15 Nisan 2016 Cuma

SELANİK KOZANA KAYLABOSU ADABOSU Καλαμια 1915 SEÇMEN KAYITLARI

Selam
Bugün listelerini yayınlayacağım Yunanistan'da ki Türk  köyümüz Kalebası - Kaleobası... mübadiller arasındaki söyleniş şekliyle Adabosu, Adabos ya da Kaylabosu ....Yunanca ismi Kalemia....  77 erkekten oluşan bir liste.. Yunanistan'da yaşayan, mübadelede Yalova'dan, Kalamia'ya gönderilen, bizi Yunanistan köy  gezilerimiz boyunca yalnız bırakmayan, bu kayıtların bize ulaşmasını sağlayan  sevgili dostumuz Dimitris'de bu köyde yaşıyor. Kaylabosundan getirilen bazı aileler Aksaray'a ve Konya Sille'ye yerleştirilmiş.
Aşağıdaki bağlantılara tıkladığınız zaman Kaylabosu'lu iki ailenin hikayesini okuyabilirsiniz.

Kaylabosu'lu Vardar ailesinin hikayesi ni okumak için mavi rengin üzerine 2 kez tık tık....





Kaylabosu'lu Sarıkaya ailesinin hikayesi ni okumak için mavi rengin üzerine 2 kez tık tık....

GÜNCELLEME





4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. O köylerden biri de Kaylabosu / Adabosu.......Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 
                                                                            Sevgilerimle

KALEBASI-KALAMİA
SIRA NO ADI LAKABI BABA ADI DOĞUM TARİHİ İŞİ
7680 Amet İmam Oğlu Sali 1886 Çiftçi
7681 Asan İmam Oğlu Abtula 1881 Çiftçi
7682 Abtula İmam Oğlu Usein 1893 Çiftçi
7683 Adem İmam Oğlu Memin 1880 Çiftçi
7684 Ali Suliman Oğlu Sinan 1872 Çiftçi
7685 Asan Suliman Oğlu Saliden 1891 Çiftçi
7686 Eridin** Kara Ömer Oğlu Veli 1857 Çiftçi
7687 Alim Suliman Oğlu Ramadan 1888 Çiftçi
7688 Aziz Dâne Oğlu İsmail 1875 Çiftçi
7689 Asan Korta Oğlu Usein 1859 Çiftçi
7690 Ahmet Koca Asan Oğlu Asan 1859 Çiftçi
7691 Ahmet Yunus Ali Oğlu Ali 1882 Çiftçi
7692 Abtul Emurla Omer 1891 Öğrenci
7693 Alim Kara Musa Oğlu Celil 1881 Çiftçi
7694 Adem Aptula Oğlu Aptula 1888 Çiftçi
7695 Aziz Aptula Oğlu Bezat 1873 Çiftçi
7696 Asan Berbat  Oğlu İslam 1885 Çiftçi
7697 Ali Anadolu Oğlu Veli 1861 Çiftçi
7698 Asan Seledin Oğlu Mamut 1870 Çiftçi
7699 Asan Deli Yakup Oğlu Seban 1886 Çiftçi
7700 Ali Deli Yakup Oğlu Memedali 1868 Çiftçi
7701 Veli Murla Oğlu Emin 1887 Çiftçi
7702 Veli Berbat  Oğlu Sali 1868 Çiftçi
7703 Veli Anadolu Oğlu Kamper 1886 Çiftçi
7704 Veli Seladin Oğlu Sadula 1872 Çiftçi
7705 Veli Suliman Oğlu Sinân 1883 Çiftçi
7706 Yunus Yunus Ali Oğlu Ali 1888 Çiftçi
7707 Yakup Deli Yakup Oğlu Emin 1881 Çiftçi
7708 Emin Suliman Oğlu Memet 1863 Çiftçi
7709 Zekirya Berbat Oğlu Memedali 1872 Çiftçi
7710 İlias Mula Oğlu Emin 1878 Çiftçi
7711 İslam Bermat Oğlu Memedali 1860 Çiftçi
7712 İlias Suliman Oğlu Sait 1857 Çiftçi
7713 İlias Deli Yakup Oğlu Emin 1883 Çiftçi
7714 İbraim Kara Mamut Oğlu İsmail 1878 Çiftçi
7715 İsmail Anadolu Oğlu Ali 1888 Çiftçi
7716 Kamper Anadolu Oğlu Veli 1862 Çiftçi
7717 Latif Emurla Oğlu Embrula 1884 Çiftçi
7718 Memet Deli Tair Oğlu Ali 1874 Çiftçi
7719 Mustafa Suliman Oğlu Asan 1882 Çiftçi
7720 Musa Arhan Oğlu Arhan 1869 Çiftçi
7721 Memin Dane Oğlu İsmail 1877 Çiftçi
7722 Memin Deli Omer Oğlu Omer 1838 Çiftçi
7723 Memet Emrula Oğlu Omer 1878 Çiftçi
7724 Bairam Abtula Oğlu Abtula 1875 Çiftçi
7725 Memin Abtula Oğlu Behzat 1862 Çiftçi
7726 Mustafa Deli Yakup Oğlu Memetali 1860 Çiftçi
7727 Memin Kolahsiz Oğlu Osman 1874 Çiftçi
7728 Nazif Korda Oğlu Nazuf 1893 Çiftçi
7729 Nazif Deli Yakup Oğlu Mustafa 1889 Çiftçi
7730 Usein Suliman Oğlu Amet 1869 Çiftçi
7731 Omer Kara Memet Oğlu Asan 1865 Çiftçi
7732 Uzeir Orhan Oğlu Orhan 1865 Çiftçi
7733 Osman Memil Oğlu Ferat 1877 Çiftçi
7734 Omer Emrula Oğlu Zemin 1867 Çiftçi
7735 Omer Kara Musa Oğlu Adem 1882 Çiftçi




