7 Eylül 2022 Çarşamba

ADALAR DENİZİNDE YER ALAN LİMNİ - ILIMLI ADADA BULUNAN TÜRK KÖYLERİNİN ve MAHALLELERİN ADLARI




                                                                                                                      Alıntıdır.

Selam
Limni adası, Osmanlı zamanındaki ismi ile Ilımlı ada.....Ege Denizinde, Türkiye sınırlarına 50 km uzaklıkta, Gökçeada'nın güneybatısında bulunan volkanik adadır.
 Bir zamanlar Osmanlı idaresinde olan Limni adasının bir başka önemli özelliği ise şudur.  1.Dünya Savaşında, Osmanlı Devleti başarı göstermesine rağmen, birlikte savaşa girdiği devletler yenildiği için yenik sayılır. Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalayarak, savaştan ağır şartlar ile çekilmek zorunda kalır.    İşte Mondros Ateşkes Antlaşması, bu adanın Mondros Limanında imzalanmıştır. 
Antlaşmanın bazı maddeleri şöyledir.
* Çanakkale ve İstanbul boğazları İtilaf Devletlerine açılacak
*Osmanlı Ordusu dağıtılacak.
*Bütün demir yollarını ve haberleşme araçları İtilaf Devletlerinin kontrolü altına girecek.

Antlaşmanın en ağır maddeleri ise;
*7. maddesine göre galip devletler güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal edeceklerdi. 
*24.maddesine göre ise; Doğu Anadolu bölgesinde, Van-Bitlis-Elazığ-Erzurum-Sivas-Diyarbakır'da bir karışıklık çıkarsa buralar işgal güçlerince mazeret gösterilmeksizin işgal edilebilecektir.
Bu antlaşma ile birlikte Osmanlı Devleti bağımsızlığını tümüyle kaybeder ve İtilaf Devletleri (İngiltere-Fransa-Yunanistan-İtalya) vatanımızı işgal etmeye başlar.

Bu antlaşmaya göre 
İngilizler, Antep,Urfa, Maraş ve Musul'u
Fransızlar, Hatay, Adana'yı (Dörtyol)
Yunanlılar, İzmir, Manisa, Muğla ve Aydın'ı
İtalyanlar, Antalya ve Konya'yı  işgal eder. Yıl 1918'dir.
                                                                

Atatürk; Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığı sırada 37 yaşındadır ve 7.Ordu Komutanıdır. Antlaşmanın maddelerine itiraz eder. İstanbul'a telgraf çeker, ama İstanbul'da ki Osmanlı yönetimi, işgale karşı savunma yapmamasını ister. Karşı çıkar. Bunun sonucunda görev başında olduğu 7.Ordu ve Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı görevine son verilir. Mustafa Kemal İstanbul'a döner. Boğazda demirlemiş İtilaf donanmasını gördüğünde ağzından şu sözler dökülür.
"GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER!"






Gelelim tekrar Limni Adasına

1912-1913 yılları arasında  kaybettiğimiz Balkan Savaşları sonrası yüzölçümü iki kat artan Yunanistan Devleti, Balkanlardan pek çok toprağı sınırlarına dahi ederken, Girit Adasını da alır. 1919-1922 yılları arası Batı Trakya ve Ege Adalarını da işgal eder. İtalya'nın işgalindeki 12 ada hariç, kalan tüm Ege adaları Ekim 1912- Mart 1913 tarihleri arasında Yunanlılar tarafından işgal edilir. Avrupa Devletleri 14 Şubat 1914'de İmroz, Bozcaada ve Meis'i Türkiye'ye bırakırken, Taşoz Semadirek, Limni, Midilli, Sakız ve Sisam'ı Yunanistan'a verdiklerini ilan ederler. Ancak bu adaların gerek Türkiye'ye ve gerekse kendilerine karşı tahkim edilmemesi şartını koşmuşlardı. Osmanlı Devleti bu kararı tanımaz ve bu şekilde Birinci Dünya Savaşına girilir.

