12 Kasım 2014 Çarşamba

TAŞ BOYAMA İLE TAŞKÖY YAPIMI

Selam
Bu sene bizimkiler; yazlıktayken,  deniz taşlarından nihale fikri kafamda oluşmuştu. Bende onlardan şöyle azıcık küçük boy yassı deniz taşı istemiştim. Fekat bizimkiler vur deyince öldürür. :)  o kadar çok deniz taşı getirmişler ki; bi denizdeki kayaları toplayamamışlar o eksik kalmış :)))))
Yani şimdilerde ben, bu deniz taşlarını nasıl değerlendiririm diye düşünüp dururken; facebook'ta gördüğüm bu çalışmadan etkilendim vee ortaya bu güzellik çıktı.



İnsanlar o kadar marifetli ki neler neler çiziyorlar o taşlara.....Ama ben resim konusunda kendimi çok yetenekli bulmuyorum. Bundan önce birkaç denemem de tamamen fiyasko ile sonuçlanınca, taş boyama konusunda cesaretimi  kaybettim.



Ama bu taş evleri boyamak pek kolay..Yassı orta boy taşları beyaza, güneşi sarıya,ağaçları yeşile  boyadım. Üzerlerini vernikledim. Asetat kalemi ile pencere çizdim. Bu arada bu asetat kalemi ile desen çizmek çok basitmiş. Geniş yüzeyleri boyamalı, deseni asetat kalemi ile halletmeli....


Kullandığım boyalar Burada , şimdiye kadar bulabildiğim en süper yapıştırıcı da Burada


 
Daha sonra derinliği olan bu çerçeveye, taş köyümü Pattex yapıştırıcı ile yapıştırdım. Sonuç bence çok güzel oldu...

Ama daha büyük bir çerçeve bulabilseydim eğer sonuç daha da güzel olabilirdi...:( Çünkü bir sürü kırmızı damlı ev çerçeveye sığamadı. Güneşin ışınları dışarıda kaldı. Denizin dibinde ki kayalıklar (Kayalıkların altı deniz...ben öyle hayal ettim :))) çerçeveye  sığışamadı...

Neyse bir sonra ki Taş köy için daha büyük boy çerçeve arayışlarıma şimdiden başladım. O köy Bodrum temalı olacak...
 mavi çatılı, mavi pencereli ve mavi kapılı.... masmavi bir köy....

                                                                                  Sevgiler


5 Kasım 2014 Çarşamba

BEREKETİN ADI- AŞURE TARİFİ


AŞURE NASIL YAPILIR

Selam
Kuran-ı Kerim'de kıymet verilen 4 aydan biri olan Muharrem ayı dolayısıyla, en az 7 malzemeli ve 7 kapıya dağıtılması gereken aşureyi pişirmemek olmazdı. Bu yüzden  bugün sizlere hafta sonu yaptığım aşurenin  tarifini vermek istiyorum.


AŞURE



 *1 su bardağı nohut
*1 su bardağı kuru fasulye
*1 su bardağı pirinç
*Yarım kilo yarma
*250 gr.fındık
*250 gr.sarı üzüm
*250 gr.dövülmüş ceviz
*400 gr.incir
*400 gr.kayısı
*1 adet portakal
*1 su bardağı süt
*5 su bardağı toz şeker
*1 tane nar
*Çekilmiş antep fıstığı
*Yarım fincan gül suyu
*Yaklaşık 1,5 litre kaynamış su

Bir gece önceden nohudu, kuru fasulyeyi ve yarmayı iyice yıkayalım ve ayrı ayrı tencerelerde üzerlerini 4 parmak geçecek kadar ılık suyla ıslatıp kapaklarını kapatalım.Sabaha kadar beklesinler.Sabah ıslattığımız sularını süzelim.İyice yıkayalım. Tekrar üzerlerini 4 parmak geçecek kadar su koyalım ve pişirmeye başlayalım. Yaklaşık 30 dakika pişirdikten sonra ocaklarımızı kapatalım.Bu arada pirinçleri iyice yıkayalım. 15 dakika haşlayalım.

AŞURE KURU MEYVALAR


 Nohut, kuru fasulye,pirinç ve yarmalar pişerken kayısı ve inciri 4 parçaya bölelim. Yıkadıktan sonra şişmeleri için su dolu kaselere ayrı ayrı ıslatalım. Bekletelim.

