Selam
Bugün size anlatacağım öykü; reklamın gücü ve bize hayatı zindan eden, minik ama eziyeti büyük yaracıklar....
1900'lü yılların başı....
Claude C.Hopkins, farklı bir bakış açısı olan başarılı bir reklamcı..
Amerikalıları Schlitz birası içmeye ikna etmeyi başaran, bunu yaparken de; herkesin yaptığını ama söylemeyi bilemediğini reklamlarda belirterek, Schlitz birası şişelerinin "buharla temizlendiğini" reklamlarında özellikle belirten ve ürüne satış rekorları kırdıran,
Tarihçilerin, tüm protestolarına rağmen Kleopatra'nın Palmolive sabunlarıyla yıkandığını reklamlarında kullanarak milyonlarca kadının sözkonusu sabun markasını kullanmasını sağlayan,
Birçok markayı, geliştirdiği reklamları kampanyaları sayesinde ünlü hale getiren, "Reklamcılık Hayatım" adlı kitabında kazandığı paraları harcamanın zorluklarından bahseden dahi bir reklamcı....
O yıllarda Hopkins'in bir arkadaşı piyasaya yeni sunacağı Pepsodent adını taşıyan, nane tadını içeren diş macununun reklam kampanyasını hazırlaması için Hopkins'ten yardım ister. Hopkins ilk başta arkadaşının önerisini reddeder. Nedenini ise, diş macunu ile ilgili bilimsel açıklamaların sıradan insanlara anlatılmasının zor olduğunu söyler. O yıllarda artan unlu ve şekerli üretim nedeniyle Amerikan halkının diş sorunları oldukça fazlaydı.Birinci Dünya Savaşına asker alımı sırasındaki kontrollerde diş çürüklüğünün Milli Güvenlik unsuru olacak kadar önemli olduğu söyleniyordu. Dişini fırçalayanlar azınlıktaydı. Fırçalayanlar ise; sadece bu iş için geliştirilmiş tozlar kullanıyordu. Arkadaşının ısrarı üzerine, önemli bir hisse senedinin kendine devredilmesi koşuluyla öneriyi kabul eder. Ortaklıklarının ilk 5. yılında Pepsodent markası dünyada en iyi bilinen ve en çok satan ürünlerden biri olur. Tüm dünya diş macunu ile diş fırçalama geleneğini Hopkins sayesinde öğrendi denebilir.
Radyo ve Televizyonun olmadığı bir dönemde Pepsodent reklamlarının üçüncü haftasında talep aniden patlar. Arz- talebi karşılayamaz hale geldi. Sonraki 10 yıl içinde dünyada en çok satan markalardan biri Pepsodent oldu. Hopkins, Pepsodent kampanyasından şimdiki paraya göre kabaca 7 milyon dolar kazanır.
Hopkins 1900'lerin başında, 1990'larda anlaşılan alışkanlık oluşturmanın önemini sezmiş ve uygulamaya başlamıştı. Hopkins'in başarısı, bir takım pazarlama teknikleri kullanmasının yanında, -diş temizlemekte hiçbir temizleme etkisi olmamasına rağmen- onu diğer diş macunlarından ayıran nane tadını ön plana çıkarması olmuştu.
Buraya kadar pazarlamanın gücünü anlatmaya çalıştım. Şimdi gelelim günümüze......
Oral-B ve diğer diş macunu firmalarında çalışmakta olan Tracy Sinclair bir röportajında şöyle diyor :
"Diş macununu herhangi bir tada uygun olarak üretmemiz mümkündür. Yabanmersini, yeşil çay ve diğer 'yeter ki serinlik hissi versin' hissi, diş macununun daha iyi iş yapmasını sağlamaz. Sadece tüketenlere, diş macununun görevini yaptığına ikna eder. Günümüzde 'can atma duygusunu yaratma' pazarlamanın en önemli araçlarından biridir" diyerek açıklama yapmıştır.
Diğer bir marka uzmanı ise;
"Köpük bizim için büyük bir ödül döngüsüdür. Şampuanların köpüklü olması gerekmez ama köpük yaratan kimyasallar koyarız çünkü insanlar her saçını yıkadığında bunu bekliyor. Aynı şey çamaşır deterjanları içinde geçerli diş macunları içinde" diyor.
ve şöyle devam ediyor.