Sonuç olarak yönetime, eğitim-öğretime, maliyeye ve savunmaya ilişkin gerekli önlemleri zamanında alamayan, siyasi gelişmelerin içeriğine nüfuz etmeksizin, umudunu dost olarak vasıflandırdığı büyük devletlerin aralarındaki dengeye bağlayan ve etkin bir siyaset izlemek yerine, uysal davranmayı tercih eden Osmanlı, milletlerarası bir soruna dönüşen bu uzun süreli mücadelede kaybeden taraf olur.*

*Şerafettin Turan- "Geçmişten günümüze Ege Adaları sorunu, boyutlar,taraflar"
111.Askeri Tarih Semineri, Türk Yunan ilişkileri, Ankara-1986




Gazeteci  Bülent Günal' ın tamamını burada okuyabileceğiniz  Osmanlı tarihi üzerine dersler veren, kitaplar yayınlayan tarihçi Health Lowry ile yaptığı röportajında ;


1456'da Limni Adasından, İstanbul'a bir heyet gelir. Fatih'e adayı kendi istekleri ile Osmanlı'ya vermek istediklerini söylerler. Fatih kabul eder. Adaya çoğu Rum kökenli 19 yeniçeri atanır. Bir yıl sonra adayı Papa'ya ait güçler işgal eder ama ada halkı tekrar Osmanlı İdaresi altına girmeyi ister. Üç yıl içinde Osmanlı güçleri adanın yönetimini tekrar ele geçirir. Birkaç yıl sonra Venedikliler adayı ele geçirir. Fakat halkın tavrı yine değişmez, halk yine tavrını Osmanlı'dan yana koyar. 1479 yılında Venediklilerle yapılan antlaşma sonucu Limni tamamen Osmanlı İdaresine geçer. Fatih'in Limni adasına karşı olan ilgisi ne adanın stratejik önemi, ne de vergi ile açıklandığını belirtiyor Lowry.......Ardından ekliyor;
Fatih aslında  Limni Adasında ki "Tıyn-ı Mahtûm " için savaştı

476 km'lik volkanik bir adada Fatih'in vazgeçemediği Tıyn-ı Mahtûm  neydi peki........

“Tıyn” çamur, “mahtûm” ise mühürlenmiş anlamına gelmektedir.*


 *Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara 1978

Sadece Limni Adasında bulunan "Tıyn-ı Mahtûm" yani "mühürlü toprak" la ilgili çok eskilere dayanan bir inanç vardır. Başlangıçta bu özel toprağın yılan sokması ve zehirlenmelere karşı şifa olduğu düşünülüyormuş. 15. yüzyıla gelindiğinde ise başta veba olmak üzere salgın hastalıklara karşı da önleyici bir etkisinin  olduğu düşünülmeye başlanılmış. O dönemlerde Fatih'in en büyük düşmanı veba..... 1455 ve 1467'de İstanbul'da iki büyük veba salgını olur. On binlerce insan ölür. Fatih Sultan Mehmed o tarihlerde İstanbul'a  Balkanlardan adam yolluyormuş salgının geçip geçmediğini öğrenmek için....Geçmediğini öğrenince Balkanlarda dolaşmaya devam ediyormuş.

Bu arada Limni adasından çıkan bu toprağın vebaya karşı kullanıldığı haberini alır. Adada vebaya karşı  bu toprak hap gibi yutuluyormuş. Mühürlü toprak  yani Tıyn-ı Mahtûm yılın sadece bir günü yani Hz. İsa'nın dirildiği gün olduğuna inanılan 6 Ağustos'ta Limni Adasında bir tepecikten çıkarılıyor. O toprağın kullanım hakkı şu anda bir Hırıstiyan ailenin sorumluluğunda... Tepenin hemen yanında bir çeşme yapılmış. Her 6 Ağustos'ta dini törenle tepede 2-3 metrelik kazı gerçekleşiyor ve bir miktar rengi kızıla çalan mühürlü toprak çıkarılıyor. Çıkarılan toprak önce çeşmede yıkanıyor, sonra bezlere sarılıp ağaçlara asılıyor. Ardından mühürlenip, İstanbul'a saraya gönderiliyormuş. Satılması kesinlikle yasak olan bu toprağı kaçak olarak çıkarmaya çalışanların ise kellesi vurulurmuş.
Fatih Sultan Mehmet bu topraktan bardaklar yaptırır. Halen Topkapı Sarayında bu bardaklardan birkaç tane var. Fatih'e sunulan içecekler önce bu bardağa konuluyor, ardından şaşaalı bir kadehe konularak Padişaha sunuluyormuş. Eğer içecekte zehir varsa Tıyn-ı Mahtûm'dan yapılan bardak çatlıyormuş! Eğer bardak çatlamazsa içinde zehir yok demekmiş. O yüzden mühürlü toprak çok değerli....Diğer ülkelerin elçileri Padişaha değerli hediyeler kürkler, mücevherler getirdiklerinde, Padişahın onlara verdiği hediyelerin içinde mutlaka  Tıyn-ı Mahtûm'dan yapılma bardaklarda bulunmaktaymış.*







