Bugün bir mektupla başlamak istiyorum.... Hikâye; 1924 yılında Girit vilayeti Resmo livası Kalisizi köyünden gelip, Ankara'da iskân edilen Şufalızade Hüseyin oğlu Yusuf Abdurrahman için eski Yunanca ile yazılan bir mektup.... Yazım dili dolayısıyla okunamıyor.Biraz uğraştık fakat birkaç kelime dışında bir şey çıkaramadık. Vekâletname gibi bir evrak.... Tarihi belge...neler anlatıyor kim bi?
Prof.Dr.Kemal Arı Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri adlı eserinde o zamanki Yunanistan'ın genel durumunu hakkında şu bilgileri aktarır.
"............Anadolu’da uğradığı yenilgiden sonra Yunanistan, büyük bir iç karışıklığına sürüklenmişti. Yenilginin ülkeye getirdiği büyük toplumsal ve ekonomik sorunları çözemeden, eski anlaşmazlıklar yeniden alevlenmişti. Yenilginin şokunu ilk hissettiği zaman, ülkenin çıkarları için halka sükunet çağrısında bulunan basında; kısa bir süre sonra bu çekişmeye katıldı. Yunan subaylar tarafından 1923 yılı sonuna kadar sık sık askeri diktatörlerin başlattığı ihtilallere tanık oldu. Her iki-üç ayda bir, bir general merkezi idareye karşı başkaldırıyor, Atina’ya hakim bir tepeye toplarını çıkarınca iktidarı eline alıyordu.
"............Anadolu’da uğradığı yenilgiden sonra Yunanistan, büyük bir iç karışıklığına sürüklenmişti. Yenilginin ülkeye getirdiği büyük toplumsal ve ekonomik sorunları çözemeden, eski anlaşmazlıklar yeniden alevlenmişti. Yenilginin şokunu ilk hissettiği zaman, ülkenin çıkarları için halka sükunet çağrısında bulunan basında; kısa bir süre sonra bu çekişmeye katıldı. Yunan subaylar tarafından 1923 yılı sonuna kadar sık sık askeri diktatörlerin başlattığı ihtilallere tanık oldu. Her iki-üç ayda bir, bir general merkezi idareye karşı başkaldırıyor, Atina’ya hakim bir tepeye toplarını çıkarınca iktidarı eline alıyordu.
Türkiye’den göç ederek Yunanistan’a yığılan
bütün Rumlar, Türk hanelerinde iskan edilmeye çalışılıyor, Türklere kendi
evlerinde birer oda bırakılıp, evin kalan taraflarına gelen Rumlar
yerleştiriliyordu.
Türklerin elindeki mallardan, her birinin derecesine göre
5000-10.000 drahmi bedel istendi. 1922-1923 yılı hasılatı, kullanım eşyaları, tarım
araçlarının yarısından fazlasına hükümet tarafından el konuldu. Türklerin
ellerindeki malı satması yasaklanmış; mezalim karşısında ezilip biten bir halka
dönüştürülmüştü. Türkiye’den, Yunanistan’a kaçan Rumların iaşesi genellikle
oradaki Türklerin üzerine bırakılıyordu. Zahiresi, arazisi, hayvanları alınan
Karaferye, Vodina, Yenice, Karacaabat, Langaza, Kılkış ve çevresi diğer
bölgelerdeki pek çok insan aç ve çıplak bir halde Selanik’e göç etmek
istiyorlardı. Ancak türlü zorluklardan dolayı buna da olanak bulamıyorlardı.
