MÜZE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
MÜZE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mayıs 2016 Pazartesi

İSMET HANIM MÜZESİ......

ÖZEL MÜZE


İşlemeli  fotoğraf çerçevesi...İsmet-Ramiz çokk uzaklardan....


Feride-Hamdi.....  İsmet hanımın annesi ve babası..... Feride 19 yaşında Manastır'lı, kocası Hamdi 29 yaşında Uçana'lı...Lakapları Uzun Hamdi Oğulları...Uçana'da yaşıyorlar. 1912 yılında Yunanistan'ı kaybetmemizden sonra orada yaşayan Türkler, mübadele yapılana kadar "Yunan halkı"  olarak görülüyor. O yüzden Hamdi; bir süre Yunan askeri olarak görev yapmak zorunda kalıyor.
 Uçana bir köy ama şehir planlaması çok güzel, doğa yemyeşil, bereketli...arıcılık her yerde.... her şey çok bol... refah içinde bir memleket......
 İlk çocukları İffet, 1922 doğumlu..Mübadele olduğunda İffet 2 yaşında.....Feride ikinci çocuğuna hamile...
Beyaz Kule'nin orada kurulan çadırlarda 3 ay kendilerini Anadolu'ya götürecek geminin gelmesini beklemişler. Bu sırada hamileliği ilerlemiş ve çadırlarda beklerken çok zor  şartlarda bir doğum yapmış. O sırada limana yanaşan gemiye herkes binmeye çalışınca bir izdiham olmuş..iki yaşındaki kızı İffet annesinin başucunda,  sevgili eşi Feride yeni doğum yapmış perişan halde, 1-2 saatlik minicik, zayıf bebeği kucağında kalakalan Hamdi, hayatındaki belki de en acı kararı vererek, bu yolculuğa çıkarsa öleceğini düşündüğü erkek bebeğini, Selanik'te bir papaza verir. Karısını  ve küçük kızını alarak gemiye biner.
Aile içinde sürekli konuşulan bir hikayedir bu...Yaşıyor mu? Nerede? Hiç araştıramamışlar ama şimdi belki bulabileceklerini düşünüyorlar. İsmet hanımın abisi eğer yaşıyorsa 93 yaşında.... öldüyse  eğer; çocukları ile tanışmak istiyorlar. Hayatta her şey mümkündür yeter ki içimizde umut olsun. Bence cılızda olsa bir umut ışığı var... 


ESKİ RESİMLER

Sadullah Kayalar (Ortada oturan)



10 gün süren uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra Ordu'ya iskan ediliyor. Fakat iklimini beğenmiyorlar. Oradan Yozgat Akdağmadeni'ne gidiyorlar.  Kültürel ve ekonomik zenginliğinden ve Rumeli'ye benzettiklerinden dolayı Akdağmadeni'ni çok beğeniyorlar ve yerleşiyorlar. Hayatları boyunca İsviçre'yi görmedikleri halde (Çocukları bilmiyor) Akdağmadeni'ni "Küçük İsviçre" diyerek anlatıyorlar ve seviyorlar.



ESKİ RESİMLER


İsmet Kayalar (Ayakta)



Yazarın notu
(Bugüne kadar birçok mübadil çocuklarıyla görüşmeler yaptım. Hepsi olayları hayal ürünü, şehir efsanesi gibi anlatıyor. Bildikleri büyüklerinden duydukları birkaç bir şey..hatta çoğu zaman acaba yanlış mı hatırlıyorum, yoksa yanlış mı aktardılar hafızam bana oyun mu oynuyor gibi ikilemlere düştüklerine şahit oldum. Fakat araştırdıkça şunu gördüm ki anlattıkları hiçbir olay hayal ürünü değil.. hepsi gerçek, birebir yaşanmış olaylar....Mutlaka içlerinden birinin İsviçre ile ilgili bir anısı vardır. O yüzden Akdağmadeni'ni "Küçük İsviçre" diye seviyorlar diye düşünüyorum.)


Hamdi dedenin 4 tane çok güzel kız kardeşi var.

