük mücadeleler verdik, bedeller ödedik. Bir taraftan geçimimizi sağlamaya çalışırken, bir taraftan da dağlarda köylerimizi korumak için çetecilik yaptık. Bir bilinmezliğin içinde varolmaya çalışıyorduk. Rumeli'de biz bunları yaşarken, Anadolu'da  yangın yeri gibiydi.Vatanımızın dört bir yanını işgalci devletler sarmıştı. 
    Hemşehrimiz Mustafa Kemal o cepheden o cepheye koşup savaşıyor, duyuyoruz ara ara zafer haberlerini....bekliyoruz Gazi Paşam ne zaman kurtaracak bizi.....bilemedi ki Gazi Paşam, Selanik Paşası  30 bin askerin kumandanı Hasan Tahsin'in, Selanik Valisi Nâzım paşa, Selanik Belediye Başkanı Osman Sait efendi, Selanik mevzi komutanı Muhittin Çanga ve Selanik'te ki ordunun tümen komutanlarının hepsinin ortak olacağı bir oyunlaşehri 20 bin kişilik Yunan ordusuna hiç savaşmadan el sıkışarak  teslim edeceğini....oysa silah altındaki askerlerin dışında, hepimiz çiftçiydik ama bizler savaşmayı bilen Rumeli akıncılarıydık, kimliğimizi ve  topraklarımızı korumak için bir araya gelir gerekirse  dünyaya meydan okurduk. 
Olmadı ama; Gazi Paşam ve yiğit komutanları Anadolu'yu kurtarmaya çalışırken bir avuç vatan haini  Selaniği  ve bizi verdi Yunana.......

Sonra sancılı acılarla dolu geçen 12 yıl.....ardından Lozan Barış Antlaşmasına ek olarak imzalanan mübadele sözleşmesini duyduk nedir, ne değildir bilemeden 14 Mayıs 1924'de  köyümüze Ömer Mümin adında komisyon üyesi geldi haber saldılar dört bir yana,  ahaliyi köy kahvesine çağırdılar. Kardeşlerimle gittiğimizde, köyün imamı Ahmet Şaban, aza Hasan İbrahim, aza Mustafa Yakub'un  eşliğinde mal varlıklarımızı yazdırdığımız tasfiye talepnamelerini doldurduk. 4 nüsha olarak dolduruldu birer nüshasını da bize verdiler. Yanımızdaki en değerli belgelerimiz bunlar oldu. 
Dediler ki; Türkiye'ye gittiğinizde malınıza karşılık mal alacaksınız. Aldık mı peki? hiç bilmiyorum....yaşadıklarımızın karşılığı oldu mu? tabii ki hayır....
Gemiden Samsun'a inip Anadolu'ya ayak bastığımızda yerleştirildiğimiz yer  Niğde Hasaköy'de bir Rum evi idi. 



Aşağıdaki çeşme işte o evin bahçesinde...şimdi ıssız, terk edilmiş ama onunda çok güzel günleri oldu. Çeşmenin süslemelerini Saadet'in oğlu Kerim yaptı. Hâlâ buz gibi suyu akar. 



Aşağıda benim torun Sertaç....önünde durduğu kapı kilerin kapısı üstünün süslemelerini yine  Saadet'in oğlu Kerim yapmış, hatta hiç kaybolmasın diye kapının üstüne kardeşi Gündoğan'ın ölüm tarihini saatine kadar yazmış




Evin mutfağı......



Avlu kapısı...
Selanik'de ki evin çift kanatlı porte kapısından çık gel  tek kanatlı bahçe kapısına......Hayat bize neler gösterdi.






Tam yerleştik derken 4 yıl sonra abim Salim karısı ve 2 kızı, kardeşlerim Sabri ve eşi, diğer kardeşim Niyazi, kızkardeşim Remziye 6.3.1928 tarihli emirname ile Adana'ya gönderildi. Biz 3 kardeş Saadet, ben ve Hatice Hasaköy'de kaldık. Sonrası ise hayata tutunma hikayesi......


Kardeşlerim Salim, Sabri ve Ben











Aşağıdaki liste Selanik Üsküpler köyüne ait  1914 seçmen kayıtları Üsküpler köyünün büyük kısmı Niğde Hasaköy'e yerleştirilmiş.

