5 Kasım 2019 Salı

MÜBADİLLERE AİT MUHACİR KAYIT BELGESİ


SELANİK ESKİ TÜRK EVLERİ

Bu fotoğrafta ev iki katlı ve henüz Türkler yeni ayrılmış. Kimlerin arkasına baka baka, yüreği sıkışarak terk ettiği ev kimbilir?


Selam
Mübadele de göçenlere verilen ikinci bir belgeyi anlatacağım bugün size...belgenin adı Muhacir kayıt Örneği....

Bildiğimiz gibi tasfiye talepnameleri  yaşadıkları yerlerdeki mallarını kanıtlamak için , mübadele antlaşmasından sonra oluşturulan heyetlerin, köy köy dolaşarak köy muhtarı ve azaları eşliğinde mübadile doldurttuğu belgelerdi.

Muhacir kayıt örneği belgesi ise; Türkiye'ye geldiklerinde yerleştirildikleri yerleri ve kaç kişi olarak geldiklerini gösteren belge olması niteliğini taşıdığından dolayı, mübadiller adına çok önemli bir belgedir. Kişisel aile tarihinize ait birçok ayrıntıyı bulabilirsiniz.

SELANİK TÜRK EVLERİ

Köy gezimiz sırasında bize verilen Üsküpler köyüne ait bir fotoğraf..tarih 1973
Sayfa başındaki fotoğrafta aynı eve ait...Ev, köyden  bizimkiler ayrılırken iki katlıymış. Daha sonra evin bir katı yıkılmış.

Devlet Arşivlerinden mübadele de gelen atalarınıza ait tasfiye talepnamelerini bulduktan sonra, birazda şanslıysanız, kayıtlar yerleştirildikleri yerlerin bağlı olduğu nüfus müdürlüklerinden yanmadan, yırtılmadan, kaybolmadan geldiyse eğer ikinci olarak Devlet arşivlerinden isteyeceğiniz belgenin adı "Muhacir Kayıt Örneği"dir.

Kayıtlarda tam olarak ilk iskan edildikleri  yer,  memlekette geldikleri il, kaza ve köy adı bulabilmeniz mümkün...Aile reisinin adı, yaşı, zevcesinin adı ve yaşı, yanında getirdikleri çocukları varsa, onların adı ve yaşı, kardeşleri varsa adı ve yaşı ve hatta kardeşlerinin eşlerinin adını ve yaşını bulabilirsiniz.

Ailenin ikamet adresi  zorunlu olarak  değiştirildiyse, belgenin sonundaki açıklama kısmında hangi tarihte nereye gönderildikleri de ayrıca yazıyor.

SELANİKLİ TÜRKLER

Kozana Üsküpler köyünde doğup büyüyen, en büyüğü 36 yaşında olan kardeşlerin fotoğrafı
Nail, Niyazi,Sabri



MÜBADİLLERE AİT BELGELER

SELANİKTE Kİ TÜRK KÖYLERİ

Kozana Üsküpler köyü..Dedemin geldiği köy..
 Türkler gittikten hemen sonra çekilmiş

Yukarıdaki belge benim dedeme ait muhacir kayıt belgesi....aile reisi olarak yazılan ailenin en büyüğü Salim dede dedemin abisi... Zevcesi Feriha ve iki küçük kızı eşliğinde, diğer erkek  kardeşleri Sabri, Niyazi ve kız kardeşleri Remziye ile  Sabri'nin ismi okunamayan zevcesi var.

Bu belgede dedemin adı yok. Olmamasının sebebi ise; Selanik'ten gelirken aile çok kalabalık, tasfiye talepnamesi bile 2 ayrı belge olarak mallar ikiye bölünüp hazırlanmış. Nail dedem ve diğer kardeşlerin ayrıca bir tasfiye talepnamesi olmasına rağmen muhacir kayıt örneğini bulamadık. Yukarıdaki belgedeki aile fertlerinin ilk iskan yerleri Niğde Hasaköy olarak gözüküyor. 1924 yılında geldiklerinde bütün kardeşler Niğde Hasaköy'e yerleştirilmiş fakat 1928 yılında kardeşlerden üçü ve aileleri Adana'ya gönderilmişler. Allahtan kardeşler arasındaki bağlantı kopmamış.  

Aşağıdaki diğer bir muhacir kaydı ise  sanırım kardeşlerin Adana'ya nakli kabul etmemesinden dolayı ikinci kez düzenlenen sadece Hafız Salim Dede ve ailesine ait  muhacir kayıt örneği....
Umarım geçmişini arayanlar için faydalı bir paylaşım olmuştur.
                                                                                  Sevgilerimle





4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından  ulaşmanız  yeterlidir. 


