Günaydın
Ben bu sabah, mail adresime gönderilmiş, birçok güzel dizenin yazıldığı bir mail ile uyandırıldığımı söylesem yeridir.
Ömrümü çelmeseydi Bursa
Unuturdum o sokakları
Kalmazdı kaçamak günlerden
Bu ıslak gül kokusu da
Isırılmış elmaların tadı
Gizli sıyrıklar dudağımda
Dolaşıp durmazdı ürpertisi
Sularda, kuruyan otlarda
Rüzgarlı taş avlular, serin
Çınar gölgeleri aramazdım
Göçü yıktığım şehirlerde
Bir orman kadar ıssızdım
Bursa'yı sevdim ya, sanki
Kırgın bir aşk acısıyla
Sürüklenip gidiyorum
Yirmi yıldır oradan oraya
Yağmurlu bir güz akşamı
Dönecekmiş gibi Bursa'ya.....
Uzun uzun Bursa'yı ve yukarıdaki dizeleri yazan rahmetli Ahmet Uysal'ı anlatan bir maildi bu...romantik, masum, duygusal.... mailde belirtildiği gibi " ...şair dili yaşamı dokur..yani onu alelade olmaktan çıkartır, yeniden kurar ona mana katar" diyor.
Çok haklı şöyle bir çevreme bakıyorum da her yer gri-siyah.... sokaklar, binalar, asfalt yollar, parke taşlar, insanlar bile....eskiden o parke taşları çim tohumlarının üzerine dizerlerdi de aralarından yaşamaya çalışan yeşilcik çimler boynunu çıkarsın gökyüzüne doğru diye... o da yok artık... yere dökülen sararmış yaprakları çöpçüler süpürmesinler istiyorum. Kafamı kaldırıp mavi göğü seyretmek istiyorum.Yağmurda yürümek, insanların yüzünde gülümseme görmek istiyorum. Güzel haberler dinlemek istiyorum. Benim insanlarım, benim bir hayal kadar güzel ülkem bunları hak etmiyor...her yer gözyaşı, acı, endişe, kaygı...
Bu maile ihtiyacım varmış aslında... yıllar önce gördüğüm, hatırlamakta bile zorlandığım Bursa'ya götürdü. Beni bu dizelerle tanıştıran Tamer Uysal'a teşekkür ederim. İlkbaharda yani leylak-erguvan zamanı Bursa'yı tekrar görmem ve o aşık olunası sokaklarını tekrar adımlamam lazım....
Bursa: benim ütopyam,
hayal ülkem benim!
zaman kırıkları topladığım
leylak rengi şehir!
yosun kokusu biriktiren
evlerin evim olsaydı!
yağmurla ıslanan ince
yaz yolların yolum olsaydı!
mahfilde içilen sabah kahvesinin
buğusuna karışsaydı yüzüm.
setbaşı köprüsünden,kar sularına
düşürseydim yazdığım şiirleri....
Ahmet Uysal....
Benimde bu yayınım bütün Bursalılara, yolu Bursa'dan geçenlere ve Yunanistan'da Bursa hasreti ile yaşayan Bursalılara gelsin.....Sevgiler
vay,çok etkileyici,
YanıtlaSilcoğrafya,yada sosyal bilgiler kitapları,bu dönemde derslerin adı ne bilmiyorum,benim öğrenciliğimde böyle tanımlanırdı.hep savaşla elde edilmeyi överek,padişahlar,şahlardan bahsederek tarif ederdi,oysa sahiden de yuvayı yuva,memleketi memleket yapan rengi,kokusu,dokusudur değil mi?
özlem anca böyle güzel duygularla anlatılır,
sevgiler
Bilmene gerek yok Havvacım....aynı şeyler, değişen hiç birşey kitaplarda...evet öyle çok haklısın...rengi,kokusu,dokusu o evi ev yapan...benden de sana sevgiler
Silah ne güzel bir post olmuş bu böyle.. şiirler de anlatı da şahane.
YanıtlaSilhani demişsin ya sararmış yaprakları çöpçüler süpürmesin istiyorum diye.. aynen aynen bende öyle.
leylak rengine de kokusuna da hayran olduğum çiçektir..
ne iyi geldi bilsen.
sevgilerimle,
Teşekküler Sebuşcum...o sararmış yapraklara kadar nice çer çöp var süpürülmesi gereken :)))) baygın kokusu ile benim de en çok sevdiğim çiçektir leylak...sevgiler
SilHarika dizelerde ancak duygular bu kadar güzel ifade edilirdi. Nostalji insanın içindeki umudu körüklüyor .
YanıtlaSilUmudumuzu kaybetmeyelim...Umuttur bizi güzel günlere taşıyacak olan...çok teşekkürler sevgiler
SilNe güzel yazmışsın bizden de anneannemin memleketi tüm rumeline ve rumelililere sevgi ve selam olsun geçmişe dair görmeyi özlediğimiz o kadar çok şey varki bazı çiçeklerin kokusu bile değişti hepsini ancak hasretle anabiliyoruz mutluluk sizinle olsun sevgili Sertaç
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Mutluluğu hepimiz hakediyoruz. sevgiler :)
SilBir yerlere gitmek, görmek için kuş olmak gerekmiyor. Bazen böyle küçük şeyler hasretimizi gidermeye yetiyor. Ben de çok özledim Bursa'yı. 10 seneden fazla yaşadım orada.
YanıtlaSilYaa..Bursa sonra Alanya çok zor olmalı senin için..Bursa'yı bir an önce görmek için sabırsızlanıyorum.. Bursa'nın ne çok seveni varmış aslında....sevgiler
Sil