2 Mart 2016 Çarşamba

KOZANA KAYLABOSU'LU ARİZE SARIKAYA'NIN AİLE HİKAYESİ.....





İsmail'in oğlu Molla Hüseyin
Buhara'dan Anadolu'ya gelmişler .Konya'ya yerleşmişler.Konya'da yaklaşık 100-150 yıl kaldıktan sonra Rumeli'nin fethedilmesi ile birlikte çalışkan ve becerikli oldukları için Fatih Sultan Mehmet tarafından  Balkanları Türk ve Müslüman hale getirmek üzere  Selaniğe gönderilirler. O zaman ki adı ile Kaylabosu'na yerleştirilirler. Büyük dede İsmail'in, 600 koyunu, 40 merkebi, 3 tane evi olan geniş arazisinde tarımla uğraşan Kaylabosu'nun sayılı ailelerinden biri... Balkan savaşlarının kaybedilmesinin ardından Yunanistan'da yaşayan Müslüman Türkler, mübadeleye kadar köylerinde tam bir esir hayatı yaşamaya başlarlar. Çeteler tarafından sürekli tehdit edilmektedirler. Çetelere karşı köyün erkekleri gece-gündüz köylerini korumak için nöbet tutarlarmış. İsmail Dede, Yunan çeteler köylerine geldikleri zaman ailesini ve köyünü korumak için onlara bir koyun vererek köyden uzaklaşmalarını sağlarmış. Bir gün İsmail dedenin kardeşi Seyfullah hocanın  oğlu  Eyüp,  çetecilere karşı gelir.Çeteciler onu yanlarına alıp götürürler. Eyüp'ü demir çubuklarla döverler ve üç gün sonra getirip evin önüne atarlar.Eyüp dayı daha fazla dayanamaz, sabaha karşı ölür. Eyüp dayı öldürüldüğünde evli ve 2 çocuk babasıymış....Oğlunun acısı yüreğine düşen  Esma annanne aşağıdaki dizeleri söyler, ölene kadar dilinden düşmez...

Ankara'dan indirdiler 
Kanlı gömlek giydirdiler
Anneme söylemeyin
Oğlunu öldürdüler
Aslanlıyız, Osmanlıyız
Yunanlının esiriyiz.



Fatma babanne Porturazlı, evlendiğinde 13 yaşındaymış.
İsmail dedenin  oğlu Molla Hüseyin ile Fatma'nın 7 çocuğu olur. 

Asne evli
Arize 18 yaşında
Hatice 16 yaşında
Sait 12 yaşında
Sabit 10 yaşında
Saniye 10 yaşında
Eşref 8 yaşında

Molla Hüseyin'in oğlu Sait'i dadısı, üç yaşında Sarıgöl'e düşürmüş ve söylememiş. Uzun süre ıslak kalan Sait, 75 yaşında vefat edene kadar hep hasta olarak yaşar. 6 ay çalışır, 6 ay yatmış.

Fatma babanne mübadele kararı çıktığında altınlarını yeleğinin içine diker.Fakat yolculukları o kadar uzun ve meşakatlidir ki altın, para, pul, akçe hiçbir şey kalmaz ellerinde..... Selanik'ten  Türkiye'ye vapurla 12 günde geliyorlar. Vapurda Şevket amcanın 2 yaşında erkek bebeği ölür. Annesinin kucağından alınan bebek inzibatlar tarafından denize atılır.  Urla'ya getirilirler. Bir gömlekle karantinaya sokulup, ilaçlanırlar... 

Yazarın notu... Urla'da ki karantina adasında karantinaya alınmak birçok mübadil aile  için utanç verici bir durum olarak anlatılır. Yolculuklarının her anı çok acı olsa da, gururlu Rumeli insanlarını rencide etmişti.


Ömür dediğin dalda bir yaprak
Bin sene de yaşasan
Sonu kara toprak.....

 Molla Hüseyin ile Fatma'nın büyük kızları Asne, Türkiye'ye geldiğinde evli ve bir de erkek çocuğu varmış. Asne ve ailesi Çorum'a yerleştirilirken, anne ve babası, diğer kardeşleri ile birlikte Aksaray'a yerleştirilir. Yani aileler dağılır.

 Çok zor ve uzun süren bu yolculuktan sonra Aksaray'a geldiklerinde bir karış toprak verilmediği gibi altında ahır olan tek odalı güneş görmeyen bir eve yerleştirilirler. Toprakları yoktur ki ekip diksinler, karınlarını doyursunlar......

Aksaray'a geldikten birkaç ay sonra yokluktan Arize, Hatice ve Sabit arka arkaya veremden ölür. O kadar fakirlerdiler ki; Fatma babanne ölen çocuklarını kendi yıkar.Dört yıl sonra kocası Molla Hüseyin'de ölür. Fatma babanne üç çocuğu ile kalakalır.

Can bedenden ayrılınca
Ten toprak olunca
Kader seni kime şikayet edeyim.........

 Fatma, Selanik Kaylosundan gelen ve Çorum'a yerleştirilen büyük kızı Asne'yi 40 yıl göremez. Tamamen  tesadüf eseri birbirlerinin yaşadıklarını öğrenirler. Fatma babanneyi kızının yanına Çorum'a götürürler. Kızını görür ama artık zayıflayan kalbi bu mutluluğu kaldıramaz ve 4 gün sonra kızının evinde yatağında ruhunu teslim eder.