19 Ekim 2019 Cumartesi

KOZANA BİCELİ KÖYÜ ile MUSTAFA NECATİ'NİN 1919 YILINDA TÜRK MİLLETİNE HİTABEN YAZDIĞI YAZISI




Türkiye'nin gelmiş geçmiş en çalışkan, en vatansever  Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati'nin kaleminden.......Okuyun bakalım şimdi yaşadıklarımızdan ne farkı var..........Türk'ün Türk'ten başka dostunun olmadığını, şu kocaman dünyada yapayalnız olduğumuzu anlatıyor. 
Aşağıdaki yazı Ahenk gazetesinde Aralık 1919 tarihinde yayınlanmış..... Fotoğraflar Yunanistan Biceli köyüne ait....ardımızda bıraktığımız gözü yaşlı topraklarımızdan ....



"Zavallı milletim sen asırlardan beri yaşamak için çırpındın, ölüm karşısında metin ve azimkâr çalıştın, hududların ateşin sinesinde yanık ve imanlı kalbinle Allah'ına istinad ederek, milletinin kalbine zehirler akıtanları, milletinin ruhuna hançerler saplayanları öldürdün.....milletinin namus ve şerefine el uzatan milletlerin elini kırdın. Mukaddesatına, dinine bühtan edenlerin ağzını yırttın.
Sen hak dininin muhafızı oldun, senelerce o dinin ulviyeti, kudsiyeti uğrunda can verdin. Mekke yollarında, Medine sahralarında, Yemen çöllerinde, Mısır ellerinden Şam ve Beyrut diyarlarında milyonlarca genç ve dinç evladın öldüğü Kudus'ün önünde bir avuç mevcudiyetinle büyük bir kuvveti, bir cihan kuvvetini durdurdun........
Senelerce koynunda din ve milletinin yabancıları olanları hakimiyetinin bayrağının himayesindedir. diye besledin. Bir gün hududa siz gidiniz ben rahat edeyim demedin. Onlar ferih fahur senin gölgende yaşadılar.Kuvvetlendiler, bayrağını hakimiyetini yırttılar, çiğnediler, hükumetler kurdular sana meydan okudular.Yine gittin, yine onları terbiye etmeye hadlerini bildirmeye gittin öldün,öldürdün.......
Şeref şan uğrunda milliyet ve vatan uğrunda yine hayatı feda ettin şerefim yaşasın dedin......
Aileni aradın öldü dediler Mezarını sordun bulamadın.Çocuğunu aradın öldü dediler Bir hatırasını istedin bulamadın Kimsesiz kudretsiz kaldın. Hala sana kendini düşünme incinirsin, kendin için hakkını isteme kızdırırsın derlerse inanma, bütün eski kanaatlerini bırak ve artık varlığın, benliğin için çalış ve bil ki kendini bildiğin, kendin için çalıştığın gün kurtulacaksın. Her vakit mazlum ve mağdur olduğun, her vakit ölüme koştuğun halde bütün cihan şimdi sana katil ve hunhar diyor. Rumeli'nin imanlar taşıyan camilerini kanlarla yıkamayan muhteris kuvvetler çocuk anne kesen eller, genç kız ve ihtiyar baba doğrayan kollar hep unutuldu.
Girit'in yırtıcı kartalları binlerce müslümanın kalbini parçalarken hiçbir ağızdan bir himaye sesi çıkmadı. Şimdi bütün cihan bağırıyor, bütün cihan haykırıyor, bütün varlıklarıyla bütün kuvvetleriyle hesap isteriz diyor. Bizim milyonlarca öldürülen kardeşlerimizin hesabını sormaya hakkımız yok iken, dört katilin yaptığı cinayetin faili sen oluyorsun. Zavallı milletim yüksel ve bil ki hakkını bildirmeye muktedir olduğun gün her kuvvet önünde eğilecektir." diyor Mustafa Necati......

Vatanını sevmek, Milletini sevmek, Türklüğü sevmek, Müslümanlığı gerçekten sevmek böyle birşey işte.....kalpten gelir, samimidir.








4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından  ulaşmanız  yeterlidir. 


14 Ekim 2019 Pazartesi

100 YILLIK JERVENİ KÖYÜ BAKKAL DEFTERİ




CUMBALI EV

Sevgili Leyla Kaplan hocamın derlemelerinden......

