26 Mart 2015 Perşembe

SELANİK AKSAKLI KÖYÜNDEN GELEN HAYDAR DEDEM

Ermeni soykırımı iddialarına karşılık olarak bende ailemin anılarını yazmaya karar verdim...
Bu ülkede acı çeken sadece "şımarık davranan" ve "bağıran"kesim değildir..........



Annemin babası Haydar Dedem
01.07.1912  Yunanistan Kozana Aksaklı'nın Davarlı mahallesi doğumlu. Baba adı Mustafa, anne adı Ayşe....Köyün isminin  birçok söyleniş şekli var. İsaklı, Ağsaklı, Aksakallı.....Şimdiki Yunanca ismi ise Lefkara....Haydar Dedemin babası Mustafa; Balkanlarda huzursuzluk başlamadan önce bir katlı, iki odalı, iki ara hayatı, dört ara saman hanesi, iki ara ahırı olan, ahırında 2 merkepi, 3 keçisi, 1 koyunu olan, 34 dönüm arazisi, 4 dönüm bağında her nevi mahsulatı ve her çeşit üzümü yetiştiren bir çiftçi......
 Vatanları Rumeli'yi terk etmeyi hiçbir zaman düşünmemişler. Taa ki yüzyıllardır birlikte yaşadıkları Osmanlı tebaası  Yunan-Bulgar-Arnavut çeteler onları öldürmeye başlayana kadar...Kendilerini ve ailelerini korumak için ( saldırmak için değil savunmak için) Balkan savaşları ile başlayan huzursuzluklarda; Haydar Dedemin babası Mustafa dağlara çıkıyor. Yıllarca dağlarda çetelere karşı savaşıyor. Bir gece, karısı Ayşe'yi ve oğlu Haydar'ı görmek için köye indiği sırada tuzağa düşürülüp alnının ortasından vurularak öldürülüyor. Bu olaydan birkaç yıl sonra Annesi Ayşe'de ölüyor.   

Bu kargaşa durumu, 1912 Balkan savaşları ile başlayıp, 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşmasına kadar sürmüş. Ondan sonra da sancılı yıllar 
Büyük göç mübadele...... 
Haydar hem öksüz, hem yetim olarak tek başına kalakalıyor. Bu sırada 24.Temmuz.1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması imzalanıyor ve Din esaslı olarak yapılan mübadele anlaşma kurallarına göre;  Batı Trakya hariç Yunanistan sınırları içerisinde kalan Müslüman Türklerle, İstanbul hariç Anadolu'da yaşayan Ortodoks Rumların yer değiştirmesine karar veriliyor. Mayıs 1924'de tasfiye talepnameleri, kişilerin beyanlarına göre köy heyetinin önünde dolduruluyor. Temmuz 1924'de  Mübadele başlıyor. Mübadelenin ne olduğu bile bilmeden, geri döneceklerini düşünerek "Gazi Paşa çağırmış" diyerek yola çıkıyorlar. Yaklaşık 1 ay Selanik'te Beyaz (Kanlı) Kulenin çevresinde kendilerini Anadolu'ya götürecek gemiyi beklemişler. 10 gün süren gemi yolculuğundan sonra  Temmuz 1924'de Haydar Dedem, Aliye ile beraber Samsun'a ayak basıyor. 
Mübadele başladığında Haydar dedem 12 yaşında...Kimsesiz....O zamanlar Kimsesiz çocukları aynı veya yakın köyden yalnız bir kadının yanına vererek Türkiye'ye göndermişler. Haydar Dedemi de 01.07.1874 doğumlu Aliye adında bir hanımla birlikte Türkiye'ye göndermişler. Burada Nevşehir Derinkuyu Suvermez köyüne yerleştirmişler. Daha sonra Haydar Dedem Adana'ya sonra da Ceyhan'a gidiyor. 17 yaşında askere alınıyor 3 kez askere çağrılıyor ve toplamda 7 yıl askerlik yapıyor. Bu arada  Annanem Fatma ile evleniyor.4 çocukları oluyor. Biri de benim annem......Yıllarca yokluk içinde, göç yollarında yaşama tutunmaya çalışmışlar. Tam işler yoluna girdiğinde Dedem Haydar ortağı tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülmüş.. Bundan sonrası ise ; 4 çocukla kalan annanem için  tam bir felaket..1945 yılında dul kalan genç bir kadın... kadınların çalışmasını ayıplayan bir zihniyet, başında durulması gereken (ama durulamayan) bir otel, bu yüzden ellerinden kayıp giden malları, sahte altınlarla ellerinden alınan mübadil tapuları...ve arkasından gelen fakirlik..... 