AŞURE

  İyice pişen kuru fasulyemizi, pirinçlerimizi, nohudumuzu (nohutların kabuklarını soyup koydum.Zaten bir taraftan bastırınca öbür taraftan kabukları ayrılıveriyor) ve yarmamızı kalan suları ile birlikte  büyük aşure tenceremize boşaltalım.


AŞURE YAPIMI

Bu arada kayısımızı,sarı üzümlerimizi ve incirlerimizi üzerine 2 parmak geçecek kadar sıcak su ekleyip yaklaşık 10 dakika  pişirelim. Piştikten sonra aşure tenceremizin içine kayısı ve üzümleri suyu ile incirleri kepçe yardımı ile alarak koyalım. Çünkü incirin suyu ile koyarsak incirin kara suyundan dolayı aşuremiz kararabilir.. DİKKAT!

AŞUREMALZEMELERİ



Yıkanmış bir portakalın kabuklarını soyalım. Kabuklarını küçük küçük doğrayalım. Biraz su ile birlikte 10 dakika pişirelim. Piştikten sonra portakal kabuklarımızı da suyu ile birlikte  aşure tenceremize ekleyelim.


AŞURE YAPIMI

1 su bardağı sütü, 2 su bardağı sıcak su ile başka bir kapta karıştıralım ve tenceremize ekleyelim. Sütü birdenbire eklerseniz kesilebilir.DİKKAT !

AŞURE

Fındıkların yarısını buzdolabı poşetinin içine koyalım,  ağzını kapatarak 4-5 kez tokmakla vurarak ikiye ayrılmasını sağlayalım.Un ufak yapmayalım. Aşure tenceremize ekleyelim.

AŞURE

Ardından şekerimizi ve  yaklaşık 1,5 litre kaynamış suyu tenceremize ekleyelim. Bir tutam tuzumuzu da tenceremize ekledikten sonra 10 dakika kadar ezmeden karıştırarak kaynatalım. Ocağımızın altını kapattıktan sonra yarım fincan gül suyumuzu ekleyelim. Son bir kez daha karıştırdıktan sonra artık aşuremiz hazır :)
                                                                                    Afiyet olsun 


AŞURE NASIL YAPILIR





23 Ekim 2014 Perşembe

BAYRAM İÇİN ŞEKERPARE TARİFİ

BAYRAM TATLISI ŞEKERPARE FISTIKLI

MALZEMELER
*250 gr. tereyağ
*2 yumurta
*1 çay bardağı şeker
*1 su bardağından 2 parmak az irmik
*1 tane kabartma tozu
*1 tane vanilya
*3,5 su bardağı un

ŞEKERPARE NASIL YAPILIR
ŞERBETİ
*4 su bardağı şeker
*5 su bardağı su ile şerbetini hazırlayalım.

Şekerparelerin şerbetini önceden hazırlayalım.Soğumaya bırakalım.
Çünkü şerbetin soğuk,şekerparelerin sıcak olması gerekir.

ŞEKERPARE NASIL YAPILIR
YAPILIŞI
Tereyağımızı, 2 tane yumurtalarımızı,1 çay bardağı şekerimizi,1 su bardağından az irmiğimizi,kabartma tozumuzu, vanilyamızı hamur yoğurma kabımıza koyalım.3,5 su bardağı unumuzu eleyerek kabımıza ekleyelim. Yumuşak bir hamur yapalım. İyice yoğurduktan sonra hamurumuzdan  ceviz büyüklüğünde parçalar koparalım. Yuvarlak yapalım. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsimize koyup üzerine fıstıklarımızı batıralım.


ŞEKERPARE NASIL YAPILIR
                             180 C'de 15 dakika pişirelim.

