KAYALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KAYALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ocak 2020 Pazartesi

SELANİK KAYALAR CUMA KÖYDEN GELENLERİN İSİMLERİ


SELANİK

Herşey Balkan savaşlarının kaybedilmesi ile başlamıştı. Sarıgöl'ün kıyısındaki   köylerinde eski huzur artık yoktu. Yıllardır omuz omuza yaşadıkları, ekmeklerini aşlarını paylaştıkları Yunan ve Bulgar komşuları artık eskisi değildi. Düşman kesilmişleri sanki....cennet köyleri şimdi cehennem olmuştu onlara....







Savaşlara bağlı olarak Camiler- Kiliseye, Kiliseler-Camiye çevrilmiş. 



Köy sahasının tamamı simsiyah kömür 




Tenleri esmer, ela gözlü iki küçük kız kuran okumaya, hatim etmeye o gün yine gizlice camiye gideceklerdi. Necibe ile Fatma'nın arasında sadece iki yaş vardı. Birlikte çıktılar evden..... sarı caminin arka kapısına doğru usulca yürüdüler. Kapıyı açıp içeri süzüldüler.  Köyün diğer çocukları ve cami hocası onları bekliyorlardı.Oturup hemen başladılar derse......her an jandarma gelip, camiyi basıp huzursuzluk çıkarabilirdi. Hiçbir şey eskisi gibi değildi. Müslümanlara yapılan baskılar her geçen gün artıyordu. Dersi çabucak bitirip, gizlice tekrar evlerine dönmek için yola çıktılar. Terslik bu ya; koşarak giderken,  ayağı takılıp yere düşen Fatma'nın sol gözüne bir tel parçası girer ve neredeyse yarı yarıya görme yetisini kaybeder. 

Fatma; yaşadığı 80 yıl boyunca o sene hatmini tamamlayamadığı için çok üzülür, Necibe ablam bitirdi ben bitiremedim diye zaman zaman gözyaşlarına boğulur.......









Bu olaydan birkaç yıl sonra mübadele kararı çıkar. Hareket vakti gelmişti artık....sahibi oldukları köyde, misafir olmuşlardı. Denkler hazırlandı, göl kenarındaki sazlıkların arasından son kez baktılar o uçsuz bucak Sarıgöl'e...ne sepetler örmüşlerdi o sazlıklardan, balıkçı kayıkları kenarda...herkes, her şey ağlıyordu o gün...bilir misin o ayrılık acısını? toprağın yüreği burkulur, gökyüzü mavi değil gri, Sarıgöl'ün üzeri dingin.....hani öyle bir an gelir de hiç ses çıkmaz ya,...hani ölüm sessizliği çöker ya doğaya, insana......öyle bir şey işte....



suyu boşaltılan Sarıgöl havzası


Yola çıkmadan  çetelerden korumak için genç kadınların, kız çocuklarının yüzüne kara sürülür.Fatma hep anlattı çocuklarına toprağı aldık, yüzümüze sürdük diye... Yıllarca anlam veremedi çocukları, toprak nasıl kararttı yüzlerini diye........
 Ne zaman anladılar dersiniz peki.....60 yıl sonra o köye ilk kez  gittiklerinde. Etrafında birçok termik santral vardı. Toprağı siyah terk edilmiş bir köydü......her yerde raylı sistem vardı. Anlattıkları gibi bir göl yoktu ama... 
Çünkü gölün dibinde, 2.Dünya Savaşı sırasında Almanlar kömür bulmuşlardı, ardından gölün tamamını boşaltmışlardı.



Necati Cumalı'nın anne tarafı Cuma köylüdür ve Osmanlı kayıtlarında bu yerleşim yeri Cumapazarı diye geçer. Bir zamanlar yerleşim merkezi burayken daha sonra on beş kilometre kadar kuzey batısındaki Kayalar merkez olmuştur.
Cumalı 1978 yılında Yunanistan'ı ilk kez ziyaret ediyor. Revizyonist adlı hikaye kitabının içinde yer alan Kayalar rehberim adlı öyküsünde oralarla ilgili şunu söylüyordu:
"Kayalar şimdiki adıyla Ptolemais annemin kasabasıydı. Selanik-Florina yolundan saptıktan sonra Kayalar'a kadar 30 km tutan yol boyunca iki yanda alabildiğine anızlı tarlalar uzanıyordu.Çocukluğumdan beri annemden dinlediğim öykülerin geçtikleri yerleri görmeye gidiyordum.Büyük toprak sahiplerinin kanlı çekişmeleri, göçler, yangınlar, pusular ve savalarla dolu öykülerdi tümü......" diyor Necati Cumalı......