7736
Uzeir Berbat Oğlu Memetali 1862 Çiftçi
7737 Usein Suliman Oğlu Sait 1874 Çiftçi
7738 Ramadan İmam Oğlu Mimin 1878 Çiftçi
7739 Raif Berbat Oğlu Sali 1886 Çiftçi
7740 Sali İmam Oğlu Abtula 1860 Çiftçi
7741 Sulüman İmam Oğlu Sali 1893 Çiftçi
7742 Salidin Suliman Oğlu Asan 1876 Çiftçi
7743 Sebedin Suliman Oğlu Sıdula 1878 Çiftçi
7744 Seban Karaman Teazit 1883 Çiftçi
7745 Sebedi Emrula Oğlu Emrula 1893 Çiftçi
7746 Sedet Emrula Oğlu Matfi 1874 Çiftçi
7747 Sali Kara Musa Oğlu Memet 1872 Çiftçi
7748 Salidin Berbat Oğlu Asan 1878 Çiftçi
7749 Suliman Suliman Oğlu Hlıas 1878 Çiftçi
7750 Sadet Seladin Oğlu Mamut 1872 Çiftçi
7751 Suliman Deli Yakup Oğlu İbraim 1880 Çiftçi
7752 Sali Yunus Ali Oğlu Yame 1882 Çiftçi
7753 Celil Kara Musa Oğlu Omer 1855 Çiftçi
7754 Hamit Karaman Oğlu Teazit 1858
7755 Halil Aptula Oğlu Suliman 1851 Çiftçi
7756 Husein Koca Asan Oğlu Ahmet 1887 Çiftçi
7757 Halil Kara Musa Oğlu Omer 1850 Çiftçi

14 Nisan 2016 Perşembe

UNUTULMUŞ BİR KAHRAMAN....GERÇEK MİYDİ? EFSANE Mİ? BULGAR SADIK........



Selam
Bugün sizlere tam  bir Rumeli kadınından bahsetmek istiyorum. Çok okuyan, yazan, düşünen bir kadın o...Hayata karşı bakışı farklı, dik duruşlu bir kadın...Zaman zaman bazı dergilerde yazar. Düşündüğü gibi yazar. Esprili bir dili vardır. Bazen insan bilmediği için duyduklarının, izlediklerinin  gerçek mi hayal ürünü mü olduğunu ayırt edemiyor. Sevgili Nazan Hanım yazısında  bu duruma ışık tutmaya çalışmış. Bugün onun kaleme aldığı vatansever Stoyan'ın nam-ı diğer Mehmet Sadık'ın hikayesini yayınlıyorum. Emeğine sağlık...