Küçük oğlu Bayram Gürkan'ın cümleleriyle.....

Babam 2.Dünya Savaşı sırasında askere alınmış, bu fotoğraf 1944 yılında 3 yıllık askerken çekilmiş ve Adana'da akrabası bizlerin Emin amca dediğimiz Emin amcaya yollanmış. Arkasında hala okunabilen kendi el yazısı ile bakın sitem dolu neler yazmış.
"Bay Emin size futografımı hatıra olarak gönderiyorum resmimi...beni unuttunuz ise hatırlayın beni...belki hatırınıza geldiği zaman belki bir mektup yazarsınız" demiş. Ruhu şadolsun doyamadığımız babamız.....











Yunanistan'da doldurulan Tasfiye Talepnamesinin ilk sayfası....Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünden alınmıştır. Tasfiye talepnameleri 4 suret olarak doldurulmuş.
Suretler Yunanistan'a, Türkiye'ye, Mübadele komisyonuna (büyük ihtimal Lozan'da) ve mübadillere verilmiş.





Bu belgelerde Tasfiye Talepnamesinin Türkçe tercümeleri
.Tasfiye talepnameleri ile Haydar dedeme ait birçok gizli kalmış bilgiyi aldık. Mübadillerin torunları için gerçekten çok önemli tasfiye talepnameleri....Karanlıkta kalan geçmişimizin belgeleri.......
















Son sayfa Vekaletname
Reşit olmadığı için doldurulduğunu düşünüyorum.
İşte böyle....Benim Annemin babası Büyükdedem Haydar'ın hikayesi.....
                                             Herkese sevgiler


                                                                                                                   











4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                            Sevgilerimle

GÜNCELLEME


4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                            Sevgilerimle


38 yorum:

  1. içim gitti okurken, ne büyük mücadeleler, ne büyük hayal kırıklıkları, ne büyük yaşama tutkusu değilmi..
    Haydar dedeyi sevgi ve rahmetle anıyorum sertaçcım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Sebuş...Gerçekten yaşama bağlılıkları çokmuş..İyi ki çokmuş yoksa ben nasıl bu klavyenin başında oturabilirdim.
      sevgiler :)

      Sil
  2. Sertaç bu postun için gönülden teşekkürler.Buram buram tarih ve gerçekler var yazında, öyle derin ki. Belgeler de koymuşsun. Ne çekti bu insanlar ya. Keşke sonu mutlu olaymış. Ellerine sağlık harika belgesel niteliğinde bir post

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkancım bu cümleler ne kadar güzel...hep onun için üzülüyorum zaten kötü başlamış iyi gideymiş ama olmamış. Şahane cümlelerin için çok teşekkürler sevgiler :)

      Sil
  3. duygulandım ben zaten cok duygusalım....bu ulkede neler olmus neler yasanmıs ...allah herkese yardım etsın..ben bu hıkayeyı cok sevdım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim...Duygulanmamak elde değil...Yine de çok güçlüymüş her seferinde küllerinden doğmuş fakat yine yine olmamış.
      sevgiler :)

      Sil
  4. Film gibi :( Allah dedene rahmet eylesin, diğer kaybettiklerine de...:(
    Bundan tıpkı Kurt Seyit ve Şura gibi bir roman çıkar Sertaç'cım.
    Dediğin gibi Ermeniler yaygara kopartıyorlar ama o işin de aslı öyle değil.
    Onların da Ruslarla bir olup Türkleri öldürdüğünü, Ermenileri katledenlerin de en başta Kürtler olduğunu Türkler olmadığını biliyoruz. Ama öyle bir anlatıyorlar ki, sanki kendileri sütten çıkma ak kaşık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten film gibi....Filmine gitsem bu nasıl bir abartı derim..:((( maalesef yaşanmış...devlet arşivlerinden 2 cilt belgelerle birlikte ermeni katliamını anlatan kitaplarını almıştım okuyamadım Müjde'm içim kaldırmadı. Bir de Osmanlı bunları millet_i sadıka olarak adlandırmış..Onlar anlatırsa bizde anlatırız Müjde'm sevgiler :)