BAYRAM TATLISI
Şekerparelerimin bir sırasının üzerine yumurta sarısı sürdüm...Parlak parlak oldu. 
Afiyet olsun

                                                                                                                    Sevgilerimle

9 Ekim 2014 Perşembe

FELLAH KÖFTESİ NAM-I DİĞER SARIMSAKLI KÖFTE



FELLAH KÖFTESİ

Selam....Geçmiş kurban bayramınızı kutlayarak başlamak istiyorum. Yeterince kavurma yedik herhalde...Artıkkkk vücut sağlığımız için baklagillere dönme vaktidir diye ben bugün sizlere; 
 sevenlerin tekrar tekrar yemek istediği, ama sevmeyenlerinde "midemi ağrıtıyor" sızlanmaları ile burun kıvırdıkları ,bence enfes bir lezzet olan; sarımsaklı köftenin namı-ı diğer fellah köftesinin tarifini vereceğim.


Benim ailemin  mübadil olduğundan daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Fellah köftesini genelde Çukurovalılar bilir. Annanemlerde mübadeleden sonra, birkaç yere göç edip en sonunda Adana'ya yerleşmişler. Bu nedenle o yöreye ait yemekleri gayet iyi bilir ve yaparlar.

Bizim yemek kültürümüz ortaya karışık türden yani...
Balkanların  bürekleri de pişer, Çukurova'nın yemekleri de.....
Hadi başlayalım......

FELLAH KÖFTESİ


MALZEMELER
2 su bardağı köftelik bulgur
4 tatlı kaşığı silme tuz
6 su bardağı su
5 yemek kaşığı un
10 diş sarımsak


SOS İÇİN
7,5 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı salça
2 tatlı kaşığı pul biber
1 demet maydanoz


SARIMSAKLI KÖFTE TARİFİ



YAPILIŞI

Bulguru geniş bir kaba alalım. İki tatlı kaşığı tuzu koyalım. Karıştıralım.1su bardağı suyu ara ara serperek 10 dakika yoğuralım.Unu ilave edelim. 2/3su bardağı suyu ekleyerek 10 dakika daha yoğuralım.Üzerinin kurumaması için nemli bez 
örtelim.5 dakika dinlendirelim.Su ile avucumuzu ıslatalım.Fındık büyüklüğünde köfteler yuvarlayalım.Ortalarını çukurlaştıralım. Delikli süzgece koyalım.

Kalan suyu ve tuzu tencereye koyalım. Su kaynamaya başlayınca üzerine delikli süzgecimizi yerleştirip uygun bir kapakla üzerini kapatalım. Kaynayan suyun buharı ile köftelerimizi 20-25 dakika pişirelim. 


Sarımsakları soyup havanda ezelim. Sıvı yağımızı bir tavaya alıp, ısıtalım. Ardından sarımsağı, salçayı, pul biberi yağın içine ekleyelim.1-2 dakika karıştırıp ocağımızı kapatalım.

Köfteleri haşladığımız suya sarımsaklı sosumuzu ekleyelim, karıştıralım. Delikli süzgeçte bulunan köftelerimizi tencereye ekleyip 5 dakika kaynatalım.


Tenceredeki suyu ile birlikte borcama alalım. Üzerine bir demet ince kıyılmış maydanoz ekleyelim. Sarımsaklı köftelerimiz yenmeye hazır.....Afiyet olsun



FELLAH KÖFTESİ NASIL YAPILIR

                                                                                      Sevgilerimle

30 Eylül 2014 Salı

PRATİK SEBZELİ BiFTEK

Herkese Selam 
Nasılsınız? Okul işleri düzene girdi mi? Bayram temizlikleri ne durumda? Benim biraz olsun işlerim rayına girdi. Okul, dershane düzene girdi sayılır, temizlik beni benden aldı ama sona ermek üzere....bu arada, evde çalışan kadınlar işiniz çokk zor hem de ücretsiz...... Çalışan kadınların işi daha da zor fakat programlı olmak zorunda oldukları için iş,ev ve çocuklar daha düzenli....

ACİL FİKİR ÇAĞRISI  yazımda paylaştığım konu ile ilgili olarak psikiyatri doktorumuzla görüştüm.Kızımın ilacı kullanmasını istemediğimi, onu ikna etmek için yardımcı olmasını istedim. İkiletmeden tamam kullanmasın o zaman; onun yerine omega 3  kullansın dedi :) böylelikle beni günlerdir sıkıntıya sokan durumu ortadan kaldırmış oldum.
Demek ki neymiş; anne-babanın çok bilinçli olması, bıkmadan usanmadan sorgulaması gerekiyormuş....