Cumaköy' e giden yol


Cumalı; Viran Dağlar'da bir kısmını anlattığı işte bu olaylardır. Bugün Cumalı'nın gördüğü yerlerde kömür çıktığı için romanda adı geçen bazı köylerin beyler diyarı Cuma kasabasının ve meşhur Sarıgöl'ün kamulaştırılarak ortadan kaldırıldığını bir dipnot olarak düşmeliyim. Bugün orada bir değil  dört adet termik santral var. Cuma'dan Kayalar'a doğru uzanan ve ortasında ada olan Sarıgöl artık yok, çünkü kurutulmuş. Altında zengin kömür yatakları var. Ama Viran Dağlar'a mekan olan Uçana dağları elbette yerinde duruyor.(Aslında o bölgedeki silsile halinde devam eden dağların adı  Ağustos Dağlarıdır. Rumlar o dağlara Vermiyon dağları diyorlar.) Mübadele isimli kitabında İhsan Tevfik......






Ağustos dağları



Bizimkilerin altınları sakladıkları su kuyusu

Aşağıdaki liste mübadele kararı ile Selanik Manastır Vilayeti Kozana Livası Kayalar kazası Cuma köyden gelen 244 kişiye  ait isim listesidir.  233.sırada bulunan annemin babası İzzet dedemde Cuma köyden gelip, Çorum Sungurlu Çarşıdere köyüne yerleştirilmiştir.

