Herkese Selam.....
Bu sene tatile, rezervasyonsuz çıktığımızı Kaş yazımda belirtmiştim. Finike'den Akdeniz'e indik. Oradan sahil şeridini takip ederek Kekova'ya vardık. Kekova'ya bundan tam 16 yıl önce gitmiştik. Hira Melis'e 2 aylık hamileydim. Çok beğenmiştik. Tekrar görmek ve çocuklara göstermek istedik.
Kıvrım kıvrım yollarından Kekova'ya indik. Köşeyi döndük bir gişeyle karşı karşıya kaldık. Kekova'ya giriş ücretli.....Biz bu duruma şaşırınca -neyse dedi görevli çıkarken de verebilirsiniz diyerek bizi içeri soktu. Batıkkent Simena var yaa...Her yere bir biletçi koymuşlar.Aynı şey Patara'da da oldu. Kişi başı giriş ücreti 5 TL. istediler. Şemsiye şezlong ayrıca ücretli...Bizde geri döndük. Görevlinin yanındaki köylü:
-Abi tekne lazım mı dedi. (Orada denize sahilden girilmiyor.Mutlaka tekne ile koylara açılmanız lazım)
-Eeee tabi lazım....Fiyatları nedir dedi kocacım...
- Sizi istediğiniz koya götürür. Batık şehri gösterir.Fiyatı 260 TL. Yuhhhh artık....
Bir yerlerde okumuştum. Halkı kazıklamaya müsaittir diye yalan değilmiş vallahi.....
Boş oda var mıdır? dedik
-Boşuna aramayın bulamazsınız dediler. Biz inanmadık girdik.
(Şu inanmama huyumu çok seviyorum. Çok işe yaradığı durumlarda oluyor..... İlk söylenene inanmam..Kendi gözümle görüp, kulağımla duymalıyım.)
İlk sorduğumuz ev pansiyonunda, 1 gecelik 2 oda bulduk. Tekneleri de varmış..
Yalnız bir daha Bayram'da tatile gidersemmmm......Oturacağım Bozkır Ankaramda.....
Tatil yörelerinde yaşayan arkadaşlar bileylemiş oluyorlar
Önüne çıkan zavallı turistlerden çıkarıyorlar hınçlarını......
Kaldığımız evin önündeki manzara nefissss....
Her yerde Likya Mezarları.....
Burası da Kale köy....
Ulaşım sadece denizden sağlanıyor...
Odalara yerleştikten sonra evin sahibinin teknesiyle, yüksek bir rakam karşılığında Batık şehir Simena'yı görmeye gittik. Oradan bizi denize girmemiz için, Tersane koyuna bıraktı. Telefon edin gelir sizi alırım dedi ve gitti.
Batık liman
Biz Tersane koyunda bulunan aşağıdaki yapının, ısıtma taşlarından dolayı, hamam olduğunu düşünmüştük ama Kültür bakanlığının sitesinde Bizans dönemine ait kilise apsisi olduğunu belirtmişler.
Kazı yapılması yasak olduğundan dolayı kalıntıların tarihi bilinmiyormuş. Batık şehir, kıyı şeridi ve Tersane koyunda her yer kalıntılarla dolu.... Evler, dükkanlar, denize inen merdivenler.... onların üzerinde yüzüyorsunuz. Garip bir duygu...
Tersane koyunda gün batımı
Kekova sokakları
Sahilde yanyana 3-4 restaurant var. Hepsinde balık aynı fiyat...Rakamlar uygun.Tatilimiz boyunca en güzel balığı Kekova'da yedik. Tavsiye ederim.
Cennet meyvasının dikenleri suda dökülür demiş birileri...
Bizim küçük kızlarda inanmış....
Tarih dolu her yer....Tarihle birlikte yaşıyorlar ama hiç farkında değiller.
Tekne turlarının pahalı olması ile girişte bilet kesmelerinin sebebini ise; giderken öğrendik.
Antalya Belediyesi Kekova yat limanını ihaleye çıkartmış.Bizim Kekovalılarda kendi aralarında bir kooperatif kurup ihaleye girmişler. 150,00 TL'ye alırız diye düşünüyorlarmış. Ama ihaleye büyükler girince rakam 400,00 TL.'ye çıkmış.İhale bizim Kekovalılarda kalmış. (ellerinde patlamış desem daha doğru olacak) Şimdi o parayı çıkartmaya çalışıyorlarmış. Yazık yaa ...Büyüklerin arasında var olmaya çalışıyorlar.
İşte bir gezi yazımızın daha sonuna geldik. Kekova farklı atmosferi olan bir yer...Yolunuz düşerse görün. Pişman olmazsınız.
Sevgilerimle