İşte böyle.....100 yıllık, iki vatanlı, acıklı bir hayat hikayesi....
Sevgilerimle


ÜSKÜPLER-KİLADA
ADI

LAKABI

BABA ADI

DOĞUM TARİHİ

İŞİ
1-
Asan

Keleş Oğlu
İbraim

1872

Çiftçi
2-
Abedin

Keleş Oğlu

İbraim

1875

Çiftçi
3-
Abdul

Kerim Keleş Oğlu

Osman

1879

Çiftçi
4-
Askan

Keleş Oğlu

Alüs

1875

Çiftçi
5-
Abedin

Katis Oğlu
Sali

1890

Çiftçi
6-
Asan

Talhauh Oğlu

Kerim

1884

Çiftçi
7-
Amet

Haci Mustafa

Adem

1872

Çiftçi
8-
Abedin

Pasali Oğlu

Resul

1869

Çiftçi
9-
Ahmet

Haci Rüstem

Seban

1866

Çiftçi
10-
Veli

Pasali Oğlu

Memet

1874

Çiftçi
11-
Yusuf

Mati Oğlu
Karanfil

1869

Çiftçi
12-
Yasin

Kati Oğlu

Simsedin

1886

Çiftçi
13-
Yasar

Haci Mustafa

Memet

1864

Çiftçi
14-
Yusuf

Haci Rusin

1851

Çiftçi
15-
Zekirya

Haci Rüstem

Yunus

1879

Çiftçi
16-
Hksan***

Kati Oğlu

Memet

1889

Çiftçi
17-
Hlıas

Koca Bekir

Asan

1864

Çiftçi
18-
Kasim

Haci Rüstem Oğlu

Mumin

1881

Çiftçi
19-
Karaman

Kadir Oğlu

Semsidin

1875

Çiftçi
20-
Karamfil

Kadir Oğlu

Memet Ali

1842

Çiftçi
21-
Muimin

Keleş Oğlu

İbraim

1889

Çiftçi
22-
Mustafa

Kati Oğlu

Karanfil
1886

Çiftçi
23-
Mumin

Haci Mustafa
Adem

1889

Çiftçi
24-
Mustafa

Haci Mustafa

Yakup

1865

Çiftçi
25-
Memet

Haci Mustafa

Sali

1882

Çiftçi
26-
Murvet

Pasali Oğlu

Ali

1889

Çiftçi
27-
Murat

Haci Rusem

Mimin
1874

Çiftçi
28-
Memet

Pasali Oğlu

Suliman

1849

Çiftçi
29-
Necip

Keleş Oğlu

Sali

1866

Çiftçi
30-
Omer

Haci Rüstem Oğlu

Mimin
1889

Çiftçi
31-
Usein

Haci Rüstem Oğlu

Yusuf

1869

Çiftçi
32-
Osman

Papali Oğlu

Resul
1881

Çiftçi
33-
Uzeir

Pasali Oğlu

Resuf

1882

Çiftçi
34-
Usein

Kati Oğlu

Sali

1864

Çiftçi
35-
Omer

Kati Oğlu

Karamfil

1869
Çiftçi
36-
Oruts***

Sakali Oğlu

İsa

1889

Çiftçi
37-
Osman

Keleş Oğlu

Sali

1861

Çiftçi
38-
Bayram

Haci Rüstem Oğlu

Mimin

1879

Mürid
39-
Rızas***

Keleş Oğlu

Yasar

1889

Hizmetçi                                                                                                                            
40-
Recep