Rum göçmenlerin Yunanistan’a gelmesiyle, Müslümanların ellerindeki ürünlerin
%75’i ne savaş vergisi adı altında el konuldu. Bankalardaki Türk paralarına
da….Büyük kentlerde toplanan Müslümanlar yarı çıplak, aç ve ilaçsız bir durumda
yaşamlarını ve onurlarını kurtarmak için gemi bekliyorlardı. Savaşın ve
yenilginin neden olduğu ekonomik sorunlar, ülkenin savaş sonrasında uğradığı göç seli, Yunanistan’ı tam
bir felce uğratmıştı. Türkiye’den giden bir milyonu aşkın Anadolu Rum’undan
başka Bulgaristan ve Rusya’dan da bir milyon ikiyüz göçmen Yunanistan’a sığınmış,
bunlar ülkeye ekonomik, sosyal, yönetsel sorunlar getirmişti. Halkta para yoktu
bununla birlikte yiyecekte yoktu. Evlerinden atılan baskı ve teröre hedef olan Türklere ait en hazin örnek
Kozana ve Kayalar halkıyla ilgilidir. Daha Sakarya savaşı verilirken evlerinden
atılan ve ot ile karınlarını doyurmaya çalışacak kadar sefalet içine düşmüş
olan bu zavallılar pek zor durumdaydılar. Türk-Yunan Savaşı’nın henüz
noktalandığı bir sırada, Batı Trakya’da çıkar gözeten Bulgar komitacıları, Yunan
sınırında meydana gelen olaylardan heyecana kapılan Türklerde, akın akın
Selanik’e yığılmaya başlamışlardı. Bu göçler ve sahil kentlerine yığılma olayı,
mübadele başlayıncaya kadar sürdü. Bindirme iskelelerine gelene değin, kilometrelerce yol bin-bir zorlukla yayan olarak aşılmaktaydı. Örneğin Kayalar,
Kozana, Karacaova gibi yerlerden hareket eden göçmenler, Karaferye istasyonuna
kadar 40-65 kilometrelik yolu yayan olarak yürüyorlardı. Sersefil olmuş bu
insanların yarattığı buhran, ister istemez bir takım bulaşıcı hastalıkları da
ortaya çıkarıyordu. Mübadele Antlaşması’nın getirdiği hükümlerin hiçbirisini
gözleri görmeden ne olursa olsun Türkiye’ye gelmek ve zulümden kurtulmak
isteyen Yunanistanlı Türkler gerek alabildikleri pasaportlarla, gerekse iltica
yoluyla Türkiye’ye geliyorlardı. Türkiye’ye gelebilmiş bir göçmen bir gazete
muhabirine şunları anlatmıştı:
“Vapura binerken, Rum kayıkçıları
‘Denize dökeceğiz’ diye bizi tehdit ederek, üzerlerimizdeki 400 liramızı
aldılar. Pasaportlarımızı yoklamak bahanesiyle, vapurda da her birimizden
tekrar birçok paralar alarak soydular.Yalnız canımızı kurtarabildik”
İşte bu ağır şartlar altında Türkiye'ye gelen mübadiller, zor da olsa küllerinden doğmayı başardılar. Her iki ülkede de yaşayan insanların yaşadıkları acılar ortak...ve bir daha asla yaşanmasın...
GÜNCELLEME
Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.
"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"
Sevgilerimle
İşte bu ağır şartlar altında Türkiye'ye gelen mübadiller, zor da olsa küllerinden doğmayı başardılar. Her iki ülkede de yaşayan insanların yaşadıkları acılar ortak...ve bir daha asla yaşanmasın...
GÜNCELLEME
4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim.
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. O köylerden biri de Yeniköy.......Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana ulaşmanız yeterlidir.
Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.
