16 Nisan 2015 Perşembe

İSTİRİDYE MANTARINDAN YALANCI İŞKEMBE ÇORBASI

                           
Selam 
Blog işlerine başlamadan  önce EV CİNİ adlı  siteyi  takip etmekten  keyif alırdım. Yemek tarifleri, yazıları, sitesinin tasarımını çok beğenirdim. Uzunca bir süredir yazmıyor.. Sebepsiz gitti..:(( Hala arada bir girip yazdı mı diye bakmaktan kendimi alamam. Rica ediyorum arkadaşlar okuyucularınızı da düşünün de  eğer gidiyorsanız bir küçücük açıklama yazıverin..

Şimdi tarifini vereceğim bu çorba da birrrrr EV CİNİ tarifi....Aynı işkembe çorbası....Çok lezzetli .....
Artık marketlerin sebze reyonlarında istiridye mantarı bulmak mümkün...Çorbasını yapmadığım zamanlarda iri iri doğrayıp tereyağında kavururum...



MALZEMELER
  • 2 yemek kaşığı tepeleme un
  • 1 fincan sıvı yağ ( Ben zeytin yağ kullanıyorum) 
  • 1 paket istiridye mantarı
  • 2 diş sarımsak
  • 1 fincan sirke
  • 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 1,5 litre su (et suyunuz varsa ekleyin daha da lezzetli oluyor)
TARİFİ
  • İstiridye mantarlarının güzelce yıkayıp, küçük küpler halinde doğrayalım.(Sapları sert oluyor.İsterseniz atabilirsiniz)


 Çorba tenceresine sıvı yağı koyalım, kızınca unu ekleyelim ve hafif rengini değiştirip kokusu çıkana kadar kavuralım.


Suyumuzu tenceremize ekleyelim.Meyanesinin eriyip, suyumuzun içine karışıncaya kadar karıştıralım.Suyumuz  kaynayınca doğradığınız mantarları ekleyelim ve yumuşayana kadar haşlayalım.


 Tavada tereyağını iyice kızdıralım ve kırmızı biberi ekleyip, ocaktan alalım..

Sarımsakları bir miktar tuzla ezelim ve sirkeyle karıştıralım.

Çorbamızı  tabaklara koyalım. Üzerine kırmızı biberli yağı gezdirin. En son olarak sarımsaklı sostan arzu ettiğiniz miktarda ekleyin.
                                                                                 Afiyet olsun...


Dernekle birlikte ben, bu hafta sonu Niğde ve köylerini gezmeye gidiyorum.Ayrıca pazar günü de Yunanistan'dan beri devam ettikleri helva şenliklerine katılmak üzere Yeşil burç köyüne uğrayacağız. Herkese güzel geçen bol gezmeli hafta sonu diliyorum.Sevgiler

                                                                           




30 Mart 2015 Pazartesi

HEP BERABER ANILARIMIZI YAZALIM....YOKSA BAŞKALARI YAZACAK...


Herkese Günaydın
Cuma günü sizlere Haydar Dedemin hikayesini anlatmıştım. Bu hikayeyi yazmamım sebebi; Turkish Forum sayesinde tanıştığım Lale Hanım ve arkadaşlarının,  Ermenilerin yaptığı 100.yıl "sözde" soykırım propagandasına karşılık olarak şimdiye kadar acılarından hiç bahsedilmeyen Türk ve Müslümanların asıl nasıl bir soykırıma uğradıklarının anılarla belgelenmesini içeren bir projedir.
Proje metni aşağıdadır. Yazının her satırına katılmamak mümkün değil....Özellikle aşağıda yazacağım paragraf gerçekten beni çok üzdü. Aynen yayınlıyorum....Bize kim sahip çıkmalı acaba? 

"En üzücü olanı ise, bu propaganda silahının, hedeflediği kitlelerden Türkiye Cumhuriyeti aydınlarını adeta 'efsunlamış' olması, onları da bu yalanı savunur hale getirmesi ve aksinin savunulmasının, 'milliyetçilik, faşizm' olarak adlandırılabilmesidir."