Saçlarındaki örgülerde inciler takılı, elbiseleri Avrupa-i ve çok şık... Köyün delikanlıları kızları kaçırmaya geliyorlar. Kızların annesi Havva nine inançlı bir kadın..... kızlarını korumak için Ayete-l Kürsi okuyor. Delikanlıların önünde avlu duvarı uzuyor uzuyor, delikanlıların ulaşamayacağı yüksekliğe ulaşıyor. Atlarıyla içeri giremeyen delikanlılar geri dönüp gidiyor..Bu durum birkaç kez tekrarlanınca köyün delikanlıları artık kızlardan ümidi kesiyor....
Hamdi ile Feride'nin Türkiye'ye geldikten  sonra kızları İffet'ten başka 5 çocukları daha oluyor.
İsmet
Necati
Yusuf
Hayriye
Servet

İşte bu ev ikinci çocuk İsmet hanımın evi......İsmet hanım tam bir koleksiyoner ve antika sever....Evin her köşesinin farklı farklı hikayeleri var.

ÖZEL MÜZE





Ramiz dede Türkiye'ye 40 günlük geliyor. Selanik Beyaz Kulenin orada kendilerini Anadolu'ya getirecek gemiyi beklerken çadırda doğuyor. Babasının adı Sadullah, Kayalar'lı, annesinin adı Fikriye, Kolatza'lı....Lakapları Yazıcıoğlu...Balkan savaşlarının kaybedilmesinin ardından Bulgar ve Yunan çeteler Türklere çok zulüm etmeye başlıyorlar. Kayalar'da iki katlı bir konakları var..Gülfidan nene cesur bir Rumeli kadını...Yıllarca geceleri elinde mavzer pencerede sabaha kadar nöbet tutarak ailesini koruyor. 

Fikriye-Sadullah  Türkiye'ye geldikten sonra dört çocukları daha oluyor. Yozgat Akdağmadeni'ne yerleştiriliyorlar. Memlekette Ege iklimi hüküm sürüyorken senede 3 ürün alıp, tarım ve hayvancılıkla uğraşırken, Akdağmadeni'ne yerleştirilince bildikleri her şey allak bullak oluyor. Zengin bir yer ama iklim çok kötü...Tarım yok..Maden çıkıyor. Küçük el sanatları var. Soba, mangal, saban yapıyorlar. Akdağmadeni postanesi zamanın en fazla cirosunu yapan postanesi...İhracat yapıyorlar. Havuzlu, mermer kaplı evler iyon tarzı, gotik tarzı  köşkler şeklinde yapılmış.Faytonlarla geziyorlar.



ÖZEL MÜZE




Alttaki fotoğrafta Kabe'nin, Atatürk ve İsmet İnönü'nün ve Obama'nın resmi ile Türk bayrağı var. Rahmetli İsmet teyze Obama'yı çok severmiş o yüzden gazeteden resmini kesip çerçeve yaptırmış, duvarına asmış.

ÖZEL MÜZE


Atatürk'ün yukarıdaki fotoğrafında kullandığı sandalye aşağıda...İsmet hanımın antika merakını bilen antikacı en özel parçaları arar bulur İsmet Hanım'a getirirmiş. Hatta İsmet hanım son zamanlarında evden dışarı çıkamazmış antikacılar eve servis yaparmış.....İnsan ölene kadar tutkularının peşinden gitmeli.....

ÖZEL MÜZE

Sandalyenin üzerindeki terlikler işlemeli kumaş gelin terlikleri.....


ÖZEL MÜZE

El emeği göz nuru tel kırmalar hepsi tablolarda....



ÖZEL MÜZE








ETAMİN


Etaminler tablo yapılmış sonra da vestiyerin  dolap kapaklarına monte edilmiş.


ÖZEL MÜZE




ÖZEL MÜZE



Rahmetli İsmet hanım 10 çocuk annesi...altı kız, dört erkek.....

İsmet hanım tam bir ayna sever her yer ayna....hatta  sıkılınca değişecek aynaları da depo olarak kullandığı odasında duruyor. Mutfak dolabı kapaklarını aynalı.... kenarlarında ki desenleri İsmet hanım kendi çizip yaptırmış.



ÖZEL MÜZE



Burası misafir odası...bu kanepelerden bizim evde de vardı yeşili......burada pembeleri...





İSMET HANIM MÜZESİiSMET HANIM MÜZESİ


Tel kırmalar yakıştığı yerde bence..... tabloların içinde.......



İSMET HANIM  MÜZESİİSMET HANIM MÜZESİ




İSMET HANIM MÜZESİ

En büyük kızı Gülay hanım annesinin hikayesini anlatıyor.




İŞLİ YELEKLERANTİKA

Sağda Osmanlı zamanından kalma 
sünnet kaftanı,sol tarafta işlemeli yelekler....