Umarım birçok mübadile faydası olur. Sevgilerimle




1-Tekirdağ ili Çorlu ilçesinde iskan edilen Salih kızı Penbe

2-Çiftçi ve öğretmen Yunus Ahmet oğullarından Kerim oğlu Veis
3-Yozgat ilinde iskan edilen öğretmen Ahmet oğlu Hafız Hüseyin
4-Hacı Hüseyin kızları Ruyziba, Zülale ve Şevket
5-Çiftçi Abdül oğulları Hasan, Rıza ve İsa
6-Zülfikar oğlu Akif
7-Hacı Hüseyin kızı Ruyziba
8-Çiftçi Hacı Mehmet oğlu İdris
9-Çiftçi Hacı Mehmet oğlu Musa
10-Çiftçi Musa oğulları Osman ve İbadullah
11-Çiftçi İsmail Kara Salih eşi Hanife
12-Çiftçi İbrahim oğlu Ali ve Sabri
13-Çiftçi Ömer oğlu Mümin
14-Çiftçi Davut oğlu Abdurrahman
15-Çiftçi Yusuf oğlu Rüstem
16-Çiftçi Davut oğlu İdris
17-Davut oğlu Hüseyin
18-Çiftçi Zülfikar oğlu Zekeriya
19-Çiftçi Yusuf oğlu İbrahim
20-Çiftçi Salim oğlu Sami, Rahmi ve Fehmi
21-Çiftçi Ahmet Hoca oğlu Şerif
22-Çiftçi İsmail oğlu Üzeyir
23-Çiftçi Süleyman oğulları Zülfikar ve Halil
24-Çiftçi Ömer oğulları Mehmet ve Maksut
25-Çiftçi Halil oğlu Nazmi
26-Çiftçi Halil oğlu Hasan
27-Çiftçi Ahmet oğlu Murat
28-Çiftçi Hacı Yahya oğlu Veli
29-Çiftçi Hacı Osman oğlu Hacı Mehmet
30-Çiftçi Mehmet oğlu Rasim
31-Çiftçi Mehmet oğlu Hafız Besim
32-Çiftçi Hamit oğlu Şükrü
33-Çiftçi Hayrettin oğlu Seyfettin
34-Çiftçi Ferit oğlu Süleyman
35-Çiftçi Süleyman oğlu Şerif
36-Çiftçi Şehabettin oğlu Sabit
37-Çiftçi Sait oğlu Harun
38-Çiftçi Emir oğulları Recep ve İsmail
39-Çiftçi Nebi oğlu Necip
40-Çiftçi Nebi oğlu Salih
41-Çiftçi Veli oğulları Nazif, Tevfik, Vahit ve Kani
42-Çiftçi Süleyman çocukları Derviş, Saadet ve Şadiye
43-Çiftçi Süleyman oğlu Derviş ve Saadet
44-Çiftçi Muslih oğlu Şemsettin
45-Çiftçi Salim oğlu Zehrop
46-Çiftçi Zehrop oğlu Salim
47-Çiftçi Talip oğulları Hüsnü, Hayri ve Nazmi
48-Çiftçi Talip oğlu Sinan
49-Çiftçi Mustafa Hoca oğlu İbrahim
50-Çiftçi Ali Rıza oğlu Sadettin
51-Çiftçi Hasan oğlu Salih
52-Çiftçi Süleyman oğlu Muharrem ile Rıdvan çocukları Durmuş, Muharrem, Mümine ve Havva
53-Çiftçi Hasan oğlu Nuri
54-Çiftçi Hasan oğlu Kazım
55-Çiftçi Selim kızı Hamide
56-Çiftçi Halil oğlu Yasettin
57-Çiftçi Salih oğlu Mehmet
58-Çiftçi Mustafa oğlu Mümin
59-Çiftçi Hasan Ali oğlu İbrahim ile Hamit oğlu Arslan
60-Çiftçi Rıfat oğlu Ragıp
61-Çiftçi Ragıp oğlu Halit
62-Çiftçi Şerif oğlu Kamil
63-Çiftçi Şerif oğlu Hayrettin
64-Çiftçi Şerif oğlu İdris
65-Çiftçi Osman oğlu Burhan
66-Çiftçi Ömer oğlu Abdurrahman
67-Çiftçi Ömer oğlu Şükrü
68-İzmir ili Seferihisar kazasında iskan edilen çiftçi Şerif oğlu Hasan
69-Manastır vilayeti Kozana livası Kayalar kazası Cuma Köyü Tekke Dergahı Postnişini Kazım Baba'ya ait tasfiye talepnamesi.
70-Çiftçi Ahmet oğlu Rüstem
71-Çiftçi Mehmet Emin oğlu Kadir
72-Çiftçi Hüseyin oğlu İsmail
73-Çiftçi Süleyman kızı Reyhan
74-Çiftçi Şükrü oğlu Hüseyin
75-Çiftçi Ferhat oğlu Bekir
76-Çiftçi Hüseyin oğlu Salih
77-Çiftçi Mustafa oğlu Abdurrahim
78-Çiftçi Veli oğlu Hurşit
79-Çiftçi Latif oğlu Hasan
80-Çiftçi Ali oğlu Osman
81-Çiftçi Ali oğlu Mümin
82-Çiftçi Ali oğlu Ahmet
