16 Kasım 2016 Çarşamba

KOZANA SİNEKLİ-MELİSİA ΜΕΛΙΣΙΑ KÖYÜ 1915 SEÇMEN LİSTELERİ


RUMELİ

Selam
Mübadeleyi ve Mübadilleri anlatmaya devam edelim.......

Mübadiller iskan tarihlerinden itibaren iki sene müddetle her türlü mali vergiden, hukuk işlemlerinden alınmakta olan rüsumden ve belediye rüsumlerinden muaf tutulmuşlardı.
İskan gören her aileye sosyal konumları, nüfusu ve işlerine göre bir ev ile vasati 70 dönüm hububat arazisi veya 10 dönüm tütün tarlası yahut 8 dönüm bağ veya 120 zeytin ağacı yahut bir dükkan verilmişti.
Hükümet 30 Nisan 1924 tarihli genelgesi ile şehir ve kasabalarda yerleştirilen esnaf ve sanatkarların mesleklerini icra ettirebilmeleri için herhangi bir kira alınmaksızın geçici olarak dükkan, fırın veya imalathane gibi yerler verilmesini kararlaştırdı.

18 Ekim 1912 tarihinden sonra Yunanistan'ı terk edenler ile Yunanistan'da oturan Müslümanlardan olup, 1 Mayıs 1923 tarihinden sonra zorunlu göçe tabi tutulan kişiler "mübadil" olarak adlandırılmıştır. Mübadiller iskan şekillerine göre ikiye ayrılmışlardır.
a) İstihkaksız mübadil : Yunanistan ahalisinden olup, Türkiye'ye gelenlere denir. Bu kişiler 781 sayılı Kanun ile 716 sayılı Borçlanma Kanununa göre arazi almışlardır.

b) İstihkaklı mübadil : Yunanistan'da terk ettikleri mallarına karşılık kendilerine Muhtelit Mübadele Komisyonunca tasfiye talepnamesi verilmiş olanlar "istihkaklı mübadil" olarak kabul edilir. 

Nedim Şener'in " Mübadele ve Samsun" adlı kitabından alınmıştır.

Bugün yayınlayacağım köy Sinekli-Melisia..
                                                                          Sevgilerimle


SİNEKLİ-MELİSİA





SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ
5668
Ali Rıza
Topal Hocalar
Suliman
1882
İmam
5669
Abdi
Koca  İbraim
Resul
1862
Çiftçi
5670
Amet
Topal Hocalar
Yusuf
1877
Çiftçi
5671
Abduraim
Topal Hocalar
Musa
1880
Çiftçi
5672
Ali
Koca Ahmet
Sali
1889
Çiftçi
5673
Arslan
Koca Ahmet
Hasan
1870
Çiftçi
5674
Edin***
Topal Hocalar
Temur
1873
Çiftçi
5675
Amet
Kuri
Sali
1889
Çiftçi
5676
Amet
Koca İslam
Halil
1854
Çiftçi
5677
Arun
Hitirlar
Yusuf
1876
Çiftçi
5678
Arslan
Topal Bekir
Mestan
1883
Çiftçi
5679
Veisel
Hitirlar
Fetta
1878
Çiftçi
5680
Yaya***
Topal Hocalar
Suliman
1884
Çiftçi
5681
Elmas
Koca Ahmet
Mumin
1877
Çiftçi
5682
Elmas
Topal Hocalar
Suliman
1887
Çiftçi
5683
Zulfikar
Koca İslam
Amet
1892
Çiftçi
5684
İsein
Topal Hocalar
Sali
1886
Çiftçi
5685
İbraim
Koca İbraim
Resul
1872
Çiftçi
5686
İsa
İlias
Abedin
1872
Çiftçi
5687
İsein
Topal Hocalar
Musa
1892
Çiftçi
5688
İbraim
Topal Hocalar
Musa
1875
Çiftçi
5689
İdris
Topal Hocalar
Musa
1893
Çiftçi
5690
İsmail
Topal Hocalar
Sali
1879
Çiftçi
5691
İsein
Koca Suliman
Suliman
1872
Çiftçi
5692
İzet
Koca Suliman
Suliman
1874
Çiftçi
5693
İsmail
Hitirlar
Mümin
1878
Çiftçi
5694
İsein
Hitirlar
Mümin
1885
Çiftçi
5695
Kâmil
Kuru Ali
Mümin
1892
Çiftçi
5696
Mustafa
Topal Hocalar
Sali
1891
Çiftçi
5697
Mumin
Koca İbraim
Abdi
1883
Çiftçi
5698
Memet
Topal Hocalar
Yakup
1872
Çiftçi
5699
Memedali
Talip
Tair
1883
Çiftçi
5700
Murat
Talip
Mustafa
1868
Çiftçi
5701
Mustafa
Talip
Murat
1890
Çiftçi
5702
Memet
Talip
Talip
1879
Çiftçi
5703
Mustafa
Koca İslam
İslam
1875
Çiftçi
5704
Musa
Koca Suliman
Salih
1880
Çiftçi
5705
Mümin
Mola İsa
İsa
1888
Çiftçi
5706
Memet
Mola İsa
Cafer
1887
Çiftçi
5707
Nazif
Koca Bekir
Pekir
1883
Çiftçi
5708
Nazir
Koca Suliman
Sali
1886
Çiftçi
5709
Necip
Talip
Tair
1869
Çiftçi
5710
Necip
Kara Ahmet
Arslan
1889
Çiftçi
5711
Osman
Koca Suliman
Salih
1890
Çiftçi
5712
Rasim
Hitirlar
Yusuf
1880
Çiftçi
5713
Refat
Hitirlar
Feta
1889
Çiftçi
5714
Rusen
Hitirlar
Atem
1887
Çiftçi
5715
Raif
Kara Ahmet
Sadula
1889
Çiftçi
5716
Sali
Topal Hocalar
İsein
1864
Çiftçi
5717
Seit
Topal Hocalar
Sali
1888
Çiftçi
5718
Suliman
Topal Hocalar
Elmas
1852
Çiftçi
5719
Sali
Hiliaz
İdris
1892
Çiftçi
5720
Sali
Koca Ahmet
Ali
1857
Çiftçi
5721
Sadet
Koca Ahmet
Celil
1841
Çiftçi
5722
Salih
Koca Suliman
Sulüman
1858
Hoca
5723
Sebedin
Hitirlar
Atem
1889
Çiftçi
5724
Serfedin
Mula İsa
İssa
1886
Çiftçi
5725
Salim
Kara Ahmet
Osman
1888
Çiftçi
5726
Cemali
Hiliaz
İdris
1876
Çiftçi
5727
Celadin
Koca İslam
İslam
1873
Çiftçi
5728
Halil
Koca İslam
Amet
1889
Çiftçi
5729
Halit
Koca Suliman
Salih
1883
Çiftçi