KESRİYE JERVENİ KÖYÜ BAKKAL DEFTERİ

Jerveni köyüne ait ulaştığımız bir diğer defter ise, köyde hem hocalık, hem de bakkallık yapan  Arif hocanın defteridir. (Arif hocanın torunları Münevver ve Müzeyen Güller’in özel arşivinde bulunan defterde)  Arif hocanın köyde işlettiği bakkalın gelir ve gideri ile ailesine yaptığı harcamalar, köylülerin alışverişleri, alınan yiyecek ve malzemeler,  satılan çeşitli mallar, şahitlerin isimleri vb. yazılıdır. Yüz yıl öncesi köyde yapılan alışveriş listeleri, satılan ve alınan mallar ödenen ücretler, yiyecek ve hayvan fiyatlarının yazıldığı bu defter sadece köyü değil Kesriye’deki  günlük  yaşamı aydınlatacak bilgilere sahiptir.
Köylülerin satın aldığı yiyecekler ve ihtiyaçları olan diğer malzemelerle ücretleri  günü gününe yazılmıştır. Defterdeki 26 sayfanın 25 sayfası  tamamiyle yazılı olup ;1905-1918 tarihleri arasında Kesriye Jerveni köyünün alış veriş malzemelerini, o günkü fiyatları, en önemlisi insanların birbirlerine ve köyün hocasına güvenlerini göstermektedir.
Arif Hoca'nın günlük olarak tuttuğu defterde kendi harcamalarını şahit göstererek yazması ve Amerika'da çalışan kardeşi İlyas'ın gönderdiği paraları aldığını ve bir kısmını ne şekilde harcadığını yine şahitlerle yazması dikkat çekicidir.
Osmanlı para birimi yanında Fransız parası kullanırken Yunan para birimlerinin işgal altında dahi kullanılmamış olması dikkat çeken diğer bir konudur. Aşağıda defter sayfalarından alınmış birkaç örnek verilmiştir.

Teşrinisani 1332 ayında…………………harcamaları beyanı:

Cinsi                kıye    .........     pare                 Cinsi                 kıye    ……….            pare
Şeker                  1        18            ---                   Hınta                 1          150          ---
Gaz                     1        25            ---                  Çavdar              1         120           ---
Sabun                1         12            ---                  Mısır                 1         115           ---
Tuz                     1           5           ---                  Alaf                  1           40          ---
Pirinç                 1         10           ---                  Burcak?           1           70          ---
Kayve(Kahve)    1          23          ---                 Şağer?             1            80         ---
Zeytinyağı          1          18          ---   
Yağ                     1         30          ---
Pili                     1         14         ---


Papuçi Çernolişte karyesinden Astar Taryko İlyas ağaya sanat öğreddiyi içun verdiği makina ile alet on Osmanlı lirayi, altı Osmanlı lirayi el hakkı....teslmimat...pare....lira-i Osmani umum mesarifan aletler ile onaltı Osmanlı lirası olmuştur.
1 Osmanlı lirası İlyas bedile (yedile) Osmanlı lirası kendim verdim. 13 Kanunevvel 1330
                                                                                                                   (13 Aralık 1915)
6 Osmanlı lirası Benim yedile dört Osmanlı lirası, bir İngiliz, bir Napolyon, dört guruş ufaklık, altı lira....Şahin Hüseyin, Nuri Raşid, Selim Besim Mehmed...... 20 Mart 1331 (1916)
Papuçlar içun 50 pare....
Diğer papuçlar astar ile 10 pare....
20 Eylül 331 (1916) İlyas bedile Tarikuya bir Napolyon ve beş dirhem verilmiştir.  

28 Teşrinisani (kasım) 332 (1917) tarihinde yukarı çarşıda bir diş çektirdim on guruş aldığımı beyan ederim.
27 Ağustos 334 (1918) Pazarertesi günü Fransız tarafından bizmim köyden sekiz öküz alındı. Bizmim siyah öküzü  otuzdört  Napolyon parası, İbrahim Nezir'in, Zeynel Ağoş'un, Kerim Ferhat 
11 Teşrinisani (Kasım) 335 (1919) Pazarertesi inek bir erkek buzağı toğurdu.
5 Kanunevvelde Kesriye'de şaro (şareno= renkli keçi) keçiyi yüz on guruşa sattım. 
                                                                                                       
Balkan savaşları sonrasında Balkan devletleri arasında yapılan mübadele de uygulama dışında kalan Jerveni köyü, I.Dünya savaşı sırasında, Yunanistan müttefik olduğu devletlerle beraber Osmanlı Devletinin işgalini kulaktan dolma haberlerle takip etmeye çalışmıştır. Savaş sırasında Yunan ordusuna asker olarak katılmayı kabul etmeyen gençler köyü terk ederek, Osmanlı ordusuna hizmet etmeyi görev bilmişlerdir. (Çanakkale muharebelerinde 2 Jerveneli şehit olmuştur)

 I.Dünya savaşı sonrası Türk milletinin Anadolunun işgalini sona erdirmek amacıyla yaptığı Kurtuluş savaşının kazanılmasından sonra Lozan’da barış antlaşması görüşmeleri devam ederken Yunanistan’ın isteği ile 30 Ocak 1923 tarihinde Mübadele Antlaşması imzalanmıştır.
Bu anlaşma sonrasında mübadele edilecek köyler arasında yer alan Jerveni köyü de yer almıştır. Yüz binlerce müslüman Türk vatan bildikleri toprakları,doğdukları,doydukları köylerini terk etmek zorunda kalmışlar. Ağustos 1924 tarihinde Anadolu’ya gelmek üzere yola çıkan Jerveni köylüleri 5 veya 7 Eylül’de kendi istekleri ile Ürgüp / Mustafapaşa’ya (Sineson) gelip yerleşmişlerdir.
                                                                          Sevgilerimle

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...