Bu birrr peri masalııııı......
Evet...... bugün sizlere Pamuk Prenses'in kalesinden bahsedeceğim.
Yavrum Vatan Kıbrıs seri yazılarıma devam ediyorum. St Hilarion Kalesi'ni daha önce duymadığımızdan dolayı, gezilmesi gereken listemize eklememiştik. Kıbrıs gezimizin 2.gününde otelin önündeki bir taksici ile Girne ve çevresindeki tarihi yerlere götürmesi için anlaşarak yola çıktık. Aslında burada taksi kiralamak çok hesaplı...Gitmek istediğimiz yerleri şoföre söyledik, o da üzerine birkaç yer daha ekledi. Gezi programımız böylece tamamlandı. Hemde, gezerken oyalandığımız halde, ne yüzünü astı, ne de söylendi..Ayrıca gezdiğimiz yerlerle ilgili bildiği ne varsa anlattı. Hem rehber,hem şoför....... Bu arada belirmeden geçemeyeceğim. Taksi Mercedes Vito idi. Ohhh... rahat rahat.... geniş geniş.....
St. Hilarion Kalesi Beşparmak dağları üzerinde Girne'ye 10 km uzaklıkta. Kaleye giden yol virajlı, güvenilir olmamakla beraber vardığınızda asla pişman olmayacağınız bir yer...Çıkarken sağ tarafta askeri birlik var ve durmak kesinlikle yasakmış. Şoförümüzden öğrendik, Kıbrıs hala seferberlik durumunda olduğundan dolayı, 40 yaş altı bütün erkekler yılda 1 gün (herkes askerlik yapacağı günü bilirmiş) kışlalarına teslim olup, askerlik yapmak zorundalarmış.
700 metre yükseklikte bulunan kaleye, 480 basamak tırmandıktan sonra gördüğümüz Girne manzarası muhteşemdi.
Kalenin girişindeki levhada Walt Disney'in Pamuk Prenses ve yedi cüceleri bu kaleden esinlenerek yazdığı, kalenin kuleleri ile çizgi filmin kuleleri arasında büyük benzerlikler olduğu anlatılmakta...
Yavrum Vatan Kıbrıs'tan kimler gelmiş kimler geçmiş......
Rivayete göre St. Hilarion Kalesi, tarihte ilk kez Filistinli St. Hilarion tarafından ikametgah olarak kullanılıyordu. Onu sürekli olarak ziyaret edenlerin artması ile burası daha sonra bir manastıra dönüştürülmüş. Bir dönem aslan yürekli Richard tarafından ele geçirilmiş, daha sonra Guy de Lusignan tarafından teslim alınmış. Birkaç savaşın ardından yaşanan 100 yıllık bir dönem içinde ise; kalede birçok yenilikler yapılmış, Lüzinyan kraliyet ailesinin yazlık sarayı imiş.
Eeeee tabii havası güzel püfür püfür esiyor
Daha sonra Antakya Prensi John, burada Cenevizlilerle savaşmış.Rivayete göre Prens John kendisini koruyan Bulgar paralı askerlerini, kendi aleyhine döneceklerini düşünerek, dik olan kale burclarından aşağıya attırırmış. Venediklilerin 1489 yılında Kıbrıs’a gelmeleri ile birlikte St. Hilarion Kalesi’nin önemi azaltıldı, kale eski statüsünü yitirmiş.
St.Hilarion kalesinin mistik bir havası var.Görülmesi gereken yerlerden biri......