GÜNCELLEME


4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. O köylerden biri de Sinekli.......Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 
Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.

"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"





11 Kasım 2016 Cuma

SAKIZ ADASI SAKİNLERİ -6-


Selam 
Bugün yayınlayacağım 00.12.1925 tarihli tasfiye talepnamesinin sahibesi  Sakız adası Torloto mahallesinden gelip, İzmir ili Göztepe ilçesinde iskan edilen Kahramanzade İbrahim kızı Hatice..

Osmanlı hakimiyeti döneminde Taşoz'dan Meis'e kadar uzanan adalara Cezair-i Bahr-i Sefid adı verilmiş. Bu adalar, 1454-1566 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğuna dahil edilmişler. Balkan Savaşları öncesinde Rodos, Midilli, Sakız ve Limni sancaklarından oluşmaktadır. Adalarda yaşayanların toplam nüfusu 325.866'dır. Bunun 32.079'u Ortodoks olmayan nüfustur. Osmanlı, hakimiyeti altına aldığı yerlerde "iç barışı" sağlamaya öncelik vererek sistemli bir Türkleştirme siyaseti takip etmemişti. Bu nedenle adalara memurlar dışında "Müslüman Türk" nüfus göndermemişti. Bunda karalarda yaşamaya alışmış olan Türklerin adalara ve denizlere ısınamamalarında payı büyüktü.
(Nedim Şener Mübadele ve Samsun adlı kitabından alıntı)




DEVLET ARŞİVLERİ

TASFİYE TALEPNAMESİ





8 Kasım 2016 Salı

AFT'IN SUÇLUSUNU BULDUM.




Selam 
Bugün size anlatacağım öykü; reklamın gücü ve bize hayatı zindan eden, minik ama eziyeti büyük yaracıklar....

1900'lü yılların başı....
Claude C.Hopkins, farklı bir bakış açısı olan başarılı bir reklamcı..
Amerikalıları Schlitz birası içmeye ikna etmeyi başaran, bunu yaparken de; herkesin yaptığını ama söylemeyi bilemediğini reklamlarda belirterek, Schlitz birası şişelerinin "buharla temizlendiğini" reklamlarında özellikle belirten ve ürüne satış rekorları kırdıran,

Tarihçilerin, tüm protestolarına rağmen Kleopatra'nın Palmolive sabunlarıyla yıkandığını reklamlarında kullanarak milyonlarca kadının sözkonusu sabun markasını kullanmasını sağlayan,

Birçok markayı, geliştirdiği  reklamları kampanyaları sayesinde ünlü hale getiren, "Reklamcılık Hayatım" adlı kitabında  kazandığı paraları harcamanın zorluklarından bahseden dahi bir reklamcı....