Keleş Oğlu

Yasar

1893
Çiftçi
41-
Ramazan

Koca Bekir

İlias
1892

Çoban
42-
Recep

Talhaut Oğlu

Halil

1884

Çiftçi
43-
Sebıdin

Kati Oğlu

Karaman

1857

Çiftçi
44-
Sercis***

Kati Oğlu

Memetali

1884

Çiftçi
45-
Sefket

Haci Mustafa

Yakup

1888

Çiftçi
46-
Sali

Haci Oğlu

Abti

1859

Çiftçi
47-
Sali

Pasali Oğlu

Karamfil
1870

Çiftçi
48-
Sali

Pasali Oğlu

Arif

1871

Çiftçi
49-
Sadık

Pasali Oğlu

Zulfikar

1876
50-
Seban

Pasali Oğlu

Resul

1882

Çiftçi
51-
Sulüman

Rustem

Hatgi***

1847

Çiftçi
52-
Temir Ali

Koca Bekir

Usein

1889

Çoban
53-
Tursun

Pasali Oğlu

Halil

1872

Çiftçi
54-
Celadin

Pasali Oğlu

Omer
1866

Çiftçi
55-
Çamali

Pasali Oğlu

Zulfikar

1864
Çiftçi
56-
Cafer

Pasali Oğlu

Memet

1869

Çiftçi
57-
Tair Haci

Rustem

Omer

1859

Çiftçi
58-
Halil

Talhaul Oğlu

Ramadan

1854

Çiftçi
59-
Haci i Veli

Haci Rustem

Seban

1859

İmam


28 Eylül 2020 Pazartesi

KİMDİR BU AHRİYANLAR Ve TÜRKOPOLLER?




Selanik'ten  bir postacı fotoğrafı



1472 tarihli defterden hareketle Nasliç bölgesinde bir ihtida (dininden dönerek müslüman olma) hareketinin olup olmadığıdır. Defterde özellikle mühtedi olarak kayıtlı bir kişi bulunmaktadır. Bu duruma ilave olarak bir de "Ahriyânlar " adında bir köy kayıtlıdır. Tesbit edilen bu köyde 6 hane vardır. Ayrıca nüfusu "ahriyan" olarak tanımlanan 5 köyde defterde yer almaktadır. 
Kimdir bu Ahriyânlar?
Yunanca da "agareni" şeklinde olan bu kelimenin, Hz.İbrahim'in ikinci karısı ve İsmail'in annesi Hacer'in isminden dolayı "Hacer'in oğulları"manasında kullanıldığı varsayılmaktadır.     IX-XI yüzyıllar arasında Girit Emirliğinde daha çok Müslüman Arapları ifade eden bu kelime, XI-XVI yüzyıllarda büyük ölçüde Selçuklu ve Osmanlılar için kullanılmıştır. Yunan tarihçisi Savvides "Ahriyân" kelimesinin Osmanlılardan önce Rumeli'ye yerleşen Selçuklu ve Anadolu Beyliklerinden gelen Türkler için kullanıldığı belirtilmektedir. Osmanlılardan bir süre önce Selçuklu Türklerinin XI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kalabalık kitleler halinde geçtikleri anlatılmaktadır. Ancak Rumeli topraklarında Anadolu kökenli kalıcı Türk yerleşimleri XIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren olmuştur.
Bizans ordusunda görev yapan Hırıstiyanlaşmış Türk askerlerine Bizans kaynaklarında kullanılan terim Türkopollerdir. (Türkoğulları). Agareni/Ahriyân kelimesi de Türkopollerle bağlantılıdır. Agareni özellikle XII yüzyılın ikinci yarısından sonra Ortodoksluğu seçip vaftiz olan Selçuklular ve Türkmenler için kullanılmıştır. Hatta Rumeli'nin fethine girişen ilk Osmanlıları ifade etmek üzere kullanılan bir terim olmuştur. Türkopoller paralı asker olarak Bizans ordusunda görev yapmaktaydılar. Kaynaklar Karaferye'de Leyizkus adındaki komutanın liderliğindeki Selçuklu hanedanından Türklerin varlığından söz eder. 
Osmanlılar Karaferye'yi Leyizkus'dan alınca buradaki Türkleri Zihne'ye nakletmişlerdir. Sonra da Leyizkus'u Zihne'ye subaşı tayin ederek buraya yerleştirilen Türkleri, Selçuklu Hanedanından olmaları nedeniyle vergi indirimine tabi tutmuşlardır. Bu durumda Savvides'in "Ahriyânlar" konusunda Anadolu'dan gelen Hırıstiyanlaştırılmış Türkler olduklarına dair söyledikleri teyid edilmektedir. Bununla birlikte "Ahriyan"  tabirinin, İslamiyeti yeni kabul etmiş ancak padişaha henüz arz edilmemiş olduğu için hukuken İslam haklarına tam kavuşamamış kimseler için kullanıldığına dair görüşlerde vardır. XVI. yüzyılda görülen çok sayıdaki İslamlaşma örneği, bölgede yaşayan ve Bizans tarafından XII yüzyılda yerleştirilen Peçenek Türklerinin varlığına bağlamaktadır. Ona göre dil birliği ihtida sürecini yoğunlaştırmıştır. Sonuçta Osmanlılardan önce Trakya'da Türkçe konuşan bir nüfusun yerleştiğini, bunların daha sonra Türkçe konuşan Osmanlılardan etkilendikleri ve kolonizatör Türk dervişlerin manevi etkisiyle İslamiyete geçtikleri anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte tahrir defterinde baba adı Abdullah olarak yazılanları genellikle ihtida etmiş kimseler olarak nitelendirilmesinden hareketle kayıtlara bakıldığında  baba adı Abdullah olan 12 kişinin olduğu görülür. Bu durum büyük ölçüde ihtida hareketinin olmadığını göstermektedir. Kezâ 1586 tarihli defteri değerlendirirken vurguladığımız gibi Abdullah isminin bir ihtida alameti olarak değil, isim olarak verilmiş olabileceği ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerekir. Bununla birlikte ihtida edenlere genellikle verilen isimlerden olan Mübarek, Cevher, Maden gibi adlar bu defterde bulunmamaktadır 