Bizde o zaman birbirimize sarılırız. Türkiye'de ki her ailede mutlaka bu acılar vardır.Yaşadıklarımız var, büyüklerimizin anıları var...Hiçbiriniz sormadınız ailelerinize bunu tahmin edebiliyorum. Çünkü  toplumumuzda böyle  bir farkındalık oluşturulmamış...İzin verilmemiş...Çok acı hikayeler olduğu için konuşmamayı, unutmaya çalışmayı istemiş büyüklerimiz.....

Aile büyüklerim; geçmişi hatırlasam bana ne kazandıracak güzel birşey yok ki, anlatsam sana ne kazandıracak kinlenmenden başka.......... derlerdi. İkna edene kadar akla-karayı seçerdim... anlatmaları için yeminler ederdim - kinlenmeyeceğime- dair.....(Bizimkilere göre kinlenmek berbat birşeydir...Ölsen daha iyi yani) 

Eğer katılmak isterseniz çok zorlanacağınızı tahmin edebiliyorum. Sizden ricam Cumhuriyet Kadınları Derneği'ne ait  bu projeyi sayfalarınızda paylaşarak olabildiğince çok insana duyurmamız ve  Osmanlı Türk ve Müslümanlarının 1.Dünya Savaşı'nda birden çok cephede saldırıya uğraması  ile yalnızca Doğu Anadolu'da yaşayanların anıları ile sınırlı olmaması, tüm Anadolu, Balkanlar, Ortadoğu ve kuzey Afrika'da yaşayan Türk ve Müslümanların anılarını da içerecek olması nedeniyle aile büyüklerinize ait anıları metnin sonunda belirtilen formatta yazarak 

laleolcay@hotmail.com adresine en kısa sürede ulaştırmanız....

                                       Hepinizi çokkk seviyorum...Sevgiler....





















26 Mart 2015 Perşembe

SELANİK AKSAKLI KÖYÜNDEN GELEN HAYDAR DEDEM

Ermeni soykırımı iddialarına karşılık olarak bende ailemin anılarını yazmaya karar verdim...
Bu ülkede acı çeken sadece "şımarık davranan" ve "bağıran"kesim değildir..........



Annemin babası Haydar Dedem
01.07.1912  Yunanistan Kozana Aksaklı'nın Davarlı mahallesi doğumlu. Baba adı Mustafa, anne adı Ayşe....Köyün isminin  birçok söyleniş şekli var. İsaklı, Ağsaklı, Aksakallı.....Şimdiki Yunanca ismi ise Lefkara....Haydar Dedemin babası Mustafa; Balkanlarda huzursuzluk başlamadan önce bir katlı, iki odalı, iki ara hayatı, dört ara saman hanesi, iki ara ahırı olan, ahırında 2 merkepi, 3 keçisi, 1 koyunu olan, 34 dönüm arazisi, 4 dönüm bağında her nevi mahsulatı ve her çeşit üzümü yetiştiren bir çiftçi......
 Vatanları Rumeli'yi terk etmeyi hiçbir zaman düşünmemişler. Taa ki yüzyıllardır birlikte yaşadıkları Osmanlı tebaası  Yunan-Bulgar-Arnavut çeteler onları öldürmeye başlayana kadar...Kendilerini ve ailelerini korumak için ( saldırmak için değil savunmak için) Balkan savaşları ile başlayan huzursuzluklarda; Haydar Dedemin babası Mustafa dağlara çıkıyor. Yıllarca dağlarda çetelere karşı savaşıyor. Bir gece, karısı Ayşe'yi ve oğlu Haydar'ı görmek için köye indiği sırada tuzağa düşürülüp alnının ortasından vurularak öldürülüyor. Bu olaydan birkaç yıl sonra Annesi Ayşe'de ölüyor.   

