11 Ocak 2020 Cumartesi

KOZANA SARIHANLAR KÖYÜ 1915 SEÇMEN KAYITLARI




Selam
Sarıhanlar Kozana'ya bağlı 52.köy....Aile tarihlerini merak eden 3.kuşak mübadiller için aşağıdaki listeler çok önemli.....çünkü her birinin lakapları mevcut ve anlaşılabilir  biçimde.......Fotoğraflar da Sarıhanlar köyüne ait  günümüzden kareler, bazı lakaplar "Karamanlı" Karamanoğulları soyundan geldiğimizin bir işareti olabilir mi sizce? Aşağıdaki makale ise Bruce Clark'ın "İki kere yabancı"adlı kitabından.......




Lozan Antlaşması sonunda,yeni sakinler edinip eskilerini kaybeden her bölge gibi, Kuzey Yunanistan yaylaları, hala nüfus mübadelesinin ve bunun kalıcı sonuçlarının dikkat çekici izleriyle dolu...örneğin Grebena yakınlarındaki Megalo Sirini köyünde karşınıza çıkan bir zengin evinde, siyahlar içinde bir yaşlı ninenin doğum yeri Anadolu'nun bir lehçesiyle Türkçe konuştuğunu, orta yaşlardaki kızlarının bu Türkçe ile Yunanca arasında gidip geldiklerini duymak mümkün...
Megalo Sirini'de yerel halktan bir belediye başkanı köylüleriyle anlaşmak için Türkçe öğrenmek zorunda kalmıştı. Polis ise; gayri resmi Türkçe-Yunanca çevirmenlerin yardımı olmaksızın iş göremez haldeydi. 



Grebena'nın yaşlıları deyince Müslüman komşularını çok az da olsa hatırlayan doksanlıkların anılarıyla, nüfus mübadelesi algısı yaşam deneyiminden ziyade devlet ideolojisine dayanan az daha genç olanların anıları arasında şaşırtıcı bir fark var. Biri erkek biri kadın iki kardeşin şu anı parçacıklarına bakın örneğin....önce Kuzey Yunanistan'da Grebena'da 1910 civarında doğmuş bir hanım olan Eleftheria'yı dinleyelim:


"Müslümanların şehrimizden ayrıldığı 1924 yılından öncesi hala aklımda....onlar Yunanca konuşurlar, bizimle aynı işi yaparlardı; küçük esnaf, tüccardılar.Bazıları koyun, keçi sahibiydi. Gittikleri günü hatırlıyorum. Kimi eğildi toprağı öptü, kimi yanına taslar dolusu toprak aldı. İyi insanlardı. Erkekleri bizim cenazemize katılırdı. Bayramlarda, yortularda birbirimize yiyecekler götürürdük. Domuz olmadığı sürece bizim bütün yiyeceklerimizi kabul ederlerdi. Düzgün insanlardı, bizden ayrılırken ağladılar......"



İkincisi Athanasios, Elefteria'nın kardeşi....1915 yılı civarında doğmuş.
"Burada bizimle yaşamaya gelen göçmenler başta gözümüze çok tuhaf göründü. Ya Türkçe ya da Yunancanın bizim anlayamadığımız bir lehçesini konuşuyorlardı. Yedikleri, giydikleri davranışları farklıydı. Yayla çobanıydılar, buzağıları vardı, yoğurt yapıyorlardı. Sebze bahçeleri yarattılar; domates,biber ile her türlü sebzeyi ekiyorlardı. Bize yeni yemekler öğrettiler. Ama sonuç olarak bizim gibi Yunanlıydılar. Onlara yardım etmek boynumuzun borcuydu, birbirimizi kabullendik. Bir iki kuşak sonra yerlilerle göçmenler arasında evlilikler başladı. Ama buradan ayrılan Müslümanlara gelince, o da başka bir hikaye......Türktü onlar, mecburen gideceklerdi......"