 

 
    Adı Stoyan’dı. Bulgar doğdu , Türk ve Müslüman olarak öldü.  Hatıralarında;  Bulgar ordusunun küçük rütbeli bir subayı iken kendisine ve Türklere kötü muamele eden binbaşısını döverek,  atı ve eşkıya reisi dedesinin hatıra defteriyle firar ederek  Edirne’ye kaçtığını   yazmakta.... Bulgaristan  1877/78  (93) Osmanlı /Rus Savaşı’ndan sonra  Prenslik olarak yarı bağımsız hale gelince  Makedonya’ya ya göz dikmiştir. Nasıl olsa Osmanlının işi bitecektir. Makedonya, üzerinde hak iddia eden bütün Balkanlar çeteci kaynamaktadır . Stoyan, Türklerin safına geçtiğinde  tanıdığı Bulgar çeteleriyle  mücadele etmeye başlar . Hatta Trakya'da   o dönem var olan Bulgar köylülerini Bulgaristan lehine teşkilatlandırıp tuzağa düşürür , en başta papazlar, komitacılara yataklık etmektedir.  Yakalattığı komitacıların rüşvetle serbest bırakıldığını öğrenince isyan eder ve dağlara çıkarak kendi başına Bulgarları avlamaya başlar. Bir süre Lefter Kaptan çetesine katılır ve Yunanlı  çete reisini öldürür, köprü bombalamak, tren soygunu, fidye için Protestan misyoneri dağa kaldırmak artık olağan işlerindendir, artık  o da bir zalimdir......

           Stoyan   2.Meşrutiyet öncesinde Drama,Nevrekop,Sarışaban, Serez,Demirhisar  civarında faal bir çetecidir  , Balkan Kazanı fokur fokur kaynamakta, Osmanlı canını dişine takarak  bu eşkiyalarla mücadele etmektedir. (Avcı Taburları ) Bulgarlar Rumları ,Rumlar Bulgarları hepsi birden Türk ve Müslümanları öldürmekte , etnik temizlik yapılmaktadır.  Stoyan  sonunda yakalanır. İdam sehpasını beklerken Makedonyalı katil Bulgar çetecisi Sandanski’nin kendisini ihbar ettiğini öğrenir. Bulgar çeteleri arasında da rekabet vardır. Bu Sandanski daha sonra  31 mart vakasında Hareket Ordusuyla İstanbula gelip  Taksim Topçu Kışlasını Enver Paşayla birlikte basacaktır, yani Kahramanı Hürriyet(!) tir. Bazı   ulusalcı  yayınlarında böyle tarif edildiğine rastladım,ezberci zihniyetin  güdük kalmış analiz yeteneğidir bu !  
   Stoyan pişmanlıklar içinde   boşa giden hayatını  düşünürken ağlamaktadır. O sırada yüzbaşı Ahmet odaya girer, haline acır, onunla konuşur , Türk tarafına geçmesi ve Müslüman olması için ikna eder.  Bir süre sonra  Padişahtan af emri gelir ve İstanbula çağırılarak görevlendirilir. İhtida eder, artık Mehmet Sadık’tır.  Ethem Paşa adlı birinin himayesine girer. Tekrar  Makedonya’da görevlendirilir, bir çatışmada ağır yaralanır , çenesi bile parçalanmıştır , 8 ay Selanik Askeri hastanesinde tedavi görür , ne hekimlerimiz varmış! Selanik henüz minareler şehridir.