26 Temmuz 2020 Pazar

SELANİK DRAMA PRAVİŞTE KAZASI KÖY ADLARI ve BİR HATIRAT





Beyaz Kule'den Selanik'te güneşin batışı......

Selam
Yazı yazmayalı çok uzun zaman oldu. Bahanelerimi sıralamayacağım. Kaldığım yerden devam....Bugün size Drama'ya bağlı Pravişte kazasına bağlı köy ve mahalle isimlerini hazırladım. Listeyi düzenlerken Bostancılı köyünden gelenlerin lâkapları da yazılmıştı onları da ayrıca düzenleyip, listenin sonuna ekledim. Tasfiye talepnamelerini incelerken, lâkapları yazılmışsa ya da bir fotoğrafa denk gelirsem eğer inanılmaz bir mutluluk yaşıyorum. Umarım birileri daha aile tarihine bir adım daha atabilir. 

Aşağıda  paragraf  Hüseyin Hüsnü Kavalalı'nın hatıratından bir bölüm....çeviri üzerinde çalışırken benimle paylaşıp sizlere ulaştırmam için izin veren Devlet Arşivleri Uzmanı Sayın Levent Kürşat Kırca'ya şükran duygularımla..

"Pravişte 
kazasının Toyla, Devekıran, Mürselli, Durmuşlar, Dibekli, Veliceler, Demirli, Sarılı, Padehor, Çiftlik, Ahadlar, Esirli, Meşteyan, Samakol, Kolalı, Çataklı, Rehimli, Osmanlı, Bostancılı, Elecek, Koçan, Boylan, Dedebal, Dranova, Karyan Menteşeli, Orfan....bu köylerin suları mebzul, havası mutedil ve ahalisi umumiyetle tütüncüdür. Tütünleri dördüncü derecede kabakulak ve başıbağlı yetiştirirler. Kendi idarelerine kadar hububatta istihsâl ederler. Bu köylerin Urla veyahut Çeşme cihetlerinde iskânları muvafık olabilir.
    Pravişte kazasının Palihor, Draniç, Meşeli, Goyran karyeleri ahalisi iyi tütüncüdür. Aynı zamanda vasi mikyasda kestane ormanlarına malik olmaları hasebiyle kereste ile geçintileri de vardır. Fazla miktarda hububat ziraiyatıyla da iştigal ederler. Vasi ovaları ve göl civarında arazileri olmakla beraber köyler Pınardağı'nın eteğindedir. Tütüncülükdeki ihtisasları dolayısıyla bu köylerin İzmir'in iyi tütün yetiştiren Gavurköy mıntıkasına iskânları muvafıktır.
    Pravişte'nin Leftere, Koçkar karyeleri zeytin ve tütüncülükle iştigal ederler.Bu köyler sahil kurbünde vasi meralara malikdirler. Kendileri iyi tütün yetiştirdikleri için Söke havalisinde nefis tütün yetiştirme Yoran, Akköy'e iskanları ve nefs-i Pravişte kasabasının Çeşme kasabasına iskânı muvafıktır" 
                                                 