83-Çiftçi Veli oğlu Mustafa
84-Çiftçi Şaban oğlu Ali
85-Çiftçi Hasan oğlu Kerem
86-Çiftçi Mehmet oğlu Timur Ali
87-Çiftçi Ahmet oğlu Hamit
88-Çiftçi Mustafa oğlu Şemsettin
89-Çiftçi Mustafa oğulları Şerif, Mümin, Şaban, Rasim, Kamil ve İsmail
90-Çiftçi Halil oğlu Mürteza
91-Çiftçi Şuayp oğlu Abidin ve zevcesi Ömer kızı Nadire
92-Çiftçi Halil oğlu Salim
93-Çiftçi Halil oğlu Sadullah
94-Çiftçi Şaban oğlu Tafil
95-Çiftçi Süleyman oğlu Yaşar
96-Çiftçi Hidayet oğlu Naci
97-Cuma köyünden gelen ve Samsun ilinde iskan edilen Mahmut kızı Şirin
98-Çiftçi Mahmut kızı Feyziye
99-Hacı Hüseyin kızı Ruyziba
100-Şuayp oğlu Salih, Elmas oğlu Mehmet, Mümin oğlu Şerif
101-Süleyman kızı Emine ve Mustafa kızı Cemile
102-Çiftçi Şerif oğlu Muharrem
103-Çiftçi Süleyman oğlu Halim
104-Çiftçi Şaban kızı Firuze
105-Zeynel çocukları Abdurrahim ve Gülbeyan
106-Çiftçi Arif Çavuş oğlu Halil
107-İstanbul ilinde iskan edilen Ali oğlu Mahmut ve kızı Havva Pakize
108-Çiftçi Abdül oğlu Rıza ve İsa
109- Çiftçi Abdullah çocukları Kani, Sabri ve Arslan
110-Manastır vilayeti Kozana livası Kayalar kazası Cuma köyündeki Bektaşi Dergahı Vakfı
111-Çiftçi Sait oğlu Şaban
112-Çamlı Ömer kızı Suphiye
113-Çiftçi Arif Çavuş oğlu Said
114-Çiftçi Hacı Mehmet kızları Naib ve Peruze
115-Çiftçi Arif oğlu Osman
116-Çiftçi Ahmet oğlu Salih
117-Manastır vilayeti Kozana livası Kayalar kazası Cuma köyünün cami, mektep ve haymalar ile arazi ve otlakiyesine ait tasfiye talepnamesi.
118-Çiftçi Recep kızı Fatma
119-Çiftçi Sadettin oğlu Mehmet
120-Çiftçi İsa oğlu Salim
121-Çiftçi İsa oğlu Halim
122-Çiftçi İbrahim oğlu Mehmet
123-Çiftçi Hasan oğlu Yusuf
124-Çiftçi Yusuf oğlu Hacı Salih
125-Çiftçi Hüseyin oğlu Sabri
126-Çiftçi Yusuf oğlu Mümin
127-Çiftçi İsmail oğlu Ahmet
128-Çiftçi İsmail Çavuş oğlu Adem
129-Çiftçi İsmail Çavuş oğlu Mehmet
130-Çiftçi Recep oğlu Bayram
131-Çiftçi Hasan çocukları Kahraman, Maksut ve Arslan
132-Çiftçi Latif oğlu Hamit
133-Mehmet Ali kızı Üsnişe
134-Çiftçi Hasan çocukları İsmail ve Süleyman
135-Çiftçi İbrahim kızı Fatma
136-İdris kızı Zülkadem
137-rençber Abdullah kızı Hanife
138-çiftçi Arif oğlu Mümin
139-Çiftçi Şerif oğlu Ali
140-Çiftçi Hasan oğlu Mahmut
141-Çiftçi Davut oğlu Hasan
142-Çiftçi Davut oğlu Mehmet
143-Çiftçi Hasbi oğlu İzzet
144-Çiftçi Mehmet oğlu Kamil
145-Çiftçi Salih Hoca oğlu Abidin
146-Çiftçi Süleyman oğlu İbrahim
147-Çiftçi Numan çocukları Resul ve Süleyman
148-Çiftçi Ramazan oğlu Abdulfettah
149-Çiftçi Mehmet Ali oğlu Hayrettin
150-Çiftçi Mehmet Ali oğlu Mehdi
151-Çiftçi Mehmet Ali oğlu Arif
152-Çiftçi Mehmet Ali oğlu Şerif
153-Çiftçi Şerif oğlu İzzet
154-Halil oğlu Saliddin
155-çiftçi Hacı Mehmet oğlu Hüsnü
156-Çiftçi Sadullah oğlu Ziyaeddin
157-Tüccar Zülfikar oğlu Akif ve Nihat
158-Çiftçi Necip oğlu Bahattin
159-Çiftçi Üzeyir oğlu Halil
160-Çiftçi Üzeyir oğlu Osman
161-Çiftçi Şerif oğlu İsmail
162-Çiftçi Mehmet oğlu Cafer
163-Çiftçi Abdül oğlu Hasan
164-Çiftçi Haşim oğlu Meravid
165-Çiftçi Haşim oğlu Orhan
