30 Eylül 2015 Çarşamba

KARADUT SUYU !!!!!!!!!


BOYALI SU

Selam
Kocaman kocaman yazılarla KARADUT SUYU 1 TL yazıları Ege sahil şeridini kaplamış durumda....İlk önceleri pek dikkatimi çekmese de, sonradan bu suları Ankara'da da görmeye başlayınca üstüne eğilmenin vaktidir dedim...Pet şişelerde, uyduruk bir etiketle satılıyor. Üzerinde her tür hastalığa iyi geldiği yazıyor, nerdeyse ölümsüzlük suyu diye satacaklar....Bir ara bende küçük şişesini 5 TL'ye almıştım. Tortusuz, berrak mı berrak bordo renkte bir su...Bir şişeyi içtim fakat içerken ağzımda bıraktığı kimyasal tat hiç hoşuma gitmedi. Daha sonra sürekli kahvaltılıklarımı aldığım mandıra da ikram ettiler, satmaya çalıştılar, beğenmediğim için almadım. Birkaç gün sonra baktım eşime hediye etmişler o da almış gelmiş...günlerce buzdolabında durdu bakıyorum dibine, tortu falan yok.. huylanmaya başladım yavaş yavaş...tamam karadut gibi kokuyor, tadı da öyle fakat var bir şey var beni rahatsız eden...... Çocuklarım küçükken eczanede satılan Dut Şurupları vardı. Meme emen bebeklerin ağzında çıkan pamukçuklar için, bir de aftlar için kullanılırdı. O kadar iyi gelirdi ki ağrısını,acısını hemen dindirirdi. Sizin için gittim aktardan aldım 25mg.5 TL. :))

 Duyarlı vatandaş damarım tuttuğundan dolayı, şimdi gelelim kafamın içindeki soru işaretlerine......

Şöyle  düşünelim; çevrenizde, köyünüzde, yazlık evinizin çevresinde, yol boylarında hiç karadut ağacı gördünüz mü? Ben bir tane biliyorum o da iş yerimin arka tarafında bir apartmanın bahçesinde.... meyvelerini de elimiz, üstümüz başımız batacak diye kimse yiyemez. Olgunlaşır, dökülür...Karadutun kurusunu bile zar zor bulurken bu kadar bol-bereketli suyunu, çayını orada burada sık sık görmek beni ciddi anlamda kuşkulandırıyor.

Şimdi bir de anlattığım durumun tam tersini düşünelim..... 

Diyelim ki....  karadut ağacı ekimi destekleniyor ve tarlalara karadut ağacı dikildi onlarda meyve vermeye başladı da o yüzden bu kadar karadut suyu bol..... o zaman neden bu karadut suları boyalı su gibi??? dibinde ne tortusu, ne de posası var! Nasıl bir sıkma sistemi ki bu; hiçbir meyve kalıntısını suyunun içine geçirmiyor? 
Dalyan,Fethiye,Dalaman,Köyceğiz,Göcek yollarında nar ve portakal suyu satılıyor. O kadar yoğun ki posadan içemiyoruz. Miss gibi doğal....Ama bu karadut suları :(((

Kafamda deli sorular....Bu konuda bir fikri ya da bilgisi olan varsa lütfen benimle paylaşsın....Yoksa ben bunların %100 boyalı su olduğuna inanacağım.

                                                                                           Sevgiler



BOYALI SU



27 Eylül 2015 Pazar

İÇİNE Mİ DOĞDU?



ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ

Sevgili Deep'in 
Şu yayınında  benim için yazdıklarını okuduğumda şaşırdım. Sanki biliyormuş gibi yazmış...içine doğmuş diyelim..(iyi kalpli olduğun tescillendi Deep) Yazıyorum madem, bari bilerek yazayım dedim ve  Ağustos ayında başvurumu yaptım. Mülakata çağrıldım, kabul edildim veeee Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde yüksek lisans yapmaya başladım. 
Uzun zamandır düşündüğüm bir durumdu. Umarım bu uzun soluklu maratonu başarabilirim...Şu anda çokk mutluyum. Her şey  mübadele için :)))
                                                                                        Sevgiler 




2 Eylül 2015 Çarşamba

ORTADOĞU-TÜRKİYE-MİDİLLİ HATTI


Onlar; Hırıstiyan- yaşlı- modern batının, Müslüman-genç- doğulu köleleri.....
İç karartıcı ülke gündemimizin ardından bazen haberlerde kısacık; 
-Ege denizinde bilmem kaç tane kaçak, Yunan adalarına geçmek isterken Sahil Güvenlik botu tarafından yakalandı.....
-Boğulan kaçaklar denizden çıkarıldı diye haber veriyorlar ya...işte bu haber, hiç böyle azımsanacak türden bir haber değil...
Gördüğümüz kadarıyla, büyük organizasyonlarla gerçekleştirilen, büyük çapta bir olay....