      Sil
  5. Ne acilar cekilerek bugunlere gelinmis ve hala nankorluk yapanlar yok mu insan deli oluyor. Bu vatan icin yurdundan olan, canini hic dusunmeden savasa giden tum dedelerimizin mekani cennet olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarihin her döneminde o nankörler var Gül....Yeter ki biz tekrar tekrar bunlara hatırlatmayı bilelim....Amin Sevgiler :)

      Sil
  6. göksel'in şarkısı geldi aklıma sertaç!
    acıyor acıyor
    :)

    YanıtlaSil
  7. Romanlara konu olabilecek bir hayat öyküsü. Ve o yıllarda balkanlardan göçen (benim annemin ailesi de buna dahil) her aile yaşamış bu zorlukları ama dedenizin ortağı tarafından sırtından bıçaklanarak hayata veda etmesi çok üzücü. Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin...Kötü başlamış hayatı kötü devam etmiş ve kötü sonlanmış.....Acı çok acı sevgiler :)

      Sil
  8. Canım çok etkileyici bir hikaye. Mekanları cennet ruhları şad olsun. Bi şey soracağım sana o belgeden bizde yok. Nüfus dairesinde cumhuriyetten önceki kayıtlar zaten yok. Bende senin aldığın yerden alabilirmiyimki?
    benim dedem rusçuk ninem petriçli. Ninem altı kardeş çıkıyor mübadeleye iki kardeş varabiliyor buralara ne yazık ki. Biri çektiklerine dayanamayıp zehirle intihar ediyor
    aynı senin hikayende olduğu gibi ana baba yok başta. Öyle acı hikayelerki ben ağlamadan dinleyemiyorum. Bu yaş gününde babama çok özel bir hediye vermek istedim soyağacı hazırladım ve kendimi çok acıklı hikayelerin içinde buldum. O aldığın belgeyi bende alabilsem çok iyi olurdu özellikle babam için.
    ve anladım ki ortak noktalar seni bana yakın hissettrmiş zira senden çok güzel enerji alıyordum.meğer soydaşlık faktörüymüş. Sevgilerimle 😍😊😃

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok teşekkürler Tülaycım...Ben bu evrakları Devlet Arşivlerinden aldım.Bir ara internette Cumhuriyet arşivlerini açtılar.O sitede geldikleri yeri, lakaplarını biliyorsan tasfiye talepnamesi numaralarını alabiliyordun.Sonra da gidip Ankara'da bulunan Devlet Arşivlerine gidip belgelerin fotokopilerini alabiliyordun.Şimdi kapattılar.Şöyle bir yol izleyebilirsin Devlet Arşivlerinin internet sitesini gözden geçir.Babandan aldığın bütün bilgileri topla Lakabı-memleketi-kimlerden olduğunu bir dilekçeye ekle Devlet arşivlerine gönder bulunacak belgelerin tarafına gönderilmesini iste..Ayrıca İstanbul'da da Devlet Arşivlerinin bir müdürlüğününolması gerekiyor.orayı da araştır istersen...Bu iş iğneyle kuyu kazmaya benziyor Tülay... umarım faydalı olabildim.Soydaşım sana kolay gelsin be yaaaaa sevgiler :)

      Sil
    2. Canım buldum be yaa:)
      Kağıthane de osm.arşivinden bulabilirmişim bu belgeyi. Az önce görüştüm. İnş.bu hafta gidebilirim. Öpüyorum canım.

      Sil
    3. Kolay gelsin Tülaycım

      Sil
  9. Mübadele dönemleri, tarihimizde beni en çok etkileyen dönemlerden bir tanesi. Bursa'da da Triye-Mudanya civarında, mübadeleden kalan çok ev var. İçlerinde dolaşırken bırakılan hayaller, ardından daki hayal kırıklıklarını düşünür kötü olurdum da. Birinci ağızdan hiç bu kadarını dinlememiştim. :( Allah gani gani rahmet eylesin. Ne zor şeyler yaşamışlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçen sene Yunanistan'a gittiğimizde program dışı olarak Bursa Gölyazı'dan gönderilen Rum mübadillerin köyüne gitmiştik. Orada Türklerden kalan bir evi kendi çabaları ile restore etmişlerdi. Türklerden kalan eşyaları,kendi getirebildikleri eşyaları koymuşlar köy müzesi yapmışlardı.Girişte de kocaman bir gölyazı resmi vardı...Unutamamışlar vatanlarını...Çok ta güzel ağırlamışlardı Ersin bizi...cipuralar(uzodan çok daha ağır ) adaçayları verip göndermişlerdi O köyle ilgili bir yayında yapmıştım...Bursalı hemşehrilerine bir bak istersen Sevgiler :) Link burada http://serhira.blogspot.com.tr/2014/05/ekmegini-tastan-cikaranlarin-koyu.html

