18 Temmuz 2014 Cuma

EN LEZZETLİ PROFİTEROL

Merhaba  sizlere bugün profiterol yapacağım..Dışarıda profiterol yediğim zaman  peri bacalarını bıçak kullanmadan asla ayıramam... kayış gibidir... Oysa evde yapılan peri bacaları öyle mi incecik oluyor. Peri bacalarının yapımı profiterolün aslında en zor kısmıdır. Ama benim tarifimde çok kolay...(Çok iddialı konuştum.Umarım deneyenler tutturur..bırrrrr ) 
Tarifime gelince...

PROFİTEROL

 PERİ BACALARI MALZEMESİ
*Yarım paket sana yağ 
*Bir su bardağı su
*Bir su bardağı un
*3 yumurta (oda sıcaklığında)
*1 paket vanilyalı puding

YAPILIŞI
Yağı eritelim.Suyu ilave edelim.Kaynamaya başlayınca unu ekleyelim.Karıştırarak 5 dk.pişirelim.Soğuyamaya bırakalım.Soğuduktan sonra oda sıcaklığındaki yumurtaları teker teker hamurumuza yedirelim.Mikser kullanmanıza gerek yok.Kaşıkla yedirebiliriz.

PROFİTEROL
 Yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize kaşıkla top şeklinde ya da elimizle hafifçe sıkarak şekil vererek  yerleştirelim.170 C'ye ayarladığımız fırında yaklaşık 30 dk  altın rengini alıncaya kadar pişirelim.
Peri Bacalarımızı fırından çıkartıp soğumaya bırakalım.Bu arada vanilyalı pudingimizi hazırlayalım.Soğuduktan sonra, azıcık keselim ve içlerine puding dolduralım.Tabağımıza dizelim.
Bu arada sosumuzu hazırlamak üzere biz tekrar ocağın başına geçelim. :)



PERİ BACASI

ÇİKOLATA
 ÇİKOLATA GANAŞ
*3 paket bitter çikolata
*1 kutu krema
*1 yemek kaşığı tere yağ
*1 çorba kaşığı toz şeker
YAPILIŞI

Çikolataları parçalara ayıralım.Çelik bir kasenin içine koyalım. İçinde kaynamış su bulunan çaydanlığın üzerine oturtalım.Yumuşasınlar.
Kremayı şekerle birlikte cezveye koyalım.Kaynar kaynamaz içine bir yemek kaşığı tereyağını ekleyelim ve çikolataların üzerine ekleyelim.Çırpma teli ile  homojen bir sos yapalım. Sosumuzun içine koyduğumuz tere yağ, profiterollerimizin parlak olmasını sağlayacaktır. 


PROFİTEROL


PROFİTEROL SOSU
 İyice karıştırdıktan sonra sosumuzu peri bacalarımızın üzerine dökelim.Afiyet olsun
PROFİTEROL

                                                                                                                Sevgilerimle

17 Temmuz 2014 Perşembe

ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ

ULUCANLAR CEZAEVİ
Canınızı sıkmak istemem ama...Bu ülkede herşey laylaylom değil maalesef....Bugün sizlere Haftasonu yaptığımız geziden bahsetmek istiyorum.
 Uzun yıllar boyunca Türkiye Cumhuriyetinin tarihine yön vermiş, siyasilerin, düşünenlerin,yazanların, okuyanların, bu yüzden suçlu sayılanların, yolunun mutlaka bu cezaevine düşürüldüğü, kanlı isyanlara tanıklık eden, ömürlerini tüketenlerin hazin hikayesinin geçtiği mekanı anlatmaya çalışacağım...
Anlatırken yaşadıklarımı  ne kadar yansıtabilirim bilemiyorum....Çok acı çünkü....
ULUCANLAR CEZAEVİ

 Cezaevinin kapısında bu yazı karşıladı bizi

ULUCANLAR CEZAEVİ
 Burası Hilton koğuşu..2 katlı...2 yataklı ve 4 yataklı koğuşları var.Kimler kalmamış ki; Bülent Ecevit, Metin Toker,Osman Bölükbaşı,Necip Fazıl Kısakürek, Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı),Fakir Baykurt (Yılanların öcü'nün yazarı).......
HİLTON KOĞUŞU

Hilton koğuşunun içi


ULUCANLAR CEZAEVİ

Küçücük odalar, soba yok....


ULUCANLAR CEZAEVİ
 En uzun sokak burasıymış o yüzden en hızlı volta burada atılırmış.Koğuş ağaları volta atarken diğer mahkumlar duvarın dibine geçermiş.