"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"
Sevgilerimle
YENİKÖY-ARGİLOS | |||||
SIRA NO | ADI | LAKABI | BABA ADI | DOĞUM TARİHİ | İŞİ |
3419 | Abduraman | Canil Oğlu | Ahmet | 1879 | Çiftçi |
3420 | Ali | Çıtzik Oğlu | Osman | 1887 | Çiftçi |
3421 | Ali | Dervis Ali Oğlu | Recep | 1877 | Çoban |
3422 | Ali | Kevas Oğlu | Ahmet | 1829 | Çiftçi |
3423 | Ali | Kara Ahmet oğlu | Emin | 1852 | Çiftçi |
3424 | Alil | Kara Memet Oğlu | Memet | 1876 | Çiftçi |
3425 | Amet | Cecik Oğlu | İsmail | 1888 | Çiftçi |
3426 | Abedin | Turyut Oğlu | İsmail | 1886 | Çiftçi |
3427 | Abedin | Dervis Ali Oğlu | Sali | 1876 | Çiftçi |
3428 | Adem | Kavas Oğlu | Veli | 1868 | Çiftçi |
3429 | Adem | Spraca Oğlu*** | Halil | 1889 | Çiftçi |
3430 | Arif | Kavas Oğlu | Halil | 1882 | Çiftçi |
3431 | Arun | Turyut Oğlu | Rusen | 1893 | Çiftçi |
3432 | Arslan | Kara Sali Oğlu | Osman | 1860 | Çiftçi |
3433 | Veisel | Kadir Oğlu | Kadir | 1890 | Çiftçi |
3434 | Veli | Canis İmam | Dasan | 1857 | İmam |
3435 | Veli | Kavas Oğlu | İsmail | 1889 | Çiftçi |
3436 | Veli | Dervis Ali Oğlu | İsmail | 1885 | Çiftçi |
3437 | Yasar | Kara Memet Oğlu | Amet | 1876 | Çiftçi |
3438 | Yusuf | Canis İmam | İsuin | 1847 | Muhtar |
3439 | İzet | Turyut Oğlu | Mebalis | 1866 | Çiftçi |
3440 | İbraim | Kara Sali Oğlu | Osman | 1854 | Çiftçi |
3441 | İmer | Murteza Oğlu | Halil | 1868 | Çiftçi |
3442 | İslâm | Kavas Oğlu | Memin | 1874 | Çoban |
3443 | İslâm | Bir oğlu | Ali | 1884 | Çiftçi |
3444 | İsmail | Çiçek Oğlu | Ahmet | 1858 | Çiftçi |
3445 | İsmail | Kavas Oğlu | Veli | 1867 | Çiftçi |
3446 | İsuin | Canil İmam | Yünüf*** | 1877 | Çiftçi |
3447 | İsuin | Kavas Oğlu | İbraim | 1880 | Çiftçi |
3448 | Kamper | Sarac | İbraim | 1881 | Çiftçi |
3449 | Kadir | Veisel Oğlu | Veisel | 1866 | Çiftçi |
3450 | Kadir | Kara Memet Oğlu | İlias | 1886 | Çiftçi |
3451 | Kazım | Kadir Oğlu | İskender | 1886 | Çiftçi |
3452 | Kâmil | Kara Sali Oğlu | Ali | 1875 | Çiftçi |
3453 | Kerim | Dervis Oğlu | İsmail | 1888 | Çiftçi |
3454 | Mamut | Çiçek Oğlu | Osman | 1893 | Çiftçi |
3455 | Memetali | Kara Sali Oğlu | Hasan | 1857 | Çiftçi |
3456 | Memetali | Turyut Oğlu | İsmail | 1888 | Çiftçi |
3457 | Memet | Yakuptona Oğlu | Memet | 1877 | Çiftçi |
3458 | Memet | Çebas Oğlu | İsuin | 1866 | Çiftçi |
3459 | Memet | Kavas Oğlu | Mustafa | 1866 | Çiftçi |
3460 | Memin | Kara Kemet Oğlu | Memet | 1874 | Çiftçi |
3461 | Memin | Kavas Oğlu | Suliman | 1839 | Çiftçi |
3462 | Memin | Poras Oğlu | Ali | 1889 | Çiftçi |
3463 | Memin | Çiçek Oğlu | Osman | 1880 | Çiftçi |
3464 | Memin | Kara Sali Oğlu | Osman | 1839 | Çiftçi |
3465 | Memin | Kavas Oğlu | Osman | 1879 | Çiftçi |
3466 | Memin | Dervis Ali Oğlu | Sali | 1864 | Çiftçi |
3467 | Musa | Kavas Oğlu | Haivas*** | 1864 | Çiftçi |
3468 | Mustafa | Kara Sali Oğlu | Veli | 1839 | Çiftçi |
3469 | Mustafa | Sarac Oğlu | Kadir | 1857 | Çiftçi |
