12 Aralık 2022 Pazartesi

TÜRKLER GİTTİĞİNDEN BERİ O TATLI BÜLBÜLLER HİÇ ÖTMEDİ.......



Mübadelede Serez'den ve  Serezlilerin yaşadıklarından  bir kesit

.........

    Serezli muhacirler tren yolu kullanılamaz halde olduğu için Selanik'e arabalarla gitmiştir. Yaklaşık 90 km'lik mesafe olduğu için iki gün sürmüştür. Yolda olumsuz bir olayla karşılaştıklarına dair  bir bilgi yok. Selanik'e Vardar kapısından giriyorlar. Burada Serez ve civar köylerden gelenler kolera nedeniyle Yeni Kapı'da ki Mevlevihane'de karantinaya alınıyorlardı.Karantina uygulaması Selanik'te de muhacirler arasında kolera görülmesi üzerine alınıyor ve kentte salgının olduğu bölgelerden gelenler karantinaya alınıyordu.

Serezli ailesi Yeni Türküye Oteline yerleşiyor. Bir hafta vapur bekliyor, daha sonra posta vapuruna biniyorlar. Vapur yola çıktıktan sonra şöyle not düşüyor: 
"Mübarek vatan ve oradaki mukaddesatı gözyaşları içinde bıraktık. Selanik karanlıklara gömülünceye kadar güverteden ayrılmadık. Yolcuların neredeyse hepsi Müslüman muhacirlerden oluşuyordu"

 Serezli ailesinin ekonomik  durumu iyi olduğu için kentte muhacirlerin yaşadıkları sorunlardan etkilenmiyor ve kısa sürede vapurla ayrılma imkanına kavuşuyor. Halbuki diğer muhacirler sokaklarda kalıyor, yiyecek içecek sıkıntısı çekiyor, aylarca vapur sırası bekliyor. Serezli'nin ifadelerinden Selanik Müftüsünün aileye önemli yardımları olduğu anlaşılıyor.

Çanakkale Boğazı'na ulaşınca vapur, herkes heyecan içinde alkışlıyor.Sevinç çığlıkları ve silah atılıyor. İki gün sürüyor yolculuk ve İstanbul Sirkeci iskelesine iniyorlar. İskele çok kalabalık ve göçmenlerle dolu.Yere iner inmez toprağı öpüyorlar. Daha sonra Babıali caddesindeki Meserret Oteline yerleşiyorlar. Bu arada diğer Serezli hemşehrilerle görüşüyorlar, iş ve ev bakmaya başlıyorlar. Kısa sürede ilişkileri yardımıyla iş ve ev bulup İstanbul'a yerleşiyorlar.


Anıların sonunda Balkanların elden çıkışı şöyle değerlendiriliyor: 

    "Bu aziz yurdun idaresizlik, fırkacılık yüzünden birkaç gün içinde savaşsız ve savunmasız olarak düşman eline düştüğünü, bütün mukaddesatın düşman ayakları altında çiğnendiğini görmek ne kadar acı! Hicret'ten sonra İstanbul'da mal,mülk ve mevki sahibi oldum.Her yerde hürmet gördüm. Ama memleket acısıyla yüreğim daima yaralı,sarsıntılı ve kendimi sonradan gelme yurt sahibi olarak görüyorum"

Türkler ayrıldığından beri o sizin bildiğiniz parlak ve bereketli güneş eski şaşasıyla kendini onlara birgün bile göstermedi, o güzel kokulu bahar çiçekleri oralarda uçuşmadı, o tatlı bülbüller hiç ötmedi diyor 

Mehmet Esat Serezli Memleket Hatıraları adlı kitabında.....

ve

Doç.Dr. H.Veli Aydın 2017 yılında gerçekleşen Uluslararası Mübadele Sempozyumu sunumunda....

4 yorum:

  1. bizim aile büyüklerinin hayatları gibi :) girit, işkodra :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle mi Deep? Sende mi mübadilsin? Giritliler mezarlarını bile orada bırakmaya kıyamamış ve yanlarında getirip gömmüşler.

      Sil
  2. Çok dikkatli okudum. Kaleminize beyninize sağlık. Hayatın içinde ki gerçek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şerafettin bey çok teşekkürler..hepimiz kendi ailelerimizin gerçek hikayelerini yazdığımızda toplumumuzun bilinci yükselecek

      Sil

YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ....
HEPİNİZE ÇOKK TEŞEKKÜRLER...

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...