Bende durumlar böyle işte.....

Bugün sizlere; benim her başım sıkıştığında yaptığım sebzeli biftek tarifini vereceğim.

SEBZELİ ET YEMEĞİ
Malzemeler
*6 adet biftek (Ben dövdürmüyorum. Kalın kalın daha çok hoşumuza gidiyor. Suyu içinde kalıyor.Yapacağınız kişi sayısına göre biftek sayısını arttırabilir ya da azaltabilirsiniz.)
*2 adet orta boy havuç
*2 adet orta boy patates
*İstediğiniz kadar bezelye
*5-6 adet arpacık soğan
*1 yemek kaşığı salça
*4 su bardağı su
*3 yemek kaşığı zeytinyağ
*Yeteri kadar tuz

SEBZELİ ET YEMEĞİ

YAPILIŞI
Biftekleri tavamıza koyup arkalı önlü hafifçe kızartıyoruz.
Bu arada havuçları,patatesleri yıkayıp soyarak küp küp doğruyoruz. Geç haşlandığından dolayı; ilk önce havuçlarımızı 4 su bardağı su ile haşlamaya başlayalım.5 dk.kadar haşlandıktan sonra küp küp doğradığımız patateslerimizi ve bezelyelerimizi ekleyelim 5.dk.kadar hepsini birlikte haşlayalım.

SEBZELİ ET YEMEĞİ

Daha sonra tenceremize 3 yemek kaşığı zeytinyağımızı koyup, 1 yemek kaşığı salçamızı ve arpacık soğanlarımızı  ekleyip soteliyoruz. Ardından bifteklerimizi, haşlanmış sebzelerimizi ekleyip, şöyle bir karıştıralım. Haşlama suyunu ve tuzumuzu tenceremize ekleyelim.15 dakika kadar kısık ateşte pişirelim.
Afiyet olsun.
  

SEBZELİ ET YEMEĞİYEMEK TARİFİ
                                                                                                                          Sevgilerimle



22 Eylül 2014 Pazartesi

DENİZ TAŞLARINDAN NİHALE


 Hepinize güzel bir pazartesi gününden merhaba...
Bu hafta pazartesi sendromu falan yok...Çünkü ben izinliyim.Bu nedenle de çok mutluyum :) 
Tabii hafta sonu boş durmadım uzun zamandır aklımda olan deniz taşlarından nihaleyi yaptım...
Malzemeleri sadece keçe, taş, yapıştırıcı ve vernikten ibaret...Hemen de bitiverdi...

NİHALE DIY

İlk önce 20 cm çapında bir kaseyi alıyoruz.Keçenin üzerine koyup kalemle çizip kesiyoruz. Daha sonra hemen hemen aynı boyda olan yatay deniz taşlarını  Pattex'in metal-cam-plastik  yapıştırıcısı ile keçenin üzerine dıştan başlayarak yapıştırıyoruz. Bu arada yapıştırıcı gayet güzel... Keçemizin üzerini  tamamen taşla kapladığımızda üzerine ağırlık koyarak 12 saat kurumasını bekliyoruz. Daha sonra üzerini sprey parlak vernikle 2 kat vernikliyoruz. İşte bu kadar....

Yalnızzz taşları verniklerseniz eğer; üzerine sıcak birşey koymamaya özen gösterin. Yoksa vernik eriyip yapışıyor....:) Tecrübeyle sabittir. :)
Ama verniklemezseniz de , iyice kuruyan taşların renkleri belli olmuyor.....:(
O kadar zevkli bir çalışma oldu ki evdeki herşeye taş yapıştırasım var...  


HANDMADE

 Nasıl güzel olmuş mu?


                                                                                                                                 Sevgilerimle

16 Eylül 2014 Salı

ACIL FİKİR ÇAĞRISI




Herkese merhaba
Bir haftadır koşturmaktan post yapmaya bir türlü fırsat bulamadım. Üzgünüm. Şimdiii size anlatacaklarım var.....