 Fatih’in adanın kesin olarak fethedilmesinin hemen ardından, Limni’ye tıyn-ı mahtûm ile alâkalı bilgi toplamaları için bir heyet gönderdiği bilinmektedir. Bu yalnızca Osmanlı padişahlarının toprağa hassasiyetle yaklaştıklarının bir örneğini teşkil etmektedir. Bunun dışında çıkarılan toprağın çok önemli bir kısmının saraya gönderilmesi, Osmanlı padişahları için esas önemli olanın toprak üzerinden ticarî gelir elde etmek olmadığını düşündürmektedir. Buna rağmen toprağın ticarî bir emtia değeri taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu hususta Naîmâ oldukça ilgi çekici bilgiler aktarmaktadır. Tarihçi bilhassa nispeten zengin bir kesimin, tıyn-ı mahtûma rağbet ettiğini, yahut edebildiğini bildirmekte, dolayısıyla ticarî bir değeri olduğuna dikkat çekmektedir. Ayrıca Hoca Saadeddin Efendi de tıyn-ı mahtûmun devlet hazinesine önemli katkı sağladığını ifade etmektedir.
Toprağın ne denli kıymetli olduğu, İstanbul’un ağırladığı üst düzey misafirlere hediye olarak sunulmasında da açık bir biçimde görülmektedir. Bu noktada Stephan Gerlach’ın tanıklığına müracaat edilebilir. Gerlach, elçiye sunulan en kıymetli armağanlar arasında zaman zaman tıyn-ı mahtûmun da bulunduğuna işaret etmektedir.*

Yasemin Demircan'ın Acta Turcica Türkoloji dergisinde yayınlanan    AKDENİZ DÜNYASININ MUCİZE TOPRAĞI  adlı makalesinden.....



                                                   ALINTIDIR




 Limni adasının mübadele ile gelen  eski sakinlerinin çoğunluğu İzmir-Foça'ya yerleştirilmiş. Diğer bir kısmı ise; 
İZMİR
Ödemiş, Çeşme, Alsancak, Bergama, Halkapınar köyü, Karşıyaka'ya
BALIKESİR
Edremit, Havran, Erdek, Altınoluk, Ayvalık'a
ÇANAKKALE
Lapseki, Bayramiç, Yukarı çarşı mahallesi, Ezine, Musaköy, Ayvacık'a
İSTANBUL
Çatalca Kabakça mah., Arnavutköy, Kadıköy'e
Ordu-Ünye'ye
Aydın-Karapınar köyü'ne ve  Nazilli'ye yerleştirilmiştir.


Ilımlı yani Limni adasında bulunan köyler ve mahalle isimleri aşağıdadır.

KÖYLER
MAHALLE
Kornoz
Kadı Ahmet
İsterati
Kale Altı
Portyanoz
Çarşı
Kuzulu
Camii Cedid
Lera
Halil bey
Şiyordiya
Kayacık
Kroni
Meydan
Penaya
Varoz
Kondiye
Camii Atik
Kortuz
Komi
Filya
Firgide
Bozcaada (Tenedos)
Kapıska
Orispol
Çamandarya
Ayopat
Karpaş
Açkı
Livadimor
Kondopol
Tanoz
Mondoros
Kondoraki
Paşa Limanı
Plaka
İmroz kazası
Angaryanoz
Kapya
Orminoz
Yerlice
Candır



İşte böyle bir zamanlar bizim olup, kaybettiğimiz vatan topraklarından birinin daha ilginç hikayesi......
                                                                         Sevgilerimle







31 Ağustos 2022 Çarşamba

SELANİK KOZANA SARMUSALAR-PTELiA KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI ve MÜBADİLLERİN YANINDA GETİRDİKLERİ BELGELER



MÜBADELE

Selam
Uzun bir aradan sonra tekrar burada olmak ufacıkta olsa,  tarihe not düşmeye çalışmak çok güzel.Bugün ki köyümüz Kozana'ya bağlı eski adı Sarmusalar yeni adı Ptelia köyü.. Köy 78 erkekten oluşan, diğer Türk köyleri gibi çiftçilik yapan bir köy...1915 seçim kayıtlarında Kozana şehir merkezine şöyle bir göz gezdirdim.Hepsi zanaatkar....şekerci,sobacı,eşekçi,kasap,terzi.....uzayıp gidiyor.Bizimkilerin neredeyse tamamı toprak ağası, çiftçi...
Sarmusalar Sarı Musalar topluluğunun bir koludur. 
Şimdiki ismi olan Ptelea (Ftelya) ise  karaağaç anlamına gelmektedir.