MİDİLLİ MÜLTECİ


MİDİLLİ

 İnsanlık dramı var şu anda bu üçgende....
basiretsiz liderlerinin ateşin kucağına ittiği insanlar onlar....hayatın sıfır noktasındalar....bazılarının üstlerinde sadece kıyafetleri var, bazılarında ise;bir naylon torba..o kadar...

İNSAN KAÇAKÇILIĞI

Yukarıda gördüğünüz şehirler arası bir yol...mülteciler güneş batar batmaz yürümeye başlıyor,sabaha kadar yürüyorlar.


Türkiye'de balon satışlarında patlama yaşanıyormuş bu aralar..... neden diye araştırdıklarında ortaya ne çıkmış dersiniz....deniz yoluyla kaçacak olanlar balonun içine parasını ve cep telefonunu koyuyormuş da ondan....

Şehirler arası yollarda sürekli yürüyorlar..ilk gün nereye gittiklerini biliyorlar mı acaba diye düşünmeden edemedik..Birkaç gün sonra anladık ki; Mitilini'ye gelmeye çalışıyorlar.Gümrük burada...Mülteciler deftere burada kaydediyorlar. Evraklarını burada alabiliyorlar. Sağda solda  patlamış zodiac botlar, turuncu can yelekleri var.  

Türkiye'de yaşayanların aksine dilenmiyorlar. Paraları var. Midilli ekonomisini canlandırmışlar.Kafasını kullanan Yunanlılar zengin olmuş....o ka yani...


İNSAN KAÇAKÇILIĞI


Topluca yaşadıkları yerler var...Arabalarına yiyecek,içecek yükleyen Yunanlılar burada satış yapıyor.



İNSAN KAÇAKÇILIĞI

Burası gümrüğün yan tarafı


MÜLTECİLER

Yerel feribotlardan bilet almaya çalışıyorlar.Alabilenler 3.sınıf insan olarak, feribota binip Atina'ya doğru yola çıkıyor.Aklıma Titanic filmi geldi, aristokratlar üstte, avam takımı altta yolculuk yapıyordu ya sonrada batarken sandallara alınmamışlardı:(            yıllar geçiyor ama değişen hiçbir şey yok bu dünya düzeninde 
Aynı tas, aynı terane..sadece köle yapılacak insanlar farklı

İNSAN KAÇAKÇILIĞI

Mitilini'ye yanaşan feribotlara binebilmek için çabaları inanılmaz....nefes nefese koşuyorlar.
iNSAN KAÇAKÇILIĞI

İnsanlık onuruna aykırı olarak her yerdeler
Araba kullanırken çukurlara girmemek için uğraşırsın ya burada da mültecilerin ayaklarını ezmemek için dikkat etmek zorundasın.

MİDİLLİ

Biz dönüş için feribota binerken, 15 kişilik küçük bir grup yakalanmıştı. Botları batmış, içlerinden biri boğulmuş indirmişler yaşayanları tek sıra halinde dizmişler, giysileri ıslak...bir kadın var içlerinde utanç içinde kapatmaya çalışıyor elleriyle üstünü... biz dehşete kapılmış şekilde onlara bakıyoruz, onlarda bize bakıyor utanç içinde....Önümüzden geçiriyorlar boğulan arkadaşlarını onlarda hiç tepki yok....alışmışlar...öleni düşünüyorum....Neler yaşa gel, bilmediğin bir denizde öl, bilmediğin topraklara gömsünler seni.... geride kalanın varsa eğer, sana ne olduğunu hiçbir zaman bilemesin başında dua okuyanın olamasın.....
MÜLTECİLER

Onların "Ya İstiklal Ya Ölüm" diyen bir Ataları yok tabii ki....Memleketlerinde iktidarda bulunanlarda; gaflet,dealet ve hıyanet içinde bulunduklarından dolayı, fakirlikle yollara düşmüşler nereye gittiklerini bilmeden..... gördüklerimiz hep gençti.Anlaşılan anne-babalar çocuklarını kaostan,savaştan kurtarmak için paralarını denkleştirip  göndermişler.

Burada gördüklerimden sonra anladım ki; korkunun iki çeşidi varmış...
Ya  korkuyla hiç  tanışmamışsındır o yüzden korkmazsın...
Ya da dibine kadar korkuyu yaşadığın için artık hiçbir şeyden korkmazsın....kaybedecek bir şey yoktur çünkü.....Yaşamak (buna yaşamak denirse artık) için ölümü göze almaktan başka....

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...