24 Haziran 2015 Çarşamba

ÇARŞIDERE-ÇARŞICUMA KÖYÜ



Selam
Geçenlerde  Çorum Çarşıcuma yol  maceramızı Tabela yok mu tabela başlıklı yayınımda anlatmıştım. Şimdi sıra köy maceramızda.....Aşağıda göreceğiniz resimler, anlatım bazılarınızın hiç dikkatini çekmiyor, bir şey ifade etmiyor biliyorum..Ama size bir şey söyleyeyim mi; bu resimleri o köy ile bağlantısı olan bir Türk ya da Rum gördüğünde  gözyaşlarına boğulacaktır. 
Ailemin geçmişine  merak saldığım ilk yıllarda bir kız arkadaşım bana köklerini buldun farz et bulup ta ne yapacaksın? diye sormuştu. Bende ona"dedelerim zenci çıkacak o olacak" demiştim. Doğru çıktı. Bizde koskoca  bir imparatorluğun zencileriymişiz meğer....
Allah kimseye yaşatmasın ama anlatmaya çalıştığım  köy  acılı bir göç hikayesinin tanığıdır....Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez.



Zar zor köyün yolunu bulduğumuzda bizi terkedilmiş bir köy ilkokulu karşıladı.  Yapılmış bir okul neden boşaltılır anlayamıyorum bilen varsa beri gelsin...Köylerin yozlaştırılmasında, cahil bırakılmasında en önemli etkenlerden biridir okulların kullanılmaması bence...Köyden kente göç...Ne diyor göç edenler; okul yok ya da okul var-öğretmen  yok,(atanamayan öğretmenler bir sürü.... 5-10 yıldır atama bekleyeni var) su yok, elektrik yok...bir sürü emek verilerek açılmış, gayet iyi durumda olan bir eğitim yuvası terkedilmiş....Öğretmen lojmanı imama tahsis edilmiş. İmam ailesiyle birlikte burada kalıyor. İmama bir sözüm yok yanlış anlaşılmasın..İmamda caminin lojmanında kalsın..Başka türlü bu köyler nasıl eğitilecek?Bu yüzden bence vatanımızda eğitimin kalitesi çok düşük...Taşımalı eğitim diye bir şey çıkardılar çocukları oradan oraya kilometrelerce sözüm ona  eğitim için götürüyorlar..Sonra servisler; yok yolda sele kapılıyor, yok çığ düşüyor, yok kara saplanıyor çocuklar lastik pabuçlarla yollarına devam ediyor. Allah bilir bu okulun kapatılma sebebi de, ya okutacak çocuk yoktur ya da öğretmen durmuyordur. :)))
 Mahzun Kırmızıgül'ün "Mucize"sini seyretmiştim.Konusu kısaca Aydın taraflarından gelen bir öğretmenin, doğununda doğusunda olan bir köye gidişi ve o köyde bulunan bütün çocuklar ile engelli bir çocuğu tek bir sınıfa toplayarak hepsi ile ayrı ayrı ilgilenerek bir şeyler öğretmesinin çabası ve o engelli çocuğu, engelsiz hale getirmesi anlatılıyordu. Güzel bir filmdi..o coğrafya Doğu Anadolu idi.... burası ise ne acı ki; İç Anadolu...
Bence bu köyde 1 tane bile okuyacak çocuk olsa o öğretmen buraya atanıp o çocuk eğitilmeli...Kimse merak etmesin o öğretmen boş zamanlarında da o köy halkına okumayı yazmayı öğretip, bilinçli hale getirir ama bunu isteyen kim? 


Ne kadar iyi bir yönetici imiş bu okulu yaptıran zat.... Okulun bahçesine çocuk parkı bile koydurmuş... çocukların görgüsü artsın diye.....



Burası köyün girişi
Aslında o kadar güzel bir köy ki...evlerinin önünden dere geçiyor şırıl şırıl....


 Altta ki eski bir Rum evi...Bu evin sahibi Yunanistan'dan 1970'li yıllarda gelmiş..Evin yeni sahibine evi gezmek için çok yalvarmış fakat bizim vatandaş sokmamış...Yapmasaydınız keşke, evini gösterseydiniz dediğimde cahillik işte bilemedik dediler..Bizde öyle Yunanistan'da ki evlerimizi gezmek istediğimizde bazıları kapıları sonuna kadar açıp bizi ağırlamak için ellerinden geleni yaptı, bazıları ise kaçıp gitti.