166-Çiftçi Mahmut oğlu Üzeyir ve eşi İsa kızı Dönüş
167-Çiftçi Yusuf oğlu Rüştü
168-Çiftçi Yusuf oğlu Nuri
169-Çiftçi Yusuf oğlu Hayrettin
170-Çiftçi Yusuf oğlu Murat
171-Çiftçi Ali oğlu Yusuf ve eşi Yusuf kızı Feride
172-Çiftçi Celalettin oğlu Ali
173-Çiftçi Celalettin oğlu Cavit
174-Çiftçi Recep oğlu Tahir
175-Çiftçi Süleyman oğlu İlyas
176-Çiftçi Davut oğlu Ahmet
177-Çiftçi Arif Çavuş oğlu Celalettin
178-Çiftçi İsmail oğlu Ömer
179-Çiftçi Selim oğlu Şahin
180-Çiftçi Selim oğlu Kadim
181-Çiftçi İbrahim oğlu Kamil ve Osman oğlu Rasim Tevfik
182-Çiftçi Mehmet Emin oğlu Salih
183-Çiftçi Ferhat oğlu Abdullah
184-Çiftçi Kerim çocukları Ferhat ve Muhyittin
185-Çiftçi Timur Ali oğlu Yaşar
186-Çiftçi Timur Ali oğlu Adem
187-Çiftçi Timur Ali oğlu Muharrem
188-Çiftçi Celil çocukları Harun ve İbrahim
189-Çiftçi Selahattin çocukları Reyhan ve Osman
190-Çiftçi Latif oğlu Ahmet
191-Çiftçi Latif oğlu Ragıp
192-Çiftçi İbrahim oğlu Hüseyin
193-Çiftçi İbrahim oğlu Hasan
194-Çiftçi Şuayp oğlu Rıfat
195-Sait çocukları çiftçi Yusuf, Şaban ve Rıza
196-Çiftçi Yakup oğlu Salim
197-Çiftçi Bayram kızı Sabriye
198-Çiftçi Yakup oğlu Ömer
199-Çiftçi Ahmet kızı Fatma
200-Çiftçi Mustafa oğlu Eyüp
201-Çiftçi Mustafa oğlu Ahmet
202-Çiftçi Recep kızı Hanife
203-Çiftçi Vehbi oğulları Enver ve Nazmi
204-Çiftçi Veysel oğlu Rüstem
205-Çiftçi Arif oğlu Mehmet
206-Çiftçi Muhlis oğlu Arif
207-Çiftçi Hacı İbrahim oğlu Kamil
208-Çiftçi İbrahim oğlu İsmail
209-Çiftçi Halil oğlu Timurşah
210-Çiftçi Abdurrahman oğlu Yahya
211-Çiftçi Şükrü çocukları Süleyman, Veli, Rıza ve Sadık
212-Çiftçi Halil oğlu Elmas
213-Çiftçi Halil oğlu Salim ve Salim oğlu Kahraman
214-Çiftçi Halil oğlu Şerif
215-Çiftçi Sadettin oğlu Osman
216-Çiftçi Mehmet oğlu İbrahim
217-Çiftçi Sadettin oğlu Selim
218-Çiftçi Kerim oğlu Kadir
219-Çiftçi Abdurrahim oğlu Abdurrezzak
220-Çiftçi Abdurrahim oğlu Ruşen
221-Çiftçi Yaşar oğlu Şahabettin
222-Çiftçi Mehmet oğlu Ahmet
223-Çiftçi Hacı İsmail oğlu Mehmet
224-Çiftçi Hasan oğlu Kerim
225-Çiftçi Recep oğlu Ahmet ve Adil oğlu Reis
226-Çiftçi Davut oğlu Emrullah
227-Çiftçi İbrahim oğlu Şaban
228-Çiftçi Abdül oğlu Muharrem
229-Çiftçi İbrahim oğlu İdris
230-Çiftçi Timur Ali oğlu Hasan
231-Çiftçi Timur Ali oğlu Zeynel ve Hasan
232-Çiftçi Himmet oğlu Emin
233-Çiftçi Osman oğlu İzzet
234-Çiftçi Osman oğlu Raif
235-Çiftçi Demirali oğlu Cuma
236-İzmir ili Değirmendere nahiyesi Çile köyünde iskan edilen çiftçi Arif oğulları Recep ve Hakkı
237-İzmir ili Bergama kazası Çandarlı nahiyesinde iskan edilen Kuru Musa oğlu Hüseyin'in eşi Hasibe
238-Samsun ili Bafra kazasında iskan edilen Bayram oğlu Abdurrahim
239- Samsun ili Bafra kazasında iskan edilen Cavit kızı Lütfiye
240-Tekirdağ ili Çorlu kazasında iskan edilen Salih kızı Pembe
241-İstanbul ili Fatih ilçesinde iskan edilen Osman kızı Hasime
242-Ahmet oğlu Salih
243-Balıkesir ili Ayvalık kazasında iskan edilen Abdullah kızı Fatma Zehra
244-Çanakkale ili Ayvacık kazası Küçükkuyu nahiyesinde iskan edilen Hüseyin oğlu Atıf