O yıllarda Hopkins'in bir arkadaşı piyasaya yeni sunacağı Pepsodent adını taşıyan, nane tadını içeren diş macununun reklam kampanyasını hazırlaması için Hopkins'ten yardım ister. Hopkins ilk başta arkadaşının önerisini reddeder. Nedenini ise, diş macunu ile ilgili bilimsel açıklamaların sıradan insanlara anlatılmasının zor olduğunu söyler. O yıllarda artan unlu ve şekerli üretim nedeniyle  Amerikan halkının diş sorunları oldukça fazlaydı.Birinci Dünya Savaşına asker alımı sırasındaki kontrollerde diş çürüklüğünün Milli Güvenlik unsuru olacak kadar önemli olduğu söyleniyordu. Dişini fırçalayanlar azınlıktaydı. Fırçalayanlar ise; sadece bu iş için geliştirilmiş tozlar kullanıyordu. Arkadaşının ısrarı üzerine, önemli bir hisse senedinin kendine devredilmesi koşuluyla öneriyi kabul eder. Ortaklıklarının ilk 5. yılında Pepsodent markası dünyada en iyi bilinen ve en çok satan ürünlerden biri olur. Tüm dünya diş macunu ile diş fırçalama geleneğini Hopkins sayesinde öğrendi denebilir.
Radyo ve Televizyonun olmadığı bir dönemde Pepsodent reklamlarının üçüncü haftasında talep aniden patlar. Arz- talebi karşılayamaz hale geldi. Sonraki 10 yıl içinde dünyada en çok satan markalardan biri Pepsodent oldu. Hopkins, Pepsodent kampanyasından şimdiki paraya göre kabaca 7 milyon dolar kazanır.

 Hopkins 1900'lerin başında, 1990'larda anlaşılan alışkanlık oluşturmanın önemini sezmiş ve uygulamaya başlamıştı. Hopkins'in başarısı, bir takım pazarlama teknikleri kullanmasının yanında,    -diş temizlemekte hiçbir temizleme etkisi olmamasına rağmen- onu diğer diş macunlarından ayıran  nane tadını  ön plana çıkarması  olmuştu.

Buraya kadar pazarlamanın gücünü anlatmaya çalıştım. Şimdi gelelim günümüze......

Oral-B ve diğer diş macunu firmalarında çalışmakta olan Tracy Sinclair bir röportajında şöyle diyor :
"Diş macununu herhangi bir tada uygun olarak üretmemiz mümkündür. Yabanmersini, yeşil çay ve diğer 'yeter ki serinlik hissi versin'  hissi, diş macununun daha iyi iş yapmasını sağlamaz. Sadece tüketenlere, diş macununun görevini yaptığına ikna eder. Günümüzde 'can atma duygusunu yaratma' pazarlamanın en önemli araçlarından biridir" diyerek açıklama yapmıştır.

Diğer bir marka uzmanı ise;
"Köpük bizim için büyük bir ödül döngüsüdür. Şampuanların köpüklü olması gerekmez ama köpük yaratan kimyasallar koyarız çünkü insanlar her saçını yıkadığında bunu bekliyor. Aynı şey çamaşır deterjanları içinde geçerli diş macunları içinde" diyor.
ve şöyle devam ediyor.
"Artık her marka Sodyum Lauret Sülfat'ı daha fazla diş macunu köpüğü yaratmak için kullanıyor. Bunun temizlemeye hiçbir etkisi yok ama insanlar ağızlarında köpükle meydana gelen doluluk hissettiklerinde kendilerini daha iyi hissediyorlar" diyor.

İşte suçlu burada.....Her anne gibi bende yıllardır çocuklarıma olabildiğince iyi bakmaya çalışıyorum. Meyvaları, vitaminleri, et-balık türevleri,evde yapılan çorbalar, evde yapılan yoğurt,  ilkbahar başlarken köye büyümesi için gönderilen civcivler, köyden gelen tavuklar, yumurtalar, süt, tereyağ,  tezekle gübrelenen binbir çeşit ağaçlardan elde edilen meyvalar, karbonhidrat-protein dengelemeleri ama bütün bunlara rağmen bitmek bilmez aft sorunu.......Yüksek ateş, biri bitmeden, diğeri başka bir yerden uç gösteren aftlar.....hatta bazen o kadar büyürdü ki; bu aftlar, dudakları şişerdi yavruların.....Arkasından doktorlar, tetkikler, tahliller...herşey normal.... Bağışıklığı düşmüş olabilir.. Yaa ben bu çocukların bağışıklığı düşmesin diye neler yapıyorum bir bilseniz diyorum ama...çözüm yok.Herşey stresten ve çevre kirliliğinden denilip geçiliyor....
Ortaokula, liseye giden çocukta ne stresi olabilir diye düşününce sınav stresidir deyip geçiyordum ama kafamdaki soru işaretlerine de bir türlü çözüm bulabilmiş değildim. Artık bu konu öyle bir duruma gelmişti ki; çocuk onkolojisinde yapılan tetkiklerden sonra,  Behçet hastalığından bile şüphenilmeye başlanmıştı.

Geçenlerde bir radyo programına denk geldim ve Diş macunlarının içine konulan Sodyum Lauret Sülfat'ın geçmeyen  ve sürekli tekrarlayan aftların ve uçukların baş sorumlusu olduğu öğrendim. Geçen haftaki Kurumsal İletişim dersimin de  konusu "Reklamcılığın kökenleri ve gelişimi" idi.  Sevgili Prof.Dr.Haluk Geray hocam bu konuları anlatınca bağlantıyı kurdum ve yazmaya karar verdim. Yani bu aralar yaptığım araştırmalar SLS'siz diş macunları ve şampuanlar hakkında.....  
Hastalıksız ve  sevgiyle kalmanız dileğiyle.......


BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...