Prof.Dr.Kemal Arı  "Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri" adlı eserinde Mübadillere ait belgeleri şöyle anlatır:

"Yunanistan'dan gelen göçmen ailenin elindeki belgeler genellikle şunlardı:
1-Aile kimlik belgesi : Bu belgede, ailenin Yunanistan'dan ayrılacağı limanın adı, aile reisi olan erkeğin ve diğer yetişkin erkeklerin adları, kadın ve çocukların sayısı, ailenin toplam nüfusu, kimliğin düzenlendiği tarih, düzenleyen karma komisyonun resmi mühürle onayı, yolculuğun ücretli olup olmadığına ilişkin karma komisyonun notu yer almaktaydı.

2- Aşı belgesi : Göçmen ailesindeki hangi bireye, hangi aşıların uygulandığına ilişkin sağlık kuruluşlarının kaydı yer almaktaydı.

3- Tasfiye talepnamesi : Göçmen ailesinin Yunanistan'da ki mal varlığının miktarını ve paraca değerini ayrıntılarıyla gösteren ve Muhtelit Mübadele Komisyonuna sunulması gereken belgenin bir kopyası.Bu belgeler göçmenin kendisi tarafından doldurulmuş, yerel ihtiyar heyetince imzalanmış ve karma komisyon tarafından onaylanmıştı. Göçmen ailesinin talepnamede  gösterdiği mal varlığının sonradan yapılacak incelemesinde doğruluğu saptandığında Türkiye'de ki terk edilmiş mallardan hakkını alması öngörülüyordu.

4- Göçmen Yunanistan'dayken Yunan makamlarınca müsadere edilen mallarına karşılık verilmiş makbuz ve resmi tutanak.
Ayrıca göçmen ailesi vapurdan inince ilgili iskân mıntıka müdürlüğünce aşı durumunu ve iaşe edildiklerini gösteren başka bir kimlik daha veriliyordu." 

Aşağıda Sarmusalar köyünün listeleri var..Umarım faydası olur.
                                                                                   Sevgilerimle





4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. O köylerden biri de Sarmusalar.......Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 



Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.

"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"





       