22 Mayıs 2019 Çarşamba

SELANİK KAYALAR'A BAĞLI KÖYLER ve SİVASLI KUZMAN USTA


Sivas'da eski bir konak
Kuzman usta Sivas Şaryeri doğumlu  yaşamış bir karakterdir. Efsane gibi anlatılan bir taş ustasıdır. Sivas'ın Suşehri ilçesindeki tarihi hamamı onun yaptığı söylenir. Zarif bir yapıdır. Kuzman ustanın torunu 2008 yazında dedesinin köyü olan Şaryeri' ni ziyaret etmiş ve dedesinin yaptığı hamamın fotoğraflarını çekmiştir. Zamanında tamamı Rum olan Şaryeri köyü, Rumların Ebeşinde dağları dediği Kösedağ'ın eteklerindedir. Bir zamanlar yakınında simli kurşun madeninin de olduğu ilginç bir köydür.

                                                                              UÇANA



DEBRE
Kuzman ustanın anası Ersaia ana köyün uluanasıydı, bilge kadınıydı.Herkes ondan çekinirdi. Sözüne güvenilir, saygıda kimse ona kusur etmezdi.
Doğanın gizini bilirdi Ersaia Ana...çiçeklerin dilinden en iyi o anlardı. Ebeşinde dağlarının kendilerine armağan ettiği otları, türlü çiçekleri hastaları iyileştirmede kullanılırdı.Civardaki Ermeni köyleriyle, Müslümanlar ona gelir şifa arardı.
............


Ersaia ana Ebeşinde'nin eteklerindeki Evliyaoğlu yaylasına her çıktığında çeşit çeşit şifalı otlar toplardı. Nadir bulunan Tutya çiçeği Evliyaoğlu yaylasının yanındaki "gemalmaz" denen otlaklarda çok olurdu.Her derde deva idi tutya çiçeği.....Ersaia Ana tutya çiçeğini karabaşla, limon otuyla ve dahasını söylemediği  birçok bitkiyle bazı otlarla karıştırır, ölüyü diriltecek iksirler yapardı.
............ tutya çiçeğini daha tazeyken koparıp, gözlerinin üstüne sürer, öylece bir müddet gözleri kapalı kalır, gelmişi geçmişi düşünürdü.

AŞAĞI YUKARI KAYLAR MERKEZ YANI


Kuzman Ersaia ananın biricik evladıydı. Dünya ahiret İlya'sını biricik emanetiydi. Ersaia ana İlya'sını kaybettikten sonra bir daha evlenmemişti. Akçalıyandon köyüneki sahipsiz mezarı sıkça düşünür, evinin içinde tütsüler yakar, uzun uzun ağlardı İlya için......
......tanışmalarını düşünürdü bazı bazı daha ilk gördüğünde tutya demeti vermişti ona İlya....kıpkırmızı olmuştu ama utana sıkıla o taç yapraklı, hoş kokulu çiçekleri almıştı İlya'nın elinden...geldikleri Akçalıyandon köyünde tutya çiçeği çok olurdu. Oradaki Akçadağ'ın daha da ulusuydu Ebeşinde .....ahh bir kerecik bir tutya çiçeği verecek kadar karşısına geçseydi ya İlya'sı belki sımsıkı sarılır, bırakmazdı onu gitsin başka diyarlara.......
Gümüşhane'de köylerinin yakınındaki maden ocağında çalışan İlya'yı çok kötü bir kaza sonucu yitirmişti Ersaia.......kazadan sonra aynı kazada eşlerini kaybeden aileler ile birlikte oturdukları Akçalıyandon'dan kalkıp bu köye gelmişlerdi. Güya madenden, o lanet olası madenden kaçmışlardı hep birlikte ama Şaryeri'nin biraz ilerisinde de bir simli kurşun madeni vardı. Kuzman'ı o madene göndermeyeceğine kendi kendine söz verdi. Ne iş yaparsa yapsındı oğlu, ama kocasından sonra tutuğu tek dalı madene gömmemeye kararlıydı.