 Çarşıdere köyünün eski Kilisesi- yeni Camii







 Mahcup Rumeli kızı Cemile nine...
Resmimizi çeksinler Cemile nine seninle dediğimde utandı,yemenisini düzeltti sonra poz verdi..Dikkatinizi çekmek isterim yemeni diyorum Türban değil...Anadolu kadınının başörtüsü...Cemile nine Yunanistan'ın Cuma köyünde doğmuş. Mübadele olduğunda 3 yaşındaymış. Küçük çocukları ve yaşlıları at arabasının arkasına bindirmişler. Giderlerken Cemile nine soğan diye ağlamaya başlamış sus demişler biz ekmek bulamıyoruz sen soğan diye ağlıyorsun...Öyle içine oturmuş ki; bu olay, 96'lık Cemile nineye hala cebinde soğan taşırmış....


 Benim çocuklar köyden çıktığımızda hala hayret ediyorlardı.Yunanistan'dan gel, Çarşıdere'ye yerleş...Her iki köyü de gördükleri için kıyaslayıp, inanamadılar tabii.....
Hala anlayamıyorlar savaşları,antlaşmaları,göçleri....



Sol taraf Müslüman mezarlığı, sağ taraf  Ortodoks mezarlığı


Ortodoks mezarlığında bir tane taş kalmamış... aynı Yunanistan'da ki bizim atalarımızın mezar taşları gibi burada ki mezar taşları da  evlere temel taşı olmuş....Zihniyet aynı.....

 Burası da müslüman mezarlığı belki de İzzet dedem burada yatıyor kim bilir?





 Altta ki resimde köyün yukarıdan görünüşü.Tarla vermişler İzzet dedeme (Annemin dedesi)burada arpa-buğday yetiştir diye ama yaban domuzlarıyla başa çıkamamışlar. Her şeyi, belki de annesinin ve babasının mezarlarını da bırakarak, annanemle birlikte diğer 2 kardeş Niğde'ye evlatlık verilmiş. Annesi,babası orada mı öldü noldu? bilen yok...muamma işte ....  Dağın zirvesinde bir köy Çarşıdere-Çarşıcuma ama....  bakma yemyeşil göründüğüne... içinde ne hikayeler barındıran, ne kanlı gözyaşlarını içine akıtanların köyü burası.....
                                                                                         Sevgiler 

42 yorum:

  1. Köyü birlikte gezdik sanki :)
    Enterasan ya mezar taşlarını alıp ev temellerinde mi kullanmışlar Allah Allah ilginç yaa. Tabi boşboşuna bir mezarın başına taş olacağına hiç yoktan işlerine yarasın.
    Peki atalarının orada yaşadığı bilgisine nereden ulaştın?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii işe yaraması çokk önemli :)))) Bizimkiler mübadil..Yani 1924'de Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan'dan Türkiye'ye gelenlerden..Zaten aile arasında kulaktan dolma birşeyler vardı ama asıl belgelere Devlet Arşivlerinden ulaştım...Sevgiler

      Sil
    2. Çok iyi ya devlet arşivlerini falan incelemişsin tebrikler valla uğraşmışsın...

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim...başladım bir kere merak merak merak bırakamıyorum sevgiler

      Sil
  2. Ama ne güzel yerler, biz de gezmiş görmüş kadar olduk. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.Ama senin bisiklet hikayen beni üzdü...Alasım geldi o bisikleti sana:((((

      Sil
  3. Çok hüzünlü :( o Rum aileye evi gezdirmemelerine çok üzüldüm, yıllar önce rahmetli annem uzun yıllar kiracı olarak yaşadığı Beylerbeyi'ndeki iki katlı eski evi gezmek istemişti (o duyguyu o kadar iyi biliyorum ki) ve evin hanımı hemen buyur etmişti çok ayıp etmişler onca yoldan eski yuvalarını görmeye gelenlere ben olsam buyur eder yedirir içirir öyle gönderirdim....of ne diyeyim Sertaç'ım bir rahmetli komşumuz OLANLA ÖLENE ÇARE YOK derdi...
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok canım yok tabii ki olanla ölene çare....ama onlarda çok üzüldüler...Biliyorsun Müjdecim Anadolu'nun bazı insanları çok sert mizaçta...bir kere olmaz dedi mi hayatta yaptıramazsın :(((( sevgiler :)