Benim bu sene üniversite sınavına girecek bir kızım var .Yani kısaca bana ve ona Allah kolaylık versin diyeceğim.Yaklaşık 2 yıldır bana arkadaşlarının dikkat dağınıklığı için bir ilaç kullandığını acayip güzel olduğunu ,hiç yorulmadıkları, dersi okul bitinceye kadar dikkatlice dinlediklerini , ama kendisinin  kullanmadığı için yoğunlaşamadığını, dikkatinin dağıldığını falan anlatıyor.2 sene boyunca bu duruma karşı çıktım ama bu sene artık üniversite sınavı falan diyince yelkenlerim suya indi aldım kızımı   psikiyatri kliniğine götürdüm. İlk önce psikolog görüşmesi yapıldı. İlk izlenim olumlu......Psikoloğunu çok sevdi. Onunla konuşmak kızımı rahatlattı. İkinci görüşmede benim talebim üzerine (Çünkü etrafımdaki birkaç aile bu testi yaptırdığını ve çocuklarında şimdiye kadar fark edemedikleri dikkat eksikliğinin çıktığını söylemişti.) dikkat testi yapıldı.Çıkan sonuç  "gözden kaçırabilecek kadar az" dikkat eksikliği....neyse testi yorumlamak üzere, psikiyatrist randevusu aldım bu görüşmeden  çıkan sonuç, sınav geçene kadar 18 mglık con.....adlı ilacı günde 1 kez sabahları içmesini, bu ilacı aldığı zamanlarda kahve, çay,kola içmemesini,  fakat ilk önce kalp doktoruna gözükmesi gerektiği belirtti.Tabii hocam tabii tabii... ilaç kullanacağız yaaaaa bi kalp doktoruna gözükelim haklısınız diye diye, teşekkür ederek odadan ayrıldım.(Bu dünyada "doktor odası büyüsü" diye birşey var herhalde ve ben bu durumla sık sık karşılaşırım. O odada her şey mantıklı gelir, dışarı çıkınca aklım başıma gelir, nasıl kaçacağımı bilemem....)  meğer Melis arada sırada çarpıntısının olduğunu ve bu yüzden bizim bir geceyi hastanede geçirdiğimizi anlatmış. Kalp bu şakaya gelir mi?

Biz aldık kırmızı reçeteyi döndük eve........tabii ilaç yazıldığı  için benim kız memnun .....dikkatinin ve testlerde ki net sayısının artacağını, artık üniversite sınavına hazır olduğunu falan söylemeye başladı . Bu mesut iki günümüz, taaaaa ki internette ben bu ilacı araştırmaya başlayana kadar sürdü. Aman allahım.....neymiş bu ilaç böyle....uykusuzluk, iştah azalması sinirlilik, çarpıntı , 36 saat bitmeyen enerji ,sonrasında dalamadan bir uyku, halüsinasyonlar ve en kötüsü bağımlılık.......forum sitelerine göz gezdireyim dedim....Dehşete kapıldım.....ergenler bu tarz ilaçları birbirlerine tavsiye ediyor....iç iç hiç yorulmazsın , uykun gelmez, sürekli ders çalışabiliyorsun....hatta olayı abatmışlar bu ilaç 2 renkmiş... diyor ki biri birine sarı kısmını dişle at kahverengi kısmını derste yut hayal alemine dal diyooooo... kendisi derste sıkıldığı zaman böyle yapıyormuş çok güzelmiş... gerçek gibi hayaller görüyormuş ....Bak sen Allahım aklıma mukayyet ol diye diye okudum bütün haberleri, yorumları....

Bir tane köşe yazarı tehlikeleri ile ilgili 2011 yılında bir yazı yazmış o kadar....Hatta yurtdışında bu tarz ilaçların birkaç kutusu yetişkin bir insanın cebinde çıkarsa yıllarca hapis yatabiliyormuş.

Neyse eve geldim, aldım kızımı karşıma bir bir anlattım ona öğrendiklerimi...ona bu ilacı kullanmasını istemediğimi, onun yerine bitkisel birşeyler araştıracağımı, omega 3, pekmez   cevizinde hafızayı güçlendirebileceğini anlattım.
 Beklemediğim şekilde olumlu karşıladı tamam o zaman alma içmeyeceğim dedi ....taaaa ki dershanedeki çok bilmiş bir hocasıyla konuşana kadar.....Melis'e ilacı içip içmediğini sormuş o da benim anlattıklarımı anlatmış olur mu öyle şey bak benim kızım içiyor hiçbir yan etkisi yok demiş Annenin düşündüğü ilaçların daha da çok yan etkisi var demiş bir de üstüne istersen ben anneni arar ikna ederim demiş ..... :))))))
Haydaa döndük başa.... Öğretmeni söyledi yaaa ....benim ki başladı tekrar -al içicem demeye..Hala birbirimizi ikna konuşmalarımız devam ediyor.