      Sil
  10. insan tarihi bilmezse ne kadar boş yaşadığının farkına varıyor bu yazıda ,deden ve ailen ne kadar güçlüymüş aynı durumda bizler olsak belki bu kadar olamazdık,mücadelenin sonu iyi bitmemiş olsa dahi benim nezdim de senin atalarını araştırman bulman ve burda yazmış olman bile onların ne kadar temiz kalpli olduklarını gösterir yaşananlar ne kadar zormuş .birinci ağızdan duymak da tüylerimi diken diken etti cidden böyle güzel yazdığın için de teşekkürler.
    mekanı cennet olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel cümlelerin için çokk teşekkürler geçmişimizi bilmemiz geleceğimize daha sıkı bağlanmamızı sağladığını düşünüyorum...Umarım birgün o zaman yaşananlardan ders çıkarıp vatanımıza daha da sıkı bağlanırız. Sevgiler :)

      Sil
  11. vay bee çok etkileyici. yazık ya haydar dede minikken neler yaşamış. samsun nevşehir adana. biz amma rahat yaşıyoz yaaa. bu yazını koycam bilokuma :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen ne tatlı bişeysin yaaaa Çok teşekkürler deepciğim ....Blogunda paylaşman beni onure eder. :)))) Bu arada kitabın Dost kitapevinde kalmamış :((( sevgiler

      Sil
    2. ankara dost ha. türkiyede en sevdiğim kitapçı ya. kızılaydaki eski ve yeni dost. kitap zevkimi dost'a borçluyum ben yaaa :))) dost'ta vardı. bitmiştir haklısın. söylersen getiriyolar. :)

      Sil
    3. Dost bir efsane zaten :)))) Ankara'dan senin de yolun geçmiş hı Deep))).....söyledim getirecekler.....

      Sil
  12. Şimdi okuyunca kulağa masal gibi gelenler, gerçekten acı bir şekilde yaşanmış, ne Haydarlar ne Mustafalar, Ayşeler Fatmalar.....acı çekmiş, savaş vermiş. Bari sonu mutlu olsaymış, Allah rahmet eylesin. Çok güzel bir paylaşım olmuş Sertaççım, kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ön teker nereye giderse arka teker oraya gider der annem..Di mi bizde ençok ona üzülürüz..Bari sonu iyi olsaydı. :(((( Allah hepsine gani gani rahmet eylesin.Sevgiler Hülya

      Sil
  13. sevgili dedişimizin yazısını koydum işteee :)

    YanıtlaSil
  14. Daha çok anı anlatılmalı tarihe ışık tutacak gerçekler bunlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni yeni birkaç grup sözlü tarih çalışmalarına başladı umarım devamı gelir.

      Sil
  15. Konuyla alakalı çok kitap okudum, film izledim ama birinci ağızdan hiç dinlemedim. Ne dokunurdu kim bilir. Ayrılıklar, uzaklıklar ne acı ancak sen bunu hep dile getiriyorsun, bu saygından ve bağlılığından ötürü de ayrıca kutluyorum seni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokk teşekkür ederim..Tarihin tekerrür etmemesi için daha da çok dile getirmemiz lazım diye düşünüyorum..Sevgiler :)

      Sil
  16. Hiç unutmamız gereken şeyler bunlar.

    Allah rahmet eylesin dedeciğine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet haklısın Handan kesinlikle unutulmamalı
      Çok teşekkürler sevgiler :)

      Sil
  17. Merhabalar... Benim dedem ve Anneannem de Selanik ISAKLI doğumlu.. Dedem Ömer Hoca o zamanın medresesinde Hocaymış.. Veli oğulları lakaplı. SERFICE Eşrafından..Mübadelede Suvermez köyüne yerlestirilmisler..Dahasonra da Adana ya..Belkide Dedelermiz arkadaştı.. Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük ihtimalle arkadaş olmalılar..yolları hep kesişmiş çünkü.

      Sil

YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ....
HEPİNİZE ÇOKK TEŞEKKÜRLER...

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...