Selanikli bir Türk postacı
İstikbal gazetesi Şubat 1924'de verdiği bir haberde, Trabzon'da iskân edilecek mübadillerden 1800 kişilik ilk kafilenin birkaç güne kadar şehre çıkacağını ve emvali metrukeden tahliyesi gereken evlerin listesinin hazırlandığını bildirdi. Mübadele İmar İskân Vekâletinin emvali metrukenin tahliyesiyle ilgili talimatnamesinin yayınlanmasından sonra Trabzon İskân Müdürlüğü emvali metruke evlerin tahliyesine başladı. Bu evlerin bir kısmına memurlar yerleşmişti.
1924 yılı Nisan ayının sonlarında Dramalı 1500 mübadil Sakarya vapuruyla Akçaabat'a geldi. Bu ilk mübadil kafilesi Akçaabatlılar tarafından çok iyi karşılandılar. Kırk ev boşaltıldı, ayrıca bir ilkokul tatil edilerek mübadillerin iskânına ayrıldı. İlk gün kaza halkı adına yemek dağıtıldı. Mübadillerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşmaktaydı. Erkeklerin çoğunu Bulgar harbinde (Balkan Savaşında) kaybettiklerini söylüyorlardı. Bu arada mübadele yoluyla Türkiye'den Yunanistan'a giden Rumların soygunculuğundan şikayet ediyorlardı. Yanlarında çok sayıda koyun ve inek getirmiş olmaları, bunların hemen köylerde iskân edilmelerini zaruri kılıyordu.
Ne var ki mübadiller geldikleri yeni çevreye uyum sağlayamadılar. Akçaabat kendilerine çok fazla gurbet hissi veriyordu. Akçaabat daha ziyade tütün ziraatine elverişliydi. Kendilerinin sürü sahibi ve yaylacı olduklarını söyleyerek hükümetten uğraşı alanlarına uygun yerlere gönderilmelerini istiyorlardı. İstikbâl gazetesi bunların Gümüşhane'ye nakledilmelerinin uygun olacağını dile getiriyordu.
Drama'nın Çalıbaşı ve Duspat köylerine mensup bu mübadillere Balıkesir'e gitmek üzere vesika verilmişti. Ancak bu karar sonradan değiştirilmiş ve kendileri Akçaabat'a çıkarılmıştı. Bir taraftan Balıkesir'e sevk etmek amacıyla Çanakkale'ye gönderdikleri sürülerini düşünürken büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Yaylacı olan bu mübadiller hayvancılıkla geçiniyorlardı. Köylerine bağlı yaylalar Bulgaristan topraklarında kaldığı için son senelerde tarımla uğraşmaya başlamışlardı. Köylerinde geniş topraklara sahip olduklarından tarımı kara saban ile yapıyorlardı. Akçaabat'ta olduğu gibi toprağı kazma ve bel ile işlemeyi bilmiyorlardı. Hükümet bunları ilçeye bağlı köylere iskân etmek isteyince kendilerinin yaylacı olduklarını bu dar topraklarda barınamayacaklarını söylediler. Kendilerini buraya sevk eden Kavala'da ki mübadelen komisyonundan şikayet ederek bizi Balıkesir'e gönderiniz, zaten sürülerimiz oraya gitti diyorlardı. Akçaabat'a tütüncü çiftçi mübadillerin yerine yaylacılar gönderilmişti. Böyle giderse yarın Gümüşhane'ye tütüncü gönderilmeyeceğinden nasıl emin olunabilirdi. Tütüncü muhacirler Sinop'a iskân ediliyor, yaylacılar Akçaabat'a getiriliyordu.