Makedonya’da   çok tanındığı için İstanbul'da geri hizmete alınır. Mehmet Sadık,  Abdülhamit’i sevmemekle birlikte Hafiye başı Fehim Paşa’nın espiyonaj tekliflerini  reddeder.  İttihatçılar iktidara geldiğinde doğrudan Talat Paşa’nın emrine girecektir  ,  artık  onunla istediği anda görüşebilen bir Teşkilat-ı Mahsusacı ‘dır. Aynı zamanda Bulgaristan Türklerinin liderlerinden Sofya'da ki avukat Ethem Ruhi beyin de adamıdır..
   Talat paşa, Sultan 2.Abdülhamit’i birlikte “hal” ettikleri  komitacılardan sıkıntılıdır  ne istedilerse verdik(!) ,daha ne  istiyorlar ! durumunda olduğu için en sonunda  Makedonya Bulgar çetecilerinin ele başılarının bertaraf edilmesi işini de Bulgar Sadık’a havale eder. Sadık, peynir ticareti yapma bahanesiyle  Sofya'ya gider  ve geceleri orduevinin   önünde dilenci  kılığına girerek Hacıyef  ve Dimitri Atanas adlı  iki azılı çete liderini gözlemeye  başlar ,  neticede bir gece  onları  bıçaklayarak öldürür  , sabah gazetelerde Makedonyalı Bulgar çetecileri  Alman yanlısı Bulgarların katlettiğine dair haberleri okur . Kimsenin aklına bu işi Teşkilatın yaptığı gelmemiştir. O zamanlar Bulgaristan Rus ve Alman yanlıları olarak ikiye bölünmüştür, Bulgar Çarı alman Saks-Koburg hanedanından biridir . Sofya Alman yanlısı ,Makedonya Bulgarlarıysa Rus yanlısıdır.  Bir ara yakalanıp hapsedilir , onun Bulgar kıralını ( çarını ) öldürmeye gelen bir suikastçı olduğu sanılmaktadır , askeri hapisanede ağır eziyet gördüğünü sonunda idama mahkum edildiğini hatıralarında yazmaktadır. Bu arada Bulgarlar ağzından laf almak için Bulgar nihilisti dir diyerek bir casusu da odasına yerleştirirler. Sadık bir süre sonra öldürüleceğini tahmin etmektedir,  ajan pencere rüzgarından üşüdüğünü yataklarının  yerini değiştirmeyi teklif edince buna iyice kanaat getirir. Gece adam derin uykuya dalınca karyolaların yerini değiştirir ve akabinde kapının üzerinden açılan yaylım ateşle ajan onun niyetine öldürülür. Birkaç gün sonrada hapisten kaçarak maceralı bir yolculukla   Varna üzerinden bir kömürcü motorunda kaçak yolcu olarak   İstanbul'a varır,  görevini bitirmiştir. Şimdiki işi, hapisteyken kendini ihbar ederek yakalanmasına sebeb olan Babıali’de ki tercüman kılıklı  ajan  Bulgaristan  Çingenesi ile hesaplaşmaktır. Onu büyük adaya davet ederek yüzleşir ve öldürür.
  Hatıraların bir kısmı 31 mart vakasıyla ilgilidir ve kaynaktır. 31 mart yani  13 Nisan 1913 te Sadık bir taharri memuru yani sivil polistir. Zaptiye Nezaretince görevlendirilir, bir nefer kılığına girerek  Sultanahmetteki erat arasına karışır. Avcı taburları ayaklanmıştır, Volkan gazetesi günlerdir kışkırtıcı yayın yapmaktadır, Avcı Taburları “ şeriat” istemektedir, Hamdi  Çavuş diye birileri başkandır,mektepli subaylar öldürülmektedir,Hüseyin Cahit ( gazeteci muhalif ) Rus konsolosluğuna sığınarak canını kurtarır.İsyancılar bir işkembeci dükkanını karargâh etmiştir ,aralarına girer, öldürülecekler listesinin olduğu defteri bir bahaneyle  alıp  inceler ve yanmakta  olan odun ateşine çaktırmadan atar, o sırada isyancılar Sadrazam tayin etmekle meşguldür.
  Bulgar Sadık hiçbir şekilde Abdülhamit taraftarı değildir, hatta aleyhinde yazmakta fakat onun 31 Mart ayaklanmasını tertip ettiğine  de inanmamakta,  bunu ıspatlayacak delil yoktu  demektedir.
   Birinci Dünya savaşı sırasında Çanakkale'ye gitmek isterse de Talat  Paşa onu Çarlık Rusyası’nda Sen Petersburg yakınında ki bir cephane fabrikasını  berhava etmekle görevlendirir. Almanlar birkaç defa  bu işe girişmiş,  başarılı olamamışdır. Bunun üzerine Türklerin yardımı istenmiştir. Sadık la beraber iki Alman subayı, savaş sırasında zoraki müttefikimiz Bulgaristanın bir ajanı  ve iki Giritli Türk Bükreş üzerinden Petersburg’a gidecektir. Alman subayları ve Bulgar ajan daha Bükreşte iken kaçarlar. Sadık buna çok sevinmiştir zaten onlardan hiç hoşlanmamıştır. Giritli iki adamıyla önce Odessa ya geçer. Vaktiyle Bulgar  Sadık çar hafiyelerinin elinden  iki Rus nihilist ihtilalciyi kurtarmış , adamlarda ona adreslerini  vermiştir. Doğruca o adrese giderler ve yardım isterler. Rus ihtilalciler Çarlık Rusyası aleyhine bir işe  gönüllüdür . Sadık ve adamları Petersburg ta ki fabrikaya işçi olarak girecektir, kimlikler hazırlanır yola çıkarlar. Bir de bayan kılavuzları vardır. İşçi olarak girdikten bir hafta sonra cephanelik havaya uçmuştur.Sadık günahı olmayan işçilerin ölümünden ayrıca vicdan azabı çekecektir ama  vatani görevini yaptığını söyleyerek kendi kendini teselli edecektir. Daha sonra Kafkas İslam ordusunda görevlendirilir. Fakat Batumda Mondoros mütarekesini öğrenir.
İstanbul'a geldiğinde işgalci gemilerini görünce ağlayarak Üsküdardaki evine inzivaya çekilir. Her sabah namaza camiye gitmektedir bir gün eve döndüğünde  Rumların İngilizlerle beraber  evinde arama yaptıklarını öğrenince  ailesiyle helalleşip silahını kuşanır ve eski çete arkadaşlarını bulup teşkilatlanırlar. Şile  Rumları eşkiyalığa başlamıştır,İngiliz işgalci bunlara silah ve cephane vermektedir. Sadık ve arkadaşları Rumları pusuya düşürüp öldürmeye başlar, cephanelikleri de basarlar. Daha sonrada Adapazarı üzerinden kuvvacılara katılır. Birinci ve İkinci İnönü savaşlarında ayak parmakları donduğu için sakatlanır. Sakarya savaşında  rahatsızlığı ilerlemiştir Ayaklarını kaybeder. Zaferden sonra emekli edilir.
  Gazeteci, romancı,pehlivan tefrikalarının  önde gelen isimlerinden Murat Sertoğlu’na ( 1911-1989 )  bir kurmay albay  gelir beraberindeki  kişi Bulgar Sadıktır. Murat Sertoğlu bu  ufak tefek ve sakat adamın efsane   Teşkilatçı olduğuna neredeyse inanamaz.  Sadık hikayesini Murat Sertoğluna anlatır , Sertoğlu bunları kaleme alır, hatıralar 1966 da basılır(İtimat yayın.) Murat Sertoğlu onu tanıdıktan sonra ölümüne kadar yalnız bırakmadığını  yazmaktadır.