Peki Hüseyin Hüsnü Kavalalı kimdir? (1882-14 Kasım 1960)
Zihne kazasına bağlı  Çereplan köyünde doğan Hüseyin Hüsnü bey ailece tütün ticaretiyle uğraşan Hacı Şakir Ağa'nın torunu olup, babası İbrahim paşa, annesi ise Naziye Hanım'dır. Hanımı Edibe hanım ise Kavalalı Hasan Bey'in kızıdır.
İlkokulu Çereplan'da okuduktan sonra 16 yaşında iken ailesi Kavala'ya göç etmiş ve burada 1892'de kurmuş oldukları "Hacı İbrahim Paşa ve mahdumları"şirketiyle tütün ticaretine başlamışlardır. Babası İbrahim Paşa'nın devlet işleriyle meşgul olmasından dolayı şirketin yönetimine kendisi geçmiştir. (1898) Kavala'nın ileri gelen tüccarlarından olan Hüseyin Bey Kavala Maarif azalığı yapmış, 1908'de İttihat ve Terakki Cemiyetine girerek idare heyeti azalığında bulunmuş ve Kavala Belediye reisliğini ifa etmiştir. 1909'da Kavala Tütün Ameleleri Cemiyeti Fahri Reisi olan Hüseyin bey 1910'da Drama Tütüncü Kongresi'ne Kavala Tütün Tüccar Vekili sıfatıyla katılmıştır. Kavala'nın düşmesinden sonra önce İskenderiye'ye ardından İstanbul'a gelmiş ve ticari hayatına İstanbul'da devam etmeye başlamıştır. 1920 yılında Makedonyalılar Cemiyetini kurmuş, Balkan ve 1.Dünya Savaşı'nda göç ettirilen muhacirlerin haklarını savunmaya çalışmıştır. 1923 yılında ise Kavala'da kurulan Tali Mübadele Komisyonu Türk reisi olarak mübadeleye nezaret etmiştir. Ardından Şarki Makedonya Mübadele Cemiyeti ve Mübadele Cemiyeti İdare Azası olmuş, 1930 yılında ise Gayri Mübadiller Cemiyeti Reisliğine seçilmiştir.
Hüseyin bey 1922'de İstanbul'da Milli Türk Ticaret Birliği'nin kurucuları arasında yer alarak Başkanlık yapmıştır. Ardından İstanbul Müdafaa-yı Hukuk heyeti yönetimine seçilmiş, 1923'de İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına atanmıştır. Mübadeleden sonra İstanbul'da Halk fırkası Belediye Meclisi azası olmuş (1925) ve Tayyare Cemiyeti Merkez Umumi azalığını da yerine getirmiştir.
Milli Mücadele döneminde Anadolu'ya silah sevkiyatında bulunan Hüseyin bey aynı zamanda Mim Mim Grubunda çalışmaktaydı. İkinci Meclise mebus olarak girmek istedi ise de işlerin yoğunluğundan dolayı üçüncü dönem İstanbul Milletvekili olmuştur. (1927-1931)
İzmir İktisat Kongresinde alınan karar doğrultusunda Türkiye İş Bankası'nın kuruluşunda görev yapmıştır. (1924) Akhisar Tütüncüler Bankası'nın kurucularından olup İstanbul'da kurulan "Ticaret Odası ve Ticaret Birliği"başkanlığına seçilmişti. (1954'de adı Türkiye Tütüncüler Bankası olmuştur.) Türk Ticaret ve Sanayi Bankası İdare Meclisinde bulunan Hüseyin bey İtimad-ı Milli Sigorta Şirketini kurmuştur. 1929 ekonomik buhranında sıkıntı yaşayan Hüseyin bey şirketlerini küçültmek zorunda kalmıştır. Kardeşi Abbas Beyle tütün ticaretini devam ettirmiş olsa da konkordoto ilan etmek zorunda kalmıştır. 1943'de tütün şirketinin hisselerini eşi Edibe Kavalalı'ya devretmek zorunda kalır, ardından 1945'de Yaprak Tütün A.Ş'yi kurar İzmir bölgesindeki üretilen tütünleri satarak karlı bir duruma geçer ve 2.Dünya Savaşında durumları iyileşir. 1938 yılında İzmir taşındı ise  de işleri dolayısıyla İstanbul'a gidip gelmek durumunda kalmıştır. 1947'de İstanbul Tüccar Derneği'ni kuran Hüseyin bey  1955 yılında Galata'da Ankara Han'da "İbrahim Paşa Oğulları" şirketine devam etmekte idi. 14 Kasım 1960'da İzmir'de vefat ederek asri mezarlığa defnedilmiştir.