İmdatttttttt

Bizim evin halleri işte böyle..... 

Soruyorum size doğru değil mi düşüncelerim?
-Her heyecan yaşadığında,enerjiye, konsantrasyona ihtiyaç duyduğunda bu tarz ilaçları mı içmeli?
(O zaman çocuklarımız mahvoldu....Üniversiteye girdi...Her vize döneminde devam, bütünlemeye kal iç, iş mülakatında iç, heyecanın yatışsın, evlendiğinde iç... sonu var mı bu listenin.....  
-Beraberinde gelen bağımlılığın hesabını kim verecek?
-Ben bir anne olarak içirmemek için çırpınırken, çocuklarına bu tarz ilaçları içiren annelerinde ne düşündüğünü inanın çok merak ediyorum.Düşünceleriniz benim için çok önemli...


                                                                                   Sevgilerimle













2 Eylül 2014 Salı

ŞAKŞUKA'NIN KONSERVE YAPILMIŞ HALİ


Herkese selam
Yakında bu blog, köyden gelenler yüzünden  yemek blogu haline dönüşebilirrrrr :)))))

Bu aralar, bizim köyden gelenleri yerleştirmeye çalışıyorum. İnsanın bir köyünün  olması ne kadar güzel bir şeymiş aslında....Daha önce ki yazılarımda da bahsetmiştim. Benim köyüm yok. Köyü evlendikten sonra gördüm. Köyün nimetlerinden faydalanmayı da çok sevdimm.

Geçen sene şakşukayı konserve yapmıştım.Yılbaşında açmıştım. Çok beğenilmişti. Bugün sizlerle bu tarifi paylaşmak istiyorum. Şimdi gelelim yapılışına.... 


ŞAKŞUKA YAPIMI

MALZEMELER
*5 tane küçük boy patlıcan
*5 tane küçük boy kabak
*5-6 iri diş sarımsak
*10-15 domates (Rondodan geçirilmiş püresi)
*tuz
*Zeytinyağı
*Kızartmak için sıvı yağ (Ben kızartmaları ayçiçek yağı ile yapıyorum ama keşke zeytinyağı ile yapabilsem.....)

ŞAKŞUKA YAPILIŞI
 İlk önce patlıcanlarımızı alacalı soyup, dörde bölüp, küçük olmayacak şekilde doğruyoruz. Hazırlamış olduğumuz tuzlu soğuk suyun içine atıyoruz. 
Ardından kabaklarımızı da aynı şekilde doğruyoruz. İlk önce kabaklarımızı, ardından patlıcanlarımızı hafifçe kızartıp havlu kağıt serilmiş tabaklarımıza çıkartıyoruz.
ŞAKŞUKA YAPILIŞI
 Domateslerimizi yıkayıp, her yaratılan da vardır bir hikmet diyerek kabuklarını soymadan  dörde bölerek rondoda püre haline getiriyoruz. Tencereye aktarıyoruz. İçine zeytinyağını şöyle bir gezdirip, 2 silme tatlı kaşığı tuzumuzu atıp, tenceremizi,domateslerin suyunu çektirmek için,  ocağımıza koyuyoruz.
Domateslerin piştiğini kıvamından anlarsınız. Daha yoğun kıvamlı olur. Tencerede ki domateslerin izi 2-3 parmak kadar aşağıya iner.