ULUCANLAR CEZAEVİ
 Hilton koğuşunun sağ tarafında Müşahede odaları var.İçeride bal mumu heykeller ve seslendirme var. Dehşete kapıldık.
ULUCANLAR CEZAEVİ

ULUCANLAR CEZAEVİ

Bal mumu heykelleri yapan sanatçı kimse, çok taktir ediyorum kendisini... ifadeler ancak bu kadar güzel yansıtılabilirdi.
ULUCANLAR CEZAEVİ HÜCRE

Tecrit koğuşunun içi.. sol tarafta sıra sıra hücreler içerisi karanlık,hücrelerin dışarıdaki pencereleri bile demir levhalarla kapatılmış küçücük kapı pencerelerinden içeri baktığınızda ancak flaşlarla mahkum bal mumu heykellerin hüzünlü hikayelerini görüyorsunuz..Yerlerde fareler

ULUCANLAR CEZAEVİ

ULUCANLAR CEZAEVİ



ULUCANLAR CEZAEVİ
Eğitim Kültür Salonu olarak adlandırılan salonda yakın tarihimizin yaşananları belgesel olarak gösteriliyor.
ULUCANLAR CEZAEVİ

Bu cezaevinde sadece düşüncesi yüzünden içeri atılanlar yok tabii, Adli suçlularda çok fazla... "Şeftali sokağı" olarak adlandırılan bu koridorun hikayesini yazmak istemiyorum..
DENİZ GEZMİŞ

Avlularda buradan gelip geçenlerin fotoğrafları var..
Sol başta Deniz Gezmiş tutuklanıp Ulucanlar Cezaevine götürülürken (1971)
Ulucanlar Cezaevi Yılmaz Güney (1974)
Duruşma esnasında Yusuf Aslan (1972)
 Yusuf Aslan,Deniz Gezmiş,Hüseyin İnan'ın idamlarından önce son fotoğrafları Mayıs 1972
SEVİM ONURSAL




Sevim Onursal'ın koğuş arkadaşları ile fotoğrafı ve cezaevini anlatan çizimleri..
Bir röportajda arkadaşları
Onursal’ı şöyle anlatıyor: 
Hiçbir zaman parka giymedi, ayağına postal geçirmedi. ‘Bunlar olmadan da devrimci olunur’ derdi. Hepimizden her zaman bir adım öndeydi. Bütün mitinglere gitti, yürüyüşlere katıldı ama rock konserlerini de hiç kaçırmadı, atlıkarıncalara, dönme dolaplara da bindi.”
Erman Okay’da “Ve o, Ankara’nın en güzel kadınıydı.” demiş.

ULUCANLAR CEZAEVİ


Hüküm kağıtları ve altta Deniz Gezmiş'in radyosu



İDAM EDİLENLER

Solda Deniz Gezmiş'in hırkası, arkadaki defter Gezmiş'in Roma Hukuku dersine ait notları,Hüseyin İnan'ın  asıldığı zaman üzerinde olan atleti, cebinden çıkan sigarası,kibriti, 3 lira parası, Yusuf Aslan'ın orijinal evrakları ve kaşkolu

ULUCANLAR CEZAEVİ

Hapishane berberi

DAR AĞACI

Artık hapsedilen dar ağacı

İDAM EDİLENLER

Ben bu memleketi anlamıyorum zaten.. bazıları darbe yapar muhalifler asılır.Sonra darbeye teşebbüs etti diye askerler asılır.12 Eylül zamanında eşitlik olsun diye bir sağcılardan bir solculardan asılır. Mesela  Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu....
O bunu suçlar... bu onu....Ülkenin değerleri birbirleriyle uğraşırken Adli suçlularla uğraşmaya fırsat kalmaz böylece..

ULUCANLAR CEZAEVİ
Sıra sıra görüşme odaları 
ULUCANLAR CEZAEVİ


HİLTON KOĞUŞU

Hilton koğuşundan manzara


UÇURTMAYI VURMASINLAR

Hapishanenin mahkum çocukları


Uçurtmayı vurmasınlar yıllar önce seyrettiğim ama hala etkisinden kurtuladığım bir filmdir.
Ulucanlar cezaevinde kalan Feride Çiçekoğlu tarafından tahliyesinden sonra  kaleme alınan Uçurtmayı Vurmasınlar romanından senaryolaştırılmıştır. Barış'ın"ben altıma işedim, miki işedi" repliği ile hafızama kazınan filmdir.... 