SULPOVA

Ersaia ana Şaryeri'ne geldikten sonra uzun yıllar evini kendi çekti çevirdi. Adına "düzen" dedikleri ağaçtan yapılma küçük bir dokuma tezgahı edindi. O düzende yıllarca çok güzel çoraplar,peşkirler dokudu. Heybeler yaptı. Evliyaoğlu yaylasındaki bitki köklerinden çıkardığı boyalarla renklendirdi. Çaput kilimler yaptı,yerlere yaygı olsun diye...el emeği göz nuru yaptığı bütün işler kasabada, Endires pazarında oğlu Kuzman tarafından satıldı.....
Kuzman bir taraftan anasının ürettiklerini sattı, bir yandan da Çakır usta adlı bir Ermeni ustanın yanında duvarcı çıraklığına başladı. Kendisini işe öyle verdi ki Kuzman, tez zamanda kalfalığa geçti. Çakır usta titiz adamdı, öyle yapılan her işi beğenmezdi. Ama bu yetim Kuzman öyle gayretli bir çocuktu ki, adeta kendini kaybediyordu çalışırken....Çakır usta'ya göre işini gönül rahatlığı ile miras bırakacağı kişi artık Kuzman'dı.
Çakır ustayla,Kuzman birlikte çok yapılar kurdular. Endires hamamını birlikte yaptılar. Yaptıkları işler her yerde duyuldu, övüldü.İş yetiştiremez oldular.
...............


ÇALCILAR

Avlulu ve genellikle iki katlı evler çatıyorlardı.Muhakkak sofalı olurdu yaptıkları evler.....sokağa penceresi olmazdı evlerin...ama avluya bakan pencereleri sıkça koyarlardı.Evlerin sırtını kuzeye sağır yaparlardı, avlu ne kadar güneş alırsa o kadar iyiydi.Onların yaptığı ev düzeninde evin içinden ahşap bir merdivenle yukarı çıkılırdı.Evin alt katını depo,mutfak gibi kullanılacak tarzda yaparlardı. Odaların genişliğini sofanın durumuna göre ayarlanırdı.Genellikle sofanın yan tarafında ikişer oda yer alırdı ve binanın arka tarafına yapışmış olurdu bu odalar....tuvaleti merdiven altına koyarlardı, bahçeye yakın olsun diye....
....