ŞAKŞUKA
 Ardından sarımsaklarımızı soyup,dörde bölüp tencereye ekliyoruz. Kızartmış olduğumuz patlıcanları, kabakları tenceremize ekliyoruz. Birkaç kez karıştırıp, ocağın altını kapatalım. Sonra sıcak sıcak kavanozlarımıza koyup, kapaklarını sıkıca kapatalım. Dokunulmaması gereken bir yerde  temiz bir bezin üstüne ters çevirip koyalım.24 saat orada dursun. Sonra güneş almayan bir dolabın içine yerleştirelim.
ŞAKŞUKA NASIL YAPILIR
Afiyet olsun......
Sevgilerimle

27 Ağustos 2014 Çarşamba

PRATİK MÜRDÜM ERİĞİ MARMELATI

MARMELAT
 Herkese selam
Mürdüm eriğinin tam zamanı...Bu hafta sonu kayınvalidemin köyden getirdiği mürdüm erikleri ile marmelat yapmaya kalkıştım ve evdekilerden tam not aldım..Gelelim kolay marmelat yapımına

*Yaklaşık 2 kg mürdüm eriği
*1 çay bardağı su
*1,5 su bardağı şeker. Şekersiz yaparsanız marmeladınız çabuk bozulur. 
*1 tane limonun suyu
*1 tatlı kaşığı tereyağ
(Bir yerlerde okumuştum parlak olmasını sağlıyormuş.Test ettim Onayladım.)

YAPILIŞI

Yıkadığımız mürdüm eriklerinin çekirdeklerini çıkaralım. Tenceremize koyalım. 1 çay bardağı suyu tencereye ekleyip kısık ateşte yumuşayana kadar pişirelim. Eriklerimiz yumuşadıktan sonra el blendırı ile iyice karıştıralım.1,5 su bardağı şekerimizi tencereye ekleyelim. 5 dakika daha kaynatalım.1 tatlı kaşığı tereyağımızı ve 1 limonun suyunu ekleyelim karıştıralım.Ocağımızın altını kapatalım.Sıcakken kavanozlarımıza koyup soğumalarını bekleyelim.Sonra kavanoz kapaklarımızı kapatalım.
Marmeladımız yemeye hazır......
                                                                                                            Afiyet olsun



MARMELAT

                                                                                                                                  Sevgilerimle

25 Ağustos 2014 Pazartesi

AKYAKA GEZİ NOTLARI


YAVAŞLAYIN
Ahhh bu sözcük ne kadar güzel...Büyük şehirlerin karmaşasında, koşturmasında ne kadar ihtiyacımız var yavaşlamaya... ama olmuyor :(

Birkaç yıl önce Konya'dan bir arkadaşım bana gelmişti. Kısa zamanda birçok yer gezdirmeye çalışmıştım. Bütün gün oradan oraya yürü, mesai saati var, kapanmadan yetişelim, koş hadi, hey taksiiiii, burada eylem var, arkadan dolaşalım, inelim arabadan, yürüyerek daha çabuk ulaşırız...  replikleri ile geçmişti Ankara turumuz...

Eve geldiğimizde bana dönüp
Ben şimdi anlıyorum sizlerin neden zayıf olduğunuzu...Araba bir işe yaramıyor ki siz sürekli yürüyorsunuz  demişti...
Yani kısaca yavaşlayamıyoruz....Şehir buna müsaade etmiyor.

Gelelim Akyaka'ya...Birkaç yıl önce 2-3 günlüğüne gelip, 10 gün kaldığımız, çok sevdiğimiz tatil beldesi...Bu sene de görmeden gitmek istemedik. 1 günde olsa keyfini çıkartmaya çalıştık.
AZMAKBAŞI
AZMAK NEHRİ KAYNAKLARI 
Azmak buz gibi, Akyaka'nın içinden geçmesine rağmen kirletilmemiş, pırıl pırıl nehir...Azmağı, isterseniz tekne turu ile gezebilirsiniz, isterseniz nehrin kenarında arabanızı park edip, suyun serinliğinden faydalanabilirsiniz.
GÜZEL YOLLAR

Marmaris'in eski yolu...Çok severdim.Artık kullanılmıyor.

AKYAKA CUMBALI EV
    Akyaka'nın evleri cumbalı...Tarihsel doku bozulmadan inşa edilmiş. Tabii Akyaka'nın her yerinde, Nail Çakırhan ile Halet Çambel'in etkisi çok büyük...Nail Çakırhan'a 1983 yılında Dünyanın en saygın ödüllerinden sayılan, Ağahan Mimarlık ödülünü kazandıran evi de Akyaka'da.....


