Selam
Ankara'da havalar çok soğudu. Hafif hafif kar yağmaya başladı. İnşallah devamı gelir çünkü geçen sene hiç kar yağmadığı için; Kızılırmak suyunu kullanmak zorunda bırakılmıştık.Tamam içmiyoruz, fakat banyo,tuvalet,bulaşık....Bütün yaz kaşınarak geçti..Hıı egzamada üstüne tuz biber oldu..Kokulu, sapsarı bir su.... Öğğğğğğ iğrençti...
Sağlık Bakanı televizyona çıkıp Ankara'nın suyu ile ilgili problem yok. Sadece rengi sarı demişti...Sevgili Büyükşehir Belediye Başkanımızda çıkıp, Kızılırmak suyunu içmişti yaaa...Hani tüm yaz neredeyse bebe, belik- yaşlı, genç hepimiz 2-3 ay süren, geçmeyen ishalden telef olmuştuk yaa...Zaten bu şahıslarda, o açıklamayı, Ankara'da kolera salgını başladı diyen, gezi ruhu taşıyan arkadaşların dedikodularından dolayı yapmak zorunda kalmışlardı yaa....O an aklıma bilin bakalım kim gelmişti? Taa ne zaman Rusya'da Çernobil patladığında, sağlık kuruluşları Karadeniz'de yetiştirilen çayları içmeyin.Hepiniz kanser olacaksınız diye bas bas bağırırken yine bir Sağlık Bakanı çıkıp;
-yoo çaylarımız çok güzel,hemde sağlıklı..bakın ben içiyorum bişey olmaz
-için için demişti yaa...
Uzmanlarda 10 yıl sonra sonuçlarını görürsünüz demişti de; gerçekten Karadeniz'de insanlar kanserden kırılmaya başlamıştı. Televizyonda, gazetede görmüştük.
Bu sebepten dolayı dua ediyorum
Ya rabbim Ankara'yı Erciyes'e çevir...Lütfen
Sevgilerimle