Tasfiye talepnamelerinde belirtildiği üzere Pravişte merkez ve bağlı köylerinde mübadeleden önce en geçerli meslekler; Rençber, Mültezim, Tütüncü, zeytinci, berber, balcı, demirci, marangoz, tütün rençberi, bakkal tüccarı ?, helvacı, çömlekçi, semerci, kunduracı, çancı olarak sıralanmış.

Türkiye'ye geldiklerinde yerleştirildikleri yerler ise;
Kırklareli/Babaeski
İzmir/Karantina-Tire_Ödemiş-Bergama (Reşadiye)-Kuşadası- Çirkince köyü- Menemen-Karşıyaka- Dikili (Meşrutiyet mah.- Urla-Şirince köyü
Kocaeli
Manisa- Kırkağaç (Tevfikiye mah.)
İstanbul-Çatalca-Fatih/Çarşamba-Kartal-Reşadiye köyü-Ortaköy-Beyoğlu-Büyükada-Kasımpaşa
Adana
Ordu- Fatsa
Tekirdağ- Malkara
Samsun-Bafra
Balıkesir-Bandırma

Sevgilerimle



SELANİK  VİLAYETİ DRAMA LİVASI PRAVİŞTE KAZASI
KÖYLER
MAHALLELER
Belhor

Meşeli
Laçin bey
Çataklı

Leftere
İbrahim Paşa
Koçkar

Menteşeli
Halil Bey
Meşteban

Ahadlar
Şir Ahmet
Padohor

Diraniç
Hamdiye
Orfan

Şir Ahmet
Yenimahalle
Osmanlı

Karban
Kayraklık
Durmuşlu

Koçan
Derviş Bali
Leftere

Diranlı
Kadı  Ahmet
Dedebal

Dibekli
Türk
Palihor

Devekıran
Köşk
Boylan

Kolalı
Şabaniye
Karpan

Demirli
Kasaplık
Samakol

Kavala
Çay
Ömerpaşa

Elecik
Küçük
Rehimli

Sarılı
Dere
Bostancılı

Odagişte

Toyla

Mısırçullu

Goyran

Esirli

Çataklı

Lise

Veliceler

Mürselli

Eskiköy

Dranova

Kokala

Eski kavala

BOSTANCILI KÖYÜ LAKAPLARI
Yakupoğulları
Kocabekiroğulları
Yusuf paşa oğulları
Hoca oğulları
İmam Sait oğulları
Mangır oğulları
Hacı Pehlivanlar
Ali Kâhya oğulları
Ali oğulları
Mahmut oğulları
Hasan Kâhya oğulları
Gıcıroğulları
Koca Hüseyin oğulları
Kalemci oğulları
Paşa oğulları
Kasap Hasan oğulları
Musa amca oğulları
Abdurrahman oğulları
Ömer oğulları
Bekircik oğulları
Tiryaki oğulları
Molla Mustafa oğulları
Sığırtmaç oğulları
Semerci Mehmet
Madeşoğulları
Kafaoğulları
Veli oğulları
Karamaçoğulları
Emrullah oğulları
Şabanoğulları
Molla Ömer oğulları
Hacı Kaptan oğulları
Hacı Barutçuoğulları
Delioğulları
Kalyoncuoğulları
Ahmet Kâhya oğulları
Ali Mehmetoğulları
Hüseyin bey oğulları
Timuroğulları
Hacı Bekir oğulları
Paşa oğulları
Abdurrahman oğulları
Musa amca oğulları
Ömeroğulları
Uzunoğulları
İbişoğulları
İsmail oğulları
Küçük Ali oğulları
Kıcıroğulları
Yazıcı Demirali oğulları
Cilaoğulları
Deli Haliloğulları
Çamlıoğulları
Şamlıoğulları

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...