..................
İnsanların yerini değiştirmek binaların medeniyetlerin yerini değiştirmekten daha kolay..... üstelik bir kere yerlerini değiştirdiniz miydi, onları her şekilde yeniden programlamak mümkün....nüfus mübadelesinin gerisindeki mantıkta kısmen yatan işte buydu. Ancak bu büyüklükteki sayılara yeniden biçim vermek, onlara kendilerini ve kimlikleri hakkında yeni bir bakış açısı kazandırmak hiçbir zaman yumuşak bir süreç olarak yaşanmıyor. Bu herşeyden önce insanların bazı duygularını onların hala kendilerinin ya da büyüklerinin yaşamış olduğu topraklara bağlayan duygularını bastırmaya zorlamak demek....aynı zamanda kendileriyle yeni hemşehrileri arasında var olabilecek herhangi bir farklılığı inkar etmeye teşvik etmek demek....
Nüfus mübadelesi Anadolu'nun Müslümanlaştırılması, Güney Balkanların ise tümüyle Hırıstiyanlaştırılması sürecinin nihai olarak soğukkanlılıkla tamamlanmasıydı.




Avrupa tarihinin bu olağanüstü hikayesinden etkilenen sadece göçmenler değildi. Modern Türkiye ve modern Yunanistan toplumlarının nüfus mübadelesiyle biçimlendiğini söylemek herhalde abartılı olmaz. diyor  Bruce Clark "İki kere yabancı" adlı kitabında....





52-SARIHANLAR-ALONAKİA

8557
Adem
Halil Hoca Oğları
İsmail
1844
Çiftçi
8558
Ahmet
Kelep Oğlu
İsmail
1862
Çiftçi
8559
Arif
Kara Osman Oğlu
Osman
1857
Çiftçi
8560
Abtul
Kara Osman Oğlu
Arif
1880