3470 | Bezata | Kavas Oğlu | Amet | 1880 | Çiftçi |
3471 | Nazif | Çiçek Oğlu | Osman | 1889 | Çiftçi |
3472 | Necip | Katir Oğlu | Veisel | 1879 | Çiftçi |
3473 | Osman | Çiçek Oğlu | Ali | 1844 | Çiftçi |
3474 | Osman | Kara Sali Oğlu | Sali | 1883 | Çiftçi |
3475 | Osman | Kavas Oğlu | İslâm | 1856 | Çiftçi |
3476 | Osman | Kavas Oğlu | Osman | 1893 | Çiftçi |
3477 | Osman | Turyut Oğlu | Ali | 1876 | Çiftçi |
3478 | Rasit | Çebas Oğlu | Bedula | 1875 | Çiftçi |
3479 | Reiz | Kavas Oğlu | Ali | 187* | Çiftçi |
3480 | Rusen | Kadir Oğlu | Celaledin | 1886 | Çiftçi |
3481 | Rusen | Turyut Oğlu | Zait | 1852 | Çiftçi |
3482 | Rusül | Çiçek Oğlu | Halil | 1889 | Çiftçi |
3483 | Rustem | Ceni İmam | Musa | 1867 | Çiftçi |
3484 | Sali | Poras Hoca | İlias | 1852 | Çiftçi |
3485 | Salim | Poras | Memetali | 1881 | Çiftçi |
3486 | Salim | Kavas Oğlu | Beyayıt | 1869 | Çoban |
3487 | Sadet | Kavas Oğlu | Halil | 1877 | Çiftçi |
3488 | Sevdali | Kavas Oğlu | Beyayıt | 1871 | Çiftçi |
3489 | Sefidin | Canis İmam | Ahmet | 1883 | Öğretmen |
3490 | Sami | Canis İmam | Ahmet | 1886 | Çiftçi |
3491 | Sülüman | Kavas Oğlu | Halil | 1871 | Çiftçi |
3492 | Sali | Kara Sali Oğlu | Ali | 1857 | Çiftçi |
3493 | Sebedin | Kara Sali Oğlu | Mustafa | 1876 | Çiftçi |
3494 | Sifedin | Kara Sali Oğlu | Mustafa | 189* | Çiftçi |
3495 | Sali | Kara Sali Oğlu | Mimin | 1857 | Çiftçi |
3496 | Sevdali | Kavas Oğlu | Sali | 1879 | Çoban |
3497 | Suaip | Dervis Ali Oğlu | İbraim | 1876 | Çiftçi |
3498 | Sebedin | Turyut Oğlu | Uzeir | 1876 | Çiftçi |
3499 | Sadula | Turyut Oğlu | Rusen | 1878 | Çiftçi |
3500 | Sait | Turyut Oğlu | Memet Ali | 1877 | Çiftçi |
3501 | Seledin | Eras Oğlu | Sami | 1892 | Çiftçi |
3502 | Celadin | Kadir Oğlu | İbraim | 1859 | Çiftçi |
3503 | Halil | Sapraca Oğlu | Memet | 1858 | Çiftçi |
3504 | Halil | Turyut Oğlu | İlias | 1876 | Çiftçi |
3505 | Halit | Canis İmam | Yusuf | 1881 | Çiftçi |
3506 | Hamit | Kavas | Halil | 1879 | Çoban |
3507 | Hamit | Kadir Oğlu | Osman | 1887 | Çiftçi |
3508 | Hamit | Cebas Oğlu | Kerim | 1880 | Çiftçi |
3509 | Hasan | Kavas Sali Oğlu | Ali | 1877 | Çiftçi |
3510 | Hasan | Kara Amet Oğlu | Ali | 1890 | Çiftçi |
3511 | Hımit | Evas Oğlu | Halil | 1877 | Çiftçi |
3512 | Husein | Kadir Oğlu | Osman | 1874 | Çiftçi |
3513 | Husein | Kara Amet Oğlu | Emin | 1858 | Çiftçi |
3514 | Husein | Kara Amet Oğlu | Husein | 1892 | Çiftçi |
Yazı çok karakteristik... Ne dediğini anlamasam da sadece kıvrımlarına bile saatlarce bakabilirim ..
YanıtlaSilEvet gerçekten bakılası bir el yazısı...1924'de yazılan bir mektup için çok güzel Şebnem...
SilBu yazıyı okurken çok duygulandım. Tarih acılarla dolu. :(
YanıtlaSilMaalesef öyle.... tarihimizin pek çoğuda yeni nesil tarafından bilinmiyor.
SilMüthişsin. Çok selamlar.
YanıtlaSilMahçup oluyorum. Çokk teşekkür ederim.
Silemeğine sağlık SERTAÇ HANIM KIZIM
YanıtlaSil