Çocukluğumdan Bulgar Sadık adlı bir Yeşilçam filmini varlığını hatırlıyorum, başrolde vakitsiz giden  karakter oyuncularından Turan Seyfioğlu olacaktı. Hikaye gerçek miydi yoksa  masalmı ? hatıralara sahafta rastladım , alıp  okuyunca  Sadık ın eski adıyla Stoyan’ın varlığına inandım. Petersburg’  taki cephanelik sabotajını da emekli  bir askeri tarihçiye   sordum, olay gerçekmiş,  bizim bir zamanlar işte  böyle adamlarımız varmış. Bir de onları sinemaya aktaran “yerli ve milli “ sinemacılarımız. Şimdi Türk sineması “entel” oldu, böyle filimler de arşiv belgesi.  Zamane  sinemamız  yabancılaşmanın değirmenine su taşımakla meşgul.
  Cumhuriyet tarihçilerimizin   Bulgar Sadık ile ilgilenebileceğini sanmıyorum. Konuları “Lozan Güzellemesi “ile sınırlıdır, vakitleri yoktur.  Yunanlıların Tanzimat imarı Dedeağaç Limanının üstüne konduğundan bile haberleri yoktur, ya  Limni adası ,Mondros orada değil miydi ?   Çoğu da ATASE arşivine giremez  ve gazete okuyacak kadar bile eski yazı bilmez.   Belki Askeri Tarihçiler konuya eğilebilir. İnşallah ! N.sezgin    10.04.2016
 
 

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...