8561
Abedin
Kara Osman Oğlu
Arif
1889
Çiftçi
8562
Ahmet
Kara Oman Oğlu
Osman
1864
Çiftçi
8563
Ahmet
Pepis Oğlu
Lutfi
1889
Çiftçi
8564
Ali
Cenip Oğlu
Mahmut
1887
Çiftçi
8565
Aziz
Halil Oca Oğlu
Memet Ali
1877
Çiftçi
8566
Ahmet
Halil Oca Oğlu
Mehmet
1877
Çiftçi
8567
Adil
Keleş Oğlu
Osman
1885
Çiftçi
8568
Abdurahim
Kara Oman Oğlu
Sait
1890
Çiftçi
8569
Adem
Cibiler Oğlu
Bidula
1879
Çiftçi
8570
Ali
Cibiler Oğlu
Sadula
1880
Çiftçi
8571
Arslan
Hatip Oğlu
Halil
1876
Çiftçi
8572
Apturahim
Halil Oca Oğları
Arif
1860
Çiftçi
8573
Arif
Mimis Oğlu
Mehmet
1887
Çiftçi
8574
Arif
Sali Bekir Oğlu
Mahmut
1889
Çiftçi
8575
Aptul
Hatip Oğlu
Mustafa
1886
Çiftçi
8576
Veli
Topal Hasan Oğlu
Hasan
1853
Çiftçi
8577
Veli
Halil Oca Oğları
Hasan
1892
Çiftçi
8578
Veisel
Topal Hasan Oğlu
Osman
1886
Çiftçi
8579
Yasidin
Halil Oca Oğları
Sait
1890
Çiftçi
8580
Yakup
Halil Oca Oğları
Ali
1885
Çiftçi
8581
Yaser
Halil Oca Oğları
Latif
1870
Çiftçi
8582
Yasidin
Cibeler Oğlu
Heredin
1892
Çiftçi
8583
Elias
Kırçe Oğlu
Abdula
1854
Çiftçi
8584
Emin
Halil Oca Oğları
Sadula
1872
Çiftçi
8585
Emin
Abdula Oğlu
Recep
1868
Çiftçi
8586
Zulfikâr
Celet Oğlu
Selim
1866
Çiftçi
8587
Zemin
Ebil Oğlu
Yaser
1892
Çiftçi
8588
Zemin
Halil Oca Oğları
Hasan
1890
Çiftçi
8589
Zimal
Abdula Oğlu
İbraim
1890
Çiftçi
8590
İdris
Halil Oca Oğları
İsmail
1852
Çiftçi
8591
İsmail
Halil Oca Oğları
Adem
1892
Çiftçi
8592
İzet
Kara Oman Oğlu
Arif
1882
Çiftçi
8593
İzet
Celet Oğlu
Zekirya
1892
Çiftçi
8594
İslam
Salçe  Oğlu
Kerim
1854
Çiftçi
8595
İsmail
Canip Oğlu
Sali
1864
Çiftçi
8596
İdris
İsmail Oca Oğlu
Husein
1882
Çiftçi
8597
İzet
İsmail Hoca Oğlu
Husein
1880
Çiftçi
8598
İsmail
Salçe Oğlu
Emin
1889
Çiftçi
8599
İlias
Pılefçi***Oğlu
Ali
1880
Çiftçi
8600
İbiş
Salçe Oğlu
Ali
1841
Çiftçi
8601
Kerim
Celet Oğlu
Lutfi
1888
Çoban
8602
Kazım
Kara Osman Oğlu
Mustafa
1882
Çiftçi
8603
Kazım
Habul Oğlu
Suliman
1892
Çiftçi
8604
Lutfi
Pipis Oğlu
Latif
1857
Çiftçi
8605
Latif
Keleş Oğlu
Ali
1864
Çiftçi
8606
Lütfi
Celet Oğlu
Memet Ali
1868
Çiftçi
8607
Mehmet
Canip Oğlu
Maksut
1854
Çiftçi
8608
Mumin
Canip Oğlu
Veli
1873
Çiftçi
8609
Bekir
Alibi Oğlu
Hasan
1871
Çiftçi
8610
Mahmut
Canip Oğlu
Latif
1853
Çiftçi
8611
Mustafa
Celet Oğlu
Hasan
1858
Çiftçi
8612
Mahmut
Met Oğlu
Osman
1884
Çiftçi
8613
Mahmut
Sali Bekir Oğlu
Mehmet
1852
Çiftçi
8614
Behlül
Abtula Oğlu
Abtula
1870
Çiftçi
8615
Murat
Halil Oca Oğları
Muzefer
1880
Çiftçi
8616
Mahmut
Met Oğlu
Mehmet
1891
Çiftçi
8617
Mehmet
Celet Oğlu
Lutfi
1891
Çiftçi
8618
Mehmet
Halil Oca Oğları
Suliman
1890
Çiftçi
8619
Mustafa
Kara İbraim Oğlu
Kamper
1852
Çiftçi
8620
Bekir
İsmail Hoca Oğlu
Husein
1888
Çiftçi
8621
Mumin
Kırçe Oğlu
Emin
1886
Çiftçi
8622
Mustafa
Hatip Oğlu
Omer
1848
Çiftçi
8623
Mustafa
Kara Osman Oğlu
Sait
1884
Çiftçi
8624
Mumin
Tatak Oğlu
İslam
1861
Çiftçi
8625
Mustafa
Topal Hasan Oğlu
Husein
1873
Çiftçi
8626
Bazezit***
İslam Oğlu
İslam
1862
Çiftçi
8627
Mehmet
Hatip Oğlu
Sali
1837
Çiftçi
8628
Memed Ali
Memed Alibi Oğlu
Ali
1837
Çiftçi
8629
Mustafa
Habil Oğlu
Suliman
1889
Çiftçi
8630
Mumin
Hatip Oğlu
Suliman
1888
Çiftçi
8631
Murat
Topal Hasan Oğlu
Osman
1889
Öğretmen
8632
Beidula***
Halil Oca Oğları
Abdurahman
1891
Çoban
8633
Mehmet
Memiş Oğlu
Mustafa
1839
Çiftçi
8634
Mumin
Topal Hasan Oğlu
Hasan
1834
Çiftçi
8635
Mustafa
Pilefçi***Oğlu
Ali
1884
Çiftçi
8636
Nuredin
Halil Oca Oğları
Sait