HASANKÖY


KATRANSA


Kuzman'ın hayatı  köy ve kasaba arasında anasının istediği gibi maden ocağının olabildiğince uzağında geçti. Ana-oğulun canını sıkan tek şey uzaktan uzağa gürültüsünü duydukları savaştı. Barut kokuları her ne kadar Endires'e ulaşmamışsa da insanların tedirginlikleri günden güne artıyordu. Yollarda göçünü almış giden kalabalıklar görüyordu.
Tebaası oldukları Osmanlı, doğu cephesinde yenilmiş, ordu merkezi Endires yakınlarına taşınmıştı. Kuzman artık çok daha fazla asker görüyor, ovadaki Ermeni köylerinin etrafında daha sıkı tertibat alındığını görüyordu. Müşeknis ve Pürk köylerindeki bazı Ermenilerin huzursuzluk çıkardığını hatta Karahisar-ı Şarki'de ki isyana yardıma gittiklerini söylüyorlardı. Doğru muydu? Yalan mıydı? düşünüyordu, ama gerçek olan birşey vardı artık insanlar birbirlerine güvenmez olmuşlardı.
........ birgün kalkıp baktılar ki Çakır ustalar gitmiş.Ermeniler gidecek demişlerdi, epeydir duyuyorlardı bu sözleri.....bir sabah baktılar ki kimse yok.....
Savaşın iyiyi kötüyü suçluyu suçsuzu ayırmadığını herkesin gittiğini gördü Kuzman o gidişte..yapılar bozuldu birden, ahşap merdivenler çöktü, yüzünü güneşe dönük yaptıkları sofalar karardı. Taştan havuzların suyu çekildi. Güneşler odaların içini, avlular yüzünü aydınlatmaz oldu.
Diğer bir sabahta Kuzman usta, Ersaia Ana ve Şaryerliler denklerini yüklediler.Ersania Ana bu topraklarda bıraktığı İlya'sını düşündü, kadınlar mezarlarını düşündüler. Güzdü, savaş bitmişti ama gideceklerdi. Ferman böyle söylüyordu. Ersaia Ana bir Ebeşinde'ye, bir önünde bağrışan kadınlara bakıyordu. Onca yılın Uluanası ne diyeceğini bilemez olmuştu gayrı.....
Birden elini havaya kaldırıp "Kadınlar!" diye sertçe ünledi."Dinleyin beni hele...yapacak birşey yok, bağrışıp çocukları azdırmayın. Kendi kendimize bir ferman yazabilseydik, başka türlü yazacaktık ama yazımızı yazanlar,çizenler bize git dediler. Gideceğiz....bize soran olmadı.Ama size deyeceğim o ki; Ebeşinde'yi unutmayın. Gemin deresinde çimdiğimizi, çamaşır yuduğumuzu, dereye çocukladığımızı unutmayın"
Kuzman şose yoldan köyün altındaki ana yola inelerken yaptığı yapılara baktı.Binalar sanki ağaçlar gibi devrilip devrilip kalkıyordu. Anasına dayandı.Başı iyice ağırlaşmıştı. Biraz uzaktaki Tülüdere'den tuhaf sesler geliyordu.İyice kararmış bir sonbahar bulutu köyü iyice ıslattı. Durdular, bürümcüklerin ardındaki köyü seyrettiler, maden ocağına baktılar. Ana yolun kıyısından Gemin deresinin çağıltıları içinde Sarıca'ya doğru kaybolup gittiler........yağmur dindi.......

Yukarıda yazdığım hikaye İhsan Tevfik Kırca'ya ait..Lozan Mübadilleri Vakfının düzenlediği "Mübadelenin 85.yılı Öykü Yarışmasından"
Ayrıca Kayalar köylerine ait fotoğraflar için Sevgili Nikos'a çok teşekkürler.....
Ayrıca Kayalar'a bağlı Çor köyü fotoğraflarını görmek isterseniz aşağıda linkini verdiğim yayınıma bakabilirsiniz. 


Link burada ----ÇOR KÖYÜ

                                                                        Sevgilerimle




KAYALAR'A BAĞLI KÖYLER
Yukarı Kayalar köyü
Katranca
Otuzlar
Koçana
Kolarca
Hacılar Çiftliği köyü
Cuma köy
Cami
Komana
Trepeşte
Linga
Kayalar köyü
İneoba
Salpova
Garamık
Çalcılar
Haydarlı
Albanköy
Kanof
Arine
Cumalı
Gramatik
Celelli
Solope
Evcane
Lenife
Konuk
Köseler
Kırımça
Bayraklı
Ögelemez
Voyvodina
Yapraklı
Moralar
İğneli
Karapınar
Şeyh
Langa
Kırımşah
Karmişe
Erdoğmuş
Ayranlı
Palihor
Durgutlar
Hacılar
Debre
Çor
Keçeler
Kozlu
Pazarköy
Üsküpler ?
Anburye
Nalbant
Çukuranbar ?
Hasanköy
Karaağaç
Hayderaki
Arnebe
Sarayçeşme
Rodnik
Hasanoba
Karamık
Küçükmatlı ?
İspançe
Gavriçko
Nolyan-ı Zir
Frankoca
Balhor
Matla
İğne
Hamit
Sararlar
MAHALLELER

Emirhan
Çakır
Kepçe
Şeyh
Urfa
Orta
Saray
Aşağı
Bala
Hüdaverdi
Pazar
Camlı
Yukarı
Yala


4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından  ulaşmanız  yeterlidir. 

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...