"Kamayı vurdum yire" Doğal bir Anadolu Türkçesi ile başlıyor.
...........
Martinim allı pullu
Ben almam senin gibi dulu
Alırsam kız alırım
Her yanı............
Martinim atılmayor
Martinim atılmayor
Ah şu uzun gecelerde yalınız yatılmayor. diye devam ediyor.....
Anadolu mozaiğinin Son tefçi kadınlarından biriydi Katina Farasapoulo........
2020 yılında vefat etti dinince dinlensin.....
Mehmet Söylemez "Yitik Vatan Türküleri" adlı kitabında; Anadolu türkülerini derlemek üzere Kuzeybatı Yunanistan'da bulunan köylere gitmiş uzunca bir süre Anadolu'dan mübadele ile göçen Anadolu Rumlarının yaşantılarına tanık olmuş ve atalarından gelen halen söyledikleri türküleri bulmak için yoğun bir çaba göstermiş. Aşağıdaki satırlar bu kitaptan......
Pella bölgesine bağlı olan Yanniça ili sınırlarında bulunan Agrosikia (mübadeleden önceki adı Gurbeş/Grubevci/Gruvişta) köyünde yaşayan Aleksandıros Yordanidis, Karaman ve Faraşa (Kayseri-Yahyalı-Çamlıca köyü) kökenli bir aileden gelen Yordanidis, köyde Türkçe konuşan yaşlılardan birisidir. Agroskia köyünün ilk yerleşimcilerinin tamamı Anadolu mübadilleridir. Köyün yarısı Pontuslu Rumlardan oluşurken, diğer yarısı Kapadokya kökenli Rumlardan oluşmaktadır.Türkçe konuşmasının yanında Anadolu'da konuşulan Rumca lehçelerden birisi olan Faraşa* lehçesini de konuşabilmekteydi.
**Yordanidis Faraşa dilinden genelde bizim dil veya Rumca diye söz ederken, Türkçe'yi sizin dil olarak ifade etmiştir. Yunanca içinse Yunanca demiştir.
Artık emekli olduğu için sadece müzisyenlik ve çalgı yapımcılığı yapan Yordanidis, geleneksel olarak Kapadokya Kemanesi adlı çalgıyı yapan tek isimdir. İç Anadolu'dan gelenler kendilerini ifade ederken diğer göçmenlerden ya da diğer Yunanlılardan farklılıklarını dilleri, kültürleri hatta yemekleri üzerinden anlatan İç Anadolu kökenli mübadillerin müzikleri de bu farklılıkları göstermektedir. Yordanidis, Karadeniz ezgisi çalarken sadece kemençe kullandığından kendisine neden bu türküyü kemane ile çalmadığı sorulduğunda;
Yordanidis ile sonraki gün görüştüğümüzde, köyüne yaklaşık 30 km mesafede olan ve yine mübadil bir köy olan Vathilakos'da (mübadeleden önceki adı Keçiler) bir eğlence olacağını ve o eğlencede bütün müzik işinin kendisinde olduğunu söylemesi üzerine yola çıkarak Vathılakos köyüne gittik. Kayseri, Develi,Satı ve Taşçı köylerinden gelen mübadiller ile Karadeniz kökenli Rumların oluşturduğu bu köy eski bir Türk köyü....köyün yaşlıları halen köyün Türkçe olan adını yani Ciciler'i kullanmaktalar.
Katina hanım Kayseri Ağırnas'la olan ilişkilerini şöyle anlatıyor:
Repertuarında Türkçe ve Faraşa Rumcası türküler olduğunu anlatan Katina hanım daha sonradan Yunanca türküleri de eklediğini söylüyor. Katıldığı eğlencelerde sadece def çalmayan Katina hanım aynı zamanda maşa çaldığını da söylemiştir. Akıcı ve anlaşılabilir Türkçe konuşan Katina hanım yaptığı yemeklerin isimlerini de Türkçe söylemiştir.
Yuvalama çorbası yapan Katina hanım kendi yaptığı kurabiyelere
-bu kete ben yaptım diyor.
"Kız anası kız babası eline mumlar yanası"adlı türküyü söylerken
"Biz bunu zamah gecesi okuruz, kız evden çıkarken güvey onu almaya geldiği zaman"
"siz kına gecesi diyorsunuz ama biz kına gecesi demiyoruz. Zamah demek herkes yanyana geliyor, bir araya geliyor demek.Bizde kına yakmak çok yok. Kız evden çıkarken ağlasın diye bu türküyü söylüyoruz" demiştir.
Mehmet Söylemez'in Yitik Vatanın Türküleri adlı kitabından
Kayseri'den Selaniğe tüm mübadillere selam olsun....sevgilerimle