      Sil
    2. Anilarim birbir canlandiii vok sagolun

      Sil
  4. Yerleşimi eski olan köylerdeki mistik hava beni oldukça etkiliyor. Cemile Nine'yi dinlemek isterdim, ne birikmişlikleri vardır, ders çıkarılacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Di mi gerçekten o yaşanmışlıklar beni de çok etkiler..Haklısın... daha fazla dinleyebilmeyi isterdim :((((

      Sil
  5. Ne de güzel anlatmışsın... Yaşadığından, hep içinde olduğundan belki de...
    Mübadeleyi bilmeyenin anlaması çok zor duygular bunlar :(

    Ne zaman terk edilmiş bir okul görsem hep köy enstitüleri geliyor aklıma... Hala aynı ruhlarını koruyarak kapatılmasalardı cennet olan köylerimiz nasıl da güzel kalkınırdı... Göç olmazdı belki en önemlisi... Doğdukları yeri doydukları yer yaparlardı belki...
    Çenem yine çok açıldı... Öpüyorum güzel yüreğinden..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Köy Enstitülerine bende çok üzülüyorum..Onlar kalsaydı eğer ülkemiz çoktan şaha kalkmıştı. Nazilli de özel köy enstitüsü açtı İpek Hanım'ın Çiftliğinin sahibesi
      çokk bilinçli insanlarımız var Allahtan...Güzel yorumun için ayrıca çokk teşekkürler

      Sil
    2. Konuyla alakasız olarak bende bir mimin var der mutlu hafta sonu dilerim sana...

      Sil
    3. En kısa sürede yapacağım mimimi :)))) iyi geceler

      Sil
  6. Of Sertaç, kaba tabir olacak ama "içime öküz oturdu"

    Bin yumruk oldu boğazım.
    Yemenisini düzelten teyzemin ellerinden öpmek, okul bahçesine salıncak koyduran zatın 7 sülalesini minnet ve sevgi ile anmak istedim.
    her resim karesini ilgi ile izledim.Müthiş bir yazı olmuş,müthiş bir iş yapmışsın.

    Sen müthiş ve harika bir kadınsın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne tatlı bir kadınsın sen yaa...dün gece okudum mesajını ama cevap veremedim..Sonrasında ağzım kulaklarımdaydı hep......Çokk teşekkür ederim yüreği güzel, kendi güzel arkadaşım.....(hala ağzım kulaklarımda :))))))))

      Sil
  7. ilk okumaya başladığımda köy okulunu görünce; babamın konya'da ilk öğretmenlik hayatına başlayışı ve aradan geçen 17- 18 yıl sonra o köye gidişimiz, yolda karşılaştığımız babamın ilk anda tanımadığı öğrencisinin ilk bakışta hocam diye babamın ellerine sarılışı, köylülerin etrafımızda deli divane olup hemen koyun kesip ağırlamaya kalkmaları, kabul etmemiştik koyunu kesmelerini hatta çok zor bıraktırmıştık, öyle içten öyle sıcak karşılmaları en önemlisi unutmamaları geldi aklıma. Anaodolu gerçekten tüm insanıyla çok özel , öğretmenlerin atanması yada atanmaması kadar orada çalışacak özverili öğretmene ihtiyaç var.
    ayrıca senin bu hikaye dersem yanlış olur sanırım ama biz okuyunca öyle gibi oluyor, mücadelene demek sanırım daha doğru olacak hayranım. dilerim akrabalarından çook yaşlı yaşayan bir akrabanı ikinci üçüncü kuşaktan da olsa bulursun, ya da bir tanıdığı bulursun bir yerlerde. sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten Anadolu insanı bambaşka....Umarım mübadil ailelerin sesini duyurup, bir nebze de olsa yardımcı olabilirsem ne mutlu bana...Güzel yorumun için çokk teşekkürler

      Sil
  8. Okulun boşaltılması ne kadar saçma! Şu eğitim ve yatırım hizmetlerinde dikişi tutturamayan bir sistemimiz var çok kötü.. Öğretmenin durmaması ise söz konusu değil yeni atama bir öğretmen orada 3 yıl kalmak zorunda kaldı ki atanmayı bekleyen de yığınla öğretmen var.. Yazık ya vallahi içim gitti eski bir eğitimci olarak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu vahim durum idarecilerden kaynaklanıyor...Ne öğretmenin, ne de halkın suçu...yanlış karar verenlerin suçu....ne diyeyim ki :(((

