Herkese selam
Yakında bu blog, köyden gelenler yüzünden yemek blogu haline dönüşebilirrrrr :)))))
Bu aralar, bizim köyden gelenleri yerleştirmeye çalışıyorum. İnsanın bir köyünün olması ne kadar güzel bir şeymiş aslında....Daha önce ki yazılarımda da bahsetmiştim. Benim köyüm yok. Köyü evlendikten sonra gördüm. Köyün nimetlerinden faydalanmayı da çok sevdimm.
Geçen sene şakşukayı konserve yapmıştım.Yılbaşında açmıştım. Çok beğenilmişti. Bugün sizlerle bu tarifi paylaşmak istiyorum. Şimdi gelelim yapılışına....
MALZEMELER
*5 tane küçük boy patlıcan
*5 tane küçük boy kabak
*5-6 iri diş sarımsak
*10-15 domates (Rondodan geçirilmiş püresi)
*tuz
*Zeytinyağı
*Kızartmak için sıvı yağ (Ben kızartmaları ayçiçek yağı ile yapıyorum ama keşke zeytinyağı ile yapabilsem.....)
İlk önce patlıcanlarımızı alacalı soyup, dörde bölüp, küçük olmayacak şekilde doğruyoruz. Hazırlamış olduğumuz tuzlu soğuk suyun içine atıyoruz.
Ardından kabaklarımızı da aynı şekilde doğruyoruz. İlk önce kabaklarımızı, ardından patlıcanlarımızı hafifçe kızartıp havlu kağıt serilmiş tabaklarımıza çıkartıyoruz.
Domateslerimizi yıkayıp, her yaratılan da vardır bir hikmet diyerek kabuklarını soymadan dörde bölerek rondoda püre haline getiriyoruz. Tencereye aktarıyoruz. İçine zeytinyağını şöyle bir gezdirip, 2 silme tatlı kaşığı tuzumuzu atıp, tenceremizi,domateslerin suyunu çektirmek için, ocağımıza koyuyoruz.
Domateslerin piştiğini kıvamından anlarsınız. Daha yoğun kıvamlı olur. Tencerede ki domateslerin izi 2-3 parmak kadar aşağıya iner.
Ardından sarımsaklarımızı soyup,dörde bölüp tencereye ekliyoruz. Kızartmış olduğumuz patlıcanları, kabakları tenceremize ekliyoruz. Birkaç kez karıştırıp, ocağın altını kapatalım. Sonra sıcak sıcak kavanozlarımıza koyup, kapaklarını sıkıca kapatalım. Dokunulmaması gereken bir yerde temiz bir bezin üstüne ters çevirip koyalım.24 saat orada dursun. Sonra güneş almayan bir dolabın içine yerleştirelim.
Afiyet olsun......
Sevgilerimle