"Artık her marka Sodyum Lauret Sülfat'ı daha fazla diş macunu köpüğü yaratmak için kullanıyor. Bunun temizlemeye hiçbir etkisi yok ama insanlar ağızlarında köpükle meydana gelen doluluk hissettiklerinde kendilerini daha iyi hissediyorlar" diyor.
İşte suçlu burada.....Her anne gibi bende yıllardır çocuklarıma olabildiğince iyi bakmaya çalışıyorum. Meyvaları, vitaminleri, et-balık türevleri,evde yapılan çorbalar, evde yapılan yoğurt, ilkbahar başlarken köye büyümesi için gönderilen civcivler, köyden gelen tavuklar, yumurtalar, süt, tereyağ, tezekle gübrelenen binbir çeşit ağaçlardan elde edilen meyvalar, karbonhidrat-protein dengelemeleri ama bütün bunlara rağmen bitmek bilmez aft sorunu.......Yüksek ateş, biri bitmeden, diğeri başka bir yerden uç gösteren aftlar.....hatta bazen o kadar büyürdü ki; bu aftlar, dudakları şişerdi yavruların.....Arkasından doktorlar, tetkikler, tahliller...herşey normal.... Bağışıklığı düşmüş olabilir.. Yaa ben bu çocukların bağışıklığı düşmesin diye neler yapıyorum bir bilseniz diyorum ama...çözüm yok.Herşey stresten ve çevre kirliliğinden denilip geçiliyor....
Ortaokula, liseye giden çocukta ne stresi olabilir diye düşününce sınav stresidir deyip geçiyordum ama kafamdaki soru işaretlerine de bir türlü çözüm bulabilmiş değildim. Artık bu konu öyle bir duruma gelmişti ki; çocuk onkolojisinde yapılan tetkiklerden sonra, Behçet hastalığından bile şüphenilmeye başlanmıştı.
Geçenlerde bir radyo programına denk geldim ve Diş macunlarının içine konulan Sodyum Lauret Sülfat'ın geçmeyen ve sürekli tekrarlayan aftların ve uçukların baş sorumlusu olduğu öğrendim. Geçen haftaki Kurumsal İletişim dersimin de konusu "Reklamcılığın kökenleri ve gelişimi" idi. Sevgili Prof.Dr.Haluk Geray hocam bu konuları anlatınca bağlantıyı kurdum ve yazmaya karar verdim. Yani bu aralar yaptığım araştırmalar SLS'siz diş macunları ve şampuanlar hakkında.....
Hastalıksız ve sevgiyle kalmanız dileğiyle.......
Dişimizi koruyacağız derken ağzımızı yatalamaktayız yani. Eski usul karbonatla temizlemek mi lâzım bilemedim.
YanıtlaSilAman evet ya..Şampuan saçımızı döküyor, diş macunu bizi hasta ediyor. Ne yapacağımızı şaşırdık Handan
SilHiç aklıma gelmeyecek bir konuda ilginç bir yazı okudum, müthişti.
YanıtlaSilÇalışmalarında başarılar :))
Çok teşekkürler Şenaycım..:))))
SilAftlar zaman zaman benim de canımı sıkıyorlar ama anlatıldığı kadar sıklıkta yaşamıyorum. Yine de mümkünse hiç olmasalar memnun olurum. Bir malın tanıtımının önemi inkar edilemez ama işin içine yalan giriyor. Çok dikkatli olmamız gerekiyor. Teşekkürler...
YanıtlaSilEvet Rabia hanım "satta, nasıl satıyorsan sat" mantığından hareket edildiği için tehlikeli sonuçlar üretebiliyor. Gizli ikna yöntemi ile farkında olmadan bizde o çarkın içine giriyoruz. Ben teşekkür ederim.
SilÇok güzel bir yazıydı elinize sağlık. Çok önemli ve ilginç şeyler öğrendim. İnanılır gibi değil. Kapitalizm paramızı almak için bizi öldürmekten bile çekinmeyecek resmen.