      Sil
  9. Seninle birlikte dolandım, güzel refakat ederiim :)
    Niye bilmiyorum ama bazı yerlerde bi hüzünlendim, tuhaf oldum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Refakatçiden çok memnun kaldım bende :) böyle hikayeler hepimizin yüreğine dokunuyor, tanıdık geliyor galiba :(

      Sil
  10. çok ilginç ya. bu sölediklerinin hiçbirini bilmiyordum. ya baksanaaa, madem ailenin tarihini baştan bi anlatsana ya. ana tarafı baba tarafı diye. anlattın biraz ama şöyle bir toplu şekilde annatsanaaa. çok sevdim bu çabanı ya. aile tarihini araştırmanı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıkıcı olur diye düşünüyorum Deepcim.....öğrendiklerimi anlatmaya devam edeyim ben....çok teşekkür ederim

      Sil
  11. Birden boşaltılan yok olup giden üzerinde evlerin boyutunda otlar biten ve sadece askeri helekopterlerin gide bildiği,doğduğum ama hiç görmediğim köyüme gidip karış karış gezmek görmek resimlemek istedim
    Ne mutlu sana.....sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım birgün sizde görebilirsiniz gönlünüzce resimleyebilirsiniz köyünüzü sevgiler

      Sil
  12. Fotoğraflar dikkatimi çekti..Güzel çekimler..Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim

      Sil
  13. Sertaç çok haklısın. Köy Okuları ya da enstitülerin kapatılması... Ah bilmiyorum bana da pek doğru gelmiyor. Söylediğin gibi atanmak isteyen pek çok öğretmen varken hele bir de. Bir çocuğun taşımalı eğitime mecburiyeti yokken, doğduğu yeri bırakıp eğitim için yer değiştirmesi çok mantıksız geliyor.
    İnşallah bu eğitim anlayışı düzelecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğitim sistemimiz baştan aşağı mantıksız bence de.....eğitmemek üzere planlanmış bir durum var ortada sanıyorum....İnşallah sevgiler Şenaycım

      Sil
  14. merhaba , tamamiyle bir raslantı sonucu blogtaki bu paylaşımı gördüm ..eşim çaycuma'lı kdz. ereğlide akrabalarım çok kendimde zonguldak'lıyım ve burda ikamet ediyorum ..hikayeniz tam bir kitap olacak şekilde emeğinize sağlık ...köy okulları malesef heryerde kapalı hatta babamın köyünde sapasağlam duruyor öğretmenlerin kalacakları lojman bile var ama ne yazıkki bomboş sebep olanların yatacak yerleri yok :( takipe aldım selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız...Öğretimle ilgili ciddi sıkıntı var memleketimizde...çocuklarımla birlikte yaşıyorum bu durumları içinden çıkılmaz halde maalesef :( Ereğli çok güzel bir yer..benimde akrabalarım var sık sık gideriz....Hoşgeldiniz bu arada....sevgiler:)

      Sil
  15. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  16. Bende o koyde buyudum cocuklugum butun gencligim her anim o guzel sirin koyde cok sagolun annem babam orda hala meslem geregi istanbuldayim en yakin zamanda gidecem koyume sagolun anilarimi yasattiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir köy Çarşıcuma ama maalesef değeri bilinmiyor...Rica ederim

      Sil
  17. Ne kadar gizel anlatmissiniz koyumuzu gozlerim doldu anilarim canlandi

    YanıtlaSil
  18. Elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık. Benden önceki tüm aile kuşağım tanıtımını yaptığınız Çarşıderesi.Çarşıcuma köyünde doğmuş. Köyde ziyaretine gittiğiniz O nur yüzlü ellerinden her gittiğimde ve kendisini ziyaret ettiğimde doya doya öptüğüm, Cemile neneniz benim Annemin annesi, anneannem olur. Allah sağlıklı uzun ömürler versin, sizler bizleri yazdıklarınızla sevindirdiniz, Allah da sizleri sevindirsin. Hoşca kalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle güzel cümleler okuduğumda diyorum ki; İyi ki bu blogu açtım, iyi ki yazmaya başladım....İnsanların hayatlarına dokunmak dünyanın en güzel duygusu.....Sadettin bey çok teşekkürler...

      Sil

YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ....
HEPİNİZE ÇOKK TEŞEKKÜRLER...

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...