1884
Çiftçi
8637
Dervis
Alibi Oğlu
Ali
1893
Çiftçi
8638
Demurse
Kara İbraim Oğlu
Veli
1886
Çiftçi
8639
Necip
Hatip Oğlu
Husein
1873
Çiftçi
8640
Dervis
Hatip Oğlu
Mustafa
1888
Çiftçi
8641
Nuredin
Canip Oğlu
Mimin
1878
Çiftçi
8642
Necip
Halil oca Oğları
Mimin
1866
Çiftçi
8643
Osman
Canip Oğlu
Veli
1879
Çiftçi
8644
Osman
Met Oğlu
Sulüman
1858
Çiftçi
8645
Osman
Çıtah Oğlu
Husein
1890
Çiftçi
8646
Osman
Halil oca Oğları
Mamut
1866
Çiftçi
8647
Osman
İslam Oğlu
Yusman***
1870
Çiftçi
8648
Omer
Alibi Oğlu
Memed Ali
1875
Çiftçi
8649
Osman
Topal Hasan Oğlu
Hasan
1850
Çiftçi
8650
Omer
Hatip Oğlu
Rusen
1889
Çiftçi
8651
Rusen
Celet Oğlu
Selim
1846
Çiftçi
8652
Resul
Celet Oğlu
Rusen
1884
Çiftçi
8653
Rasim
Keleş Oğlu
Celil
1888
Çiftçi
8654
Rifat
Halil oca Oğları
İbraim
188*
Çiftçi
8655
Rahim
Abdurahim Canip oğlu
Hasan
1881
Çiftçi
8656
Rüsen
Kırçe Oğlu
Fezula****
1842
Çiftçi
8657
Rahim
Çıbıler Oğlu
Sadula
1892
Çiftçi
8658
Rüsen
Mimis Oğlu
Mustafa
1862
Çiftçi
8659
Rifat
Çıbeler Oğlu**
Latif
1893
Çiftçi
8660
Rüsen
Hatip Oğlu
Omer
1852
Çiftçi
8661
Sait
Halil oca Oğları
İsmail
1854
Çiftçi
8662
Saadet
Keleş Oğlu
Ahmet
1891
Çiftçi
8663
Semsedin
Celet Oğlu
Rüsen
1890
Çiftçi
8664
Suliman
Salçe Oğlu
Kerim
1864
Çiftçi
8665
Salim
Sali Bekir Oğlu
Mahmut
1890
Çiftçi
8666
Suliman
Sali Pelevan Oğlu
Karaman
1868
Çiftçi
8667
Sali
Sali Pelevan Oğlu
Karaman
1879
Çiftçi
8668
Sali
Halil oca Oğları
Omer
1889
Çiftçi
8669
Sebedin
Aburaman Oğlu
Hasan
1886
Çiftçi
8670
Sefedin
Halil oca Oğları
Sadula
1878
Çiftçi
8671
Suliman
Halil oca Oğları
Emin
1854
Çiftçi
8672
Sefik
Halil oca Oğları
Uzeir
1893
Çiftçi
8673
Suliman
İsmail oca Oğlu
Yahe***
1864
Çiftçi
8674
Selahidin
İsmail oca Oğlu
İsmail
1880
Çiftçi
8675
Sahip
Çıtah Oğlu
Husein
1875
Çiftçi
8676
Sahrule**
Kırçe Oğlu
Mustafa
1866
Çiftçi
8677
Sehabıdin
Kırçe Oğlu
Halil
1883
Çiftçi
8678
Semo
Çıtah Oğlu
Mımin
1893
Çiftçi
8679
Sali
Sali Bekir Oğlu
Selim
1878
Çiftçi
8680
Sadula
Çıbıler Oğlu
Ali
1854
Çiftçi
8681
Sebedin
Çıbıler Oğlu
Sadula
1890
Çiftçi
8682
Suliman
Hatip Oğlu
Ahmet
1863
Çiftçi
8683
Sali
İsmail oca Oğlu
Yahe***
1854
Çiftçi
8684
Seit Ali
Çıbıler Oğlu
Latif
1885
Çiftçi
8685
Sali
Salça Oğlu
Celil
1872
Çiftçi
8686
Celil
Kese Oğlu
Ali
1854
Çiftçi
8687
Celil
Halil oca Oğları
Omer
1862
Çiftçi
8688
Tefik
Kara Osman Oğlu
Sadula
1887
Çiftçi
8689
Celil
Hatip Oğlu
Halil
1868
Çiftçi
8690
Celil
Sahçe Oğlu***
Rızvan
1891
Çiftçi
8691
Halil
Sarçe Oğlu***
İmiş
1872
Çiftçi
8692
Halil
Pelet Oğlu
Selim
1868
Çiftçi
8693
Hasan
Met Oğlu
Mustafa
1884
Çiftçi
8694
Halit
Sali Bekir Oğlu
Mahmut
1875
Çiftçi
8695
Habil
İbel Oğlu
Musli
1882
Çiftçi
8696
Husein
Kese Oğlu
Latif
1862
Çiftçi
8697
Husein
Keleş Oğlu
Osman
1882
Çiftçi
8698
Hasan
Kara Osman Oğlu
Halil
1814
Çiftçi
8699
Haspi
Kara Osman Oğlu
Hasan
1887
Çiftçi
8700
Husein
İsmail oca Oğlu
İsmail
1893
Çiftçi
8701
Halil
Kırçe Oğlu
Fezula
1858
Çiftçi
8702
Halit
Çıbıler Oğlu**
Hasan
189*
Çiftçi
8703
Hasan
Topal Hasan Oğlu
Husein
1866
Çiftçi
8704
Heredin
Halil oca Oğları
Osman
1887
Çiftçi
8705
Halil
Halil oca Oğları
Suliman
1893
Çiftçi
8706
Heridin
Çıbıler Oğlu**
Bidula
1852
Çiftçi
8707
Halil
Habi Oğlu
Ali
1862
Çiftçi
8708
Husein
Topal Hasan Oğlu
Omer
1856
Çiftçi
8709
Hamit
Habi  Oğlu
Sali
1884
Çiftçi
8710
Halil
Canip Oğlu
Mumin
1885
Çiftçi
8711
Halil
Salçe Oğlu
İbiş
1872
Çiftçi




