Bu kargaşa durumu, 1912 Balkan savaşları ile başlayıp, 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşmasına kadar sürmüş. Ondan sonra da sancılı yıllar 
Büyük göç mübadele...... 
Haydar hem öksüz, hem yetim olarak tek başına kalakalıyor. Bu sırada 24.Temmuz.1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması imzalanıyor ve Din esaslı olarak yapılan mübadele anlaşma kurallarına göre;  Batı Trakya hariç Yunanistan sınırları içerisinde kalan Müslüman Türklerle, İstanbul hariç Anadolu'da yaşayan Ortodoks Rumların yer değiştirmesine karar veriliyor. Mayıs 1924'de tasfiye talepnameleri, kişilerin beyanlarına göre köy heyetinin önünde dolduruluyor. Temmuz 1924'de  Mübadele başlıyor. Mübadelenin ne olduğu bile bilmeden, geri döneceklerini düşünerek "Gazi Paşa çağırmış" diyerek yola çıkıyorlar. Yaklaşık 1 ay Selanik'te Beyaz (Kanlı) Kulenin çevresinde kendilerini Anadolu'ya götürecek gemiyi beklemişler. 10 gün süren gemi yolculuğundan sonra  Temmuz 1924'de Haydar Dedem, Aliye ile beraber Samsun'a ayak basıyor. 
Mübadele başladığında Haydar dedem 12 yaşında...Kimsesiz....O zamanlar Kimsesiz çocukları aynı veya yakın köyden yalnız bir kadının yanına vererek Türkiye'ye göndermişler. Haydar Dedemi de 01.07.1874 doğumlu Aliye adında bir hanımla birlikte Türkiye'ye göndermişler. Burada Nevşehir Derinkuyu Suvermez köyüne yerleştirmişler. Daha sonra Haydar Dedem Adana'ya sonra da Ceyhan'a gidiyor. 17 yaşında askere alınıyor 3 kez askere çağrılıyor ve toplamda 7 yıl askerlik yapıyor. Bu arada  Annanem Fatma ile evleniyor.4 çocukları oluyor. Biri de benim annem......Yıllarca yokluk içinde, göç yollarında yaşama tutunmaya çalışmışlar. Tam işler yoluna girdiğinde Dedem Haydar ortağı tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülmüş.. Bundan sonrası ise ; 4 çocukla kalan annanem için  tam bir felaket..1945 yılında dul kalan genç bir kadın... kadınların çalışmasını ayıplayan bir zihniyet, başında durulması gereken (ama durulamayan) bir otel, bu yüzden ellerinden kayıp giden malları, sahte altınlarla ellerinden alınan mübadil tapuları...ve arkasından gelen fakirlik..... 




Küçük oğlu Bayram Gürkan'ın cümleleriyle.....

Babam 2.Dünya Savaşı sırasında askere alınmış, bu fotoğraf 1944 yılında 3 yıllık askerken çekilmiş ve Adana'da akrabası bizlerin Emin amca dediğimiz Emin amcaya yollanmış. Arkasında hala okunabilen kendi el yazısı ile bakın sitem dolu neler yazmış.
"Bay Emin size futografımı hatıra olarak gönderiyorum resmimi...beni unuttunuz ise hatırlayın beni...belki hatırınıza geldiği zaman belki bir mektup yazarsınız" demiş. Ruhu şadolsun doyamadığımız babamız.....











Yunanistan'da doldurulan Tasfiye Talepnamesinin ilk sayfası....Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünden alınmıştır. Tasfiye talepnameleri 4 suret olarak doldurulmuş.
Suretler Yunanistan'a, Türkiye'ye, Mübadele komisyonuna (büyük ihtimal Lozan'da) ve mübadillere verilmiş.





Bu belgelerde Tasfiye Talepnamesinin Türkçe tercümeleri
.Tasfiye talepnameleri ile Haydar dedeme ait birçok gizli kalmış bilgiyi aldık. Mübadillerin torunları için gerçekten çok önemli tasfiye talepnameleri....Karanlıkta kalan geçmişimizin belgeleri.......
















Son sayfa Vekaletname
Reşit olmadığı için doldurulduğunu düşünüyorum.
İşte böyle....Benim Annemin babası Büyükdedem Haydar'ın hikayesi.....
                                             Herkese sevgiler


                                                                                                                   











4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                            Sevgilerimle

GÜNCELLEME


4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitapta Kozana'ya bağlı 61 köyde yaşayan 5140 Türk-Müslüman-Erkek nüfusa ait bilgiler bulunmaktadır. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden veya 05386748294 nolu whatsapp hattından bana  ulaşmanız  yeterlidir. 

                                                            Sevgilerimle


BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...