İSMET HANIM MÜZESİ

İsmet hanım 2015 yılında vefat etmiş. Evindeki bütün eşyalar kendi yerleştirdiği şekilde....Çocuklarının ortak kararı ile evine hiç dokunulmamış. Müze olarak kullanılmaya başlanmış. Aile yurt dışından gelen misafirlerini bu evde ağırlıyorlar. Eşyaların hikayelerini anlatıyorlar, annelerini rahmetle yad ediyorlar.
Geçenlerde Yunanistan'dan gelen bir Karamanlı Türk'ü ağırlamışlar.Evi görünce burası benim evim gibi demiş.Çok duygulanmışlar. Görmek istediğim bir yerdi..o evi öyle yerli yerinde tutmak çok özel bir davranış..Ölen insanların ardından hiç yaşamamış gibi 
hemen eşyalarını dağıtmak  yakınları için bence çok ağır bir durum...yok saymak gibi bir şey.....Müze fikri bence çok güzel....
Ankara Lozan Mübadilleri Derneği yönetim kurulu olarak bizleri çok güzel ağırladılar. Bu güzel evi ve bu güzel insanları size de anlatmak istedim.Ayrıca buradan çok  teşekkür ederim.Sevgilerimle......


17 Temmuz 2014 Perşembe

ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ

ULUCANLAR CEZAEVİ
Canınızı sıkmak istemem ama...Bu ülkede herşey laylaylom değil maalesef....Bugün sizlere Haftasonu yaptığımız geziden bahsetmek istiyorum.
 Uzun yıllar boyunca Türkiye Cumhuriyetinin tarihine yön vermiş, siyasilerin, düşünenlerin,yazanların, okuyanların, bu yüzden suçlu sayılanların, yolunun mutlaka bu cezaevine düşürüldüğü, kanlı isyanlara tanıklık eden, ömürlerini tüketenlerin hazin hikayesinin geçtiği mekanı anlatmaya çalışacağım...
Anlatırken yaşadıklarımı  ne kadar yansıtabilirim bilemiyorum....Çok acı çünkü....
ULUCANLAR CEZAEVİ

 Cezaevinin kapısında bu yazı karşıladı bizi

ULUCANLAR CEZAEVİ
 Burası Hilton koğuşu..2 katlı...2 yataklı ve 4 yataklı koğuşları var.Kimler kalmamış ki; Bülent Ecevit, Metin Toker,Osman Bölükbaşı,Necip Fazıl Kısakürek, Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı),Fakir Baykurt (Yılanların öcü'nün yazarı).......
HİLTON KOĞUŞU

Hilton koğuşunun içi


ULUCANLAR CEZAEVİ

Küçücük odalar, soba yok....


ULUCANLAR CEZAEVİ
 En uzun sokak burasıymış o yüzden en hızlı volta burada atılırmış.Koğuş ağaları volta atarken diğer mahkumlar duvarın dibine geçermiş.


ULUCANLAR CEZAEVİ
 Hilton koğuşunun sağ tarafında Müşahede odaları var.İçeride bal mumu heykeller ve seslendirme var. Dehşete kapıldık.
ULUCANLAR CEZAEVİ

ULUCANLAR CEZAEVİ

Bal mumu heykelleri yapan sanatçı kimse, çok taktir ediyorum kendisini... ifadeler ancak bu kadar güzel yansıtılabilirdi.
ULUCANLAR CEZAEVİ HÜCRE

Tecrit koğuşunun içi.. sol tarafta sıra sıra hücreler içerisi karanlık,hücrelerin dışarıdaki pencereleri bile demir levhalarla kapatılmış küçücük kapı pencerelerinden içeri baktığınızda ancak flaşlarla mahkum bal mumu heykellerin hüzünlü hikayelerini görüyorsunuz..Yerlerde fareler

ULUCANLAR CEZAEVİ

ULUCANLAR CEZAEVİ



ULUCANLAR CEZAEVİ
Eğitim Kültür Salonu olarak adlandırılan salonda yakın tarihimizin yaşananları belgesel olarak gösteriliyor.
ULUCANLAR CEZAEVİ

Bu cezaevinde sadece düşüncesi yüzünden içeri atılanlar yok tabii, Adli suçlularda çok fazla... "Şeftali sokağı" olarak adlandırılan bu koridorun hikayesini yazmak istemiyorum..
DENİZ GEZMİŞ

Avlularda buradan gelip geçenlerin fotoğrafları var..
Sol başta Deniz Gezmiş tutuklanıp Ulucanlar Cezaevine götürülürken (1971)
Ulucanlar Cezaevi Yılmaz Güney (1974)
Duruşma esnasında Yusuf Aslan (1972)
 Yusuf Aslan,Deniz Gezmiş,Hüseyin İnan'ın idamlarından önce son fotoğrafları Mayıs 1972
SEVİM ONURSAL