2 Ocak 2020 Perşembe

KARAFERYE DE SON EZAN........



Selanik Hamidiye Camii Şerifi fotoğrafları 


Selam
Aşağıda okuyacağınız hikaye mübadele hikayeleri arasında en çok içimi acıtanlardan biridir. 


"Müezzin İsmail Efendi yıllardır hergün beş defa çıktığı minareye bu defa adımlarını zorlukla atarak yavaş yavaş çıktı.
Gecenin sessizliği ve serinliği içinde ovanın karanlığına, aşağıdaki evlerin zayıf ışıklarına baktı.
Daha önce yüzlerce defa okuduğu ezanın, atalarının yüzyıllardır yaşadığı bu küçük kasabada son defa yankılanacağını düşünerek ellerini kulaklarına götürdü. Derin bir iç geçirerek gözlerini kapattı. Sicim gibi yaşlar kır düşmüş sakallarına doğru süzülürken, yanık bir sesle yatsı ezanını okumaya başladı.


Yağ kandilleri ile aydınlatılmış camide imam efendi ve cemaat başları öne eğilmiş gözlerinden süzülen yaşlarla İsmail efendinin okuduğu yatsı ezanını son defa dinlediler. Kasabanın en uçtaki evlerine kadar bütün kasabalılar aynı hüzün ve sessizlikle başları önde ezanın bitmesini beklediler.Bir daha bu topraklarda ezan sesinin duyulmayacağı düşüncesi hepsinin yüreğine taş gibi oturmuştu.