Sevgi sevmektir.
Aşk yanmaktır.
Onu bilmek marifettir.
Arize Sarıkaya Selanik'te....

 Sait ölen ablası Arize'yi çok severdi bu yüzden doğan kız bebeğine ölen ablasının ismini verir. Arize Sarıkaya......İşte böyle Arize Sarıkaya'nın dedesinin hikayesi......

"Şiirler" hikayesini bana anlatan, ölen halasının ismi verilen, şu anda 84 yaşında ama içindeki yaşama tutunma arzusuyla 18 yaşında hissettiren  Arize Sarıkaya'ya ait.....
                                                                                      Sevgiler


15 Şubat 2016 Pazartesi

93.YIL MÜBADELE FOTOĞRAF SERGİMİZ VE BEN

MÜBADELE

Selam
özledim...... buradaki sakin,mutlu, iyilik seven, dalaveresiz,karşılıksız,renkli  blog  hayatımı özledim.. Elimde olmayan sebeplerden dolayı biraz ara vermek zorunda kaldım yazamadım...En kısa sürede bu durumu toparlayacağım söz...
 Bu sene mübadelenin 93.yılı sebebiyle programlarımız vardı. Anıtkabir resmi ziyareti, 93.yıl yemeği ve birinci nesil mübadiller fotoğraf sergimiz vardı. Her biri gayet güzel geçti..Gittikçe sesimizi daha fazla duyurabiliyoruz....çoğalıyoruz. 
Fotoğraf sergimiz Yunanistan'dan gelen birinci nesil mübadillerin fotoğraflarından oluşuyordu. Tabii fotoğrafları toparlayabilmemiz yaklaşık 4 ay sürdü. :))) Bu arada bir yıldır aile hikayelerini toplamaya çalışıyorum çocukları, torunları ölmeden  yazacaklar inşallah.....

MÜBADELE
Sergimizi TBMM Mustafa Necati Kültür evinde yaptık, katılım fazlaydı. Bir hafta açık kaldı.Bize bir şekilde ulaşan birçok mübadille tanıştık. Aile fotoğraflarını görenler gurur ve göz yaşları içinden izlediler sergiyi....Böyle bir sergiye imza attığımız için bizimde göğsümüz kabardı tabii ki....


NAİL ÖZTEPE MÜBADELE

Nail dedemin köyü Üsküpler.....
Selanik Kozana Üsküpler köyünden-Niğde Hasaköy'e


OSMAN YATBAĞ MÜBADELE

Annanemin kardeşi Osman Dayı...
Selanik Kayalar Sarıgöl Cuma köyden-Çorum Çarşıdere'ye

MÜBADELE

Sevgili Erkan Özkan'ın ailesi
Girleni'den- Niğde Bor'a

MÜBADİLLER


Sevgili Canan Tan'ın ailesi
Selanik Kozana Şahinler köyü.....


ÇORUM ÇARŞICUMA

Sevgili Nursel Yasavul'un ailesi
Selanik Kayalar Sarıgöl-Cuma köyden-Çorum Çarşıdere'ye......

KESRİYE MÜBADİLLERİ


Sevgili Şengül Günay Kayalar'ın ailesinin bir bölümü Selanik- Rupişta'dan  Niğde-Kayabaşı'na, diğerleri ise; Kesriye'den- Niğde Bor'a......

SELANİK MÜBADELE

Sevgili Utku Emel Arıbaş'ın ailesinin bir kısmı Selanik-Kaleobasından - Aksaray'a....
Bir kısmı ise Selanik Kocamatlı'dan-Konya Sille'ye yerleştiriyorlar.

Serginin sonunda, gözlerdeki pırıltıları görünce bize de düşen mutluluk ve gururdu....
                                                                            Sevgiler 




21 Ocak 2016 Perşembe

MOZAİK PASTA.......

Ankara Ankara güzel Ankara......
Selam 
Lapa lapa kar yağıyor bugün Ankara'da...Şahane...içimde çocuksu bir sevinç yürümek istiyorum ayaklarımın altında kırt kırt  karın sesini duyarak,yüzümü okşayarak düşen kar tanelerini hissederek yürümek...üç saat oldu işe geleli ama birazdan yola çıkarım zaten ancak eve giderim ben bu gidişle....
Eve gidip çayımı alayım, mozaik pastamı keseyim oturup camdan seyredeyim istiyorum karın yağışını....
Yapılışı ise gayet basit.... pişmedi,kabarmadı yok....Dertsiz pasta...Bir yerlerde okumuştum Kraliçe'nin en sevdiği pastaymış menüsünden eksik olmazmış... 
MALZEMELER
2 paket petibör bisküvi
2 çorba kaşığı  tereyağı
1 su bardağı 
2 çorba kaşığı kakao

Bisküvileri kasenin içine kıralım. Tereyağını, 2 kaşık kakaoyu ve sütümüzü  ekleyelim. Yoğurmaya başlayalım. Bisküvileri fazla kırmamaya özen gösterelim yoksa mozaik görüntüsünü yakalayamazsınız. 








Sonra buzdolabı poşetinin içine pastamızı koyalım dışından elimiz ile piramit şeklini verelim.Derin dondurucuya koyup yaklaşık 1 saat bekletelim.Sonrasında nefis pastamız hazır.. afiyet olsun



BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...