Beş yaşındaki bir çocuğun gözüyle kadınlar hapishanesinin ve sevginin öyküsüdür anlatılan. Küçük Barış'ın (Ozan Bilen) bu dört duvar arasında ne suçu vardır ki? Oysa esrardan tutuklanan annesi değil midir? Barış henüz algılayamadığı bir garip dünyanın içinde, her yanı soğuk ve sağır duvarlarla çevrili bir hapishane avlusunda gökyüzünü ve özgürlük uçurtmalarını gözlemektedir. İnci'si (Nur Sürer), Özgürlüğüne kavuştuktan sonra bir gün uçurtma olup geri döneceğine söz vermemiş midir?

Yeni nesil için söylüyorum mutlaka izlenilmesi gereken, muhteşem bir filmdir. Benim jenerasyon zaten tekrar tekrar seyretmiş, eminim ağlaya ağlaya da gözleri şişmiştir.


İSPİRTO OCAĞI
1974-1976 yılları arasında kullanılan ve çok kıymetli olduğundan dolayı koğuş ağasına zimmetlenen ispirto ocağı
CEZAEVİ DUVAR YAZISI

Duvar yazıları

CEZAEVİ KOĞUŞU
Koğuş ağasının köşesi



NECİP FAZIL KISAKÜREK

Necip Fazıl Kısakürek ve annesinin birbirlerine yazdıkları notlar

ALBAY TALAT AYDEMİR


HÜRRİYET GAZETESİ YILDIRIM BASKI
Müze olması kesinlikle çok doğru bir kararmış...http://www.altindag.bel.tr/ 'ı tebrik ediyorum.
Ulucanlar Cezaevi’nde yaşananların hafızalardan silinmemesi ve aynı acıların hiçbir zaman yaşanmaması dileğiyle
                                                                          Sevgilerimle

8 Temmuz 2014 Salı

VODİNA-EDESSA


VODİNA ŞELALE

Vodina mübadeleden önce Selanik Sancağına bağlı bir kaza merkeziymiş. Halkın çoğunluğu genelde düz ovada kurulmuş köylerde yaşıyormuş.Yemyeşil bir merkez...Kaymak çalan dağlarının çevrelediği Karaca ova toprağı tabii ki sudan dolayı çok bereketli....Burada bir kez daha doğanın gücüne hayran kaldık...Suyun debisi çok güçlü...Çevresine verdiği serinlik harika...

Vodina'dan gönderilen yaklaşık 22.000 mübadil, Türkiye'ye getirildiklerinde Edirne,Şar köy,Bursa,Çeşme,İstanbul ve Gelibolu'ya yerleştirilmişler.Ne ka güzel...

Bizimkiler ise; Çorum, Niğde..... suya hasret yaşa.... Ne göl ne de nehir...:(


VODİNA ŞELALE

Şelalenin arkası 

Su hayattır diye boşa söylemiyorlar..
Gürül gürül bir şelale
Voda,Slav dillerinde su, Vodina ise; sular şehri anlamına geliyormuş.
Vodina'nın bir başka adı ise; Edessa...
Edessa ise Makedonca'da su anlamına geliyormuş.


GREEK SALAD

Şelalelerin yan tarafında Vodina Belediyesinin restoranı var.Oranın en meşhur yemeği olan güveçlerimizi ve greek salatamızı yedik. 

Greek salatanın özelliği domates,biber,salatalık ve soğan iri iri doğranıyor.Üzerine konulan büyük kesilmiş bir peynir parçası ile sunuluyor.


VODİNA GÜVECİ

Vodina güveci ise.....amanda aman yemede yanında yat gibi bir şey...bir lezzet bir lezzet...
Altında koca bir parça dana eti...Üzerinde de iri kesim bir patates,uzunlamasına kesilmiş patlıcanlar,kırmızı biber ve yine peynir ile birlikte getirildi.

Şahaneydi.Giderseniz eğer mutlaka Vodina güvecinin tadına bakın...

HEDİYELİK ALIŞVERİŞ


Yemekten sonra şelalelerin arka tarafında kalan hediyelik eşya dükkanlarından magnet ve akraba bileziklerimizi (Deriden... 15-20 tanesi bir arada satılan ince siyah  bileklik...Hira Melis bunlara akraba bileziği diyor.hepimize üçer beşer dağıttı...Hep takmamız gerekiyormuş. Aramızda ki bağı güçlendiriyormuş.) Tabii biz gelir gelmez çıkarttık. Aramızda en istikrarlı Sedat abim çıktı.(Solda ki) Dün akşam iftarda, hep beraber annemdeydik. Hala kolundaydı. Dayanamam....
ennnn akrabam benim.

http://www.lozanmubadilleri.org.tr/ ile yaptığımız Yunanistan gezimizin Vodina kısmı da  böyleydi. 

Şimdilik hoşçakalın...
                                                              Sevgilerimle






BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...