İmam Şefik efendi son rekatı kıldırıp selam verdiğinde cemaatin hıçkırıkları sessizliğin içinde yankılanırken sanki yarın her biri bir tarafa dağılmayacakmış gibi belki de birbirlerini bir daha hiç göremeyeceklerini düşünmeden birbirleriyle konuşmadan başları önde kafalarında bin birşey evlerinin yolunu tuttular.
Cemaatin tamamı dağılınca Şefik Efendi kapıda dikilen müezzin İsmail Efendi'den başka kimsenin kalmadığını gördü.
"Sende gidebilirsin İsmail efendi" dedi
Kapıyı ben kapatırım.
İsmail Efendi boğazına düğümlenen acıyla hiçbir şey diyemeden ağır adımlarla çıktı.
İmam Şefik efendi cübbesi ile olduğu yere çöktü. Sarığını çıkardı. Usulca yanına koydu. Küçücük bir çocukken dedesi ile bu camiye geldiklerini, camide kılınan bayram namazlarını, avluda bayramlaşmalarını, cami hocasından gördüğü dersleri aklından geçirdi.
Birisi bu tarihi camide son namazı kendisinin kıldıracağını söylese idi herhalde kötü bir rüya diye düşünürdü. Ama işte önce söylenti şeklinde duydukları sonra jandarma kumandanı ve cemaat liderleri tarafından resmen de bildirilen o gün gelmişti.
Yüzyıllardır yaşadıkları bütün atalarının gömülü olduğu bu toprakları yarın terk edeceklerdi.Bu tarihi camide son namazı kıldırmak ta ona düşmüştü.Kaç nesil görmüş bu tarihi cami kendi kaderine, yalnızlık içinde yok olmaya terk edilecekti.
İmam Şefik Efendi çöktüğü yerden yavaşça kalktı.
Sarığını kafasına geçirdi. Kandilleri tek tek söndürdü.Son kalan kandilin titrek ışığında ağır ağır mimbere çıktı. İçinde Kuran-ı Kerim bulunan bohçayı yavaş yavaş açtı.Bohçanın içinde sarılı eskimiş ciltli kitabı öpüp başına koyduktan sonra koynuna soktu.
Kasabadaki bütün evlerin pencerelerindeki solgun  ışıklardan kimsenin yatmadığını, yatamayacağını anladı. Gecenin serinliğinde içinden "Allah yardımcımız olsun, camimiz de atalarımızın ruhlarına emanet olsun" diyerek gözlerinden süzülen yaşlarla arkasına bakmadan ağır adımlarla karanlığın içinde kayboldu.
.........
Hikaye burda bitti mi, aslında yeni mi başlıyor.......

2006 senesinde ilk defa Yunanistan'a gittiğimde eskiden Osmanlı'nın olan vatan topraklarında kalan camilerin, türbelerin, bedestenlerin bakımsız acıklı halleri içimi çok acıtmıştı. Hele camları kırık, döşemeleri çıplak, şerefesi yıkık, etrafı telle çevrili bir cami beni çok etkilemişti. Caminin önünde düşüncelere daldım. Bu camide kim bilir ne bayram namazları kılınmış, insanların huzur içinde asırlarca ibadetlerini yerine getirmişlerdi. Ama şimdi cemaatsiz, bakımsız, duvarlarında incir ağaçları bitmiş durumda yok olmayı bekliyordu. Caminin insanlarının oraları nasıl bırakıp gittiklerini düşündüm. O camide son defa ezan okunmuş,son defa namaz kılınmıştı. Sonra kapıyı kapatıp gitmişlerdi.
Sanki bir güç belki de atalarımın ruhları adeta fısıldadılar ve bu öyküyü yazdım.
............
Aradan bir yıl kadar geçmişti, bir gün mail adresime tanımadığım birinden mesaj geldi.
İzmir'de yaşayan Suphi bey internette ailesinin memleketi Karaferye ile ilgili arama yaparken bu öyküyü okumuş.Öyküde adı geçen müezzin İsmail Efendi'nin dedesi olduğunu, mübadeleyle gelip yıllarca Çeşme Yukarı Camii de hocalık yaptığını, vefat ettiğinde de bu caminin haziresine defnedildiğini söylüyor ve mesajını
"Dedemi nereden tanıyorsunuz?" sorusuyla bitiriyordu.
Ben müezzin İsmail Efendi'yi tanımıyorum ki............
çok şaşırmıştım.
Kurmacayla, gerçek örtüşmüştü.
Memleketlim Suphi beye rahmetli dedesini tanımadığımı, ama kurmacanın bu kadar isabetle gerçekle örtüşmesinin ilahi bir mucize olduğunu yazdım.
Suphi bey bir de nur yüzlü dedesi İsmail Efendi'nin yaşlılık fotoğrafını göndermişti.
Öyküdeki kişilerden birisi böylece ete-kemiğe bürünmüştü."
............................................

Teşekkürler Erol Uzsoy, teşekkürler İskender Özsoy

Sayın İskender Özsoy'un Selanik'te Sela sesi adlı kitabında yer alan Erol Uzsoy tarafından kaleme aldığı güzel hikaye......

                                                                                Sevgilerimle

   

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...