YanıtlaSilHaklısınız çekinmiyor ve bizi yavaş yavaş zehirliyor. Çok teşekkür ederim Kadriye :)
SilSertaç bu konuda hiç bilgim yoktu...Sayende öğrenmiş oldum ...Aft derdimiz hiç olmadı ama ne gerek temizlemekte hiç yardımı olmayan katkı maddesine..Bende dikkat edeyim SLS'yi artık..Sevgiler
YanıtlaSilEvet sevgili Güliz çok çektik biz bu aft ve uçuktan..Bitmek bilmez bir çileydi.Şimdi diş macunlarını değiştirdim gözlüyorum.Kızım'ın ağzında yine aft çıkmak üzereydi.Küçüldüğünü ve ağrısının geçtiğini söyledi. Çok teşekkür ederim Gülizcim :)
SilSertaç Hanım harika bir yazı olmuş.
YanıtlaSilEşimde de biri bitip biri başlayan aftlar oluyor ağzında. Belki de nedeni bu, çok ilginç, gözlemleyelim bakalım ne olacak.
Teşekkürler.
Çok teşekkürler...bence de denemelisiniz. Arada bir çıkması normaldir ama böyle sizinki gibi bir çıkıp bir batması eziyet,ızdırap resmen....sevgilerimle :))
SilBende de sık sık olur özellikle damağımda gerçekten çok güzel ve açıklayıcı bilgiler vermişsiniz çok teşekkür ederim...çok dikkat edeceğim bundan sonra sevgiler...
YanıtlaSilUmarım faydasını görürsünüz. Deneyimlerimizi paylaşalım lütfen... Bende çok teşekkür ederim. Sevgiler :)
SilÖzellikle SLS'siz diş macunları ve şampuan arayanlar bana ulaşabilir,bu tarz sorunlara iyi gelecek önerim var... :)
YanıtlaSilTeşekkürler...uğrayacağım
SilSLS'nin zararlarını biliyorum ama işin bu boyutunu bilmiyordum. Bu yazı gerçekten çok faydalı olmuş, ellerine sağlık Sertaç. Hayatımızdan köpüren maddeleri acilen çıkarmamız gerektiğinin bir başka kanıtı olmuş bu yazı.
YanıtlaSilGül çok teşekkürler bildiklerimizi aktaralım lütfen...mutlaka birileri faydalanır. Öptüm seni :))
Silşampuanlar ve diş macunları,kafamda deli sorulara neden olan şeylerden bazıları!!!!
YanıtlaSilteşekkürler Sertaç.
sevgiler
Havvacım ben teşekkür ederim.SLS'siz ürün araştırma sonuçlarını bekliyorum çokkk öptüm :))
SilDahiyane reklamın gücü:) Alışkanlık yaratma arayışlarının başarılı sonuçları... Alışkanlıkların Gücü kitabında çok daha fazla örneğini görebilirsiniz. Bizleri nasıl yönetiyor ve yönlendiriyorlar:( Kaleminize sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilDediğiniz gibi istedikleri şekilde yönlendiriyorlar.Biz farkına vardığımızda iş işten geçmiş oluyor belki de...:( teşekkürler
SilAfttan sıklıkla muzdarip biri olarak doktora gittiğimde hep aynı yanıtı alırdım : "Stres ve beslenme yetersizliği." Bir gün karbonatlı su ile diş fırçalama ile ilgili bir yazı çıktı karşıma tabii denemedim. Ancak şimdi senden okuyunca yeniden dikkatim çekti mevzu.
YanıtlaSilKarbonatlı su için benimde çok olumlu düşüncelerim yok Burcu :( Aftlar çok can yakıyor denemekte fayda var sevgiler Ata'yı çokk öpüyorum
SilBu maddenin zararlı olduğunu duymuştum ama nedense pek irdelememiştim itiraf ediyorum...
YanıtlaSilAkşam eve gittiğimde hemen bakacağım diş macunuma, şampuanıma... Çok güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık ♥
Teşekkürler Şebnem yıllardır ayda 1-2 kez uğraşıyorum aftlarla...sls'siz diş macunu buldum.Deneyimliyoruz :)) sevgilerimle
Sildeneyimlerinin sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyorum o zaman :)
SilEşimde çok olurdu, bir yerde demir eksikliği diye okumuştum ama SLSden dolayı olduğunu bilmiyordum, sayenizde yeni bir şey öğrendim, teşekkürler..
YanıtlaSilEvet Demir eksikliği de yapıyormuş fakat sık sık tekrarlaması hoş değildi.Yılda 1-2 kez olsa neyse de...ortada hiçbir sebep yokken de çıkıyordu.Şimdi deniyoruz SLS'siz diş macununu..ben teşekkür ederim sevgiler
Sil