SARMUSALAR-PTELİA
SIRA NO ADI LAKABI BABA ADI DOĞUM TARİHİ İŞİ
5774 Alil Hıdır Oğları Osman 1858 Çiftçi
5775 Usein Hıdır Oğları Cezer 1861 Çiftçi
5776 Arun Sufalarlı Arif 1875 Çiftçi
5777 Ali Osman Sufalarlı Besim 1892 Çiftçi
5778 Ahmet Karamaçı Oğları Arslan 1855 Çiftçi
5779 Adem Karamaçı Oğları Arslan 1857 Çiftçi
5780 Alil Karamaçı Oğları Latif 1875 Çiftçi
5781 Ahmet İslâm Oğları Zulfikar 1863 Çiftçi
5782 Abdul Sule Oğları Sulüman 1873 Çiftçi
5783 Alim Veli Oğları İsmail 1885 Çiftçi
5784 Ali Karamaçı Oğları Uzeir 1857 Çiftçi
5785 Asan Sullük Oğları Idır 1889 Çiftçi
5786 Ali Yeni Obası İsmail 1889 Çiftçi
5787 Ali Raza Karamaçı Oğları Abas 1889 Çiftçi
5788 Alil Salih Oğları Resul 1893 Çiftçi
5789 Veli Salih Oğları Suliman 1882 Çiftçi
5790 Yasim Taranacı Oğlu Ahmet 1889 Çiftçi
5791 Yunus Kilenesi Oğlu Ali 1860 Çiftçi
5792 Yusuf İsem Oğları Zulfikar 1860 Çiftçi
5793 Esref Taranacı Oğlu Adem 1872 Öğretmen
5794 Ese Hıtır Oğları Cafer 1879 Çiftçi
5795 Zekirya Hıdır 1885 Çiftçi
5796 Zulfikar İslam Oğlu Amet 1892 Sığır çobanı
5797 Zekirya İslam Oğlu Arif 1884 Çiftçi
5798 İsmail Yeni Komsu Oğlu Ali 1857 Çiftçi
5799 İder Solük Oğlu Asan 1865 Çiftçi
5800 İbraim Seip 1889 Çiftçi
5801 İzet Koca Veli  Omer 1884 Çiftçi
5802 İzet Hıdır Oğları Alpedin 1885 Çiftçi
5803 İskender Taranaci Oğlu Yusuf 1878 Çiftçi
5804 Kadir Taranaci Oğlu Uzeir 1854
5805 Kadir Koca Veli Oğlu Elmas 1872 Çiftçi
5806 Mimi Kuru Oğları Suliman 1844 Hoca
5807 Memetali İslam Oğları Zulfikar 1876 Çiftçi
5808 Memet  Taranaci Oğları Ali 1875 Çiftçi
5809 Mimin Zuber 1859 Çiftçi
5810 Mimin Taranaci Oğlu İbraim 1889 Çiftçi
5811 Mustafa Taranaci Oğlu Yusuf 1865 Çiftçi
5812 Mamut Sufularlı Mimin 1892 Çiftçi
5813 Memetali Sufularlı Rusen 1875 Çiftçi
5814 Maksut Hıdır Oğlu Abedin 1889 Çiftçi
5815 Memet Hıdır Oğlu Osman 1874 Çiftçi
5816 Necip Sufularlı Arif 1871 Çiftçi
5817 Nasif Taranaci Oğlu Uzeir 1861 Çiftçi
5818 Davit Sali 1893 Çiftçi
5819 Necip İsmail 1884 Katip
5820 Oruci Hıtır Oğlu Cafer 1863 Çiftçi
5821 Uzeir Taranacı Oğlu Nasif 1893 Sığır çobanı
5822 Pesim Sufularlı Oğlu Rusen 1865 Çiftçi
5823 Pekir Taranacı Oğlu Atipas 1883 Çiftçi
5824 Rusit İslam Oğlu Suliman 1881 Çiftçi
5825 Raim Veli Oğları İsmail 1889 Çiftçi
5826 Recep Kara Zuber Oğlu Mumin 1881 Çiftçi
5827 Rıza Koca Veli Oğlu Dalip 1884 Çiftçi
5828 Resul Soluk Oğlu Asan 1871 Çiftçi
5829 Rustem Koca Veli Oğlu Yakup 1874 Çiftçi
5830 Resul Soluk Oğlu Asan 1891 Çiftçi
5831 Rıza Koca Veli Oğlu Dalip 1884 Jandarma
5832 Sefik Hıdır Oğlu Memet 1881 Çiftçi
5833 Sali Hıdır Oğlu Hıdır 1881 Çiftçi
5834 Sali Sufularlı Arif 1873 Öğretmen
5835 Sadula Sufularlı Ahmet 1851 Çiftçi
5836 Sinan Taranacı Oğlu İskenter 1889 Çiftçi
5837 Sulüman Kelanci Oğlu Idır 1890 Çiftçi
5838 Salim Hıdır Oğlu Veli 1875 Çiftçi
5839 Sulüman İslam Oğlu Zulfikar 1885 Çiftçi
5840 Sebedin İslam Oğlu Suliman 1881 Çoban
5841 Serfidin Taranacı Oğlu İbraim 1877 İşçi
5842 Seban Taranacı Oğlu Abas 1891 Çiftçi
5843 Sulüman Kuru Oğlu Mimin 1877 Çiftçi
5844 Seip Kalanci Oğlu Bairam 1867 Çiftçi
5845 Seban Hıdır Oğlu Cafer 1874 Çiftçi
5846 Sali Kalanci Oğlu Mimin 1878 Çoban
5847 Tafil Sufularlı Oğlu Elmas 1879 Çiftçi
5848 Tair Taranacı Oğlu Celil 1883 Çiftçi
5849 Celelidin Konce Veli Oğlu Dalip 1869 Çiftçi
5850 Ferat Yeni Komsu Oğlu Temursa 1868 İşçi
5851 Fatil *** 1883 Çiftçi
5852 Hıdır Osman 1858 Çiftçi

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...