Vekâlete yaptıkları müracaattan bir sonuç alamayan mübadiller onar-yirmişer kişilik kafileler halinde deniz ve karayoluyla Balıkesir tarafına gitmeye başladılar. Gülcemal vapuruyla çok sayıda mübadil geri döndü. Balıkesir'de daha iyi barınacaklarını ,koyun ve ineklerine kavuşacaklarını umuyorlardı. Mübadele İmar İskân Vekaleti Müsteşarı Ankara'da Yenigün gazetesinde yayınlanan demecinde Akçaabat'ta iskân edilenler dördüncü derecede tütüncülerdir. Binaenaleyh yalnız tütünle geçinemezler, arazi müsaittir, biraz da çiftçilik ile meşgul olurlar, dedik. Fakat bunlar neresi olduğunu bile bilmedikleri Balikesir'i istiyorlar. Balkıesir'de yer yok diyordu.Vekalet Akçaabat'a ilk gelen iki köy halkının müracaatları üzerine buraya bir müfettiş gönderdi. Barınamayacaklarına kanaat getirince bunlardan bir kısmı Safranbolu'ya, bir kısmı da Kelkit'e sevk edildi. İstikbal bunların tütüncü olmadıklarını ve Akçaabat'ta ziraat yapamayacaklarını, zira kendilerinin bizim kadınlarımız ve erkeklerimiz bel ile ziraat yapamazlar. Biz ova adamlarıyız; çift ile bu işi yapmaya alışmışız. Hâlbuki burada arazi dar ve sarptır biz işleyemeyiz. diyorlardı.
Akçaabat'a gelen mübadiller başka bir yere gidebilmek için birçok gerekçe ileri sürüyorlardı. Bir bölümünün Safranbolu'ya sevkinden sonra geri kalan üç mahalle halkı da biz çorap, aba yapar satarız.Koyun inek besleriz. Bunların buralarda revacı ve yapılması imkânı yoktur. diyorlardı. Burada kaldıkları taktirde hamallıktan başka bir iş yapamayacaklarını, halbuki köyde oturup şehirde hamallık yapılamayacağını ve aslında kendilerinin bu işin ehli olmadıklarını ifade ediyorlardı.
Trabzon daki mübadillerin iskânlarındaki başarısızlıklar, sosyal hayatı da olumsuz etkilemeye başlamıştı. Bir süre sonra Akçaabat'ta mesken sıkıntısı baş gösterdi. Şehirde kalan mübadiller tahliye edilen Rum emvali metrukelere yerleştiriliyordu. Halkın çoğu Rus işgalinin kalkmasından sonra geri dönüşlerinde evlerin yakılıp yıkıldığını görünce Rum evlerine yerleştirilmişti. Dört seneden beri bu evlerde oturuyorlardı. Geri kalan kısmı ise sonradan mübadeleye tabi Rumlardan kalan evlere yerleşmişlerdi ki kendilerine ait evleri olmasından dolayı bunların çoğu işgal ettikleri bu evleri kolayca boşaltıyorlardı. Dört sene önce Rum evlerine yerleşenlerden çoğunun taşınacak bir evi olmadığından bu uygulama yeni bir huzursuzluğa sebep oluyordu.
Diğer yandan devletin iskân için gösterdiği tüm çabalara rağmen mübadiller Akçaabat yakınındaki Ahanda sahilinde toplanarak burada duramayız, gideceğiz diyorlardı. Mübadillere ait hayvanlarda çevrede ekili araziye zarar vermeye başlamışlardı.
İlk iskân teşebbüsünün başarısızlığı karşısında, Akçaabat'a daha sonra mübadil gönderilmediği anlaşılmaktadır. Trabzon İskân Müdürlüğü'nün geleceğini bildirdiği 1100 Kavala mübadilinin nereye iskân edileceğinin belli olmadığı, ancak Gümüşhane'ye iskân edilmelerinin uygun olacağı tavsiye ediliyordu. Mübadelenin tamamlanmasından sonra Ağustos'tan itibaren İstikbâl gazetesinde mübadeleyle ilgili haberlere pek yer verilmemiştir.
Karadeniz'de İsyan Mübadele ve Propaganda kitabı syf 295-298
İsmail Hakkı Demircioğlu, Rahmi Çiçek, Mehmet Okur
Sevgilerimle
MEJDEL KÖYÜ LÂKAPLARI
*Adil oğulları *Bacak oğulları
*Palan oğulları
*Kara Emin Oğulları
*Tuna oğulları
*Ömer oğulları
*Hasançoğulları
*Şeyh oğulları
*Hatip oğulları
*Hacı oğulları
*Kaynak oğulları
*Bekir Oğulları
*Keleş Oğulları
*Sait Oğulları
*Kara Alioğulları
*Baçan oğulları
*Palahan oğulları
*İmamlar
*Kara Hasan Oğulları
*Feyzullah oğulları
*Derviş Oğulları
Mübadelede Mejdel köyünden 80 Aile Türkiye'ye gelmiş.