Sevim Onursal'ın koğuş arkadaşları ile fotoğrafı ve cezaevini anlatan çizimleri..
Bir röportajda arkadaşları
Onursal’ı şöyle anlatıyor: 
Hiçbir zaman parka giymedi, ayağına postal geçirmedi. ‘Bunlar olmadan da devrimci olunur’ derdi. Hepimizden her zaman bir adım öndeydi. Bütün mitinglere gitti, yürüyüşlere katıldı ama rock konserlerini de hiç kaçırmadı, atlıkarıncalara, dönme dolaplara da bindi.”
Erman Okay’da “Ve o, Ankara’nın en güzel kadınıydı.” demiş.

ULUCANLAR CEZAEVİ


Hüküm kağıtları ve altta Deniz Gezmiş'in radyosu



İDAM EDİLENLER

Solda Deniz Gezmiş'in hırkası, arkadaki defter Gezmiş'in Roma Hukuku dersine ait notları,Hüseyin İnan'ın  asıldığı zaman üzerinde olan atleti, cebinden çıkan sigarası,kibriti, 3 lira parası, Yusuf Aslan'ın orijinal evrakları ve kaşkolu

ULUCANLAR CEZAEVİ

Hapishane berberi

DAR AĞACI

Artık hapsedilen dar ağacı

İDAM EDİLENLER

Ben bu memleketi anlamıyorum zaten.. bazıları darbe yapar muhalifler asılır.Sonra darbeye teşebbüs etti diye askerler asılır.12 Eylül zamanında eşitlik olsun diye bir sağcılardan bir solculardan asılır. Mesela  Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu....
O bunu suçlar... bu onu....Ülkenin değerleri birbirleriyle uğraşırken Adli suçlularla uğraşmaya fırsat kalmaz böylece..

ULUCANLAR CEZAEVİ
Sıra sıra görüşme odaları 
ULUCANLAR CEZAEVİ


HİLTON KOĞUŞU

Hilton koğuşundan manzara


UÇURTMAYI VURMASINLAR

Hapishanenin mahkum çocukları


Uçurtmayı vurmasınlar yıllar önce seyrettiğim ama hala etkisinden kurtuladığım bir filmdir.
Ulucanlar cezaevinde kalan Feride Çiçekoğlu tarafından tahliyesinden sonra  kaleme alınan Uçurtmayı Vurmasınlar romanından senaryolaştırılmıştır. Barış'ın"ben altıma işedim, miki işedi" repliği ile hafızama kazınan filmdir.... 

Beş yaşındaki bir çocuğun gözüyle kadınlar hapishanesinin ve sevginin öyküsüdür anlatılan. Küçük Barış'ın (Ozan Bilen) bu dört duvar arasında ne suçu vardır ki? Oysa esrardan tutuklanan annesi değil midir? Barış henüz algılayamadığı bir garip dünyanın içinde, her yanı soğuk ve sağır duvarlarla çevrili bir hapishane avlusunda gökyüzünü ve özgürlük uçurtmalarını gözlemektedir. İnci'si (Nur Sürer), Özgürlüğüne kavuştuktan sonra bir gün uçurtma olup geri döneceğine söz vermemiş midir?

Yeni nesil için söylüyorum mutlaka izlenilmesi gereken, muhteşem bir filmdir. Benim jenerasyon zaten tekrar tekrar seyretmiş, eminim ağlaya ağlaya da gözleri şişmiştir.


İSPİRTO OCAĞI
1974-1976 yılları arasında kullanılan ve çok kıymetli olduğundan dolayı koğuş ağasına zimmetlenen ispirto ocağı
CEZAEVİ DUVAR YAZISI

Duvar yazıları

CEZAEVİ KOĞUŞU
Koğuş ağasının köşesi



NECİP FAZIL KISAKÜREK

Necip Fazıl Kısakürek ve annesinin birbirlerine yazdıkları notlar

ALBAY TALAT AYDEMİR


HÜRRİYET GAZETESİ YILDIRIM BASKI
Müze olması kesinlikle çok doğru bir kararmış...http://www.altindag.bel.tr/ 'ı tebrik ediyorum.
Ulucanlar Cezaevi’nde yaşananların hafızalardan silinmemesi ve aynı acıların hiçbir zaman yaşanmaması dileğiyle
                                                                          Sevgilerimle

BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...