CUMBALI EV

Denize girmek için, içinde soğuk su kaynağı olan, ormanın içinde, suyu serin, doğası güzel  Çınar plajına gittik.

GÜZEL DENİZ

Mustafa ile denizdeyiz.  Bayağı da açıktayız....  Hem yüzüyorum hem de kendi kendime bu dubaları niye böyle yakına bağlamışlar diye düşünüp dururken;

- Sertaç senin geçenlerde okuduğun ve çok güldüğün  bir yazı vardı hani..(Coğrafya bilgisi bana on basar, Okurum ama;  çiçek, böcek, deniz görünce, orası mı?  burası  mı? diye hiçç düşünmem..)
- Hangisi...
- Hani şu  Çınar OSKAY'ın KİMSE KUSURA BAKMASIN ! KENDİMİZİ BİR BALIĞA YEDİRMEYİZ  yazısında anlattığı o Boncuk Koyu var ya....
- Hııııı (Bu cümlenin sonunu ben biliyorum mu neeeeee)
- (Eliyle bir köpek balığı için 3-5 kıvrılmada gelebileceği, yakın alanı gösteriyor) şuralarda bir yerde demez mi....
Eeee tabii bende renk attı,dudaklarım birden  morardı...
-Kıyıya jet hızıyla kulaç atarak gelmeye çalışırken
Arkamdan bağırıyordu
-Noldu korktun mu? Uysalmış bunlar uysallllllll
Jaws filmleri ile büyüyen ben, aslında  hiç korkmam 2 metrelik köpekbalıklarından......

İşte böyleee
Akyaka gezi notlarımda böylece bitti. Boncuk koyu yakında da olsa, biz Akyaka'yı çok severiz. Kirlenmemişliği, doğa ile içiçe hayatı, güzel denizi, serin Azmak nehri ile tam yaşanacak yerdir. 
Eğer;  Gökova körfezine yolunuz düşerse, bi uğrayın  bakalım beğenecek misiniz?
                                                                              Sevgilerimle



18 Ağustos 2014 Pazartesi

3-2-1 POĞAÇA

POĞAÇA

Herkese günaydın
Ankara; bu aralar  çok sıcak, bunaltıcı....Bazen neredeyse buharlaşacağımı düşünüyorum.  Bugün sizlere  Cumartesi günü 5 çayına yaptığım, basit ama bir o kadar da lezzetli teyze poğaçalarımın tarifini vermek istiyorum.


BEYPAZARI KURUSU UNU

 Malzemeleri hazırlarken evde galeta unu olmadığını gördüm. Hava çok sıcak zaten...Açıkcası markete gitmeyi göze alamadım.  Naparım diye düşünürken Beypazarı kurusunu gördüm. Neden olmasın dedim ve kuruları tuppera attım ama büyük büyük parçaladı....Ondan vazgeçip havana koydum ve dövdüm.
İncecik galeta unum hazırdı hemde tereyağlı....:)

TUPPERWARE


Malzemeler

HAMURU İÇİN
-1 su bardağı zeytinyağ
-2 su bardağı yoğurt
-3 paket kabartma tozu
-4,5 su bardağı un 
Malzemelerden yumuşak bir hamur yapılacak.

İÇ MALZEMESİ
-3 tane orta boy haşlanmış patates
-1 orta boy kuru soğan rendesi
-150 gr.kıyma
-Maydanoz, nane, karabiber, pul biber, tuz
Hepsi karıştırılacak.


POĞAÇAPOĞAÇA
Hamurumuzdan  biraz büyükçe parçalar alalım. 3 kabartma tozu kullandığımız için poğaçalarımız tombiş tombiş olacak.Bu nedenle çok büyük parçalar koparmayın. Elimizle açalım. Ortasına harç malzememizden koyalım içli köfte yapar gibi kapatalım. Daha sonra galeta unumuza batıralım. Yağlı kağıt serilmiş tepsimize dizelim.180 C önceden ısıtılmış fırınımızda üzeri hafif pembeşene kadar pişirelim.

POĞAÇA

Beypazarından aldığım sofra bezimin üzerinde, tereyağlı beypazarı kurulu 321 poğaçalarım yemeye hazır..

                                                                           Afiyet olsun.Sevgilerimle 

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...